Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, terör bitene kadar sınır dışındaki operasyonlarına devam edecek

Recep Tayyip Erdoğan
Recep Tayyip Erdoğan
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye, terör bitene kadar sınır dışındaki operasyonlarına devam edecek

Recep Tayyip Erdoğan
Recep Tayyip Erdoğan

Türkiye, başta Suriye'nin kuzeyinde Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) en büyük bileşeni YPG olmak üzere sınırlarına ve halkının güvenliğine yönelik terör tehditlerini ortadan kaldırmak amacıyla sınır dışında yürüttüğü askeri operasyonlara olan bağlılığını yineledi.
Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleştirme çabaları çerçevesinde Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, Türk güçlerinin Suriye’nin kuzeyinden tamamen çekilmesi talebine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan örtülü bir yanıt verdi. Erdoğan açıklamasında, halka yönelik tüm terör tehditleri ortadan kaldırılıncaya kadar sınır içinde ve dışında askeri operasyonların devam edeceğini söyledi.
Erdoğan 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş'taki depremzede ailelerle yaptığı iftarın ardından açıklamalarda bulunarak, “Son terörist de ülkemiz ve milletimiz için tehdit unsuru olmaktan çıkarılana dek operasyonlarımız, sınırlarımızın içinde ve dışında devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı açıklamasında, “Terörü yenmekle kalmayacağız. Bu alçaklara destek verenlerin, sırtlarını sıvazlayanların, onları silah ve mühimmatla boğanların, kirli hesaplarını da bozacağız” şeklinde konuştu.
Türkiye, NATO müttefiki ABD’yi terör örgütü DEAŞ’a karşı savaşta yakın müttefik olarak gördüğü YPG’ye destek sağlamakla suçluyor. Ankara, YPG’yi PKK’nın Suriye'nin kuzeyindeki bir uzantısının yanı sıra sınırlarına ve halkının güvenliğine yönelik bir tehdit olarak görüyor. Bu konu Washington ve Ankara arasındaki ilişkileri karmaşık hale getiren en tartışmalı dosyalardan biri.
Geçtiğimiz yılın Mayıs ayında Erdoğan, Türkiye'nin ‘terörist koridoru’ olarak adlandırdığı şeyi ortadan kaldırmak amacıyla Menbiç, Tel Rıfat ve Ayn el-Arab'daki (Kobani) SDG güçlerinin sınırdaki mevzilerini hedef alan yeni bir askeri operasyon başlatma sinyali vermişti. Erdoğan o dönemde yaptığı açıklamada, “Güney sınırlarımız boyunca 30 kilometre derinlikte güvenli bölgeler oluşturmak için başlattığımız çalışmaların eksik kısmıyla ilgili adımları atmaya başlıyoruz” dedi.
Erdoğan'ın ima ettiği süreç, ABD ve Avrupa'nın yanı sıra Rusya ve İran tarafından geniş çapta reddedildi. Ankara, Washington ve Moskova’nın, Ekim 2019'da imzaladıkları iki mutabakat kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğini söylüyor. Suriye'nin kuzeydoğusundaki SDG mevzilerini hedef alan ‘Barış Pınarı’ askeri operasyonu ise, ABD ve Rusya'nın Kürt güçlerini Türkiye sınırının 30 kilometre güneyine çekme sözü vermesi karşılığında durduruldu. Türkiye, Suriyeli sığınmacıları barındırmak için sınırlarında güvenli bölge oluşturmayı ve sınırlarındaki YPG tehdidini ortadan kaldırmayı hedefliyor.
Türkiye'nin askeri harekat açıklamaları, Ankara'nın Moskova himayesinde Esed rejimi ile ilişkileri normalleştirme müzakerelerinin yanı sıra bunun çeşitli taraflarca reddedilmesi, ABD'nin bunun kendi kuvvetleri için bir tehdit oluşturacağını düşünmesi ve uluslararası koalisyonun DEAŞ’a karşı mücadele çabaları nedeniyle azaldı. Rusya'nın başkenti, güvenlik ve istihbarat teşkilatları düzeyinde yıllarca süren, gizli veya alenen bir dizi önceki toplantının ardından, Türkiye, Suriye ve Rusya'daki savunma bakanları ve istihbarat başkanlarının üçlü toplantısına ev sahipliği yaptı.
Türkiye'nin askeri operasyon açıklaması, Esed'in geçtiğimiz Çarşamba günü Moskova'da kaldığı süre boyunca yaptığı açıklamaların ardından geri geldi. Esed, Erdoğan ile görüşmesinin Türk kuvvetlerinin Suriye’nin kuzeyinden çekilmesini kabul etmeden gerçekleşemeyeceğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçtiğimiz Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Ankara ile Şam arasındaki normalleşme süreci müzakerelerine katılan Türkiye, Rusya, Suriye ve İran'ın dışişleri bakan yardımcıları arasında Moskova'da dörtlü zirve yapılacağını söyledi.
Ankara'nın daha önce açıkladığı bilgiye göre, Türkiye ile Suriye rejimi arasındaki ilişkileri normalleştirme yolunun görüşüleceği toplantının 15-16 Mart tarihlerinde Moskova'da yapılması planlanıyordu. Ancak Esed'in Moskova'ya yaptığı ziyaretle toplantının ‘teknik nedenlerle’ ertelendiği kaydedildi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar önceki gün Rus mevkidaşı Sergey Soygu ile yaptığı telefon görüşmesinde, Türkiye’nin, bölge barışının sağlanması ve insani yardımların ulaştırılması konusunda üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini söyledi. Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, görüşmede ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin liderliğinde başlayan görüşmelerin, bölgede ve Suriye'de barışa ve istikrara giden yolda ciddi katkılar sağlayacağı ve devamının büyük önem taşıdığı’ dile getirildi.
Akar, birkaç gün önce yaptığı açıklamada ise, Suriye'deki Türk askeri varlığının yalnızca ‘terörle mücadele bağlamında olduğunu ve Türkiye'nin sınırlarını ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumayı’ amaçladığını ve bir işgal teşkil etmediğini ifade etti. Ayrıca, PYD konusunda Şam'ın ülkesinin endişesini anlamasını beklediğini söyledi.
Diğer yandan Türkiye'nin yeni Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Sedat Önal, "Türkiye, Suriye'nin siyasi ve toprak bütünlüğüne olan bağlılığını sürdürürken, PKK/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin ayrılıkçı gündemlerini akamete uğratma konusunda kararlığını sürdürecek" dedi.
Suriye'de çatışmanın 13. yılına girdiğine dikkati çeken Önal, Suriye halkının savaş ve yerinden edilmenin yarattığı tahribatın acısını çekmeye devam ettiğini dile getirdi. Önal, depremler öncesinde de ülkedeki insani durumun çok kötü olduğuna işaret ederek, "Depremler halihazırda çok kırılgan olan durumu kötüleştirerek, insani ihtiyaçları kritik hale getirdi. Bu durum BM sınır ötesi yardımının sürdürülmesini daha da önemli kılmıştır” şeklinde konuştu.
Açıklamasında Suriye'de süregelen krize kayıtsız kalınamayacağını vurgulayan Önal, depremlerin, krize çözüm bulma çabalarını ertelemenin maliyetinin ne kadar yüksek olabileceğini bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi.
Büyükelçi, “Siyasi süreç tekrar canlandırılmalı. BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 nolu kararı, uygulanabilir siyasi çözüm için temel ilkeleri içeriyor. Bu süreçte sahada sükûnetin muhafaza edilmesi, insani yardımların engelsiz sürdürülmesi ve siyasi sürecin ilerletilmesi için önem taşıyor” dedi.
Sığınmacıların güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüşleri için uygun koşulların yaratılmasının krize kalıcı çözüm bulma çabalarının bir parçası olması gerektiğine atıfta bulunan Önal, “Bu tüm uluslararası toplumun ortak sorumluluğu” vurguladı.
Önal, Suriye halkının durumunun iyileştirilmesi için çok taraflı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğine işaret ederek, Türkiye'nin bu konuda tüm uluslararası girişimlerde yer almaya devam edeceğini söyledi.



Başkentte sağanağın etkisiyle su basan dairedeki eşyalar balkondan düştü

AA
AA
TT

Başkentte sağanağın etkisiyle su basan dairedeki eşyalar balkondan düştü

AA
AA

 

Yenimahalle ilçesinde Kayalar Mahallesi 794. Sokak'taki bir sitenin giriş katlarındaki daireleri su bastı. Su baskınına uğrayan dairenin camları kırıldı. Sel sularının sürüklediği bazı eşyalar, balkondan düştü.

Sitede yaşayan Gökhan Öztürk, sokakta altyapı olmaması nedeniyle sel sularının alt katlara ulaştığını söyledi. Sokakta altyapı çalışması yapılmasını talep eden Öztürk, daha önceki dönemlerde de benzer olayların yaşandığını belirtti.

Site sakinlerinden Sedat Yaman ise 2020'de ve 2022'deki sağanaklar sonrasında da benzer olayların yaşandığını aktardı. Dördüncü kez su basması yaşandığını söyleyen Yaman, sokaktaki altyapının yetersiz olduğunu kaydetti.

Belediyeye müracaat ettiklerini ancak çözüm bulunamadığını belirten Yaman, "İçeriye suyun dolmasıyla birlikte eksi 1, eksi 2 ve eksi 3'üncü katları, asansörleri su bastı." dedi.

Yaman, su basması nedeniyle asansörde kalanların ve eşyaları zarar görenlerin olduğunu kaydetti.


Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de yemin etti

AA
AA
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de yemin etti

AA
AA

Yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Genel Kurulunda yemin etti.

TBMM Geçici Başkanı Devlet Bahçeli, Genel Kurulu açtıktan sonra, Anayasa, İçtüzük, Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu ve bugüne kadarki teamüllere uygun olarak, törenin şeklinin nasıl olacağı hakkında bilgi verdi.

Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı seçildiğine dair Yüksek Seçim Kurulu tarafından düzenlenen tutanağın kendisine takdim edileceğini ve ant içme töreni yapılacağını belirtti.

Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan'ın, cumhurbaşkanı seçildiğine dair tutanağı teslim almak ve ant içmek üzere, İçtüzük gereğince, TBMM Geçici Başkanvekili Suat Pamukçu tarafından TBMM Genel Kurulu Salonu'na davet edileceğini ve Pamukçu ile Başkanlık Divanı kürsüsüne geleceğini söyledi.

Genel Kurulun Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ayakta karşılayacağını ifade eden Bahçeli, Erdoğan'a önce seçildiğine dair tutanağın takdim edileceğini, daha sonra Erdoğan'ın hitabet kürsüsüne gelerek ant içeceğini kaydetti.

Milletvekilleri, görevliler ve davetlilerin; Erdoğan'a tutanağın takdimini ve Erdoğan'ın ant içmesini ayakta dinleyeceğini dile getiren Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan ant içtikten sonra İstiklal Marşı'nın okunacağını ve ardından da Erdoğan'ın salondan ayrılacağını bildirdi.

TBMM Geçici Başkanı Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Genel Kurul Salonu'ndan ayrılırken, milletvekilleri, görevliler ve davetliler tarafından ayakta selamlanacağı bilgisini verdi.

Devlet Bahçeli, daha sonra Suat Pamukçu'dan, Cumhurbaşkanı seçildiğine dair tutanağın takdim edilmesi ve ant içmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Genel Kurul Salonu'na davet etmesini istedi.

Bahçeli, "Sayın Cumhurbaşkanı'mıza Meclis'imiz adına hoş geldiniz, diyorum." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan salona girdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suat Pamukçu eşliğinde, TBMM Başkanı ve Başkanlık Divanı üyelerinin salona girdiği, Divan arkasındaki kapıdan salona girdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı, AK Parti ve MHP milletvekilleri ile salondaki davetliler uzun süre ayakta alkışladı. İYİ Parti milletvekilleri, Erdoğan'ı ayakta karşıladı; CHP ve Yeşil Sol Parti milletvekilleri ise ayağa kalkmadı.

Tutanağı Devlet Bahçeli'den teslim aldı

Recep Tayyip Erdoğan, Başkanlık Divanı'nda, Cumhurbaşkanı seçildiğine dair tutanağı Devlet Bahçeli'den teslim aldı ve ant içmek için hitabet kürsüsüne geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yemini yaptı:

"Cumhurbaşkanı sıfatıyla; devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, Anayasaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laik Cumhuriyet ilkesine bağlı kalacağıma, milletin huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ayrılmayacağıma, Türkiye Cumhuriyetinin şan ve şerefini korumak, yüceltmek ve üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma Büyük Türk Milleti ve tarih huzurunda, namusum ve şerefim üzerine ant içerim."

Milletvekilleri ve Genel Kurul Salonu'ndaki davetliler, Erdoğan'ın ant içmesini uzun süre alkışladı.

Devlet Bahçeli'nin İstiklal Marşı'nın okunacağını belirtmesi üzerine İstiklal Marşı okundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra ailesine ve Genel Kurula el sallayarak, Başkanlık Divanı'nın arkasındaki kapıdan, Suat Pamukçu eşliğinde salondan ayrıldı.

TBMM Geçici Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Başkanı seçimi için 7 Haziran Çarşamba saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.


Erdoğan’ın üçüncü cumhurbaşkanlığı dönemi ve İsveç’in NATO’ya üyeliği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. (AP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. (AP)
TT

Erdoğan’ın üçüncü cumhurbaşkanlığı dönemi ve İsveç’in NATO’ya üyeliği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. (AP)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. (AP)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü döneminde dünyanın dört bir yanından 20 cumhurbaşkanı ve 45 bakanın katılacağı göreve başlama töreninde, İsveç'in Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü'ne (NATO) katılım dosyası da gündeme gelecek.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in Erdoğan'ın yeni cumhurbaşkanlığı dönemi için yemin törenine katılmak ve Türk yetkililerle üst düzey görüşmeler yapmak üzere hafta sonu Türkiye'yi ziyaret etmesi bekleniyor.

Stoltenberg önceki gün, İsveç'in NATO üyeliği konusunda Türkiye ile diyalogu yeniden başlatma arzusunu dile getirdi. Stoltenberg, Norveç'in başkenti Oslo'da düzenlenen NATO dışişleri bakanları toplantısında şu açıklamada bulundu:

“Mesajım; İsveç'in NATO'ya üyeliği İsveç için iyi olduğu kadar İskandinav ülkeleri, Baltık bölgesi ve aynı zamanda tüm NATO ve tabii ki Türkiye ve diğer müttefikler için de iyi olduğudur. Ayrıca bugünden itibaren İsveç'te 1 Haziran'da yeni terörle mücadele yasasının yürürlüğe girdiği gerçeğinin de altını çiziyorum. Bu yasalar aslında bir fark yaratıyor. İsveç'in adımı şimdi, örneğin sadece Türkiye'ye göre değil, Avrupa Birliği ve diğer ülkere göre de terör örgütü olan PKK da dahil olmak üzere, terörle mücadeleyi hızlandırmak için yeni adımlar attığını gösteriyor.”

Türkiye, İsveç’in talebini kabul etmekte isteksiz görünüyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara'daki diplomatik kaynakların yeni Türkiye Büyük Millet Meclisi oluşumunun ilk oturumlarına hazırlık ve hükümetin kurulmasıyla meşgul olduklarına bağladıkları NATO dışişleri bakanları gayrı resmi toplantısına katılmadı.

Antalya'dan Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) milletvekili seçilen Çavuşoğlu, geçtiğimiz yıl haziran ayında Madrid'de düzenlenen NATO zirvesi oturum aralarında İsveç'i Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan üçlü mutabakat muhtırasındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye ve terörle mücadelede somut adımlar atmaya çağırdı.

Çavuşoğlu İsveçli mevkidaşı Tobias Billström’ün Twitter paylaşımına yanıt vererek, “İsveçli dostlarımıza çok açık bir mesaj! Üçlü Muhtıradan kaynaklanan yükümlülüklerinizi yerine getirin ve terörizmle mücadelede somut adımlar atın. Diğer hususlar ancak o zaman hallolur” ifadelerini kullandı. Tobias Billström, NATO üyeliği için gerekli tüm kriterleri yerine getirdiklerini söyleyip, Türkiye ve Macaristan'a üyeliklerini onaylama çağrısı yapmıştı.

Parlamento ve hükümet

Yeni meclis, parlamentonun en yaşlı sıfatıyla Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli’nin başkanlığında dün milletvekillerinin yemin ettiği 28. Dönemine başladı. Erdoğan, TBMM’nin yeni dönemine açılışına katılırken, savunma, içişleri ve dışişleri dahil olmak üzere 16 bakanın milletvekili olarak parlamentoya girmesiyle yeni yüzlerin yer alması belenen kabinenin bugün açıklanması bekleniyor. Kanun, milletvekili olan bir ismin bakan olmasına izin vermiyor.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, partinin parlamentodaki hassas dengeler nedeniyle bazı eski bakanların yeni parlamentodan istifa etmesini istemediğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre cumhurbaşkanına yakın kaynaklar, Erdoğan’ın daha önce Maliye Bakanlığı ve Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı Mehmet Şimşek ile Hazine ve Maliye Bakanı olması için anlaşmaya vardığını öne sürdü. Erdoğan'ın yeni hükümeti ekonomi alanında ciddi bir zorluklarla karşı karşıya. Hükümetin faiz oranlarını düşürmeden kaynaklı büyümeyi ve ihracatı artırmaya dayalı ekonomik modelin neden olduğu krizden kurtarması gerekiyor.

Ankara'daki siyasi koridorlarda hem mevcut Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın hem de istihbarat Başkanı Hakan Fidan'ın yeni hükümette görev alacağı konuşuluyor.


AK Parti'de grup başkanı ve grup başkanvekilleri belli oldu

AA
AA
TT

AK Parti'de grup başkanı ve grup başkanvekilleri belli oldu

AA
AA

AK Parti Sivas Milletvekili Abdullah Güler, AK Parti TBMM Grup Başkanı seçildi.

AK Parti Grubu, yeni grup başkanı ve grup başkanvekillerinin belirlenmesi için basına kapalı toplandı.

Toplantıda, AK Parti Grup Başkanı AK Parti Sivas Milletvekili Abdullah Güler oldu.

AK Parti TBMM Grup Başkanvekilliklerine ise İstanbul Milletvekili Özlem Zengin, Çankırı Milletvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül, Ankara Milletvekili Leyla Şahin Usta ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu seçildi.


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın göreve başlama törenine 78 ülkeden üst düzey katılım olacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın göreve başlama törenine 78 ülkeden üst düzey katılım olacak
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın göreve başlama törenine 78 ülkeden üst düzey katılım olacak

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın göreve başlama törenine 78 ülkeden üst düzey katılım olacak

Cumhurbaşkanı seçimini 27 milyon 834 bin 589 oy ile kazanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) yemin törenine iştirak edecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, saat 14.00'te TBMM'de yemin edecek ve görevine başlayacak. Erdoğan, mazbatasını TBMM Geçici Başkanı Devlet Bahçeli'den alacak.

Törenin ardından saat 15.00'te Anıtkabir'i ziyaret edecek Erdoğan, 17.00'de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki "Göreve Başlama Töreni"ne katılacak.

101 pare top atışı yapılacak

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi A Kapısı'na varışta Erdoğan'ın konvoyuna Atlı Tören Birliği katılacak.

Erdoğan'ın süvari birliğiyle Külliye'ye girişi sırasında 101 pare top atışı yapılacak. Ayrıca Hava, Kara ve Deniz Kuvvetleri komutanlıklarına bağlı ordu karargahlarında da 101'er pare top atışı gerçekleştirilecek.

Törende, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Cumhurbaşkanlığı Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Armoni Mızıkası, TSK Mehteran Takımı ile TSK Tarihi Birlik de yöresel kıyafetleriyle hazır bulunacak.

Konuklar onuruna Çankaya Köşkü'nde akşam yemeği

Törene katılacak 21 devlet başkanı şöyle sıralanıyor:

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev, Gabon Cumhurbaşkanı Ali Bongo Ondimba, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Umaro Sissoco Embalo, Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, Karadağ Cumhurbaşkanı Yakov Milatoviç, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgız Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kongo Cumhurbaşkanı Denis Sassou N'Guesso, Kosova Cumhurbaşkanı Vjosa Osmani, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Ruanda Cumhurbaşkanı Paul Kagame, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, Togo Cumhurbaşkanı Faure Essozimna Gnassingbe, Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov, Bangladeş Cumhurbaşkanı Muhammed Şahabuddin Çuppu, Gine Devlet Başkanı Mamady Doumbouya.

Göreve başlama törenine Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Macaristan Başbakanı Victor Orban, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe'nin de aralarında bulunduğu 13 ülkenin başbakanları iştirak edecek.

Törene Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha'nın da olduğu 8 uluslararası kuruluşun temsilcileri de katılacak.

Rusya Federasyonu Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Viktoroviç Volodin, Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi Başkan Yardımcısı Ding Zhongli'nin katılacağı törende, 12 ülke, Meclis Başkanı düzeyinde temsil edilecek.

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Jelka Sviyanoviç, Konsey Üyeleri Jelko Komşiç ile Denis Beçiroviç'in yanı sıra Bosna Hersek Sırp Entitesi Başkanı Milorad Dodik'in de katılacağı törende, eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder, eski KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, eski Bosna Hersek Başkanlık Konseyi üyesi Bakir İzzetbegoviç, eski İsveç Başbakanı Carl Bildt de yer alacak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yabancı konukları onuruna saat 19.00'da Çankaya Köşkü'nde akşam yemeği verecek.

Yemek sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni kabine üyelerini açıklaması bekleniyor.


NATO, Vilnius Zirvesi öncesinde Türkiye’nin İsveç’in katılım talebini onaylamasını istiyor

Cumhurbaşlkanı Erdoğan, Haziran 2022’de Madrid’de düzenlenen NATO zirvesinde konuşma yaptı. (AP)
Cumhurbaşlkanı Erdoğan, Haziran 2022’de Madrid’de düzenlenen NATO zirvesinde konuşma yaptı. (AP)
TT

NATO, Vilnius Zirvesi öncesinde Türkiye’nin İsveç’in katılım talebini onaylamasını istiyor

Cumhurbaşlkanı Erdoğan, Haziran 2022’de Madrid’de düzenlenen NATO zirvesinde konuşma yaptı. (AP)
Cumhurbaşlkanı Erdoğan, Haziran 2022’de Madrid’de düzenlenen NATO zirvesinde konuşma yaptı. (AP)

Türkiye ile Batı arasındaki görüşmelerde, özellikle gelecek temmuz ayında Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta yapılacak Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesinin yaklaşmasıyla, İsveç’in NATO’ya üyelik konusu, gündemin ilk sırasına yerleşti.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 1 Haziran’da Oslo’da başlayan NATO dışişleri bakanları gayrı resmi toplantısına katılmadı. Ankara’daki diplomatik kaynaklar bunun, yeni Türkiye meclisinin ilk oturumları ve hükümetin kurulması için yapılan hazırlıklarla meşgul olmasından kaynaklandığını aktardı. Çavuşoğlu, Antalya’da iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AK Parti) milletvekili seçildi.

Beklenen ziyaret

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsveç’in üyelik konusunu görüşmek üzere Ankara’ya yakın tarihte bir ziyarette bulunacağını belirterek, Erdoğan’ı seçimleri kazandığı için tebrik etmek amacıyla telefonla aradığını söyledi. NATO dışişleri bakanları toplantısı öncesinde yaptığı açıklamalarda şunları söyledi:

“Yakın zamanda Ankara’ya gideceğim. Ancak kesin tarih henüz belirlenmedi. Mesajım; İsveç’in NATO’ya üyeliğinin İsveç için iyi olduğu kadar İskandinav ülkeleri, Baltık bölgesi ve aynı zamanda tüm NATO ve tabii ki Türkiye ve diğer müttefikler için de iyi olduğudur.

NATO Genel Sekreteri, Erdoğan ile görüşmesinde İsveç’in Terörle Mücadele Yasası’nı çıkardığını ve yürürlüğe girdiğini vurgulayacağını belirttiği açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bu yasalar aslında bir fark yaratıyor. İsveç’in şimdi, örneğin sadece Türkiye’nin değil Avrupa Birliği (AB) ve diğer birçoğunun da değerlendirmesine göre terör örgütü olan PKK da dahil olmak üzere, terörle mücadeleyi hızlandırmak için yeni adımlar attığını gösteriyor.”

Fotoğraf Altı: NATO Genel Sekreteri bugün Oslo’da ittifakın dışişleri bakanlarına hitaben konuşma yaptı. (AP)
NATO Genel Sekreteri bugün Oslo’da ittifakın dışişleri bakanlarına hitaben konuşma yaptı. (AP)

“Bu nedenle, hem İsveç’te 1 Haziran’da yürürlüğe giren daha güçlü yasaları hem de İsveç ile Türkiye arasındaki işbirliğinin güçlenmiş olmasını memnuniyetle karşılıyorum” diyen Jens Stoltenberg, bunun aynı zamanda İsveç’in Madrid’de imzalanan bu Üçlü Muhtıra’dan kaynaklanan yükümlülüklerini de yerine getirdiğinin kanıtı olacağını vurguladı. Stoltenberg açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Unutmamak gerekir ki Türkiye’nin bazı meşru güvenlik kaygıları vardır. Çünkü hiçbir müttefik, Türkiye kadar terör saldırısına uğramamıştır. Bu nedenle terörün her türlüsüne karşı Türkiye ile birlikte çalışmamız önemlidir.”

Üçlü mutabakat zaptı

Üçlü mutabakat zaptı kapsamında Türkiye, İsveç ve Finlandiya, İskandinav ülkelerinin Ekim 2019’dan bu yana Türkiye’ye uyguladığı silah ambargosunu kaldırması konusunda anlaştı. Ambargo, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki operasyonları,, ayrıca PKK’dan arananların iadesi ve PKK’nın iki ülkedeki faaliyetlerini sınırlandırmak amacıyla düzenlediği Barış Pınarı Harekâtı nedeniyle uygulanıyordu.

Fotoğraf Altı: Oslo bugün NATO dışişleri bakanları toplantısına ev sahipliği yaptı. (EPA)
Oslo bugün NATO dışişleri bakanları toplantısına ev sahipliği yaptı. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, ülkesinin NATO’ya katılım için tüm şartları yerine getirdiğini belirterek, Türkiye ve Macaristan’ı üyelik talebini onaylamaya çağırdı. Billström, Oslo’daki NATO dışişleri bakanları toplantısının başında, ülkesinin 1 Haziran’da yürürlüğe giren yeni terör yasası da dahil olmak üzere geçen yıl Madrid zirvesinde verdiği tüm taahhütleri yerine getirdiğini ifade etti. İsveç’te yürürlüğe giren yasanın Finlandiya’nın onayladığı yasaya benzer olduğunu ve Ankara’nın taleplerini de karşılayacağını vurguladı.

Türk kaynakları, Türkiye’nin PKK’dan aranan kişilerin iadesine yönelik somut adımlara tanık olması ve ABD Kongre üyelerinin de ABD’den F-16 savaş uçakları temin etme talebini onaylaması halinde İsveç’in katılım talebini onaylamasının mümkün olduğunu dile getirdi.


CHP Sözcüsü Öztrak: Kılıçdaroğlu, yeni MYK'yi, PM'nin ardından belirleyecek

AA
AA
TT

CHP Sözcüsü Öztrak: Kılıçdaroğlu, yeni MYK'yi, PM'nin ardından belirleyecek

AA
AA

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeni Merkez Yönetim Kurulu'nu (MYK), Parti Meclisi (PM) toplantısının ardından belirleyeceğini bildirdi.

Öztrak, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Seçimi'nin ardından dün son MYK toplantısını yaptıklarını anımsattı.

MYK'de, 14 Mayıs'taki milletvekili seçimi ile 28 Mayıs'taki ikinci turda tamamlanan Cumhurbaşkanı Seçimi'ni değerlendirdiklerini ifade eden Öztrak, "İlgili arkadaşlarımız sandık güvenliği sonuçları hakkında Kurul'umuzu bilgilendirdiler. Bu konuda verilen bilgiler çerçevesinde, sistemik bir güvenlik açığı yaşanmadığını, vatandaşımızın oylarına sahip çıkıldığını tespit ettik." değerlendirmesini yaptı.

Ayrıca MYK Üyesi Bülent Kuşoğlu'nun seçim sürecinde yapılan harcamalar hakkında Kurul'a bilgi verdiğini bildiren Öztrak, 9 ay sonraki mahalli idareler seçimi ve bu seçimler öncesinde CHP'nin kongre takvimiyle ilgili yapılacakların ele alındığını söyledi.

Sandık başına giden tüm vatandaşlarla seçimde görev alan tüm partililere teşekkür eden Öztrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Erdoğan ve partisi, yanlış politikalarıyla milletimize yaşattıkları ekonomik sıkıntıların, artan hayat pahalılığının üstünü örtebilmek amacıyla bir ahlaksız kampanya yürüttü. Bu kampanyada hiçbir etik sınır tanımadı. On parmağında on kara bize sürdü, iftira etti. Montaj olduğunu itiraf ettiği sahte videoları miting meydanlarında millete gösterdi. Devleti yönetmeye talip olan kadroların, hiçbir zaman yapmayacağı sahtekarlıklar yapıldı. Milletine yalan söyleyenler devlet yönetemez. Devletin tüm imkanları seçimde kullanıldı. Bakanlar, milletvekili adayı yapılarak seçimde aktif rol almaları sağlandı. Parti devleti yönetiminin bu ilk seçiminde siyasi etik ayaklar altına alındı. Bu seçimde Erdoğan'ın vatandaşlığımızı 3 paraya sattığı, Türkçe öğrenmek zahmetine bile katlanmamış yabancılar da Türkiye'nin kaderi ve geleceği hakkında söz söyledi."

"Arzu ettiğimiz sonucu alamadık"

Siyaseten ve ahlaken meşru olmayan bir seçim sürecini yaşadıklarını ileri süren Öztrak, "Bütün bunlara rağmen başta cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere bu seçimi kazanmak için çok çalıştık ama arzu ettiğimiz sonucu alamadık. Ancak, Genel Başkan'ımız ülkemizdeki her iki seçmenden birinin oyunu aldı. 25 milyon 504 bin 724 yurttaşımız Kemal Kılıçdaroğlu'na oy verdi." diye konuştu.

Öztrak, şöyle devam etti:

"Muhalefetin bu desteği muhafazası ve artırması, bunu hükümeti denetleme ve dengelemede kullanması, hükümetin sorumsuzluklarının millet adına bir ölçüde kontrolünü sağlayacaktır. Erdoğan da bunun farkındadır. Bu desteği dağıtmaya çalışmaktadır. Onun için de partimizin iç işlerine burnunu sokmaya kalkmakta, bunu da açıkça söylemektedir. İşte buna senin gücün yetmez. CHP milletin partisidir, kimsesizlerin kimsesidir, CHP'nin istikametini sen çizemezsin, milletimiz çizer."

"Bugün, yerel seçimle ilgili mücadelenin başlamasının beşinci günüdür"

Dünkü toplantıda, samimi bir öz eleştiri de yaptıklarını bildiren Öztrak, "Biz, 25 milyondan fazla yurttaşımızın desteğini aldığımız bu seçimi, adalet yürüyüşüyle başlayan, Millet İttifakı'nın kurulmasıyla belediyelerin kazanılmasıyla devam eden sürecin devamı olarak görüyoruz. 14-28 Mayıs seçimleri, mücadelenin yeni bir aşamaya geçişini ifade etmektedir. Kimilerine göre bugün seçimden sonraki beşinci gündür. Bize göre ise 9 ay sonra yapılacak yerel seçimle ilgili mücadelenin başlamasının beşinci günüdür." ifadesini kullandı.

CHP Sözcüsü Öztrak, şunları kaydetti:

"Samimi bir öz eleştiri yaparak, yaşadıklarımızdan ders alarak, eksiklerimizi giderip yenilenerek, mücadeleye güçlü bir şekilde devam edeceğiz. Bu sürece destek olmak amacıyla dün yapılan MYK toplantısında, Merkez Yönetim Kurulu üyelerimiz, teamüle ve partimizin usullerine uygun olarak, seçimden sonra yapılacak ilk PM toplantısından önce, Genel Başkan'ımıza istifalarını sunmuşlardır. Genel Başkan'ımız, yeni MYK'yi hafta sonu yapılacak PM toplantısının ardından belirleyecektir. Mevcut MYK üyeleri işlerin aksamaması adına yeni MYK belirlenene kadar görevlerine devam edecektir."

MYK toplantısında olağan kongre takviminin ele alındığını, bu kapsamda kongrelerle ilgili kararın da PM'de ele alınarak kararlaştırılacağını kaydeden Öztrak, şunları aktardı:

"Önümüzdeki süreç zorludur. Sadece ekonomik açıdan değil, demokrasimiz ve hukuk devleti açısından da. Bunun ilk işaretleri görülmeye başlandı. Genel Başkan'ımıza yönelik fezleke tehditleri, belediye başkanlarımızı görevden alma imaları, televizyonlara başlatılan RTÜK incelemeleri, internet sansüründen muhaliflere hapsetmeye kadar uzanan tehdit listeleri. Ama bunların hiçbiri bizi yıldıramaz, korkutmaz."

Öztrak, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 28 Mayıs'ta, her iki kişiden birinin desteğini aldığını ve Türkiye'de büyük bir değişim başladığını belirterek, şu görüşlerini paylaştı:

"Bu, önünde duranların ayaklarını yerden kesecek bir çığdır. Her adımda artacak, büyüyecek, engellenemez hale gelecektir. Bugün değilse yarın, millete eziyetin merkezi saray rejimi, haktan, hukuktan, adaletten, daha fazla refahtan yana olanların gücüyle son bulacaktır. Türkiye'nin önünde yepyeni bir ufuk açılacaktır."

Milletvekilleriyle bir araya geldi

Öte yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin milletvekilleriyle bir araya geldi.

CHP Genel Merkezi'nde basına kapalı yapılan toplantı, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasıyla başladı.

Kılıçdaroğlu, yaklaşık 1 saat süren toplantıda, milletvekillerine Meclis çalışmalarında başarılar diledi.


AK Parti İstanbul'dan teşkilata yerel seçim çalışmalarına başlama talimatı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

AK Parti İstanbul'dan teşkilata yerel seçim çalışmalarına başlama talimatı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe'nin, 2024'te yapılacak yerel seçimler için teşkilatlara, çalışmalara başlama talimatı verdiği bildirildi.

İl Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Kabaktepe, tamamlanan Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekilli Genel Seçimleri'nin ardından teşkilata rehavete kapılmamaları çağrısında bulundu.

Teşkilata, 2024'te yapılacak yerel seçim için çalışmalara başlama talimatı veren Kabaktepe, 14 Mayıs ve 28 Mayıs zaferlerini, yerel seçimler zaferiyle taçlandırmayı hedeflediklerini belirtti.

AK Parti İstanbul 7. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmanın bir bölümünden videoyu sosyal medya hesaplarından paylaşan Kabaktepe, "Tarihiyle, inancıyla, insanıyla ve ruhuyla bizim olan İstanbul'u yeniden kazanacağız." ifadesini kullandı.


Türkiye, OECD ülkeleri arasında seçime katılımın en yüksek gerçekleştiği 3. ülke oldu

AA
AA
TT

Türkiye, OECD ülkeleri arasında seçime katılımın en yüksek gerçekleştiği 3. ülke oldu

AA
AA

Türkiye, 14 Mayıs'ta yapılan seçimlerle, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında yapılan son seçimlere katılım oranının en fazla olduğu 3. ülke olarak kayıtlara geçti.

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerine ilişkin kesin sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı.

YSK verilerine göre, 14 Mayıs'taki seçimlere yurt içinde katılım oranı yüzde 88,92, 28 Mayıs'taki seçimlerde de bu oran 85,72 oldu.

14 Mayıs'taki seçimlerde yurt içinde 53 milyon 993 bin 683, 28 Mayıs'taki seçimlerde 52 milyon 93 bin 375 seçmen oy kullandı.

YSK'nin açıkladığı sonuçlara göre, Türkiye, 14 Mayıs'taki seçimlerde yurt içi seçmen katılım oranıyla OECD üyesi ülkeler arasında 3. sırada yer aldı.

OECD ile Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsünün (IDEA) verilerine göre, Türkiye, 14 Mayıs'ta yurt içi seçimlere katılım oranıyla ABD, Fransa, Almanya, İngiltere gibi birçok Batılı OECD üyesini geride bıraktı.

IDEA verilerine göre, 2022'de yapılan seçimlerde yüzde 89,74 katılım oranıyla Avustralya, OECD üyesi ülkeler arasında 1. sıraya yerleşti.

Avustralya'yı 2018'deki seçimlerde yüzde 89,66 katılım oranıyla Lüksemburg takip etti. Belçika da 2019'da yapılan seçimlerdeki 88,38 katılım oranıyla YSK'nin kesin sonuçları dikkate alındığında Türkiye'nin gerisinde kaldı.

Listede, Türkiye'nin gerisinde yer alan İsveç, Danimarka, Yeni Zelanda, İzlanda, Hollanda ve Norveç'te seçimlere katılım oranı yaklaşık yüzde 80'de kaldı.

Nüfus bakımından Türkiye ile kıyaslanabilir Almanya ise listede yüzde 76,58 katılım oranıyla 11. sırada ve Norveç'in hemen altında yer buldu.

Listede, Almanya'yı sırasıyla yüzde 75,69 katılım oranıyla Avusturya, yüzde 73,59 ile Fransa ve yüzde 71,76 ile İspanya izledi.

OECD üyeleri arasında seçimlere katılımın en az olduğu ülke olarak dikkati çeken İsviçre'de 2019'da yapılan seçimlere katılım yüzde 45,12'de kalmıştı.


Gazeteci Mehmet Barlas vefat etti

Gazeteci Mehmet Barlas vefat etti
TT

Gazeteci Mehmet Barlas vefat etti

Gazeteci Mehmet Barlas vefat etti

Rahatsızlığı dolayısıyla bir süredir hastanede tedavi gören Mehmet Barlas, bu akşam hayatını kaybetti.

Meslek hayatı boyunca birçok başarıya imza atan, büyük gazetelerin birçoğunda çalışan Barlas, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1971'de mezun oldu.

Türkiye Milli Talebe Federasyonu'nda basın komisyonu başkanlığı yapan Barlas, gazetecilikle öğrencilik döneminde babasının kurucusu olduğu Son Havadis gazetesinde tanıştı.

Cumhuriyet gazetesinde profesyonel gazeteciliğe başlayan Barlas, 12 Mart Muhtırası sonrası gazeteden çıkarıldı.

İsmail Cem'in genel müdürlüğü döneminde TRT'de iç ve dış haberler danışmanlığı yapan Barlas, 1968 yılında Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği yarışmada, inceleme dalında birincilik ödülü aldı.

Barlas, Son Havadis, Cumhuriyet, Günaydın, Milliyet, Güneş, Tercüman, Hürriyet, Türkiye, Sabah, Yeni Şafak, Star, Akşam, Posta ve Sabah'ın da aralarında olduğu birçok gazetede köşe yazarlığı yaptı.

Çeşitli dönemlerde Star TV, ATV, Show TV ve TGRT'de günlük haber yorumculuğu yapan Barlas, 2003'te kızı Ela Barlas ile haber programı hazırladı ve sundu. 2008 yılı içinde kısa bir süre ATV'de ana haber bülteninin sunuculuğunu yapan Barlas, NTV'de Emre Kongar'la birlikte Yorum Farkı adlı programı sundu.

NTV ve NTV Radyo'da Oğuz Haksever ile Makam Farkı adlı programı yapan Barlas, Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesiydi.

Canan Barlas ile evli olan Mehmet Barlas'ın Cemil Barlas ve Ela Barlas adında iki çocuğu bulunuyor.

Yakınları hastaneye geldi

İstanbul’da hayatını kaybeden Sabah Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas’ın yakınları hastaneye geldi.

Şişli İstanbul Florence Nightingale Hastanesine gelen Barlas’ın oğlu Cemil Barlas, Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bekir Orhan ve bazı aile yakınları taziye dileklerini iletti.

Hastaneden ayrılmadan önce gazetecilere açıklama yapan Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Bekir Orhan, “Çok büyük bir insandı. Benim hemşehrim ve çok yakın dostum. Hem de bizim üniversitemizin kuruluşundan beri mütevelli üyesiydi. Çok üzgünüz. Artık çocuklarına Allah uzun ömürler versin.“ dedi.

Cemil Barlas ve beraberindekiler daha sonra hastaneden ayrıldı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay'dan taziye mesajı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, tedavi gördüğü hastanede 81 yaşında vefat eden Sabah Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas için başsağlığı diledi.

Oktay, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, "Sabah Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas'a Allah'tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve tüm medya camiamıza başsağlığı diliyorum. Mekanı Cennet Olsun." ifadesini kullandı.