Saudi Aramco, Çin pazarındaki varlığını genişletiyor

Saudi Aramco, Rongsheng Petrokimya Şirketi’nin yüzde 10 hissesini satın aldı

Suudi Aramco'nun yatırımlarını genişletmesi Çin'e olan uzun vadeli taahhüdünü ve Çin petrokimya sektörünün gücüne olan inancını teyit ediyor (SPA)
Suudi Aramco'nun yatırımlarını genişletmesi Çin'e olan uzun vadeli taahhüdünü ve Çin petrokimya sektörünün gücüne olan inancını teyit ediyor (SPA)
TT

Saudi Aramco, Çin pazarındaki varlığını genişletiyor

Suudi Aramco'nun yatırımlarını genişletmesi Çin'e olan uzun vadeli taahhüdünü ve Çin petrokimya sektörünün gücüne olan inancını teyit ediyor (SPA)
Suudi Aramco'nun yatırımlarını genişletmesi Çin'e olan uzun vadeli taahhüdünü ve Çin petrokimya sektörünün gücüne olan inancını teyit ediyor (SPA)

Suudi Arabistan'ın ulusal petrol şirketi Saudi Aramco, Rongsheng Petrokimya Şirketi’nin 24,6 milyon yuanlık (3,6 milyar dolar) yüzde 10 hissesini satın alan anlaşmalar imzaladı. Anlaşmayla, Çin'in rafinaj, kimyasallar ve pazarlama işindeki varlığını önemli ölçüde daha da genişletmesi bekleniyor.
Bu stratejik ortaklık aracılığıyla Saudi Aramco, Ronsheng’e bağlı Zhejiang Şirketi’ne günde 480 bin varil Arap ham petrolü tedarik edecek. Ayrıca uzun vadeli bir satış anlaşması kapsamında, Saudi Aramco'nun bir yan kuruluşu olan Aramco Overseas Company, Rongsheng'den hisse satın alabilecek.
Rongsheng, günde 800 bin varil ham petrol işleme kapasitesi ve yıllık 4.2 milyon mt etilen üretimi ile Çin'deki en büyük entegre arıtma ve kimyasallar kompleksinin sahibi ve işletmecisi olan Zhejiang Company'nin yüzde 51 hissesini satın aldı.
Saudi Aramco Rafineri, Kimyasallar ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcı Muhammed el-Kahtani, anlaşmanın Aramco'nun Çin'e olan uzun vadeli taahhüdünü ve Çin petrokimya sektörünün gücüne olan inancını teyit ettiğini ifade ederek, bunun  sıvıları kimyasallara dönüştürme stratejisine doğru ilerlemek ve büyük bir pazarda olmak için  şirket adına önemli bir satın alma olduğunu vurguladı.
Diğer yandan Rongsheng Group Yönetim Kurulu Başkanı Li Shuirong, “Bu stratejik iş birliği, uzun yıllara dayanan dostluğumuzu ve karşılıklı güvenimizi yeni bir boyuta taşıyacak ve dünyada petrokimya sektörünün üst düzey gelişimi ile aydınlık bir geleceğin önünü açacak” ifadelerini kullandı. Shuirong, Aramco'nun katılımının, Rongsheng'in petrokimyasal büyüme stratejisini uygulamasına önemli ölçüde katkıda bulunmasını beklediklerini söyledi.
Bu, Suudi Arabistan'ın ulusal petrol şirketi Saudi Aramco’nun dün, Çin'de rafineri ve petrokimya tesisinin inşa edilerek faaliyete geçeceğini açıklamasının ardından geldi. Saudi Aramco, Çin'in Norinco ve Panjin şirketleriyle ortak girişim başlatıldığını duyurdu. Açıklamada, ortak girişimin yüzde 30'u Saudi Aramco'ya, yüzde 51'i Norinco ve yüzde 19'u Panjin'e ait olacağı aktarıldı. Şirketlerin ortak girişimiyle, günlük 300 bin varil üretim kapasiteli bir petrol rafinerisinin yanı sıra yıllık 1,65 milyon ton etilen ve 2 milyon ton paraksilen üretim kapasiteli bir petrokimya tesisi inşa edilecek.
Projenin gerekli onayları almasının ardından, inşaatın 2023 yılının nisan ayından sonra başlaması planlanırken, rafineri ve petrokimya tesislerinin de 2026 yılında faaliyete geçmesi öngörülüyor.



Elektriğin tamamını yenilenebilir enerjiden sağlayan ülke sayısı yediye ulaştı

Fotoğraf: (Unsplash)
Fotoğraf: (Unsplash)
TT

Elektriğin tamamını yenilenebilir enerjiden sağlayan ülke sayısı yediye ulaştı

Fotoğraf: (Unsplash)
Fotoğraf: (Unsplash)

Yeni derlenen rakamlara göre 7 ülke artık elektriğinin neredeyse tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından üretiyor.

Arnavutluk, Bhutan, Nepal, Paraguay, İzlanda, Etiyopya ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti tükettikleri elektriğin yüzde 99,7'sinden fazlasını jeotermal, hidroelektrik, Güneş veya rüzgar enerjisi kullanarak üretti.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı'nın (IRENA) verileri, 2021 ve 2022'de 11 Avrupa ülkesi de dahil 40 ülkenin daha tükettikleri elektriğin en az yüzde 50'sini yenilenebilir enerji teknolojilerinden ürettiğini ortaya koydu.

djku78k

Verileri yayımlayan Stanford Üniversitesi Profesörü Mark Jacobson, "Mucize teknolojilere ihtiyacımız yok" dedi.

Her şeyi elektrikle çalışır hale getirip elektriği kara rüzgarı, Güneş fotovoltaikleri, konsantre Güneş enerjisi, jeotermal elektrik, küçük hidroelektrik ve büyük hidroelektrik içeren Rüzgar, Su ve Güneş'le (Wind, Water, Solar/WWS) sağlayarak emisyonları durdurmamız gerekiyor.

derfgth

Profesör Jacobson ayrıca Almanya gibi diğer ülkelerin de kısa süreler için yüzde 100 yenilenebilir kaynaklı elektrikle ihtiyacını karşılayabildiğini belirtti.

6muk7
Artık yaklaşık 50 ülke elektriğinin yüzde 50'sinden fazlasını yenilenebilir enerji kaynaklarından üretiyor (The Independent)

IEA'nın ocakta açıkladığı rakamlar, Birleşik Krallık'ın 2022'de elektriğinin yüzde 41,5'ini yenilenebilir kaynaklardan ürettiğini gösteriyor. Bu rakam önceki yıla göre yüzde 10,5 daha yüksek.swqefrg45

İskoçya'da yenilenebilir enerji teknolojileri 2022'de ülkenin toplam elektrik tüketiminin yüzde 113'üne eşdeğer üretim gerçekleştirmişti.

Scottish Renewables CEO'su Claire Mack o yıl, "Bu rekor kıran rakamlar, İskoçya'nın net sıfıra giden yolculuğunda önemli bir kilometre taşı ve dünya standartlarındaki yenilenebilir enerji kaynaklarımızın muazzam potansiyelini açıkça gösteriyor" demişti.

İskoçya'nın elektrik üretimine rüzgar enerjisi hakim olsa da araştırmacılar gelecek on yıllarda Güneş enerjisinin küresel elektrik arzına hakim olacağını tahmin ediyor.

Son yıllarda Güneş pillerinin verimlilik oranlarının iyileştirilmesinde önemli ilerlemeler kaydediliyor ve bu ilerlemelerde "mucize malzeme" denen perovskit büyük rol oynuyor.

Ticari maliyetlerin de düşmesi, Exeter Üniversitesi ve University College London'daki bilim insanlarının geçen yıl Güneş enerjisinin 2050'ye kadar dünyanın ana enerji kaynağı haline gelmesini sağlayacak "geri döndürülemez bir kritik eşiğe" ulaştığını iddia etmelerine yol açmıştı.

2023'te Nature Communications akademik dergisinde yayımlanan makaleleri, teknolojik ve ekonomik ilerlemelerin temiz enerjiye geçişin sadece ulaşılabilir değil, aynı zamanda kaçınılmaz olduğu anlamına geldiğini ortaya koymuştu.

Araştırmacılar çalışmada, "Geçmiş politikalar tarafından harekete geçirilen teknolojik gidişat nedeniyle, Güneş enerjisinde geri dönülemez kritik eşik geçilmiş olabilir. Bu da başka iklim politikaları olmaksızın Güneş enerjisinin kademeli şekilde küresel elektrik piyasalarına hakim olacağı anlamına geliyor" diye yazmıştı.

Güneş enerjisi dünya üzerindeki en yaygın enerji kaynağı ve ekonomik cazibesi, yatırımların çoğaldığı bir döngüde hızla artıyor.

Independent Türkçe