Rusya yaptırımlardan ‘arka kapı ithalatıyla’ mı kurtuluyor?

Rusya ve Çin Devlet Başkanları (Reuters)
Rusya ve Çin Devlet Başkanları (Reuters)
TT

Rusya yaptırımlardan ‘arka kapı ithalatıyla’ mı kurtuluyor?

Rusya ve Çin Devlet Başkanları (Reuters)
Rusya ve Çin Devlet Başkanları (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Batı yaptırımlarının yanı sıra bazı ürünlerin Rusya’ya ihraç edilmesinin yasaklanmasına karşı bazı müttefik ülkelere ve eski Sovyet cumhuriyetlerine ‘arka kapı’ olarak başvuruyor.
Şarku’l Avsat’ın The Times gazetesinden aktardığı analize göre, yaptırımlara rağmen bilgisayar çiplerinden akıllı telefonlara kadar Batı malları, dost ülkeler üzerinden Rusya’ya akmaya devam etti.
Avrupa Birliği’nden (AB) Rusya’ya ihracat yasağı, elektronik, özel araçlar, mekanik parçalar, kamyon ve uçak motor parçaları, antenler, vinçler, dronlar, nadir metaller ve termal görüntüleme kameraları gibi çift kullanımlı ürünleri içerecek şekilde genişletildi.
Avrupalı ​​yetkililere göre, bu emtiaların ticari değeri 11 milyar euroyu aşıyor.
Putin, geçtiğimiz Haziran ayında ‘paralel ithalat’ olarak görülen bir adımla, Rus şirketlerinin ticari marka sahibinin izni olmadan üçüncü ülkelerden Batı menşeili ürünler ithal edilmesine izin veren bir planı onayladı.
Analize göre, Çin ve Türkiye gibi ülkeler ve Ermenistan, Belarus ve Kazakistan gibi eski Sovyet devletlerinden yapılan ‘arka kapı ithalatları’, Ukrayna’yı işgal ettiği için Rusya’ya uygulanan Batı yaptırımlarının gücünü hafifletti.
Sonuç olarak Rusya, seyir füzeleri için navigasyon sistemlerinde kullanılan gelişmiş yarı iletkenleri ithal ederek, Kiev ve diğer Ukrayna şehirlerine yönelik saldırılarını desteklemek için gereken teknolojiyi elde edebildi.
Rusya, Sovyet döneminden bu yana yüksek kaliteli yarı iletkenlerini üretmeye çalıştı, ancak başarılı olamadı. Rus füze üretim programı büyük ölçüde Batı teknolojisine dayanıyor.
Moskova ile yakın bağları olan eski bir Sovyet ülkesi olan Kazakistan, geçen yıl Rusya’ya savaş öncesine göre 300 kat artışla 3,7 milyon dolar değerinde yarı iletken ihraç etti.
Çin, Rusya’ya mikroçipler ve diğer ileri teknolojiler de sağladı.
AFP’nin haberine göre Rusya, Ukrayna’ya yönelik savaşla ilgili Batı yaptırımları karşısında ekonomisini önemli ölçüde Çin’e yöneltti.
Rusya’ya yönelik uluslararası yaptırımlara ve birçok yabancı şirketin ülkeden ayrılmasına rağmen karşılıklı ticaret yoğunlaştı.
Çin gümrük verilerine göre, geçen yıl ikili ticaret hacmi rekor olarak görülen 190 milyar dolara ulaştı.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmek için on binlerce kuvvetini göndermesinin ardından, uygulanan yaptırımların yarattığı zorluklar nedeniyle onlarca yabancı şirket Rusya pazarından çekildi.
Çok sayıda Batılı şirket, Ukrayna savaşından sonra Rusya’da iş yapmayı bıraktı, ancak ayrılmaları alışveriş yapanları çok fazla etkilemedi.
Rus şirketleri, Kremlin’in teşvikiyle Ikea’dan mobilya, ABD’de üretilen oyuncaklar ve Giorgio Armani ve Yves Saint Laurent gibi markalardan lüks ürünler ithal etmeye devam etti.
Rusya’nın ulusal posta hizmetiyle bağlantılı olan Hong Kong merkezli Pochta Global ise Rusların Nike, Zara ve H&M gibi Batılı şirketlerden ürün sipariş etmesine izin veriyor.
Analize göre, bu mallar Rus müşterilere gönderilmeden önce Hong Kong’daki depolara teslim ediliyor.
Öte yandan Kazakistan’da, Putin rejimine yardım ettiği fark edilmesi halinde, ekonomisinin Batılı ülkeler tarafından hedef alınmasından korkuluyor.
Rusya ile 4 bin 700 millik bir sınırı olan Kazakistan, Moskova ile ‘gizli’ ticareti durdurmak amacıyla komşusuna yapılan ihracata ek kontroller getireceğini bildirdi.
Moskova merkezli Kommersant FM radyo istasyonunun lojistik şirketlerine dayandırdığı haberde, NATO üyesi olan Türkiye’nin bu ay yaptırım uygulanan malların Rusya’ya geçişini engellemeye başladığı iddia edildi.
Türkiye’nin Rusya’ya ihracatı, ağustos ayında 738 milyon 527 bin dolarla tüm zamanların en yüksek aylık rakamına ulaştı.



İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İrlanda Başbakanı Varadkar'ın "sürpriz istifası" merak konusu oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İrlanda Başbakanı Leo Varadkar'ın görevinden "sürpriz istifa" kararı, bu kararın hemen öncesinde İrlanda kökenli ABD Başkanı Joe Biden'ın yüzüne kameralar önünde Gazze konusunda sitem ettiği konuşması nedeniyle gündemdeki yerini koruyor.

İrlanda'da 2017'den bu yana Fine Gael partisinin genel başkanlığını yürüten 45 yaşındaki Varadkar, dün başkent Dublin'de yaptığı istifa açıklamasında, ülkesine liderlik ettiği süreyi "hayatının en tatmin edici dönemi" olarak tanımladı.

İki kez İrlanda Başbakanı olarak görev yapan Varadkar, konuşması sırasında duygulanarak, görevini bırakma nedenlerinin "hem kişisel hem de siyasi" olduğunu belirtti.

Başbakanlık görevinden istifa eden Varadkar, parlamento üyesi olarak kalmaya devam edecek.

İrlanda ve İngiliz basını, istifa kararının "sürpriz" olduğu ve Varadkar'ı böyle bir karar almaya iten nedenin henüz bilinmediğini belirtti.

- Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu

Başbakanlık görevini üstlendiğinde 38 yaşında ve ülkesinin "en genç Başbakanı" ünvanına sahip olan Varadkar, istifa kararının hemen öncesinde Aziz Patrick Günü dolayısıyla ABD'ye ziyaret gerçekleştirmişti.

Leo Varadkar'ın, İrlanda asıllı ABD Başkanı Biden'ın Beyaz Saray'da Aziz Patrick Günü için verdiği davette, Gazze'de yaşananları İrlanda'nın geçmişine benzettiği konuşması gündeme oturmuştu.

Varadkar, konuşmasında, Biden'a, İrlandalıların Filistin halkıyla empati kurmasının nedeninin, Gazze halkının kendi yaşadıklarına benzer acılar çekmesi olduğunu hatırlatmıştı.

- "Gazze halkının gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz"

Gazze'deki insanlık dramını, ülkesinin sömürgeleştirildiği dönemde yaşananlara benzeten Varadkar, "Kendi tarihimizi onların gözlerinde görebiliyoruz." ifadesiyle ABD Başkanı'na sitemde bulunmuştu.

Varadkar, "Dünyayı dolaştığımda liderler bana sık sık 'İrlandalıların, Filistin halkına karşı neden bu kadar empati duyduğunu' soruyor. Cevabı basit, onların gözlerinde kendi tarihimizi görüyoruz. Yerlerinden edilmesi, mülklerinin ellerinden alınması, ulusal kimlikliklerinin kabul edilmemesi, zorunlu göç, ayrımcılık ve açlığın hikayesi..." ifadelerini kullanmıştı.

İrlanda'nın, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına Avrupa'da en çok karşı çıkan ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Varadkar, İrlandalıların, Gazze'de yaşanan felaketten derin endişe duyduğunu belirtmişti.

Biden'a, bir İrlandalı olarak demokrasinin gerekliliklerini yerine getirmesi ve Gazze'deki dramın son bulmasına öncülük etmesi çağrısında bulunan Varadkar, "Gazze halkı, acil gıdaya, ilaca, barınağa ve özellikle de bombardımanın durmasına ihtiyaç duyuyor." demişti.

- Varadkar, İsrail için "Öfke gözlerini kör etmiş" ifadesini kullanmıştı

İrlanda parlamentosunun alt kanadı Dail'de yapılan bir oturumda da İsrail'in artık ABD dahil dünyadaki hiçbir ülkeyi dinlemediğini kaydeden Varadkar, "Öfke gözlerini kör etmiş durumda ve gittikleri yolda ilerleyerek uzun vadede kendi güvenlikleri açısından durumu çok daha kötü hale getireceklerine inanıyorum." ifadesini kullanmıştı.

Ayrıca, Varadkar, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ile AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e geçen ay gönderdiği mektupta, AB'den İsrail'le ticari bağların gözden geçirilmesini talep etmişti.

Varadkar, AB'nin, Gazze konusunda açık ve güçlü bir tutum benimsemeyerek ve çifte standart uyguladığı algısı vererek "kredibilitesini kaybettiği" uyarısında da bulunmuştu.

- İrlanda, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor

Varadkar başta olmak üzere İrlanda, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'ye verdiği destekle ön plana çıkıyor.

İrlanda Cumhurbaşkanı Michael Higgins de Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini'nin, "İsrail'in UNRWA'yı yok etme kampanyası yürüttüğü" açıklamalarına atıfta bulunarak, böyle bir kampanyanın başlatılmasını "utanç verici bir rezalet" olarak nitelemişti.

İrlanda Başbakan Yardımcısı, Dışişleri ve Savunma Bakanı Micheal Martin de Gazze'deki insani krizi "insan yapımı" olarak nitelemiş ve "tamamen kabul edilmez" olduğunu belirtmişti.

Ayrıca, İrlanda, bazı ülkelerin UNRWA'ya finansal desteği kesme kararının ardından Ajans'a 20 milyon avroluk finansal destek sağlayacağını açıklamıştı.