Apple'ın patronu Tim Cook, Kalkınma Forumu için Çin'i ziyaret etti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Apple'ın patronu Tim Cook, Kalkınma Forumu için Çin'i ziyaret etti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD'li teknoloji devlerinden Apple'ın Üst Yöneticisi (CEO) Tim Cook, "Çin'in Davos'u" olarak adlandırılan Çin Kalkınma Forumu'na (CDF) katılmak üzere Pekin'e geldi.
Cook, bugün, forumun ilk gününde katıldığı oturumda, 2023 yılının, Apple'ın Çin'de faaliyete başlamasının 30. yıl dönümü olduğunu belirterek, şirketin yıllar içerisinde ülke ile "sembiotik (ortak yaşam) ilişki" kurarak birlikte büyüdüğünü vurguladı.
ABD'nin Çin'e teknoloji alanında getirdiği yaptırımlar ve tedarik zincirlerindeki kesintilere ilgili sorunlara değinmekten kaçınan Cook, eğitimde kentler ile kırsal bölgeler arasındaki açığın kapatılması için teknolojiden yararlanılmasının önemine dikkati çekti.
Cook, Apple'ın Çin'in kırsal eğitim programına yılda 100 milyon yuan (14,5 milyon dolar) destek sağlayacağını belirtti.
Forum öncesinde dün Apple'ın Çin'de açılan ilk satış mağazası olan, Pekin'in Sanlitun semtindeki Apple Store'u ziyaret eden Cook, burada mağaza çalışanları ve müşterilerle fotoğraf çektirdi.
Cook, 25-27 Mart tarihlerinde devam edecek forumda Başbakan Li Çiang ve üst düzey Çinli yetkililerin yanı sıra iş çevreleriyle temaslarda bulunacak.
Foruma Cook dışında ABD'den, yatırım şirketi Bridgewater Associates'in kurucusu Ray Dalio, ilaç firması Pfizer'ın CEO'su Albert Bourla ve tüketici ürünleri şirketi Procter & Gamble'ın CEO'su Jon Moeller katılıyor.
ABD ile Çin arasındaki son dönemde artan gerilimlere rağmen Apple, Çin'de akıllı telefon satışlarında yüzde 22 ile en büyük paya sahip bulunuyor. Şirket, akıllı telefonlarının önemli bölümünü taşeron şirketler aracılığıyla Çin'de üretiyor.
Apple'ın ve anlaşmalı üreticilerinin, Çin'e ilişkin jeopolitik risk algısının artması ve Kovid-19 salgını döneminde uygulanan karantina tedbirlerinin fabrika üretimini ve tedarik zincirlerini aksatması nedeniyle son dönemde üretimi Vietnam ve Hindistan gibi çevre ülkelere kaydırmak üzere girişimlerde bulunduğu gözleniyor.



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging