Körfez ülkelerinden İsrail'in Filistin halkının varlığını inkar eden açıklamalarına tepki

KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (KİK)
KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (KİK)
TT

Körfez ülkelerinden İsrail'in Filistin halkının varlığını inkar eden açıklamalarına tepki

KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (KİK)
KİK Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (KİK)

Körfez ülkeleri, İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in işgal altındaki Nablus'un güneyindeki Huvvara beldesine ilişkin sözlerine tepki göstererek Filistin halkının var olduğu gerçeğini inkar eden açıklamasını kınadı.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, KİK dışişleri bakanlarının ABD Dışişleri Bakanı Antony Bliken’a  İsrail Maliye Bakanı'nın Filistinlilere yönelik açıklamalarını kınayan ortak mektup gönderdiğini söyledi.
Budeyvi, mektubun Arapların ve Müslümanların ilk meselesi olması nedeniyle Filistin meselesine ilişkin KİK ülkeleri liderlerinin tutumunu somutlaştırdığını belirterek, KİK’in 22 Mart 2023’te gerçekleştirilen 155’inci bakanlar konseyinin sonuç bildirgesinde belirtilen hususlara dikkat çekti. Haziran 1967’den bu yana Filistin halkının işgal altındaki tüm toprakları üzerindeki egemenliği de dahil başkenti Doğu Kudüs olan ve Filistinlilerin tüm meşru haklarının güvence altına alındığı bir Filistin devletinin kurulmasına verdiği desteği vurguladı. Ayrıca, işgal altındaki Filistin topraklarında yerleşim birimlerinin kurulması reddedildi.
KİK Genel Sekreteri, mektupta ABD’nin bu açıklamalarını reddeden tutumuna övgü yaparken, Filistin halkını hedef alan İsrail'in tüm ihlal ve açıklamalarına ‘yanıt verme sorumluluklarını’ yerine getirmesini talep etti. Budeyvi, ABD yönetimine ayrıca, Filistin-İsrail sorununa; Filistin halkının başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında kendi devletini kurma hakkı dahil, uluslararası hukuk ve Arap Barış Girişimi temelinde; adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüme ulaşmak için ‘üzerine düşeni yapması’ çağrısında bulunulduğunu kaydetti.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre İsrail’in Filistin halkına yönelik ihlallerini kınadığı vurgulayan Budeyvi, son zamanlarda Cenin, Huvvara, Burin, Asira el Kıbliyye ve diğer yerlerde çok sayıda ölünün ve yaralının olduğunu belirtti. Filistinlilerin evlerinin yıkılarak mülklerinin tahrip edildiği suçlara atıfta bulundu. Budeyvi ayrıca, İsrail’i Mescid-i Aksa’nın kutsallığını ihlal etmek, Kudüs’teki Filistin varlığını hedef alarak yasal statüsünü ve demografik yapısının yanı sıra İslami kutsal mekanlara ilişkin düzenlemeleri değiştirmeye çalışmakla suçladı.



Suudi Arabistan İsrail'in devam eden ihlallerine karşı uyardı

Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)
Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)
TT

Suudi Arabistan İsrail'in devam eden ihlallerine karşı uyardı

Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)
Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineledi. (AFP)

Suudi Arabistan dün (çarşamba), Gazze'deki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) ait er-Razi Okulu'nun ve Han Yunus'taki el-Attar bölgesinin hedef alınmasını şiddetle kınadığını duyurdu. Suudi Arabistan, İsrail savaş makinesinin savunmasız sivillere yönelik tekrarlanan bir dizi ihlalinde ve iki yeni saldırıda onlarca kişinin öldüğünü ve yüzlerce kişinin de yaralandığını ifade etti.

Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada Suudi Arabistan, İsrail'in soykırım suçlarının devam etmesini kategorik olarak reddettiğini yineleyerek, derhal ateşkes talep etti. İsrail işgal güçlerini tüm uluslararası ve insani normları ve yasaları ihlal etmeye devam etmelerinden sorumlu tutan Suudi Arabistan, sivillerin, yardım tesislerinin ve çalışanlarının korunmasını istedi.

Açıklamada, uluslararası hesap verebilirlik mekanizmalarını harekete geçirmek ve İsrail'in uluslararası hukuku ve uluslararası meşruiyet kararlarını sürekli ihlal etmesine son vermek için uluslararası toplumun yasal, insani ve ahlaki sorumluluğu vurgulandı.

Suudi Arabistan, bu konuda süregelen başarısızlığın sadece uluslararası toplumun kurumlarının yetersizliğini ve zayıflığını yansıtmakla kalmayıp, aynı zamanda bu krizin ötesine geçen ve uluslararası meşruiyetin temellerini ve güvenilirliğini, gelecekte bölgesel-uluslararası güvenlik ve istikrarı sürdürme kabiliyetini etkileyen sonuçların habercisi olduğu uyarısında bulundu.