Çin, ABD'yi TikTok'a baskı yapmakla suçladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Çin, ABD'yi TikTok'a baskı yapmakla suçladı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Çin, ABD'nin, vatandaşlarının kişisel verilerinin takip edildiği iddiasıyla, sosyal paylaşım uygulaması TikTok'a baskı yaptığını savundu.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Pekin'de düzenlediği olağan basın toplantısında, TikTok Üst Yöneticisi Şou Zi'nin ABD Temsilciler Meclisi oturumunda ifade vermesine ilişkin değerlendirmede bulundu.
ABD hükümetinin "ulusal güvenlik endişelerini" gerekçe göstererek Çinli şirket Bytedance bünyesindeki TikTok gibi yabancı şirketler üzerinde baskı kurduğunu savunan Sözcü Mao, "Çin hükümeti, veri mahremiyetinin ve güvenliğinin kanunlarla korunmasına önem vermektedir. Ne bireylerden ne de şirketlerden, yabancı ülkelerde ulusal yasalara aykırı veri veya istihbarat paylaşması asla talep edilemez." dedi.
Mao, Çin hükümetinin TikTok veri tabanını Amerikan vatandaşlarının takibi için kullanabileceği, bunun ulusal çıkarlara zarar vereceği iddiasının bir "suç varsayımı" olduğunu belirterek, "ABD hükümeti şu ana kadar TikTok'un ulusal güvenliğe nasıl tehdit teşkil etiğine ilişkin kanıt ortaya koymazken, sürekli suç varsayımıyla ilgili şirket üzerinde sebepsiz baskı kurmaya çalışıyor." diye konuştu.
ABD Kongresinin bazı üyelerinin TikTok'u yasaklama çağrısını, yabancı düşmanlığına dayalı siyasi linç girişimi olarak gördüklerini dile getiren Mao, "ABD, piyasa ekonomisine ve adil rekabet ilkesine saygı göstermeli, yabancı şirketleri makul olmayan sebeplerle baskı altına almaya son vererek şirketlere açık, eşit ve ayrımcı olmayan yatırım ve faaliyet ortamı sağlamalı." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'de Beyaz Saray, Savunma, İç Güvenlik ve Dışişleri bakanlıkları dahil olmak üzere birçok devlet kurumu, kamu görevlilerine tahsisli telefonlarda TikTok'u yasaklamıştı.
ABD Senatosu, 15 Aralık 2022'de "ulusal güvenlik endişeleri" nedeniyle federal hükümet çalışanlarının devlete ait cihazlarda TikTok kullanılmasını yasaklayan tasarıyı oy birliği ile kabul etmişti.
ABD Temsilciler Meclisi, 28 Aralık 2022'de üyeleri ve çalışanlarının kullandığı resmi cihazlara TikTok uygulamasının indirilmesine ve kullanımına yasak getirmişti.
Maryland, Nebraska, Güney Carolina, Güney Dakota, Indiana ve Texas dahil olmak üzere birçok eyalette de TikTok kullanımını yasaklayan benzer yasalar çıkarılmıştı.
ABD hükümeti 28 Şubat'ta tüm federal kurumlara, TikTok uygulamasının kaldırılması için 30 gün süre tanımıştı.



ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)
TT

ABD'de Florida ve Texas eyaletlerinin sosyal medya yasaları Yüksek Mahkemede tartışılıyor

(AA)
(AA)

Florida eyaleti, 6 Ocak Kongre baskını sonrası Facebook, Twitter ve YouTube'un, dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın hesaplarını kapatmasının ardından 2021'de, teknoloji şirketlerinin devlet görevlisini yasaklayamayacaklarına ilişkin kanun çıkardı.

Texas eyaleti de Florida'dan kısa süre sonra sosyal medya platformlarını sitelerindeki "siyasi içeriği" kaldırmaktan men eden kanunları kabul etti.

Bu şirketleri temsilen "NetChoice" ve "The Computer&Communications Industry Association" dernekleri, ABD Anayasası Birinci Değişikliği bağlamında gazeteler nasıl kendi içeriğine karar veriyorsa şirketlerin de platformlarına dair kararları verme hakları bulunduğunu savunarak, yasaları temyize taşıdı.

Dernekler, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin şirketlere istedikleri içeriği platformlarından kaldırma hakkı verdiğini çünkü ürünlerini ve içeriklerini korumaları için editoryal seçimler yapabilme haklarını koruduğunu belirtti.

Davanın dün 4 saatten uzun sözlü duruşmalarında tarafları dinleyen Yüksek Mahkeme yargıçları, Florida ve Texas eyaletlerinin 2021'de geçirdikleri yasaların sakıncalı görülebileceğine, diğer yandan tamamının da bloke edilemeyeceğine dair düşüncelerini ifade etti.

Yargıçlar, söz konusu yasaların, şirketlerin ifade özgürlüğüne yönelik ihlallerdeki editoryal takdir yetkisini sarsabileceği endişesini dile getirdi.

Eyaletlerin yasalarını eleştirenler, yasalarla sosyal medya platformlarında Neonazi gibi aşırıcı içeriklerin daha fazla yayılabileceğini, yasaları savunanlar ise tartışmalı tüm meselelerin sosyal medya platformlarında kaldırılabileceğini belirtiyor.

Bazı uzmanlar, Anayasa'nın Birinci Değişikliği'nin basın özgürlüğünün yanı sıra ifade özgürlüğünü korumayı amaçladığını vurgulayarak, sosyal medya şirketlerine bu madde kapsamında sınırsız güç verilmesinin sonuçlarından da endişeli olduklarını kaydediyor.