Hubble Uzay Teleskobu denizanası galaksisini görüntüledi

JW100, Pegasus Takımyıldızı’nda bulunuyor

Görüntü, Hubble'daki Geniş Alan Kamerası 3'le yakalandı (ESA)
Görüntü, Hubble'daki Geniş Alan Kamerası 3'le yakalandı (ESA)
TT

Hubble Uzay Teleskobu denizanası galaksisini görüntüledi

Görüntü, Hubble'daki Geniş Alan Kamerası 3'le yakalandı (ESA)
Görüntü, Hubble'daki Geniş Alan Kamerası 3'le yakalandı (ESA)

Hubble Uzay Teleskobu, JW100 adlı denizanası galaksisini görüntüledi. Avrupa Uzay Ajansı (European Space Agency-ESA) bu nefes kesen görseli 20 Mart'ta paylaştı. 
Galaksi kümelerinde görülen denizanası galaksilerinde yıldız oluşumunu sağlayan gaz akışları var. Bu parlak gaz dalları, galaksinin ana gövdesinden uzağa akıyormuş gibi görünüyor. Gaz, çarpma basıncı soyulması denen bir süreçle meydana geliyor.

ESA yetkilileri, bu zayıf gazın içinden geçerken galaksideki gazın ve tozun sıyrıldığını bildirdi. JW100'ün arkasındaymış gibi görünen yapılar da bunun bir örneği. 
Hubble'ın yakaladığı görüntüde de JW100'ün (sağ altta) merkez çıkıntısı ve parlak sarmal kolları görülüyor. Denizanası galaksisini, IC 5338 (üstte) adlı daha büyük bir eliptik galaksi çevreliyor. 
Dünya'dan yaklaşık 800 milyon ışık yılı uzaklıkta yer alan JW100, Pegasus Takımyıldızı'nda bulunuyor. 
ESA ve NASA'nın yönetimindeki Hubble, 33 yılını yeni galaksileri keşfetmek ve yıldızların, gezegenlerin ve diğer gök cisimlerinin çarpıcı anlarını kaydetmekle geçirdi.
NASA'ya göre teleskop şimdiye kadar yaklaşık 50 bin gök cismi üzerinde 1,5 milyon kez gözlem yaptı.
1990'da uzay mekiği Discovery aracılığıyla fırlatılan teleskop, adını Astronom Edwin Hubble'dan alıyor.
 
Independent Türkçe, ESA, Space.com



Bataryalar için yeni bir malzeme geliştiren bilim insanlarından dünya rekoru

(Reuters)
(Reuters)
TT

Bataryalar için yeni bir malzeme geliştiren bilim insanlarından dünya rekoru

(Reuters)
(Reuters)

Andrew Griffin 

Bu çığır açıcı gelişme, sonunda katı hal bataryalarının üretimine ve yaygın kullanımına olanak sağlayabilir. Bunlar, alev alabilen mevcut lityum iyon bataryalardan daha fazla kapasiteye sahip olduğundan geleceğin kilit teknolojisi olarak görülüyor ve bir gün elektrikli arabalara ve diğer teknolojilere güç sağlamak için kullanılabilir.

Ancak katı hal bataryaları, imalat ve kullanım aşamasındaki çeşitli zorluklar nedeniyle henüz yaygın bir şekilde benimsenip üretilemiyor.

Araştırmacılar yeni bir malzemenin, artık bu sorunların bazılarını çözmeyi sağlayarak bu bataryaları gerçekten piyasaya sürmeye yönelik bir adım olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar lityumdan, daha önce bilinen tüm maddelerden yüzde 30 daha hızlı yeni bir malzeme üretti. Lityum, antimon ve skandiyumdan oluşan malzeme sadece rekor kırmakla kalmayıp başka pratik uygulamaların geliştirilmesinin de önünü açabilir.

Bulguları açıklayan makalenin yazarlarından Jingwen Jiang, "Keşfimizin geniş bir yelpazedeki diğer malzemelerde iletkenliği artırma yönünde daha geniş etkileri olabileceğine inanıyoruz" diyor. Araştırmacılar, yeni bataryaların geliştirilmesine yol açan aynı ilkelerin başka atılımlara da uygulanabileceğini öne sürüyor.

Münih Teknik Üniversitesi'nden Hubert Gasteiger, "Az miktarda skandiyum ekleyerek diğer element kombinasyonlarına model olabilecek yeni bir ilkeyi ortaya çıkardık" ifadelerini kullanıyor. 

Malzemenin batarya hücrelerinde kullanılabilmesi için hâlâ birçok test yapılması gerekse de iyimseriz.

Çığır açıcı adım, hakemli dergi Advanced Energy Materials'ta yayımlanan "Scandium Induced Structural Disorder and Vacancy Engineering in Li3Sb – Superior Ionic Conductivity in Li3−3xScxSbv" (Li3Sb'de Skandiyum Kaynaklı Yapısal Bozukluk ve Boşluk Tasarımı: Li3-3xScxSbv'de Üstün İyonik İletkenlik) başlıklı yeni bir makalede aktarılıyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/tech