TikTok'ta "ev temizleme akımı" milyonlarca kişi tarafından izleniyor

TikTok'ta temizlik videoları paylaşan Kananen, Helsinki'de temizlemek için gittiği bir evde bulduğu pizza kalıntılarının kendisini heyecanlandırdığını söylüyor (AFP)
TikTok'ta temizlik videoları paylaşan Kananen, Helsinki'de temizlemek için gittiği bir evde bulduğu pizza kalıntılarının kendisini heyecanlandırdığını söylüyor (AFP)
TT

TikTok'ta "ev temizleme akımı" milyonlarca kişi tarafından izleniyor

TikTok'ta temizlik videoları paylaşan Kananen, Helsinki'de temizlemek için gittiği bir evde bulduğu pizza kalıntılarının kendisini heyecanlandırdığını söylüyor (AFP)
TikTok'ta temizlik videoları paylaşan Kananen, Helsinki'de temizlemek için gittiği bir evde bulduğu pizza kalıntılarının kendisini heyecanlandırdığını söylüyor (AFP)

Sosyal medya uygulaması TikTok'ta çok kirli evleri temizleme akımı milyonlarca kişinin ilgisini çekiyor.
Çöp evleri temizleyerek, bunu TikTok üzerinden yayımlayan kullanıcıları tanımlamak için "cleanfluencer" ifadesi kullanılıyor. Kelime sosyal medyada etki alanına sahip kişiler için kullanılan "influencer" kelimesiyle, temizlemek anlamına gelen "clean" kelimesinin birleştirilmesiyle oluşturulmuş.
Finlandiyalı Auri Kananen de dünyanın önde gelen "cleanfluencer"larından biri.
Dünyayı gezerek olabilecek en kirli evleri arayan Kananen, "Temizliği seviyorum, kiri seviyorum. 19 takipçim olduğu zamanı hatırlıyorum. O zaman bile 19 yabancının benim temizlik yapışımı izlemesi çok havalı hissettiriyordu" ifadelerini kullandı.
"Aurikatariina" kullanıcı ismini kullanan Kananen'in TikTok'ta 9 milyon, Youtube'da ise 2 milyon takipçisi bulunuyor.
Pembe plastik eldivenleriyle toz alan, kirli yerleri ovan ve ortalığı düzenleyen Kamanen, genellikle arka planda ev sahibinin nasıl bu duruma düştüğünü anlatıyor.
Deneyimlerinin kendisine hiçbir durumun umutsuz olmadığını gösterdiğini belirten Kananen, "Genellikle akıl sağlığı sorunları yaşayan veya başka bir trajediyle karşı karşıya kalan insanlar bu şekilde yaşıyor" ifadelerini kullandı.
Temizlik videosu çekenlerin sayısı artıyor
TikTok'un küresel olarak yükselişe geçmesinin ardından, temizlik videoları da uygulamada çok popüler hale dönüştü. Bunun ardından temizlik yaptığı görüntüleri paylaşanların sayısı da artmaya başladı.
6 ve 5 yaşlarında iki çocuk annesi olan Abbi de onlardan biri. Şu anda iki milyon takipçisi olan Abbi, "Videoları izliyordum ve izlediğimin benim evde yaptığım iş olduğunu düşündüm. Sonra ev işi yaparken kendimi kayda almaya başladım" diyor.
Tam ismini paylaşmak istemeyen Abbi daha sonra bunun kendisi için bir mesleğe dönüştüğünü söylüyor.
Markaların kendisine ulaşarak temizlik sırasında kendi ürünlerini kullanmasını istediğini belirten Abbi, paylaşım başına 720 ila 1200 dolar gelir elde ettiğini belirtiyor.
Uzmanlar "cinsiyetçilikten" endişeli
Geçen mart konuyla ilgili bilimsel dergi The Sociological Review'da bir makale yayımlayan iki akademisyen, temizlik paylaşımları yapan kişilerin büyük çoğunluğunun genç ve evli kadınlar olduğunu belirterek, bunun kadınların ev işçisi olarak kullanılmasını teşvik edebileceğine dikkat çekmişti.
Makalenin yazarlarından biri olan Dr. Emma Casey, "Bu videolarda temizlik hala kadınların bir işi olarak gösteriliyor. Erkeklerin kendi payına düşeni yaptığını çok nadir görüyoruz. Bazen arka planda bir erkeğin olduğu hissine kapılıyoruz ancak sonrasında katılımları bir şakaya dönüşüyor" ifadelerini kullandı.
Casey, sosyal medya akımıyla ilgili olarak cinsiyetçi rollerin bu şekilde sunulması ve güzellenmesinden endişeli olduklarını belirtti.
Independent Türkçe, France 24, Financial Times 



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging