Netanyahu, İsrail’deki bölünmeyi bitirme sözü verdi

İsrailliler haftalardır yargı sisteminde değişiklik öngören yasa taslağına karşı gösteri düzenliyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu. (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu. (EPA)
TT

Netanyahu, İsrail’deki bölünmeyi bitirme sözü verdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu. (EPA)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu. (EPA)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün akşam, hükümetin yargı düzenlemesine karşı çıkanların haftalardır devam eden protestolarını sakinleştirme ve halk arasındaki bölünmeyi sonlandırma sözü verdi.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre söz konusu dosya üzerinde çalışmalarına devam eden Netanyahu, değişiklik konusunda ilerleme kararlılığını vurguladı. Karşılığında projenin savunucularını ve muhaliflerini tatmin edecek bir çözüme ulaşmak için her türlü çabayı göstereceğini söyleyen Netanyahu iki grup arasındaki karşılıklı suçlamalara atıfta bulunduğu açıklamasını şöyle sürdürdü:
 “Ne kadar keskin olursa olsun bir anlaşmazlığın hepimizin geleceğini tehlikeye atmasına izin veremeyiz. Değişikliğe muhalif olanlar hain, destekçileri de faşist değil. Vatandaşlarımızı sakinleştirmek ve halkın saflarındaki bölünmeye son vermek için her türlü çabayı göstereceğiz.”
Netanyahu son haftalarda yaptığı açıklamalarda defalarca protestocuları ‘kaosun savunucuları’ olarak nitelendirmişti.
Seçilmiş yetkililerin yargı üzerindeki gücünü artırmayı amaçlayan projeye karşıt kesimler bunu ülkenin demokrasisini tehdit eden bir yapı olarak görülüyor.
Buna karşılık Netanyahu’nun aşırı sağcı ve sert müttefikleri ise seçilmiş yetkililer ile siyasallaştığını belirttikleri Yüksek Mahkeme arasındaki güç dengesini yeniden tesis etmek için projeyi gerekli buluyor.
Netanyahu televizyondaki konuşmasını, Savunma Bakanı Yoav Galant ile görüştükten sonra yaptı.
Hükümet koalisyonunun muhalefetle ilgili müzakerelere izin vermek için yasama sürecini askıya almasını defalarca talep eden Galant, yapmayı planladığı konuşmasını iptal etti.
İsrailli televizyon kanalları bir saatten uzun bir süre boyunca yayınlarında, Bakan’ın istifa olasılığını ve İsrail tarihinin en sağ kanatlarından biri olan hükümet koalisyonunun dağıldığı senaryosunu ekrana taşıdı.
Göstericilerle emniyet güçleri arasında dün yaşanan çatışmaların ardından on binlerce kişi reformu protesto etmek için tekrar sokaklara çıktı.
AFP muhabirinin aktardığına göre polis, Tel Aviv’de çevre yolunu kapatan kalabalığı dağıtmak için tazyikli su kullandı.
İsrail medya kaynaklarına göre Kudüs’te binlerce kişi Netanyahu’nun evinin önünde toplandı. Ayrıca Hayfa ve Beersheba’da da gösteriler düzenlendi.
37 yaşındaki protestocu Nadav Golander duruma dair şunları söyledi:
“Bugün direnişin en önemli günü. Bir sürü insan var. İnsanlar durmayacaklarını biliyor. Hükümet programına devam ederse bir diktatörlük gelecek. Yargıçların atanmasına ilişkin yasa önümüzdeki hafta parlamentodan geçerse, bu diktatörlüğün başlangıcı olacaktır.”
Söz konusu yasa tasarısının metninde, oylama sırasında daha fazla destek sağlamak için son günlerde komite düzeyinde değişiklikler yapıldı. Netanyahu, metnin gelecek hafta yapılacak genel kurul toplantısında onay için oylamaya sunulacağını doğruladı.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ise iç savaş tehlikesine ynelik uyarıda bulundu.
Buna karşılık muhalefet lideri Yair Lapid yaptığı açıklamada “Bu gece Netanyahu, Gallant’ı görmezden gelmeyi seçti. Ve gerçeklikten kopuk, yalanlarla dolu bir konuşma yapmayı tercih etti. Bu sorumsuz bir eylemdir” dedi.
Muhalefet kanadındaki Benny Gantz (merkez sağ), Netanyahu’nun meydan okuyamamasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, “Gökyüzünün altında yeni bir şey yok.  Netanyahu aynı kaldı” dedi.
Netanyahu ise konuşmasında, “Hukukta bireysel hakları güvence altına almak niyetindeyim. İstisnasız tüm İsrail vatandaşlarının temel haklarını garanti edeceğiz” ifadesini kullandı.



Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)

Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin anayasal sınırlar içinde, en fazla üç ay içinde yeni hükümeti kurma sürecinde karşılaştığı karmaşıklıklar göz önüne alındığında, "çerçeve" güçlerine yakın üst düzey bir yetkili, yeni hükümete eski bir başbakanın liderlik etmesi olasılığını dışlamıyor.

Yetkili, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Şii güçlerin "özellikle mevcut ve beklenen yerel ve bölgesel zorluklar göz önüne alındığında, ülkenin en üst düzey yürütme pozisyonunu üstlenecek deneyimli bir isim istediklerini" söyledi. Yetkili, "Koordinasyon Çerçevesi içindeki güçlerin, daha önce başbakanlık yapmış olan Nuri el-Maliki, Muhammed es-Sudani, Haydar el-İbadi veya Mustafa el-Kazımi gibi isimlerden birini ve daha az ölçüde, Ekim protestolarının ardından görevinden alınan Adil Abdul-Mehdi'yi seçebileceği" olasılığını da dışlamadı.


Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)

Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından dün, Güney Litani bölgesinde ordunun planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler için düzenlenen saha gezisi sırasında, Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, ordunun temel amacının istikrarı sağlamak olduğunu vurguladı.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre General Heykel, ‘ordunun birincil hedefinin istikrarı sağlamak olduğunu, ancak İsrail'in Lübnan topraklarını işgalinin devam ettiğini ve saldırıların sürdüğünü’ belirtti.

General Heykel, ‘gezinin amacının, ordunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı ve ateşkes anlaşmasını uygulamaya ve sınırlı imkanlarına rağmen kendisine verilen görevleri yerine getirmeye kararlı olduğunu teyit etmesi olduğunu’ belirtti.

Katılımcıları bizzat karşılayarak, ‘Lübnan’a gösterdikleri ilgi nedeniyle temsil ettikleri kardeş ve dost ülkelere minnettarlığını’ dile getiren General Heykel, ‘halkın, Lübnan toplumunun tüm bileşenleri gibi orduya güvendiğini’ belirtti.

Gezi sırasında, ordunun Lübnan’ın çeşitli bölgelerindeki görevleri, Güney Litani bölgesindeki genel durum ve BM Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL) ile iş birliği ilişkilerinin yanı sıra Düşmanlıkların Durdurulması Anlaşması İzleme Komitesi (Mekanizma) ile koordineli olarak ordunun bu bölgedeki planının ilk aşamasının uygulanması hakkında da bilgi verildi.


İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun dün Beytüllahim'in güneydoğusundaki Tuqu' kasabasında düzenlediği bir baskın sırasında 16 yaşındaki bir Filistinli çocuğu vurarak öldürdüğünü açıkladı. Bu olay, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da son dönemde yaşanan şiddet dalgasındaki son olaylardan biri oldu.

Resmi Filistin haber ajansı WAFA, Tuqu' kasaba meclisi başkanının, İsrail güçlerinin dün gece kasaba merkezinde toplanıp "ayrım gözetmeksizin" ateş açmasının ardından çocuğun vurulduğunu söylediğini belirtti.

Ajans, ordunun Ammar Yasir Sabah adlı çocuğu göğsünden gerçek mermiyle vurduğunu ve çocuğun hastaneye kaldırıldığını, ancak hayatını kaybettiğini ifade etti.

Batı Şeria'da şiddet bu yıl ve Ekim 2023'te başlayan iki yıllık Gazze Şeridi savaşından bu yana tırmanmıştır. İsrail yerleşimcilerinin Filistinlilere yönelik saldırıları keskin bir şekilde artarken, ordu hareket özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları sıkılaştırdı ve birçok şehirde büyük çaplı baskınlar düzenledi. Birleşmiş Milletler'e göre 7 Ekim 2023 ile 14 Kasım 2025 tarihleri ​​arasında Batı Şeria'da 1000'den fazla Filistinli öldürüldü.

 İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)

Aynı dönemde Batı Şeria'da 59 İsrailli öldürüldü. Şarku’l Avsat’ın Resmi Filistin verilerinden aktardığına  göre bu yıl Batı Şeria'da, İsrail güçleri tarafından öldürülenler arasında 53 Filistinli çocuk da bulunuyor.

Batı Şeria'da yaklaşık 2,7 milyon Filistinli, İsrail askeri işgali altında sınırlı bir özerklik içinde yaşıyor. Yüz binlerce İsrailli de buraya yerleşmiş durumda.

Uluslararası toplumun büyük çoğunluğu, İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği topraklara inşa edilen yerleşimleri yasadışı olarak kabul ediyor ve BM Güvenlik Konseyi'nin çeşitli kararları, İsrail'i tüm yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çağırdı. İsrail, yerleşimlerin yasadışı olduğunu reddediyor ve toprakla olan dini ve tarihi bağlarını gerekçe gösteriyor. İsrail güçleri mülteci kamplarını boşaltarak binlerce Filistinliyi evlerinden zorla çıkardı ve Batı Şeria'daki bazı şehirlerde on yıllardır varlığını sürdürüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, geçen kasım ayında İsrail'i Batı Şeria'daki zorla tahliyeler olarak nitelendirdiği eylemler nedeniyle savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçladı.