ABD, İran İHA’larını destekleme ağına yönelik yaptırımlarını genişletiyor

Hazine Bakanlığı dört kurum ve üç kişiyi listeye alıyor. Listeye alınanların bir kısmı Türkiye'den

ABD Hazine Bakanlığı'nın Washington genel merkezindeki logosu (AP)
ABD Hazine Bakanlığı'nın Washington genel merkezindeki logosu (AP)
TT

ABD, İran İHA’larını destekleme ağına yönelik yaptırımlarını genişletiyor

ABD Hazine Bakanlığı'nın Washington genel merkezindeki logosu (AP)
ABD Hazine Bakanlığı'nın Washington genel merkezindeki logosu (AP)

ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC), İran ve Türkiye'de bulunan dört kurum ve üç kişiye İran'ın insansız hava araçları (İHA) ve silah programlarını desteklemek için Avrupa menşeili İHA motorları da dahil olmak üzere ekipman tedarikinde yer almalarından dolayı Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ile koordineli olarak yeni yaptırımlar uygulama kararı aldığını duyurdu.
ABD Hazine Bakanlığı bu tedarik ağının, İHA’ların ve balistik füzelerin geliştirilmesinde yer alan birçok şirketi kontrol eden İran Savunma ve Silahlı Kuvvetler Lojistik Bakanlığı (MODAFL) adına çalıştığını belirtti.
Terörizm ve Mali İstihbarattan Sorumlu Hazine Müsteşarı Brian E. Nelson konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “İran'ın İHA'ları ve konvansiyonel silahları vekillerine yayması hem bölgesel güvenliği hem de küresel istikrarı zayıflatmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. Nelson, ABD’nin ‘İran'ın askeri sanayi kompleksini destekleyen herhangi bir yetki sınırı içindeki yabancı tedarik ağlarını ifşa etmeye devam edeceğini’ vurguladı.
Dün atılan bu adım, önceki birçok adıma ek olarak İran İHA’ları satın alma çabalarıyla bağlantılı Çin merkezli bir ağa 9 Mart'ta uygulanan yaptırımların ardından geliyor.
Yeni yaptırımlar, MODAFL’a bağlı Savunma Teknolojisi ve Bilim Araştırma Merkezi’ni (DTSRC), merkezin Ticaret Müdürü Emanallah Paydar’ı ve bu merkezin savunma ekipmanları almasını sağlamak için kullanılan Farazan Endüstri Mühendisliği şirketini kapsıyor. Ayrıca Paydar’ı destekleyen tedarik temsilcisi olarak Murat Bükey adlı bir kişi de bu listede yer alıyor. ABD Hazine Bakanlığı’nın açıklamasına göre Bükey, Paydar için kimyasal ve biyolojik tespit cihazları da dahil olmak üzere savunma uygulamalarına sahip çeşitli ekipmanların tedarikini kolaylaştırmak için şu anda faal olmayan Ozon Spor ve Hobi Ürünleri şirketini kullandı. Bükey ayrıca Paydar ve Farazan'a İHA ve karadan havaya füzelerde de kullanılan Avrupa menşeili motorlar sağlamaya çalıştı. Ayrı ayrı 100’den fazla motor sattı.
Paydar ve DTSRC’ye deniz elektronikleri de dahil olmak üzere ekipman sağlamadaki rolü nedeniyle Asgar Mahmudi ve paravan şirketi Selin Teknik de yaptırım listesinde yer aldı.



Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
TT

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi: Taleplerimizin reddedilmesi ve “ayrılıkçılıkla” suçlanması ‘kasıtlı bir hile’

SDG unsurları Haseke'de (Reuters)
SDG unsurları Haseke'de (Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi (KDSDÖY) tarafından dün yapılan açıklamada, Kürtlerin taleplerinin reddedilmesini ve ‘ayrılıkçılıkla’ suçlanmasını ‘Suriye'nin otoriterliğe karşı mücadelesi gerçeğinin kasıtlı olarak çarpıtılması’ olduğu belirtilerek, Suriye topraklarının birliği konusunda taviz verilmeyeceği vurgulandı.

Reuters’ın aktardığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Bugün ortaya koyduğumuz talepler, yani çoğulcu demokratik sistem, sosyal adalet, cinsiyet eşitliği ve tüm bileşenlerin haklarını güvence altına alan bir anayasa yeni talepler değil, 2011 yılından bu yana Suriyelilerin uğruna sokağa döküldükleri taleplerin özüdür. Suriye halkı, on yıllardır iktidarı ve serveti tekelinde tutan, yerel yönetimleri dışlayan ve ülkeyi arka arkaya krizlere sürükleyen merkezi bir rejim altında acı çekmiştir. Bugün, yeni Suriye'nin inşasında etkin ortaklar olmayı hedefliyoruz.”

Siyasi sürece katılmanın stratejik bir tercih olduğunu vurgularken, Suriye yönetimi ile görüşmelerin başarıya ulaşması için çalışacaklarını belirten KDSDÖY, “Demokratik temeller üzerinde devlet kurumlarına entegre olmaya ve tüm Suriyelilerin beklentilerini yansıtan yeni bir anayasanın hazırlanmasına katılmaya hazır olduğumuzu ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Toprak bütünlüğü ilkesi

KDSDÖY, Suriye'deki tüm tarafları ‘ulusal sorumluluklarını yerine getirmeye, nefret ve şiddet söylemlerini terk etmeye ve ülkeyi yıkıcı iç çatışmalara sürüklemeye yönelik tüm girişimlere karşı çıkmaya’ çağırdı.

Suriye topraklarının birliğinin tartışılmaz bir ilke olduğunu ve demokratik özyönetim vizyonunun ve ulusal değişim projesinde bizimle birlikte olan tüm siyasi güçlerin sabit bir temeli olduğunu vurgulayan KDSDÖY, bu konuda aşırıya kaçmanın, siyasi çözüm fırsatlarını baltalamak isteyenlere yarar sağlayacağı uyarısında bulundu.

KDSDÖY, Suriye hükümeti ile ABD ve Fransa hükümetlerinin temsilcilerinin de katıldığı son toplantıların, ‘Suriye devriminin başlangıcından beri hep istediğimiz ciddi bir Suriye-Suriye diyalogu sürecini başlatmak için çok önemli bir adım’ olduğunu belirtti.

"Nefret ve ihanet"

KDSDÖY Dış İlişkiler Departmanı Eş Başkanı İlham Ahmed dün yaptığı açıklamada, resmi makamlardan yapılan bazı açıklamalarda ‘nefret ve ihanet’ söylemlerinin arttığını belirterek endişesini dile getirdi.

Kürt yetkili, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada, “Diyaloğu zayıflatmayan, güçlendiren yapıcı bir rol oynamasını umuyoruz. Suriye'deki siyasi çözüme yönelik ABD ve Fransa'nın sürekli desteğini ve Suriyeliler arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye katkıda bulunmalarını takdirle karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, geçtiğimiz günlerde SDG lideri Mazlum Abdi ve ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack ile Şam'da üçlü görüşmelerde bulunarak, geçtiğimiz mart ayında Şara ve Abdi arasında imzalanan ve Suriye'nin kuzeyindeki ve doğusundaki sivil ve askeri kurumların yıl sonuna kadar yeni Suriye yönetimi bünyesine alınmasını öngören anlaşmanın uygulanmasının önündeki engelleri kaldırmaya çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre anlaşmanın şu ana kadar, Halep'teki tutuklu takası ve Kürtlerin çoğunlukta olduğu Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin hükümet ve Kürt güçlerinin ortak kontrolü altına alınması dışındaki çoğu maddesi uygulanmadı.