Tahran: Komşularla ilişkilerin genişletilmesi konusunda kısıtlama yok

İran Dış İlişkiler Stratejik Konseyi Başkanı Kemal Harazi, Suriye ve Lübnan ziyaretiyle ilgili ‘yorumları’ eleştirdi.

Şemhani dün Tahran'da Katar Bölgesel İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı’nı kabul etti (Nour News)
Şemhani dün Tahran'da Katar Bölgesel İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı’nı kabul etti (Nour News)
TT

Tahran: Komşularla ilişkilerin genişletilmesi konusunda kısıtlama yok

Şemhani dün Tahran'da Katar Bölgesel İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı’nı kabul etti (Nour News)
Şemhani dün Tahran'da Katar Bölgesel İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı’nı kabul etti (Nour News)

İran Millî Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri (SNSC) Ali Şemhani, Tahran'ın komşularıyla ilişkilerini güçlendirmede “herhangi bir kısıtlamaya inanmadığını” söyledi.
Şemhani, Katar Bölgesel İşlerden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhammed bin Abdulaziz bin Salih el-Huleyfi ile siyasi görüşmelerde bulundu. Şarku’l Avsat’ın Mehr Haber Ajansından aktardığı habere göre SNSC Genel Sekreteri “İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hükümetinin izlediği komşuluk diplomasisi stratejisi çerçevesinde, komşu ülkelerle kapsamlı iş birliği geliştirmek İran'ın dış ilişkilerdeki ana önceliğidir. Bu alanda herhangi bir kısıtlama olduğuna inanmıyoruz” ifadelerini kullandı.
Katar Emiri'nin ve ülkenin mevcut hükümetinin çabalarına ve İran'la bölgesel ve uluslararası meselelerin ilerlemesindeki iş birliğine övgüde bulunan Şemhani, “Tahran ile Doha arasındaki kardeşçe ve yapıcı ilişkilerin rol model olarak kullanılabileceğini ve bölgedeki diğer ülkelerle ilişkilerde yaygınlaştırılabileceğini” söyledi.
Şemhani, Katarlı diplomatı, iki ülke arasındaki siyasi etkileşimler doğrultusunda altyapı alanındaki projeler de dahil olmak üzere çeşitli ticari ve ekonomik düzeylerde ilişkilerin düzeyini yükseltmeye yönelik engelleri kaldırmaya çağırdı.
Katarlı yetkiliye bölge dışındaki bazı ülkelerin “şüpheli olayları istismar ederek İran ile Katar arasındaki ilişkilerde yanlış anlaşılmalar yaratmaya çalıştıkları” uyarısında bulunan Şemhani, “İki ülkenin de bu yolda tam bir uyanıklık ve ihtiyatla hareket etmesi gerekiyor” dedi. Diğer yandan İranlı Öğrenciler Haber Ajansı'nın (ISNA) bildirdiğine göre, Katar Dışişleri Bakan Yardımcısı, ülkesinin İran ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını yineledi ve bunun bölgesel güvenlik ve istikrarı artırmak için önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Katar resmi haber ajansı QNA’ya göre İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, iki tarafın iki ülke arasındaki iş birliği ilişkilerini ve bunları güçlendirme ve geliştirme yollarının yanı sıra bir dizi bölgesel ve uluslararası ortak meseleyi gözden geçirdiği görüşmede Katarlı diplomatı kabul etti.
Ayrıca dün Şemhani, Hindistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Ajit Doval ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. İran devlet televizyonu, Hintli yetkilinin İran ile Suudi Arabistan arasındaki anlaşmayı “İran ve Suudi Arabistan’ın bölgesel gelişmeleri etkileyen iki ülke” olduklarını söyleyerek memnuniyetle karşıladığını bildirdi ve aralarındaki anlaşmanın “bölgesel istikrar ve güvenliği güçlendirmede önemli bir adım” olduğunu söyledi.
İki yetkili, nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma müzakereleri, Çabahar limanında iki ülke arasındaki iş birliğinin önündeki engellerin kaldırılması ve Hindistan'ın Kuzey-Güney Koridoru'nun kurulmasına katılımı da dahil olmak üzere iki ülke arasındaki ilgi alanlarını görüştü.
İlgili bir bağlamda, İran Dış İlişkiler Stratejik Konseyi Başkanı Kemal Harazi, son zamanlarda Suriye ve Lübnan'a yaptığı ziyaretle ilgili ‘bazı yorumları’ eleştirdi.
Harazi'nin ziyareti geçen hafta, Şemhani'nin Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaid bin Muhammed el-Ayban ile iki ay içinde Suudi Arabistan-İran ilişkilerini yeniden kurmak için anlaşmaya vardığı Pekin ziyaretinden dönüşünün ardından Abu Dabi ve Bağdat'a yaptığı ziyaretten günler sonra gerçekleşti.
Harazi, Lübnan’daki Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile görüşmek üzere Beyrut'a gitmeden önce Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile bir araya geldi.
Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) bağlı Fars Haber Ajansı, Harazi'nin iki ziyaretin “Suriye ve Lübnan'daki duruma ilişkin stratejik izlenimlere ulaşmak amacıyla Dışişleri Bakanlığı ile koordinasyon içinde gerçekleştiğini” söylediğini bildirdi. Bu, “İran'ın dış politikasının bölgedeki nüfuz düzeyini gösteriyor” diye ekledi.
Nour News’in aktardığına göre Harazi, “Bazılarının bu ziyaretten ve SNSC Genel Sekreteri Şemhani'nin ziyaretlerinden çıkarımda bulunarak Dışişleri Bakanlığı ile koordineli olunmadığını öne sürmesi talihsizliktir. Bu da ülkemizin dış ilişkiler alanındaki koordineli planlarından haberleri olmadığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Harazi, “Daha yüksek güvenlik meselelerinin çözümünün SNSC’nin, stratejik önerilerin İran Dış İlişkiler Stratejik Konseyi'nin ve dış politikanın uygulanmasının İran Dışişleri Bakanlığı'nın elinde ve sorumluluğunda olması doğaldır. Böylece işler tam bir koordinasyon içinde gerçekleşir. Elbette bu tür yanlış yorumları yayınlamak dış ilişkilerimizin çıkarına değil” dedi.
Harazi'nin açıklamaları, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın son dönemde bölgesel hamlelerde yer almamasının ardından geldi. Bu durum siyasi çevrelerde devletteki paralel teşkilatların yanı sıra Dışişleri Bakanlığı'nın rolü hakkında soru işaretleri yarattı.
Harazi'nin aksine eski diplomat Kasım Muhib Ali, “Dışişleri Bakanlığı dış meseleleri takip ediyor. Ancak bu bağlamda ekonomi ve güvenlik kurumları da dahil olmak üzere dış politika ile ilgili çeşitli kurumların olması doğaldır” dedi. Muhib Ali, eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'ye yakın olan İntihab haber sitesine yaptığı açıklamada, “Reformist dönemin sona ermesinden bu yana Dışişleri Bakanlığı yavaş yavaş rolünden uzaklaştı ve diğer kurumlar ana rolü oynadı. Zarif bu konuda uyarıda bulunmuştu ve şimdi bunun sonuçlarını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Muhib Ali emekli olmadan önce, eski Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif'in Ortadoğu ve Kuzey Afrika İşleri Dairesi Başkanı’ydı.
Paralel ajansların dış politikadaki rolüne dair şüphelerin varlığına ilişkin yorum yapan Muhib Ali, bunun İran'daki iktidar rejiminin izlenimine bağlı olduğunu söyledi. “Belki de bu tür bir yönetim sisteminde bu konu hakimdir. Çünkü dış politika ve güvenlik hükümete bağlı değildir ve karar veren başka taraflar vardır” dedi.
“Dışişleri bakanlarının tanınmış ulusal figürler seviyesinde olması olağandır. Ancak bu olmadığında durum şu anda Dışişleri Bakanlığı'nda gördüğümüz gibi olacaktır” dedi.
Muhib Ali sözlerine şöyle devam etti: “Reform hükümetinin (Muhammad Hatemi) sona ermesinden bu yana Dışişleri Bakanlığı fiilen zayıfladı. Önce nükleer müzakereler, sonra bölgesel sorunlar ve ardından Ortadoğu'ya büyükelçilerin atanması meselelerinin dışında bırakıldı. Artık küresel dolaşım anlamında Dışişleri Bakanlığı yok.”



Irak, Ukrayna savaşında "yeni askerler" arıyor

Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, Rusya'ya giderek silahlı kuvvetlere katılan 24 yaşındaki Iraklı bir adamın ailesinin onunla iletişimini kaybettiği görülüyor (AFP)
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, Rusya'ya giderek silahlı kuvvetlere katılan 24 yaşındaki Iraklı bir adamın ailesinin onunla iletişimini kaybettiği görülüyor (AFP)
TT

Irak, Ukrayna savaşında "yeni askerler" arıyor

Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, Rusya'ya giderek silahlı kuvvetlere katılan 24 yaşındaki Iraklı bir adamın ailesinin onunla iletişimini kaybettiği görülüyor (AFP)
Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğrafta, Rusya'ya giderek silahlı kuvvetlere katılan 24 yaşındaki Iraklı bir adamın ailesinin onunla iletişimini kaybettiği görülüyor (AFP)

Irak, Rusya-Ukrayna savaşında yer alan vatandaşlarına yönelik yargılamaları yoğunlaştırdı ve resmi onay olmadan yabancı askeri güçlere katılanlara ceza verileceği uyarısında bulundu.

Yargı Konseyi Başkanı Faik Zeydan, yasanın yabancı çatışmalara katılan herkesi hapis cezasıyla cezalandırdığını teyit ederek, özellikle insan ticareti ve militan devşirme ağlarının suç kapsamına alındığını vurguladı.

Bu durum, Iraklıların yabancı ülkelerde savaşmak üzere askere alınmasıyla mücadele etmek amacıyla kurulan özel bir hükümet komitesinin çalışmalarıyla eş zamanlı olarak ortaya çıktı; askere alınanların sayısı hakkında çelişkili raporlar mevcuttu.

Şarku’l Avsat’ın elde ettiği bilgilere göre basın haberlerinde, Rus güçlerinin saflarında savaşmak üzere yaklaşık 50 bin Iraklının askere alındığı belirtilirken, gayri resmi istatistikler 3 bini Rus ordusunda, 2 bini Ukrayna ordusunda olmak üzere yaklaşık 5 bin savaşçıdan bahsetmekte.

Irak'ta bir mahkeme, Rusya ile birlikte savaşmak üzere savaşçı toplamak suçundan bir kişiyi ömür boyu hapis cezasına çarptırdı.


Hızlı Destek Kuvvetleri, Çad ile olan sınır bölgelerini kontrol ediyor

Darfur Valisi Minni Arko Minawi (Facebook)
Darfur Valisi Minni Arko Minawi (Facebook)
TT

Hızlı Destek Kuvvetleri, Çad ile olan sınır bölgelerini kontrol ediyor

Darfur Valisi Minni Arko Minawi (Facebook)
Darfur Valisi Minni Arko Minawi (Facebook)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK), Çad ile sınır bölgelerindeki kontrolü tamamladıklarını duyurdu ve oradaki birliklerinin konuşlanmasını gösteren videolar yayınladı; Sudan ordusundan ise resmi bir açıklama yapılmadı.

HDK, operasyonun amacının silahlı grupları ortadan kaldırmak ve Sudan ordusu ile müttefik "ortak güçlerinin" yerel yönetim liderlerine ve sivillere karşı gerçekleştirdiği intikam ve kaos eylemlerini durdurmak olduğunu belirtti. HDK, istikrarı yeniden sağlamak amacıyla bu bölgelerde sivilleri, yolları ve kamu tesislerini güvence altına almak için güçlerin konuşlandırıldığını vurguladı.

Bir diğer gelişmede, Sudan ordusunun Babanusa'daki 22. Piyade Tümeni komutanı Tümgeneral Muaviye Hamad Abdullah'ın ölümü doğrulandı. Aralık ayı başlarında HDK tarafından şehre düzenlenen bir saldırı sırasında öldürüldü. Ordu, komutanının ölümüyle ilgili bir açıklama yapmamış olsa da Kuzey Eyaleti hükümetinin resmi internet sitesinde, askeri vali Abdul Rahman İbrahim'in merhumun ailesine başsağlığı dileklerini ilettiği bildirildi.


Suriye, Uluslararası Terörle Mücadele Koalisyonu ile ortak operasyonda DEAŞ'ın sözde Şam valisini yakaladı

Şam'daki Yermuk Filistinli Mülteci Kampı yakınlarında konuşlanan eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed dönemi askerleri, 2018 (Arşiv - Reuters)
Şam'daki Yermuk Filistinli Mülteci Kampı yakınlarında konuşlanan eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed dönemi askerleri, 2018 (Arşiv - Reuters)
TT

Suriye, Uluslararası Terörle Mücadele Koalisyonu ile ortak operasyonda DEAŞ'ın sözde Şam valisini yakaladı

Şam'daki Yermuk Filistinli Mülteci Kampı yakınlarında konuşlanan eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed dönemi askerleri, 2018 (Arşiv - Reuters)
Şam'daki Yermuk Filistinli Mülteci Kampı yakınlarında konuşlanan eski Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed dönemi askerleri, 2018 (Arşiv - Reuters)

Suriyeli yetkililer, dün gece, ABD öncülüğündeki Uluslararası Terörle Mücadele Koalisyonu ile birlikte Şam'da ‘titiz bir güvenlik operasyonu’ düzenleyerek terör örgütü DEAŞ’ın önde gelen liderlerinden birini yakaladıklarını duyurdu.

Suriye İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan açıklamaya göre Şam Kırsalı İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed el-Dalati, “Özel birimlerimiz, Genel İstihbarat Servisi ve Uluslararası Terörle Mücadele Koalisyonu ile ortaklaşa titiz bir güvenlik operasyonu gerçekleştirdi” dedi. Operasyon sonucunda örgütün sözde Şam valisi yakalandı.

ABD, geçtiğimiz hafta bir pusuda öldürülen iki Amerikan askerinin intikamını almak için Başkan Donald Trump'ın talimatını yerine getirerek, Suriye’de DEAŞ’a ait olduğu düşünülen yerlere hava saldırıları düzenledi.

Suriye geçtiğimiz ay Uluslararası Terörle Mücadele Koalisyonu’na resmi olarak katıldığını duyurmuş ve Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara, DEAŞ’ın kalıntılarını ortadan kaldırma çabalarında ABD ile iş birliği yapma sözü vermişti.

Saraya el-Cevad adlı bir terör hücresine mensup bir grup hedef alındı

Öte yandan Suriye'nin kuzeybatısındaki Lazkiye ilindeki İç Güvenlik Komutanı Abdulaziz Hilal al-Ahmed, komutanlığa bağlı özel kuvvetlerin, terörle mücadele birimi ve bir ordu birimi ile ortaklaşa dün sabah Cable kırsalında, Saraya el-Cevad adlı bir terör hücresine yönelik bir güvenlik operasyonu düzenlediklerini açıkladı.

Ahmed, eski rejimin önde gelen yetkililerinden Suheyl el-Hasan’a bağlı hücrenin ‘suikastlar, sahada infazlar ve bombalı saldırılar gerçekleştirdiği, iç güvenlik ve ordu kontrol noktalarını hedef aldığı ve ayrıca yeni yıl kutlamalarını hedef almaya hazırlandığını’ belirtti.

Çatışmanın yaklaşık bir saat sürdüğünü söyleyen Ahmed, çatışma sonucunda hücrenin bir üyesinin tutuklandığını ve diğer üç üyesinin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

Ahmed açıklamasında, güvenlik güçlerinden dört kişinin hafif yaralandığını ve hücre çökertilene kadar çalışmaların devam ettiğini de sözlerine ekledi.