Çin'den ABD'ye savaş gemisi tehdidi: "Provokasyonu durdurun, sonuçları ağır olur"

Tayvan'ın Ukrayna gibi olmasından korkuluyor

CSIS, ocakta yayımladığı raporda, ABD'nin silah endüstrisinin Çin'le savaşmaya hazır olmadığını bildirmişti (Reuters)
CSIS, ocakta yayımladığı raporda, ABD'nin silah endüstrisinin Çin'le savaşmaya hazır olmadığını bildirmişti (Reuters)
TT

Çin'den ABD'ye savaş gemisi tehdidi: "Provokasyonu durdurun, sonuçları ağır olur"

CSIS, ocakta yayımladığı raporda, ABD'nin silah endüstrisinin Çin'le savaşmaya hazır olmadığını bildirmişti (Reuters)
CSIS, ocakta yayımladığı raporda, ABD'nin silah endüstrisinin Çin'le savaşmaya hazır olmadığını bildirmişti (Reuters)

Çin, ABD donanmasına ait savaş gemisinin tekrar Güney Çin Denizi'ne "hukuksuz" şekilde girdikten sonra dışarı itildiğini iddia etti.
Çin Savunma Bakanlığı'ndan bugün yapılan açıklamada, güdümlü füze taşıyan USS Milius adlı muhribin, Paracel adası açıklarındaki bölgeye Pekin yönetiminden izin almadan girdiği savunuldu. Bunun ardından geminin takibe alındığı ve bölgeden çıkarıldığı öne sürüldü. 
Bugün yaşanan olayla ilgili açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"ABD'den bu tür provokatif eylemleri derhal durdurmasını talep ediyoruz. Aksi takdirde öngörülemeyen olaylar nedeniyle ciddi sonuçlara katlanmak zorunda kalırlar."
ABD donanmasıysa iddiaları reddederek, savaş gemisinin uluslararası hukuka uygun şekilde görev yaptığını ve dışarı itilmediğini ileri sürdü.
7. Filo'nun sözcüsü Luka Bakic, USS Milius'un "sefer özgürlüğü" kapsamında faaliyet gösterdiğini savunarak burada Çin, Tayvan ve Vietnam'ın uyguladığı geçiş yasaklarına karşı çıktıklarını ifade etti.
Paracel adaları, Güney Çin Denizi'nde 7 kilometrekarelik alana yayılmış 130'a yakın küçük mercan adası ve resiften oluşuyor.
Pekin yönetimi, kontrol noktaları ve askeri karargahlar kurduğu adaların denetimini fiiliyatta elinde tutsa da Tayvan ve Vietnam da bölgede hak iddia ediyor.
Çin ordusu, dün de aynı savaş gemisinin bölgeye "hukuksuz" giriş yaptığını, bu nedenle dışarı çıkarıldığını öne sürmüştü. ABD donanmasıysa iddiaları yalanlamış, savaş gemisinin uluslararası hukuka uygun biçimde rutin faaliyetler gerçekleştirdiğini savunmuştu.
Asya-Pasifik'te Washington ve Pekin arasındaki gerginlik, Tayvan meselesi nedeniyle de artmıştı.
Ağustosta dönemin ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Taipei ziyaretinin ardından Pekin, Tayvan üzerinde füze atışları da dahil yoğun askeri tatbikatlar düzenlemişti. ABD Başkanı Joe Biden ise Çin'in saldırması halinde Tayvan'ı savunacaklarını birçok kez dile getirmişti.
Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida da ocakta G7 zirvesindeki konuşmasında, "Tayvan'ın sıradaki Ukrayna olabileceği" uyarısında bulunmuştu. Amerikan General Mike Minihan da aynı ay yaptığı açıklamada "2025'e kadar Çin'le savaşabiliriz" demişti.
Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Tayvan ise bunu reddederek bağımsızlık arayışını sürdürüyor.

Independent Türkçe, AFP, CNN



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.