Suriye’de gerilimi azaltma bölgesinde yılın başından bu yana rejim saflarından 81 kişi hayatını kaybetti

Kuzey Suriye’deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) üyeleri (SOHR)
Kuzey Suriye’deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) üyeleri (SOHR)
TT

Suriye’de gerilimi azaltma bölgesinde yılın başından bu yana rejim saflarından 81 kişi hayatını kaybetti

Kuzey Suriye’deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) üyeleri (SOHR)
Kuzey Suriye’deki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) üyeleri (SOHR)

Suriye’de Lazkiye’nin kuzeydoğu dağlarından Hama ve İdlib kırsalını geçerek Halep’in kuzeybatı banliyölerine kadar uzanan ‘gerilimi azaltma bölgesi’, 2023’ün başından bu yana, Heyetu Tahrir eş-Şam (HTŞ) ve silahlı gruplar ile rejim güçleri ve ona bağlı milisler arasında şiddetli çatışmalara tanık oluyor.
Gerilim, bazı noktaların bombalanması, sızma operasyonları ve neredeyse günlük olarak yaşanan çatışmalarla öne çıkıyor. Ağır insani kayıplara neden olan bu operasyonları HTŞ yürütüyor. Bu gerilime, rejim güçlerinin HTŞ ve silahlı gruplar tarafından tekrarlanan bombardımanların yanı sıra her iki tarafta da kayıplara neden olan bir şekilde sivil alanların hedef alınması eşlik ediyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) 55’ten fazla operasyonu belgelemeyi başardı. 2023’ün başından bu yana tanık olunan saldırılar, keskin nişancı operasyonları, çatışmalar ve bombardımanların şiddeti zaman zaman farklılık gösteriyor. Bu gerilim, 114 asker ve sivilin ölümüne neden oldu. Ayrıca 60’tan fazla askerin yanı sıra çocuklar ve iki kadın da dahil olmak üzere 12 sivilin çeşitli derecelerde yaralanmasına neden oldu.
SOHR hayatını kaybedenlerin dağılımı hakkında da bilgi verdi.
Gözlemevi, Ocak ayında saldırılarda, keskin nişancı saldırıları, çatışmalar ve bazı noktaların bombalanmasına dayalı 26 olayda, 58 asker ve sivilin hayatını kaybettiğini belgeledi. 48’den fazla asker ve çocuk da dahil olmak üzere 6 sivil yaralandı. Rejim güçlerinin kara bombardımanında hayatını kaybedenler arasında, 3 sivil, 4’ü subay olmak üzere 37 rejim gücü üyesi, HTŞ’den bir Fransız da dahil olmak üzere 16 kişi ve Hareketul Tevhid ve Cihad’dan 2 kişi yer alıyordu.
Şubat ayında ise saldırı, keskin nişancı, çatışma ve bombardımana dayalı 16 olayda, 38 asker ve sivil hayatını kaybetti. Rejim güçlerinin karadan ateş açması sonucu 2 sivil, 2 subay dahil olmak üzere 27 rejim gücü üyesi, bir Fransız dahil 8 HTŞ ütesi, bir Ahrar'uş-Şam (Şam'ın Hürleri İslami Hareketi) üyesi hayatını kaybetti.
SOHR, Mart ayının başından beri ise, saldırı, keskin nişancı operasyonları, çatışma ve bombardımana dayalı 13 olayda, 18 askerin hayatını kaybettiğini ve 9 askerin yaralandığını, 6 sivilin de çeşitli şekillerde yaralandığını belgeledi. Ölenlerin 17’sinin rejim güçleri mensubu bir kişinin de HTŞ üyesi olduğu belirtildi.
SOHR, bu olayların çok büyük bir gerilim anlamına geldiğini zira 2022 yılının aynı dönemine göre sivil ve askeri personelden 35 kişinin, yani bu yılın başından bu yana ölen ve öldürülenlerin üçte birinin hayatını kaybetmiş olduğunu öne sürdü.



Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
TT

Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)

Filistinli yetkililere göre Gazze'de ateşkes görüşmeleri çıkmaza girdi. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla BBC'ye konuşan kaynaklar, Tel Aviv yönetiminin Katar'ın başkenti Doha'daki müzakerelere, ihtilaflı konularda karar vermeye yanaşmayan bir heyet gönderdiğini savunuyor. 

Ayrıca yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD ziyaretiyle "zaman kazanmaya" çalıştığını ve süreci tıkadığını ileri sürüyor. 

Netanyahu, 7-10 Temmuz'da gerçekleştirdiği ziyarette ABD Başkanı Donald Trump'la bir araya gelmişti. Ancak beklenen 60 günlük ateşkesin sağlandığına dair bir açıklama yapılmamıştı.

Filistinli yetkililer, İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesi ve bölgeye yardım girişleri gibi konularda uzlaşma sağlanamadığını belirtiyor. 

BBC, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığını aktarıyor. İsrail ordusunun Gazze'nin 1 ila 1,5 kilometre içine giren bir alandaki "tampon bölgeleri" bırakmak istemediği ifade ediliyor.

Diğer yandan Hamas'ın tampon bölgelere ait haritaları istediği ve sözkonusu alanın söylenenden çok daha büyük olduğunun ortaya çıktığı aktarılıyor. Buna göre İsrail ordusu, bazı noktalarda Gazze'nin 3 kilometre kadar içine giren tampon bölgeler inşa etmeyi planlıyor. 

Filistinli örgütün ilk etapta bu konuda taviz vermeyi düşündüğü fakat haritaları görünce bundan vazgeçtiği ifade ediliyor. Tel Aviv yönetiminin, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinin tamamında işgalini sürdürmeyi planladığı aktarılıyor.

Kaynaklardan biri, Netanyahu yönetiminin tutumuna dair şunları söylüyor: 

Bu görüşmeleri hiçbir zaman ciddiye almadılar. Bunları zaman kazanmak ve sahte bir ilerleme görüntüsü vermek için kullandılar.

Diğer yandan New York Times'ın (NYT) analizinde, Netanyahu'nun Gazze savaşını iktidarını sürdürmek için kullandığına dikkat çekiliyor. 

Netanyahu'nun, savaşın sürmesini isteyen Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi radikal sağcı koalisyon ortaklarını memnun etmek için ateşkese yanaşmadığı ifade ediliyor. 

Analizde, Netanyahu'nun Nisan 2024'te ateşkes yapmayı düşündüğü fakat yine aynı baskılar nedeniyle geri adım attığı belirtiliyor. Bazı Amerikalı yetkililerin, Netanyahu'yla İsrail halkının yüzde 50'sinin savaş yerine rehine takası anlaşmasını istediğine dair anket sonuçları paylaştığı, İsrail liderininse şöyle yanıt verdiği aktarılıyor: 

Evet ama bu yüzde 50'lik kesim benim seçmenlerimden oluşmuyor.

Başbakanın yargı reformu paketinin 2023'te büyük protestolara yol açtığı, hatta yedek askerlerin greve gittiği anımsatılıyor. Bunlara ek olarak Netanyahu hakkında yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarıyla açılan davaların sürdüğü hatırlatılıyor. 

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Kasım 2024'te tutuklama emri çıkarmıştı. 

Analizde, Netanyahu'nun Gazze savaşını uzatarak bu davalardan kendini korumaya çalıştığı belirtiliyor. "İsrail hiç olmadığı kadar güvensiz bir konumda" denen analizde, başbakanın hamlelerinin ülke tarihinin en karanlık sayfalarından birini oluşturduğu ifade ediliyor: 

Netanyahu, 21. yüzyılın felaketlerinden birinin mimarı ve bu felaket, İsrail'in adını muhtemelen onlarca yıl lekeleyecek.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel, New York Times