Ürdün: İsrail sınırlarımıza saygı duyduğunu teyit etti, gerekli önlemleri alacağız

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi (Twitter)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi (Twitter)
TT

Ürdün: İsrail sınırlarımıza saygı duyduğunu teyit etti, gerekli önlemleri alacağız

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi (Twitter)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Safadi (Twitter)

Ürdün bugün, İsrail Maliye Bakanı’nın Ürdün'ü de içeren genişletilmiş sınırları olan bir devlet haritası sunmasının İsrail’in konumunu temsil etmediğine dair güvence aldığını duyurdu.
Reuters’a konuşan Ürdünlü bir kaynak, üst düzey İsrailli yetkililerin dün yaptığı bir konuşmada Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in davranışını reddettiklerini belirterek, Ürdün'ün sınırlarına ve iki ülke arasında imzalanan barış anlaşmasına saygı duyduklarını teyit ettiklerini söyledi.
Kaynağa göre, İsrail Ulusal Güvenlik Danışmanı, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ile görüşerek, İsrail'in Ürdün sınırlarına ve Amman ile imzalanan barış anlaşmasına saygı duyduğunu ifade etti.
Diğer yandan Ürdün, İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in, Paris'teki bir törende konuşma yaptığı kürsüde Ürdün'ü İsrail toprağı olarak gösteren harita kullanmasını ve Filistin halkının varlığını inkar eden açıklamalarda bulunmasının ardından İsrailli yetkililerin, Amman ile temasa geçerek iki ülke arasındaki barış anlaşmasına bağlılıklarını ve sınırlarına tam saygı duyduklarını ifade ettiklerini duyurdu.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre, Safadi, İsrail hükümetini Smotrich'in açıklamalarının Tel Aviv yönetimini temsil etmediğini açıkça belirtmeye çağırarak, “İsrail işgali şerrin temeli ve bu işgal sona erene kadar bölge güvenlik ve istikrara kavuşamayacak” şeklinde konuştu.
Ürdün Dışişleri Bakanı, İsrailli bakanın aşırılık yanlısı, dışlayıcı bir ideolojiyi yansıtan açıklamalarını ‘kışkırtıcı ve ırkçı’ olarak nitelendirerek, ülkesinin provokasyonların artması durumunda ‘gerekli pozisyonları’ alacağını vurguladı.
İsrailli bir bakanın ırkçı ve provokatif açıklamalarının ülkelerini sarsamayacağına dikkati çeken Safadi, “Böylesine dışlayıcı, ırkçı ve yıkıcı bir düşüncenin ciddiyetini ve yansımalarını vurgulamak için uluslararası toplumla iletişim kurduk. Sadece barış sürecinde değil, aynı zamanda bu aşırılık yanlısı ideolojinin tehlikesine dair verdiği mesajda da” ifadelerini kullandı.



Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
TT

Hamas: Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in ‘askeri baskısı’ ile ilgisi yok

ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)
ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander, Tel Aviv'de ailesiyle buluştu. (AFP)

Hamas bugün yaptığı açıklamada ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temasların bir ‘meyvesi’ olduğunu bildirdi.

Hamas'tan yapılan açıklamada, “Edan Alexander'ın geri dönüşü, Siyonist saldırganlığın ya da askeri baskı yanılsamasının bir sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan ciddi temasların ve arabulucuların çabalarının bir meyvesidir” denildi.

Hamas dün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez turu öncesinde Gazze Şeridi'nde tutulan Edan Alexander'ı serbest bıraktı. 21 yaşındaki Alexander, 19 aydan uzun bir süredir Gazze Şeridi'nde tutuluyordu ve ABD vatandaşlığına sahip yaşayan son esirdi.

Hamas tarafından yapılan açıklamada, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail Başbakanı’nın söylediğinin aksine İsrail'in askeri baskısının değil, Washington'la yapılan ‘ciddi temasların’ bir sonucu olduğu belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Alexander'ın dönüşünü ‘sıcak’ bir şekilde karşıladı ve ‘İsrail hükümetinin yaşayan ya da ölü tüm esirleri ve kayıp kişileri geri getirmeye kararlı olduğunu’ vurguladı. Netanyahu, Alexander'ın serbest bırakılmasının İsrail devletinin askeri baskısı ve Trump'ın ‘siyasi baskısı’ sonucunda gerçekleştiği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusu, 7 Ekim saldırısı sırasında kaçırılan 251 esirden 57'sinin halen Gazze Şeridi'nde tutulduğunu, bunlardan 34'ünün öldüğünü açıkladı. Ayrıca Hamas, 2014 yılından bu yana bir İsrail askerinin cesedini elinde tutuyor.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre savaşın başlamasından bu yana Gazze Şeridi'nde çoğu sivil olmak üzere en az 52 bin 862 Filistinli hayatını kaybetti. Bunların 2 bin 749'u yaklaşık iki ay süren kırılgan bir ateşkesin ardından İsrail'in 18 Mart'ta saldırılarına yeniden başlamasından sonra yaşamını yitirdi.