İskoçya'da bir ilk: Pakistan kökenli Müslüman Hamza Yusuf başbakan seçildi

Hamza Yusuf dün İskoçya Ulusal Partisi'nin liderliğine seçilmesinin ardından bir konuşma yapıyor (EPA)
Hamza Yusuf dün İskoçya Ulusal Partisi'nin liderliğine seçilmesinin ardından bir konuşma yapıyor (EPA)
TT

İskoçya'da bir ilk: Pakistan kökenli Müslüman Hamza Yusuf başbakan seçildi

Hamza Yusuf dün İskoçya Ulusal Partisi'nin liderliğine seçilmesinin ardından bir konuşma yapıyor (EPA)
Hamza Yusuf dün İskoçya Ulusal Partisi'nin liderliğine seçilmesinin ardından bir konuşma yapıyor (EPA)

İskoçya Özerk Yönetimi Başbakanı ve İskoçya Ulusal Partisi (SNP) Genel Başkanı Nicola Sturgeon'ın başbakanlıktan ve parti genel başkanlığından istifasının ardından 37 yaşındaki Pakistanlı göçmen Hamza Yusuf, partinin liderlik koltuğuna oturdu.
İskoçya'nın bağımsızlığını savunan iktidardaki partililer, Nicola Sturgeon'un yerine Hamza Yusuf'u parti liderliğine seçti. Yusuf, İskoçya'nın "bu nesilde" bağımsızlığını kazanmasına öncülük etme vaadini başlatarak eyalet tarihinde bu pozisyonu elinde tutan ilk Müslüman olarak kayıtlara geçti.
Sturgeon'a yakın olan Pakistanlı göçmen Hamza Yusuf, ivme kaybetmekte olan ve Londra'nın yeni bir referanduma izin vermeyi reddetmesiyle çatışan bağımsızlık hareketini yeniden başlatmak gibi hassas bir görevi devraldı. Sağlık Bakanlığı görevini yürüten Hamza Yusuf, İngiltere'de büyük bir siyasi partinin başına geçen ilk Müslüman oldu.
Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre, Yusuf zafer konuşmasında, "İskoçya'nın bağımsızlığını elde edecek nesil biz olacağız. İskoç halkının şu andan itibaren her zamankinden daha fazla bağımsızlığa ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak, Yusuf'la çalışmayı sabırsızlıkla beklediğini açıkladı, ancak Yusuf'un bağımsızlık konusunda yeni bir referandum çağrısını reddetti.
İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’ın sözcüsü gazetecilere verdiği demeçte, İskoçların ve tüm Britanyalıların, politikacıların kendileri için en önemli olan konulara odaklanmalarını istediğini söyledi. Bu konuların ise enflasyonu düşürmek, yükselen yaşam standardı ve hastanelerdeki birikmiş sorunlarla mücadele etmek olduğu belirtildi.
Sekiz yıllık iktidarının ardından Sturgeon'un geçen ay ani istifası sonrası Edinburgh'da düzenlenen bir iç oylamanın sonunda, Yusuf, hem tartışmalı muhafazakar pozisyonları benimseyen Maliye Bakanı Kate Forbes'in hem de yerel yönetimin eski bir üyesi olan Ash Regan'ın önünde yer aldı. İlk oylamada hiçbir aday yüzde 50'den fazla oy alamadı. Seçmenlerin adayları tercih sırasına göre sınıflandırdığı ikinci oylamada ise yüzde 52,1 oyla Yusuf birinci oldu.
72 binden fazla üyeden oluşan bir seçmen arasından 50 binden fazla SNP üyesi oy kullandı. İskoçya Ulusal Partisi, İskoç Parlamentosundaki 129 sandalyenin 64'üne sahip ve çok az milletvekili olan Yeşiller Partisi ile koalisyon halinde ülkeyi yönetiyor. Bu parti, SNP'nin ilerici görüşlerini paylaşmayan bir lider seçmesi halinde koalisyondan ayrılabileceği konusunda uyardı. Forbes veya Regan'ın (cinsiyet değişikliğini yasallaştıran kanuna karşı çıkanlar) zaferi hükümetin bölünmesine yol açabilir.
Yusuf, İskoçya'nın bağımsızlığı hareketine liderlik etme zorluğuyla karşı karşıya. İskoç seçmenler 2014 referandumunda İngiltere'de kalmayı desteklerken, SNP yeni bir oylama istiyor. Ancak Londra'daki merkezi hükümet buna izin vermedi ve İngiltere Yüksek Mahkemesi, İskoçya'nın Londra'nın izni olmadan yeni bir oylama yapamayacağına karar verdi.
5,5 milyonluk İskoçya'da ise yerel yönetim eğitim, sağlık ve yargı da dahil olmak üzere birçok konuda karar verebiliyor. Daha genel olarak, bu oylamanın İngiltere’nin geleceği için büyük yansımaları olabileceği ifade edilirken, uzmanlar dört bölgede (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) bölünme fikrinin arttığını dile getirdi.



İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İrlanda Başbakanı Leo Varadkar'ın görevinden "sürpriz istifa" kararı, bu kararın hemen öncesinde İrlanda kökenli ABD Başkanı Joe Biden'ın yüzüne kameralar önünde Gazze konusunda sitem ettiği konuşması nedeniyle gündemdeki yerini koruyor.

İrlanda'da 2017'den bu yana Fine Gael partisinin genel başkanlığını yürüten 45 yaşındaki Varadkar, dün başkent Dublin'de yaptığı istifa açıklamasında, ülkesine liderlik ettiği süreyi "hayatının en tatmin edici dönemi" olarak tanımladı.

İki kez İrlanda Başbakanı olarak görev yapan Varadkar, konuşması sırasında duygulanarak, görevini bırakma nedenlerinin "hem kişisel hem de siyasi" olduğunu belirtti.

Başbakanlık görevinden istifa eden Varadkar, parlamento üyesi olarak kalmaya devam edecek.

İrlanda ve İngiliz basını, istifa kararının "sürpriz" olduğu ve Varadkar'ı böyle bir karar almaya iten nedenin henüz bilinmediğini belirtti.

- Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu

Başbakanlık görevini üstlendiğinde 38 yaşında ve ülkesinin "en genç Başbakanı" ünvanına sahip olan Varadkar, istifa kararının hemen öncesinde Aziz Patrick Günü dolayısıyla ABD'ye ziyaret gerçekleştirmişti.

Leo Varadkar'ın, İrlanda asıllı ABD Başkanı Biden'ın Beyaz Saray'da Aziz Patrick Günü için verdiği davette, Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu.

Varadkar, konuşmasında, Biden'a, İrlandalıların Filistin halkıyla empati kurmasının nedeninin, Gazze halkının kendi yaşadıklarına benzer acılar çekmesi olduğunu hatırlatmıştı.

- "Gazze halkının gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz"

Gazze'deki insanlık dramını, ülkesinin sömürgeleştirildiği dönemde yaşananlara benzeten Varadkar, "Kendi tarihimizi onların gözlerinde görebiliyoruz." ifadesiyle ABD Başkanı'na sitemde bulunmuştu.

Varadkar, "Dünyayı dolaştığımda liderler bana sık sık 'İrlandalıların, Filistin halkına karşı neden bu kadar empati duyduğunu' soruyor. Cevabı basit, onların gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz. Yerlerinden edilmesi, mülklerinin ellerinden alınması, ulusal kimlikliklerinin kabul edilmemesi, zorunlu göç, ayrımcılık ve açlığın hikayesi..." ifadelerini kullanmıştı.

İrlanda'nın, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına Avrupa'da en çok karşı çıkan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Varadkar, İrlandalıların, Gazze'de yaşanan felaketten derin endişe duyduğunu belirtmişti.

Biden'a, bir İrlandalı olarak demokrasinin gerekliliklerini yerine getirmesi ve Gazze'deki dramın son bulmasına öncülük etmesi çağrısında bulunan Varadkar, "Gazze halkı, acil gıdaya, ilaca, barınağa ve özellikle de bombardımanın durmasına ihtiyaç duyuyor." demişti.

- Varadkar, İsrail için "Öfke gözlerini kör etmiş" ifadesini kullanmıştı

İrlanda parlamentosunun alt kanadı Dail'de yapılan bir oturumda da İsrail'in artık ABD dahil dünyadaki hiçbir ülkeyi dinlemediğini kaydeden Varadkar, "Öfke gözlerini kör etmiş durumda ve gittikleri yolda ilerleyerek uzun vadede kendi güvenlikleri açısından durumu çok daha kötü hale getireceklerine inanıyorum." ifadesini kullanmıştı.

Ayrıca, Varadkar, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e geçen ay gönderdiği mektupta, AB'den İsrail'le ticari bağların gözden geçirilmesini talep etmişti.

Varadkar, AB'nin, Gazze konusunda açık ve güçlü bir tutum benimsemeyerek ve çifte standart uyguladığı algısı vererek "kredibilitesini kaybettiği" uyarısında da bulunmuştu.

- İrlanda, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor

Varadkar başta olmak üzere İrlanda, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor.

İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Higgins de Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini'nin, "İsrail'in UNRWA'yı yok etme kampanyası yürüttüğü" açıklamalarına atıfta bulunarak, böyle bir kampanyanın başlatılmasını "utanç verici bir rezalet" olarak nitelemişti.

İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin de Gazze'deki insani krizi "insan yapımı" olarak nitelemiş ve "tamamen kabul edilmez" olduğunu belirtmişti.

Ayrıca, İrlanda, bazı ülkelerin UNRWA'ya finansal desteği kesme kararının ardından Ajans'a 20 milyon avroluk finansal destek sağlayacağını açıklamıştı.