Sudan’da nihai siyasi anlaşmanın yapısı görüşülmeye başlandı

Ortak Komite, Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda toplandı.

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) (Solda - Reuters) ve Sudan Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan. (AP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) (Solda - Reuters) ve Sudan Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan. (AP)
TT

Sudan’da nihai siyasi anlaşmanın yapısı görüşülmeye başlandı

Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) (Solda - Reuters) ve Sudan Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan. (AP)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) (Solda - Reuters) ve Sudan Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan. (AP)

Sudanlı taraflar arasındaki nihai siyasi anlaşmayı hazırlayacak olan Ortak Komite, ilk toplantısını başkent Hartum'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirdi. Toplantıda tarafların üzerinde anlaşmaya vardığı üzere önümüzdeki nisan ayında imzalanacak olan anlaşmanın yapısı ele alındı.
Komite; 5’i Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri, 1’i ordu, 1’i Hızlı Destek Kuvvetleri, 2’i Devrimci Cephe temsilcisi, 2’si ise geçişi destekleyen güçlerin temsilcisi olmak üzere 11 üyeden oluşuyor.
Sudan'daki siyasi süreç sözcüsü Halid Ömer Yusuf dün yaptığı basın açıklamasında, toplantıda anlaşmanın yapısının ele alındığını bildirdi. Toplantıda Çerçeve Anlaşma’nın bölümlerini içeren nihai bir siyasi anlaşma taslağının, bunun kapsamlı açıklamasının, bir önsözün ve nihai hükümlere ait bir bölümün gündeme gediğini kaydetti.
Yusuf, Ortak Komite’nin Juba Barış Anlaşması’nın uygulanması, barış, adalet ve geçiş dönemi adaletinin tamamlanması için bir öneri taslağı hazırladığını bildirdi. Toplantıda, komitenin Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda günde iki farklı oturum düzenleyerek sürekli temas halinde yürütülmesine karar verildi.
Komite’nin mutabık kalınan zaman çizelgesine uygun olarak nihai siyasi anlaşmanın imzalanması yönünde müzakere ve onaya ulaşılması için ortak siyasi mekanizmaya sunulacak anlaşma taslağını birkaç gün içinde tamamlayacağını da sözlerine ekledi.
Sudan ordu liderleri ve sivil güçler geçtiğimiz hafta uluslararası bölgesel üçlü mekanizmanın rehberliğinde, ülkedeki krizi çözme yönünde siyasi süreci ve adımları hızlandırmak amacıyla siyasi Çerçeve Anlaşması üzerinde anlaşmıştı.
Anlaşmaya imza atan taraflar; Çerçeve Anlaşma, siyasi beyan taslağı, siyasi sürece dair çalıştaylar ve konferanslardaki tavsiyeler ile Barolar Birliği’nin geçici anayasa taslağının nihai siyasi anlaşma taslağının hazırlanmasındaki ana referanslar konusunda anlaştı.
Sudan'daki mevcut siyasi süreç, ordu liderlerinin 25 Ekim 2021'den bu yana iktidardaki kontrolünü sona erdirecek.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre ordu ile sivil güçler arasında varılan anlaşmaya göre anayasa taslağı 6 Nisan'da imzalanacak, 11 Nisan’da ise siyasi güçler sivil iktidar yapılarını oluşturmaya başlayacak.
Siyasi sürecin son aşamasında bulunan güvenlik ve askeri reform çalıştayının başlatılması için anlaşma taraflarının kısa bir süre içinde takvim belirlemesi bekleniyor.
Çalıştaya Sudan Silahlı Kuvvetleri, Hızlı Destek Kuvvetleri Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri, siyasi güçler ve Çerçeve Anlaşma’nın diğer imzacılarından temsilciler katılacak.
Güvenlik ve askeri aygıtın reformu, Hızlı Destek Kuvvetlerini tek bir komutada birleştirme yönündeki senaryolar çalıştayda sunulması beklenen gündemde ön plana çıkacak.
Geçtiğimiz pazar günü bölgesel ve uluslararası arabulucuların katılımı askeri liderler ile sivil güçler arasında gerçekleştirilen hazırlık toplantısında, güvenlik reformu sürecinin genel esasları ve ilkeleri üzerinde anlaşmaya varılmıştı. Ordunun savunma sanayi ile ilgili hususlar haricinde iktidardan ve ekonomik faaliyetlerden geri durması, Hızlı Destek Kuvvetleri’nin üzerinde mutabık kalınacak aşamalara ve programlara göre orduya entegrasyonu, Juba Barış Anlaşması’nda öngörülen güvenlik düzenlemelerine uygun olarak silahlı hizip savaşçılarının entegrasyonu, devrik rejim unsurlarının ordu ve güvenlik servislerinden uzaklaştırılması da bu kapsamda yer alıyor.
Sudan Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Muhammed Hamdan Daklu (Hamideti) ve Sudan Genelkurmay Başkanı Abdulfettah el-Burhan geçtiğimiz 5 Aralık’ta uluslararası ve bölgesel tarafların sponsorluğunda sivil güçlerle Çerçeve Anlaşması imzalamıştı. Anaşmaya imza atan önde gelen taraflar arasında Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri, Merkez Konsey Grubu, ayrıca sivil geçişi ve demokratik geçişi destekleyen diğer güçler yer alıyor.
Çerçeve Anlaşma, ordunun kalıcı olarak iktidardan çekilmesini ve sivil yapıda bir hükümet kurumasını hedefliyor.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.