Savaş ve deprem sonrası Suriye: Terk edilmiş binalar yılan ve farelerin barınağı haline geldi

Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalında geçen ay meydana gelen depremin neden olduğu yıkım (Reuters)
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalında geçen ay meydana gelen depremin neden olduğu yıkım (Reuters)
TT

Savaş ve deprem sonrası Suriye: Terk edilmiş binalar yılan ve farelerin barınağı haline geldi

Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalında geçen ay meydana gelen depremin neden olduğu yıkım (Reuters)
Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib kırsalında geçen ay meydana gelen depremin neden olduğu yıkım (Reuters)

Son günlerde Suriye vatandaşları, en son 6 Şubat’ta Suriye’nin kuzeyini ve Türkiye’nin güneyini vuran yıkıcı depremden etkilenen yerleşim bölgelerinde ortaya çıkan vahşi yaban hayvanları ve yılan olgusunun yayılmasından bahsetti. Bazıları da 2011’den bu yana devam eden savaş dolayısıyla terkedilen evlerin farelerin barınağına dönüştüğünden şikayet etti.
Şarku’l Avsat’a konuşan Hama’daki yerel kaynaklar, Hama şehrinin el-Karameh mahallesindeki sivil savunma mensuplarının ve şehirdeki sokak köpeklerinin yardımıyla bir çakalı öldürdüğünü söyledi. Mahallede bir süre önce ‘Bal Porsuğu’ adı verilen başka bir vahşi hayvan da öldürülmüştü. Kaynaklar, Tartus valiliği el-Mamura kasabasındaki koyun sürüsüne saldıran kurtların yaklaşık 25 koyunu öldürdüklerini söyledi. Kaynaklar, kurtların son üç yılda kırsal kesimdeki yerleşim bölgelerinde yeniden ortaya çıktığını ve genellikle evlerin bahçelerindeki kümes hayvanlarını aramaya geldiklerini söyledi.
Humus’un batı kırsalında yaşayan bir kadın, evindeki tavuk kümesinin bir ay boyunca yırtıcı bir kurt tarafından saldırıya uğradığını, yaklaşık 30 tavuktan geriye sadece iki tavuk kaldığını belirtti. Oğlunun kurdu pusuya düşürerek öldürmeyi başardığını söyledi. Ayrıca geçen hafta yılanların ve sürüngenlerin korkutucu bir dönüşünden bahsetti.
Suriye Yerel Yönetim ve Çevre Bakanlığı Biyoçeşitlilik Direktörü Bilal el-Hayık, yılanların yuvalarından rastgele çıkışını ülkenin maruz kaldığı depreme bağladı. El-Hayık yerel el-Vatan gazetesine verdiği demeçte,   “Hama, Lazkiye, Halep ve İdlib illerindeki depremden etkilenen bölgelerde yılanlar ve sürüngenler rastgele ve normalden daha fazla sayıda ortaya çıktı. Deprem, yılanların yuvalarını etkileyerek yuvaların tahrip olmasına ve yollarının bozulmasına neden oldu. Bu da yılanların çıkışına yol açtı. Depremden etkilenen bölgedeki sürüngenlerin tamamı yer kabuğu tabakasının hareketinden etkilenerek yüzeye çıktı. Bahardaki yüksek sıcaklıklar da yılanları artırdı” dedi. El-Hayık, yılanlar ve diğer canlıların kendileri için kalacak yeni ve uygun bir yer bulunca bu fenomenin doğal olarak azalacağını belirtti. Bunun, bölgelerinin depremlere maruz kalması sırasındaki doğal olaylardan olduğunun altını çizdi.
Son zamanlarda yazın yaklaşması ve sıcaklıkların artmasıyla Hama kırsalında, en az bir gencin ölümüne neden olan birçok yılan ısırığı vakası yaşandı.
Çevre aktivistleri, Suriye’de 6’sı çok zehirli, 28’i zehirli olmayan yaklaşık 38 yılan türünün belgelendiğini söylüyor. Ancak bir yerleşim bölgesinde yılan görülür görülmez korku yayıldığı için vatandaşların çoğunluğu bu türler arasında ayrım yapmamakta.
Vahşi hayvanlar ve yılanlar olgusu, savaştan zarar gören yerleşim bölgelerinde yoğun olarak görülen farelerde birlikte daha da artıyor. Şam’ın batı kırsalındaki bir kasaba yaşayan kadın, yaşadıkları binada fare popülaritesinde bir artış olduğunu fark ettiğini ve bunun kaynağının binanın zemin katındaki falafel restoranı olabileceğini söyledi. Kadın, tuzaklar ve zehirler kurduğunu söyledi. Ancak fareler, savaşın başından beri sahipleri tarafından terk edilen dördüncü kattaki kapalı daireyi kolonileştirebilecekleri sonucuna varana kadar binada yayılmaya başladı. Muhtar ve polis terkedilmiş daireye girdi ve fare kolonisiyle karşılaştı. Buda onlarca terk edilmiş dairede başka kolonilerin olasılığı konusunda kasabada paniğe yol açtı.
Şam’daki sivil toplum kaynakları, kemirgenlerin yayılması konusunun yeni olmadığını belirtti. Restoran sayısının arttığı bir dönemde belediyeler tarafından yapılması gereken hizmetlerdeki düşüş, kamu hijyeni ve sağlık güvenliği önlemleri nedeniyle son dönemlerde durumun kötüleştiğini doğruladı. Sivil toplum kaynakları, yerleşim yerlerindeki çöplerin toplanmadan birkaç gün boyunca sokaklarda kalmasının bu durumu daha da artırdığını söyledi.



Libya’da Ulusal Birlik Hükümeti güçleri Trablus'ta İstikrarı Destekleme Birimi karargahını ele geçirdi

Libya'da silahlı unsurlar
Libya'da silahlı unsurlar
TT

Libya’da Ulusal Birlik Hükümeti güçleri Trablus'ta İstikrarı Destekleme Birimi karargahını ele geçirdi

Libya'da silahlı unsurlar
Libya'da silahlı unsurlar

Libya’nın başkenti Trablus'taki Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) Savunma Bakanlığı Ebu Selim bölgesinin tamamının kontrol altına alındığını duyurdu. İçişleri Bakanlığı da başkentin güneyindeki ve batısındaki vatandaşlara ‘devam eden süreci yakından takip ettikleri’ belirterek güvence verdi. Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, bölgede kontrolün sağlandığı ve güvenlik güçlerinin durumu kontrol altına almak için çaba sarf ettiklerini açıkladı.

Bakanlık tarafından bu sabah yapılan açıklamada askeri operasyonun başarıyla tamamlandığı belirtilirken güvenliğin ve istikrarın devamını sağlamak için bölgedeki operasyonun tamamlanması için gerekli emirlerin verildiğini aktardı.

Libya'daki Birleşmiş Milletler Destek Misyonu (UNSMIL), Trablus’ta kötüleşen güvenlik durumundan ve sivillerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerde ağır silahlarla çatışmaların yoğunlaşmasından duyduğu ciddi endişeyi dile getirdi. UNSMIL dün gece geç saatlerde yaptığı açıklamada, tüm taraflara çatışmalara derhal son vermeleri ve sükûneti yeniden tesis etmeleri çağrısında bulundu. Sivillere ve sivil nesnelere yönelik saldırıların ‘savaş suçu’ anlamına gelebileceği uyarısında bulunan UNSMIL, toplumun önde gelen isimlerinin ve liderlerinin durumu yatıştırmaya yönelik çabalarını desteklediğini yineledi.

UBH’ye bağlı güçlerin başkentteki İstikrarı Destekleme Birimi karargahının büyük bir bölümünü ve bu birimi destekleyen İç Güvenlik Birimi'nin karargahını ele geçirdiğini gösteren görüntüler ve gelen haberler eşliğinde Trablus'un farklı mahallelerinden çatışma sesleri duyulmaya devam ediyor.

Güvenlik birimlerinin bazı liderleri arasında yapıldığı söylenen ve karşılıklı çatışmaların başlamasıyla sonuçlanan müzakereler sırasında dün akşam İstikrarı Destekleme Biriminin lideri Abdulgani el-Kikli’nin Trablus'un güney banliyölerindeki et-Tekbali Kampı’nda bulunan 444’üncü Tugay karargahında esrarengiz bir şekilde öldürüldü.

Kikli'nin ölüm haberinin ardından UBH’ye bağlı ordu ve güvenlik güçleri, İstikrarı Destekleme Birimi’nin şehrin çeşitli mahallelerindeki ve banliyölerindeki karargahlarına ani bir saldırı düzenledi. Bu operasyonu şehrin 80 kilometre güneydeki Garyan ilçesinde bulunan İstikrarı Destekleme Birimi karargahını kontrol altına alma girişiminin takip etmesi bekleniyor.

Öte yandan yaralı sayısına ilişkin resmi bir açıklama yapılmazken UBH Sağlık Bakanlığı tüm hastanelerden ve tıp merkezlerinden hazırlık seviyelerini arttırmalarını ve herhangi bir acil durumla başa çıkmak için azami hazırlığı sağlamalarını istedi. Çatışmaların nedeniyle Trablus Büyükşehir Belediyesi ve Trablus Üniversitesi, durum sakinleşene kadar eğitime ve sınavlara ara verildiğini duyurdu.