"Memelerim yüzünden dışlandım" diyen Sydney Sweeney'e hayranlarından destek geldi

Euphoria'nın yıldızı "Diğer kızlardan önce memelerim vardı ve bu nedenle dışlandığımı hissettim" demişti

Sydney Sweeney, Euphoria'nın yanı sıra The White Lotus'ta da oynuyor (Reuters)
Sydney Sweeney, Euphoria'nın yanı sıra The White Lotus'ta da oynuyor (Reuters)
TT

"Memelerim yüzünden dışlandım" diyen Sydney Sweeney'e hayranlarından destek geldi

Sydney Sweeney, Euphoria'nın yanı sıra The White Lotus'ta da oynuyor (Reuters)
Sydney Sweeney, Euphoria'nın yanı sıra The White Lotus'ta da oynuyor (Reuters)

Memelerinin yaşıtlarının çoğundan önce gelişmesi sebebiyle okulda dışlandığını söyleyen Sydney Sweeney'e hayranları arka çıktı. Hayranlar, yaşadıklarına tepki gösterip ünlü oyuncuya destek verdi.
Açıklamanın ardından bazı sosyal medya kullanıcıları, vücudundan şikayet ettiğini söyleyerek Sweeney'i eleştirdi. Bazı tweetler'de ABD'li aktristin kamuoyu önünde göğsünden bahsetmemesi gerektiğini savundu.
Bu tepkilerin ardından Sweeney'e destek tweetleri atıldı. Bir Twitter kullanıcısı şu yorumu yaptı:
"Kadınlar, bilinçlendikleri andan itibaren sadece var oldukları için bile utanıyorlar. Yani göğüslerinin erkenden gelişmesinin, bir çocuğun dikkatli olmasına ya da güvensiz hissetmesine yol açacağını anlamak insanlar için neden bu kadar zor bilmiyorum."
Endofanerajc kullanıcı adını kullanan bir kişi de "Bununla alay eden kişilere muhtemelen 10-11 yaşlarında laf atılmadı ve diğer çocukların giymesine izin verilen şeyleri giydiği için kendini gizlemeye çalışması söylenmedi" ifadesini kullandı. Tweet "Çocukken cinselleştirildiğinizde vücudunuzdan nefret etmeye ve kendinizi suçlamaya başlayabliyorsunuz. Bu gerçekten korkunç olabiliyor" sözleriyle devam etti.
Bir başka sosyal medya kullanıcısı da "Bu kız ne zaman bir sorun hakkında konuşsa, seks ikonluğunu "kabul ettiği" gerekçesiyle onu hiç ciddiye almıyorsunuz. Bu içselleştirilmiş kadın düşmanlığından kurtulmanız gerekiyor" diye konuştu.

Sweeney ne demişti?
The Sun'a konuşan Euphoria'nın yıldızı, dizideki çıplak sahnelerine gösterilen tepkileri ve vücudunun yakından incelenmesinin ona okullu bir genç kızken yaşadığı zorlu zamanları hatırlattığını belirtmişti.
25 yaşındaki oyuncu, "Diğer kızlardan önce memelerim vardı ve bu nedenle dışlandığımı hissettim" demişti.
Independent Türkçe, InStyle, BuzzFeed News



Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
TT

Bilinç, beynin neresinde? Öne çıkan iki teori de sınavı geçemedi

Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)
Araştırmacılar bilincin, beynin zekadan ziyade duyularla ilişkili bölümünde oluştuğunu düşünüyor (Pixabay)

Bilincin beynin hangi bölümünde olduğunu araştıran bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. 

Kişinin kendisini, etrafını, deneyimlerini, duygularını anlamasını sağlayan bilinç, insan varlığının temel bileşenlerinden biri. 

Bilim insanları uzun zamandır bilincin beynin hangi bölümünde, nasıl meydana geldiğini anlamaya çalışıyor. Pek çok fikir ortaya atılırken halihazırda 30'a yakın teori olduğu tahmin ediliyor. 

Bunlar arasında en çok öne çıkan ikisiyse Küresel Çalışma Alanı Teorisi (GWT) ve Bütünleşik Bilgi Teorisi (IIT). Bunlardan ilki bilincin, beynin ön kısmında olduğunu ve buradaki kilit bölgeler duyusal bilgileri tüm beyne yaydığında bilinçli deneyimin ortaya çıktığını savunuyor. 

IIT ise beyindeki bilginin son derece entegre ve bütünleşik olduğunu ve bu şekilde bilinçli bir deneyimin mümkün olduğunu öne sürüyor.

Önde gelen hakemli dergi Nature'da 1 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada bilim insanları, bu iki teoriyi test ederek hangisinin geçerli olduğunu bulmaya çalıştı. Bulgular, ikisinin de yetersiz olduğuna işaret ediyor. 

Max Planck Enstitüsü'nden Dr. Lucia Melloni ve ekip arkadaşları, ABD, Avrupa ve Çin'deki 12 laboratuvarda 256 kişiye çeşitli görüntüleri izleterek beyinlerindeki elektrik ve manyetik aktiviteyi ve kan akışını ölçtü. 

Katılımcıların bilinçli farkındalığını ölçmek için onlara çeşitli yüzler, nesneler ve semboller gösterildi. Katılımcılar ekranda belirli görüntüler belirdiğinde bir düğmeye bastı. Ekip katılımcıların beynini üç farklı yöntem kullanarak izledi.

Bulgular bilincin, beynin düşünmeyle ilişkili ön kısmından ziyade, görme ve işitmeyle bağlantılı duyusal bölgeleri içeren arka kortekste ortaya çıktığına işaret ediyor. 

Çalışma, beynin arka kısmındaki nöronlarla öndeki bölgeler arasındaki önemli bağlantılar saptasa da bilincin ana merkezinin arka kortekste olduğu fikrini destekliyor.

Araştırmada ayrıca IIT'nin öne sürdüğü gibi bilincin, beynin çeşitli bölümlerinin etkileşimi ve işbirliğiyle oluştuğunu destekleyen güçlü kanıtlar da bulunmadı. 

Makalenin başyazarlarından Christof Koch, "Burada kanıtlar kesinlikle arka korteks lehine. Bilinçli deneyimle ilgili bilgiler ön loblarda ya yoktu ya da arka kortekse kıyasla çok daha zayıftı" diyerek ekliyor: 

Bu durum, ön lobların zeka, yargılama, muhakemede kritik önem taşımasına karşın görme, bilinçli görsel algılama gibi konularda kritik bir rol oynamadığı fikrini destekliyor.

Araştırmacılar yeni çalışmanın komadaki veya bitkisel hayattaki hastalar açısından da önem taşıdığını ifade ediyor.  

Bu durumdaki hastalar birkaç gün boyunca yanıt vermediği zaman genellikle bilinçlerini kaybettikleri varsayılarak yaşam destek ünitesiyle bağları kesiliyor. Ancak geçen yıl yayımlanan bir çalışmada tepkisiz hastaların yaklaşık 4'te birinin bilinci olabileceği tespit edilmişti.

Bu araştırmaya gönderme yapan Koch "Bilincin beyindeki temelini bilmek, sinyal vermeden 'orada olmanın' bu gizli biçimini daha iyi saptamamızı sağlar" diyor. 

Independent Türkçe, Reuters, New York Times, SciTechDaily, Nature