Tunus nüfusunun yarısından fazlası hayat pahalılığından şikayetçi

Tunus anayasa referandumundan iki ay sonra yapılan bir anket halkın enflasyondan şikayetçi olduğunu gösteriyor

Anket sonuçlarına göre Tunusluların yarısından fazlası ülkenin yaşadığı temel sorunun ‘yüksek yaşam maliyeti’ olduğunu düşünüyor. (EPA)
Anket sonuçlarına göre Tunusluların yarısından fazlası ülkenin yaşadığı temel sorunun ‘yüksek yaşam maliyeti’ olduğunu düşünüyor. (EPA)
TT

Tunus nüfusunun yarısından fazlası hayat pahalılığından şikayetçi

Anket sonuçlarına göre Tunusluların yarısından fazlası ülkenin yaşadığı temel sorunun ‘yüksek yaşam maliyeti’ olduğunu düşünüyor. (EPA)
Anket sonuçlarına göre Tunusluların yarısından fazlası ülkenin yaşadığı temel sorunun ‘yüksek yaşam maliyeti’ olduğunu düşünüyor. (EPA)

Tunus’ta sonuçları açıklanan bir ankete göre, ülke nüfusunun yarısından fazlası, yüksek yaşam maliyetinden ve kötüleşen ekonomik koşullardan şikayetlerini dile getiriyor.
Söz konusu anket, seçim konusunda uzmanlaşmış Mourakiboun Örgütü tarafından, 14-24 Ekim tarihleri arasında, yani 25 Temmuz’da yapılan yeni anayasa referandumundan yaklaşık iki ay sonra, bin vatandaşa uygulandı. Ankete katılanların yüzde 81’i, halk devriminin akabinde devrik Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali’nin iktidarının düştüğü 2011’den önceki dönemi tercih ediyor.
Cumhurbaşkanı Kays Said 25 Temmuz 2021’de “istisnai kararları” dayatarak Meclis'i ve Hükümet’i feshetti. Bu bağlamda, devlet kurumlarında yolsuzluk ve kaosla mücadele ile alternatif anayasal kurumlara giden yol haritasını uygulama bahanesiyle, parlamentoyu feshetti ayrıca 2014 anayasasını ve diğer anayasal organları kaldırdı.
Ankete katılanların yüzde 81’i 2011 öncesi dönemin en iyisi olduğunu söyledi. 2011 sonrasında başlayan ve 2021 Temmuz ayına kadar devam eden dönem, yüzde 12’lik oranla ikinci sırada yer aldı. Katılımcıların yüzde 10’u ise 2021 Temmuz ve sonrası dönemin en iyisi olduğunu söyledi.
Katılımcıların yüzde 78’i ülkenin yanlış yolda olduğunu, yüzde 12’si doğru yolda olduğunu ve yüzde 10’u ise hangisinin olduğunu bilmediğini belirtti. Bu bağlamda, ankete katılanların yüzde 55’i, Tunus’un yaşadığı temel sorunun ‘yüksek yaşam maliyeti’ olduğunu düşünürken, yüzde 35’i ekonominin bozulması olduğunu belirtti.
Tunus’ta 2010 yılının son aylarında Bin Ali rejimine karşı şehirlerde başlayan ayaklanmada, işsizler için daha fazla iş olanağı ve iç bölgelerde kalkınma projeleri talep edildi. 2011’den bu yana siyasi geçiş, ifade özgürlüğü için daha geniş bir ortam sunsa da, etkili ekonomik reformlar görülmedi. Bugün ülke boğucu bir mali krizden geçerken, Uluslararası Para Fonu ile 1,9 milyar dolarlık bir kredi anlaşması başarısız oldu.
Muhalefet, Cumhurbaşkanı Said’i bireysel bir yönetim kurmakla suçluyor. 2019 yılı cumhurbaşkanlığı seçimlerini sürpriz bir şekilde yüzde 70’in üzerinde oyla kazanan Said ise, yaptığı konuşmalarda devrimin gidişatını düzeltmek ve yolsuzlukla mücadele etmek istediğini yineliyor.



Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın Somali'ye askeri desteğinin sınırları ne?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de bir askeri iş birliği protokolünün imza törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Somali'nin Mısır'dan askeri destek aldığını tekrar tekrar açıklaması, Addis Ababa ile çatışma halinde olan Mogadişu hükümetine verilen bu desteğin sınırları ve Etiyopya'nın ayrılıkçı Somaliland bölgesinde bir deniz limanı elde etme çabalarına ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.

Somali Dışişleri Bakanı Ahmed Muallim Fiqi, ülkesinin ‘Mısır'dan askeri yardım ve mühimmat’ aldığını açıkladı. Fiqi cumartesi günü yaptığı basın açıklamasında, ‘Kahire'nin Somali için destekleyici bir rol oynadığını ve tarihsel olarak her zaman Mogadişu'yu savunduğunu’ belirtti.

Uzmanlar ve askeri yetkililer Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin şekillerini sıraladılar. Somali'nin şu anda karşı karşıya olduğu güvenlik sorunları çerçevesinde bu desteğin “ortak savunma ve bilgi alışverişinin yanı sıra Afrika Birliği (AfB) barışı koruma güçlerine katılımı” da içerdiğini ifade ettiler.

Mısır, Etiyopya hükümetinin ocak ayında Somaliland ile imzaladığı ve Etiyopya'nın Somaliland'ı bağımsız bir devlet olarak tanıması karşılığında, Addis Ababa'nın bir deniz limanı alacağı mutabakat zaptına karşı çıktı. Kahire söz konusu anlaşmayı ‘Somali'nin egemenliğine saldırı’ olarak değerlendirdi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Somalili mevkidaşı Hasan Şeyh Mahmud geçtiğimiz ağustos ayında Kahire'de ‘askeri iş birliği protokolü’ imzaladı. Sisi ayrıca ülkesinin Ocak 2025'ten itibaren AfB’nin barışı koruma güçlerine katılacağını duyurdu.

Mısır Askeri Akademisi danışmanlarından Tümgeneral Pilot Dr. Hişam el-Halebi'ye göre Mısır'ın Somali'ye askeri desteği ‘Somali tarafından gelen ve Somali Cumhurbaşkanı tarafından sunulan resmi bir talebe’ dayanıyor.

El-Halebi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, “Kahire'nin Mogadişu'ya sağladığı güvenlik ve askeri yardım iki şekilde gerçekleşiyor. Birincisi, AfB'nin barışı koruma güçleri çerçevesinde, hafif silahlı Mısır güçlerinin de katılımıyla, güvenliğin sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması. İkincisi ise iki ülkenin silahlı kuvvetleri arasında ikili iş birliği çerçevesinde gerçekleşiyor. Somali ordusunun etkinliğini ve yeteneklerini arttırmak için eğitim programlarını içeriyor” ifadelerini kullandı.

El-Halebi, ‘Mısır'ın askeri desteğinin kimseye karşı olmadığını ve diğer bölgesel taraflarla savaşmayı amaçlamadığını’ belirtti. ‘Mısır'ın Somali'yi terör örgütlerinin tehdidi ve Kızıldeniz bölgesinin güvenliğiyle ilgili güvenlik sorunları çerçevesinde desteklemeyi amaçladığını’ ifade eden el-Halebi, bunun, ‘Mısır'ın Libya, Sudan, Yemen ve Suriye'ye yönelik politikasıyla aynı olan, egemenliklerini korumak için çatışmalarla karşı karşıya olan ülkelerin ulusal kurumlarını desteklemeye dayanan dış politika parametreleriyle tutarlı olduğunu’ kaydetti.

Somali geçtiğimiz ağustos sonunda, Mısır'ın barışı koruma güçlerine katılımının bir parçası olarak Mısır askeri teçhizatının ve heyetlerinin başkent Mogadişu'ya geldiğini duyurdu. Bunu, Etiyopya'nın ‘bölge için risk oluşturan bazı ülkelerin dış müdahalesini eleştiren’ açıklaması izledi. Söz konusu açıklamada, ‘buna karşı kayıtsız kalınmayacağı’ belirtildi.

Öte yandan el-Halebi, Etiyopya'nın Kızıldeniz'de bir liman elde etme hamlesini eleştirerek, bunun ‘uluslararası hukuk kurallarını ihlal ettiğini ve Somali'nin endişesinin meşru olduğunu, zira Etiyopya'nın hamlesinin, bölgenin resmi olarak bölünmesinin bir başlangıcı olduğunu’ vurguladı.

Mısırlı Afrika uzmanı Rami Zuhdi, Mısır'ın Somali'ye verdiği askeri desteğin sınırlarını ve şeklini sıralayarak, bunun ‘ortak savunma anlaşması, bilgi alışverişi, Somali silahlı kuvvetleri için eğitim programları ve AfB barışı koruma güçlerine katılımı’ içerdiğini belirtti. Zuhdi, ‘barışı koruma misyonundaki Mısır güçlerinin 10 bin personele ulaşabileceğini, bunların 7 bininin sınır korumasına, 3 bininin ise şehirlerdeki güvenlik durumunun korunmasına katılacağını’ söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan Zuhdi, “Mısır'ın istikrarı sağlama ve Somali'yi koruma arzusu, karşılıklı savunma anlaşması ve uluslararası hukuk kuralları doğrultusunda askeri iş birliği seviyesini mümkün olduğunca sınırsız hale getirebilir” dedi.

“Kahire, Somali'nin bağımsızlığından bu yana Mogadişu'ya her zaman destek olmuştur” diyen Zuhdi, ‘bu desteğin kriz dönemlerinde arttığını ve şekillerinin çoğaldığını’ belirtti. Zuhdi ayrıca ‘mevcut Somali Cumhurbaşkanı’nın Mayıs 2022’de göreve gelmesinden bu yana Kahire'yi üç kez ziyaret ettiğini’ vurguladı.

Somali, topraklarında Etiyopya birliklerinin varlığını sürdürmesi nedeniyle bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya. Zuhdi, Addis Ababa'nın AfB barış gücü misyonunun bir parçası olarak bu yılın sonunda görev süresi dolacak olan birliklerini sürdürmekte ısrar etmesi halinde gerilimin artabileceğini kaydetti.

Somali Dışişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde basına yaptığı açıklamada, AfB barış gücü misyonuna katılan Etiyopya güçlerinin bu yılki görev sürelerinin sonunda Somali topraklarını terk etmelerini talep etti. Etiyopya güçlerinin bölgede kalışını ‘ülkesinin mevcut tüm imkanlarla mücadele edeceği askeri bir işgal’ olarak değerlendiren Fiqi, ‘Addis Ababa'nın sadece deniz limanlarını elde etmeye değil, Somali topraklarını kontrol etmeye ve egemenliğine katmaya çalıştığına’ işaret etti.