Avrupa düzensiz göçe karşı yeni bir mücadele planını tartışıyor

Akdeniz üzerinden Avrupa’ya yaz sonunda bir milyon göçmenin gelmesi tahmin ediliyor

Göçmenler, önceki gün İtalya'nın Bari kentinde ‘Sınır Tanımayan Doktorlar’ örgütünün işlettiği bir gemiden karaya çıkmadan önce sevinçlerini dile getirirken (Reuters)
Göçmenler, önceki gün İtalya'nın Bari kentinde ‘Sınır Tanımayan Doktorlar’ örgütünün işlettiği bir gemiden karaya çıkmadan önce sevinçlerini dile getirirken (Reuters)
TT

Avrupa düzensiz göçe karşı yeni bir mücadele planını tartışıyor

Göçmenler, önceki gün İtalya'nın Bari kentinde ‘Sınır Tanımayan Doktorlar’ örgütünün işlettiği bir gemiden karaya çıkmadan önce sevinçlerini dile getirirken (Reuters)
Göçmenler, önceki gün İtalya'nın Bari kentinde ‘Sınır Tanımayan Doktorlar’ örgütünün işlettiği bir gemiden karaya çıkmadan önce sevinçlerini dile getirirken (Reuters)

Brüksel’de geçtiğimiz Cuma günü sona eren son Avrupa zirvesinden sonra, üye devletleri ayıran farklılıkların derinleşmesini önlemek için patlamaya hazır göçmenlik dosyasını kamuya açık tartışmalardan etkisiz hale getirme üzerinde duruldu. Bu çetrefilli konu, Yasadışı göçmen hareketinde benzeri görülmemiş bir yoğunluğa tanık olması beklenen Tunus kıyılarından başlayarak Akdeniz'deki göçmen akışının hızlanmasıyla Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) endişe ve kaygılarının başındaki yerine geri döndü.
Avrupa Göç Ajansı, göçmen sayısının önümüzdeki yaz sonuna kadar bir milyona ulaşabileceğini tahmin ediyor.
Avrupalı ​​çevreler, Tunus'ta kötüleşen yaşam ve siyasi koşullar ve burayı geçici bir durak olarak alarak Avrupa'ya geçmeye çalışan Afrikalı göçmenler üzerindeki baskılar nedeniyle önümüzdeki gün ve haftalarda durumun daha da kötüleşeceğinden endişe ederken, Avrupa Birliği (AB), Afrika Birliği (AfB) ve Birleşmiş Milletler'in (BM) de katıldığı yeni dalgayı içerecek geniş bir operasyonun işaretleri belirmeye başladı.
Kaynaklar, deniz kuvvetlerinin Afrika ve Avrupa kıyıları arasında deniz askeri kuvvetlerinin konuşlandırılmasını içerecek olan bu operasyonun, karada Birleşmiş Milletler tarafından, Kızılhaç ve Kızılay ile iş birliği içinde ve İtalya ve Fransa, İspanya, Yunanistan ve Malta gibi Birliğin dış sınırlarında yer alan ülkeler Avrupa tarafından sağlanan kapsamlı lojistik destekle koordine edilip yönetileceğini ifade ediyor.
Avrupalı ​​liderler, son zirvede yaptıkları toplantılarda ve yan görüşmelerde bu planı tartıştılar. Bu da AB’nin 2015'te başlattığı ve 2018'de aşırı sağcı Lig partisinin lideri Matteo Salvini’nin İçişleri Bakanlığı'nın başındayken İtalya tarafından engellenen Sofya Operasyonu’nun yeniden canlanması anlamına geliyor.
Başta Paris ve Berlin olmak üzere Avrupa hükümetleri, göçmenlik konusunun zirvedeki kamusal tartışmaların dışında tutulmasını istemişti. İtalya'nın önümüzdeki haftalarda ve aylarda daha da kötüleşmesi muhtemel bu durumla yüzleşmek için somut pratik öneriler sunmamasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve protesto etmek, şikayet etmek ve kıyılarına gelen göçmen akınından kaynaklanan yüklerin paylaşılmasını talep etmekle yetindi.
Şarku'l Avsat’ın elde ettiği bilgilere göre Berlin ve Paris, İtalya'nın yalnızca denizde kurtarıldıktan sonra kıyılarına ulaşan göçmenlerin yeniden dağıtımını değil, göç krizini ele almanın ve sonuçlarını kontrol altına almanın tüm aşamalarının yükünü paylaşması gerektiğini vurguladı.
Fransa, Tunus'taki kriz durumunun yansımalarından duyduğu endişeyi dile getirdi ve Uluslararası Para Fonu tarafından çağrısında bulunulan yapısal reformların hızlı bir şekilde uygulanması karşılığında Tunus hükümetine yardım etmek için ortak bir Avrupa planı ortaya koydu.
Ekonomiden Sorumlu Avrupa Komisyonu Üyesi Paolo Gentiloni'nin dün Tunuslu yetkililerle yaptığı görüşme bu kapsamda gerçekleştirdi. Gentiloni, bu görüşmede Tunus'un içinde bulunduğu krizden çıkmasına yardımcı olmak için önerilen Avrupa planını ve bu yardımı almak için gerekli koşulları sundu.
UNHCR, ajansları günlerdir, kıyılarından yasadışı göçmen teknelerinin kalktığı ve göçmenlerin kalktığı ülkelere yardım edecek bir plan için fon kaynaklarının belirlenmesi üzerinde çalışıyor. Avrupa Birliği'nin yıllar önce Türkiye'ye sağladığı mali yardım olmadan bu ülkeleri işbirliğine ikna etmek çok zor.
Suriyeli göçmen krizi patlak verdiğinde Almanya, Balkanlar üzerinden göçmen akışını durdurma sözü karşılığında Türkiye'ye 6 milyar avroluk yardımı hızlandırmayı başardı.
Avrupa Birliğin Dış Sınırlarını İzleme Ajansı (Frontex), operasyonun Afrika Boynuzu'na kadar Tunus ve Libya kıyılarını kapsamasını ve Avrupa savaş gemileri, İtalya ile Afrika kıtasını ayıran Akdeniz'in sularını gözetlemesini önerdi.
Sofya Operasyonu'nun göçmen kaçakçılığı yapan suç şebekelerinin hareketlerini takip etmesi, bu şebekelerin kullandığı gemi ve botları araması ve ardından onları yok ettiği biliniyor. AfB kurumlarının yasa dışı göçmenlerin ülkelerine dönüşlerini yönetmesi, BM'nin ise teknelerin Avrupa kıyılarına doğru hareket ettiği topraklarda göçmenlerin toplandığı merkezleri denetlemesi bekleniyor.
Avrupa Komisyonu yetkilileri, bu sürecin bazı üye devletlerin göç ve iltica yasalarında değişiklik gerektirdiğini söylüyor. Ayrıca bu operasyonun başlatılmasının İtalyan hükümetinin ve özellikle onun Başkan Yardımcısı Matteo Salvini'nin, içerdiği koşullar ve kurallar paketi üzerindeki onayına tabi olduğu konusunda uyarıda bulunuyorlar.
Ancak İtalyan başkentindeki gözlemciler, Başbakan Giorgia Meloni'nin müttefiklerinin ona teklif vermek için bu fırsatı kaçırmayacaklarından korkuyorlar. Birkaç gün önce hükümetin Ukrayna'ya yeni bir askeri yardım paketi gönderileceğini duyurmak için parlamento huzuruna çıktığı oturuma katılmadıklarında yaptıkları gibi, bu planı engellemeye çalışmalarını göz ardı etmiyorlar.



Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
TT

Trump, 1,6 milyar dolar dolandırıcılıkta parmağı olan yöneticiyi affetti

ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, binlerce yatırımcıyı dolandırmaktan 7 yıl hapis cezasına çarptırılan David Gentile'ın hapis cezasını hafifletti (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, 1,6 milyar dolarlık dolandırıcılıkla binlerce yatırımcıyı aldatmaktan hüküm giyen özel sermaye yöneticisi David Gentile'ın hapis cezasını kısmen kaldırdı.

The New York Times'a göre, GPB Capital Holdings'in eski CEO'su ve kurucu ortağı, çarşamba günü hapisten çıktığında 7 yıllık cezasının iki haftasından azını çekmişti.

59 yaşındaki Gentile ve diğer sanık Jeffry Schneider, Ağustos 2024'te menkul kıymetler ve elektronik dolandırıcılık suçlarından hüküm giymiş ve bu yıl mayısta cezalarını almışlardı. Anlaşılan o ki, Trump 6 yıl hapis cezasına çarptırılan Schneider'ı affetmedi.

Trump'ın "af çarı" Alice Marie Johnson, Şükran Günü'nde sosyal medyada yaptığı paylaşımda Gentile'ın evine, çocuklarının yanına döndüğünü görmekten "çok memnun" olduğunu söyledi.

Savcılar, mahkeme dosyalarında Gentile ve Schneider'ın yatırımcı fonlarını kullanarak otomotiv ve perakende sektörlerindeki şirketlerin hisselerini satın aldığını belirtti. Bu varlıkların getirilerinden yatırımcılara düzenli yıllık ödemeler yapıldı.

Eski Başkan Joe Biden yönetiminin Adalet Bakanlığı, geçen yıl GPB'nin mevcut faaliyetlerinden elde ettiği fonları kullanmak yerine yatırımcılara ödeme yapmak için yatırımcı fonlarını kullanmasının bir saadet zinciri oluşturduğunu saptamıştı.

Ancak bir Beyaz Saray yetkilisi, savcıların işletmeyi yanlış bir şekilde saadet zinciri diye nitelendirdiğini savunarak, Reuters'a yaptığı açıklamada, iddianın "GPB'nin yatırımcılara ne olacağını açıkça söylemesi nedeniyle ciddi şekilde zayıflatıldığını" söyledi.

Adı açıklanmayan Beyaz Saray yetkilisi Reuters'a, "Duruşmada hükümet, düzmece olduğu iddia edilen beyanları Gentile'a bağlayamadı" dedi.

Kaynak, "Gentile ayrıca hükümetin sahte ifadeler aldığı ve bu ifadeleri düzeltmediği konusunda ciddi endişelerini dile getirdi" diye ekledi.

Cumartesi günü itibarıyla, Gentile'ın ceza indirimi metni henüz Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinde yayımlanmamıştı. Ceza indiriminin herhangi bir mali cezayı etkileyip etkilemeyeceğiyse belirsizdi.

Haziranda savcılar, davadaki hakimden Gentile'ın 15,5 milyon dolardan fazla parasına el konmasını talep ederken, Schneider'ın 12 milyon dolardan fazla parasına el konmasını istemişti.

The New York Times'a göre eylülde savcılar hakime yazdıkları mektupta, mahkeme tarafından atanan bir kayyumun 700 milyon dolardan fazla paraya erişimi olduğunu ve bunun muhtemelen yatırımcılara dağıtılacağını belirtmişti.

Associated Press'ten de yararlanılmıştır

Independent Türkçe


Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

TT

Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

Netanyahu’nun af talebi İsrail’de siyasi ve hukuki kriz yarattı

İsrail Cumhurbaşkanı İzak Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun pazar günü sunduğu af talebini “devletin ve İsrail toplumunun çıkarlarını esas alarak” değerlendireceğini açıkladı. Tartışma hem siyaseti hem yargıyı hem de kamuoyunu ikiye bölerken, olası şartlı af senaryoları gündemin merkezine yerleşti. Herzog’un bu ilk açıklaması, ülkede siyasi, hukuki ve toplumsal kutuplaşmanın en yüksek seviyeye ulaştığı bir döneme denk geldi.

Af talebinin kamuoyunda büyük bir kaygı ve tartışma yarattığını belirten Herzog, “Şiddet dili beni etkilemez. Saygılı söylem tartışmayı teşvik eder. İsrail halkını görüşlerini Cumhurbaşkanlığı sitesinden iletmeye davet ediyorum” dedi.

Trump’tan gelen mesaj tartışmayı büyüttü

Yediot Aharonot gazetesinin haberine göre Herzog’un açıklaması, bazı hükümet yetkililerinin yönelttiği örtülü tehditlere yanıt niteliği taşıdı. Çevre Bakanı Idit Silman, af talebinin reddedilmesi halinde ABD Başkanı Donald Trump’ın yargı sistemindeki üst düzey isimlere yaptırım uygulayabileceğini öne sürdü. Trump’ın iki hafta önce Herzog’a gönderdiği bir mektup ile Netanyahu için af istediği de doğrulandı.

Netanyahu, talebini “ulusal çıkar” ve “toplumsal bölünmenin sona ermesi” gerekçesiyle savundu ancak herhangi bir suç itirafında bulunmadı.

Birlik vaadi yeni bölünme yarattı

Netanyahu’nun af talebi, hükümet kanadında destek görse de muhalefet lideri Yair Lapid ve diğer isimler, ancak suçun kabulü ve siyasetten çekilme şartıyla af verilmesi gerektiğini savundu. İsrail basını, Herzog’un da şartlı bir af formülüne sıcak baktığını yazdı.

rtg
Geçtiğimiz Ekim ayında Ben Gurion Havalimanı'nda İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu ABD Başkanı Donald Trump’ı karşıladı (AP)

Kanal 12, Herzog’un “evet ama şartlı” seçeneğini değerlendirdiğini; Netanyahu’dan ya suçlamaları kabul etmesini, ya da siyasi faaliyetlerinde kısıtlama getirilmesini talep edebileceğini aktardı. KAN televizyonu ise Herzog’un, “itiraf anlaşması” seçeneğini yeniden gündeme getirmeyi planladığını bildirdi.

dcfvg
Aralık 2024'te Tel Aviv Adliyesi'nin dışında, Netanyahu'yu temsil eden bir maske takan, hapishane kıyafetleri giyen ve elleri kelepçeli bir muhalif (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Kanal 13’ten aktardığı haberlere göre olası şartlar arasında erken seçim çağrısı yapılması, siyasetten geçici çekilme veya tartışmalı yargı reformlarının durdurulması da bulunuyor. Ancak Cumhurbaşkanlığı ve Netanyahu cephesi bu iddiaları reddetti.

Hukuki tartışma büyüyor

Netanyahu’nun dört ayrı dosyada rüşvet, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla yargılandığı süreçte af talebi, ülkenin hukuk çevrelerinde geniş bir tartışma başlattı.
Baro yetkilisi Guy Şinar, bunun “devam eden bir cezai süreci af yetkisiyle sonlandırma girişimi” olduğunu savundu.

erg
Netanyahu, Yargı Atamaları Komitesi'ni seçmek için Knesset'te yapılan oylamada oyunu kullanıyor - Haziran 2023 (Reuters)

Öte yandan Netanyahu’nun eski avukatlarından Mika Feitman, “Af, suçunu kabul eden kişiye verilir. Kanun bunu söylüyor” diyerek suç itirafı olmadan af verilmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Feitman, 1984’teki “300 Numaralı Otobüs” olayında bile affın ancak suç itirafından sonra verildiğini hatırlattı.

Uzmanlar arasında, cumhurbaşkanının af yetkisinin yargı denetimine tabi olup olmayacağı konusunda da derin görüş ayrılıkları bulunuyor.

Sokağa da yansıyan kutuplaşma

Cumhurbaşkanlığı konutu önünde toplanan göstericiler, Herzog’a af talebini reddetmesi çağrısında bulundu. i24News için yapılan ankette halkın yüzde 54’ü affı desteklerken, yüzde 45’i karşı çıktı.

Affın suç itirafı şartına bağlanmasını destekleyenler yüzde 48, karşı çıkanlar yüzde 49 oldu. Netanyahu’nun siyaseti bırakması şartı gündeme geldiğinde ise kamuoyu yine ortadan ikiye bölündü.

Mavi-Beyaz lideri Benny Gantz, “Bu sürecin iyi bir şekilde sonuçlanmasını diliyorum; iç savaşla değil” diyerek tansiyonun yüksekliğine dikkat çekti.


Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
TT

Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)

ABD merkezli CNN televizyonu, Başkan Donald Trump’ın bugün akşam saatlerinde Beyaz Saray’da Venezuela konusunda izlenecek yol haritasını değerlendirmek üzere bir toplantı düzenleyeceğini duyurdu. Toplantı, Washington yönetiminin Karakas üzerindeki baskıyı artırdığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Habere göre toplantıya, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Kane, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ve Başkan Yardımcısı Özel Kalem Müdürü Stephen Miller gibi yönetimin kilit isimleri katılacak.

ABD son haftalarda, uyuşturucu kaçakçılığı yapan gemilere yönelik operasyonlar düzenleyerek ve Karayipler’deki askeri varlığını güçlendirerek Venezuela üzerindeki baskısını tırmandırdı.

Trump, cumartesi günü Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, Venezuela’nın üzerindeki ve çevresindeki hava sahasının “tamamen kapalı” kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan New York Times gazetesi, Trump’ın geçen hafta Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile telefon görüşmesi yaptığını ve tarafların olası bir buluşmayı değerlendirdiğini aktardı. Gazete, Trump’ın Maduro’ya ABD’de bir görüşme teklif ettiğini ancak şu anda böyle bir plan bulunmadığını kaydetti.