Biden: Amerikalıların çoğu saldırı tüfeği bulundurmanın garip olduğunu düşünüyor

ABD Başkanı Joe Biden (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden (AFP)
TT

Biden: Amerikalıların çoğu saldırı tüfeği bulundurmanın garip olduğunu düşünüyor

ABD Başkanı Joe Biden (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden (AFP)

ABD Başkanı Joe Biden, dün yaşanan okul saldırısında sonra yaptığı açıklamada, Amerikalıların çoğunun bu tür katliamlarda kullanılan askeri silahlar olan saldırı tüfeklerine sahip olmanın garip olduğunu düşündüğünü açıkladı.
Biden Pazartesi günü ABD’nin güneyindeki Nashville’de gerçekleşen katliamla ilgili sorulara yanıt olarak gazetecilere verdiği demeçte, “Amerikalıların çoğunluğu saldırı tüfeğine sahip olmanın garip, çılgınca bir fikir olduğunu düşünüyor ve buna karşı çıkıyor” dedi.
Pazartesi günü, iki saldırı tüfeği ve bir tabanca taşıyan kadın polis tarafından etkisiz hale getirilmeden önce yıllar önce okuduğu bir ilkokulda dokuz yaşındaki üç çocuğu ve üç yetişkini öldürdü.
Biden, Kongre’nin saldırı tüfeği konusundaki eylemsizliğinden duyduğu memnuniyetsizliği dile getirerek, bu konuda ‘güçsüz’ kaldığını açıkladı. Biden, “Silah konusunda harekete geçmek için tüm yetkilerimi kullandım. Kongre harekete geçmeli. Kongreden sorumlu davranmasını istemekten başka yapabileceğim başka bir şey yok” dedi.
Demokrat Başkan, ABD’de 1994 ile 2004 yılları arasında on yıl boyunca saldırı tüfeklerinin yasaklandığını hatırlattı. Bu önlem, ABD’nin 42. Başkanı Bill Clinton’ın yönetimi sırasında o zamanki Senatör Biden’ın yardımıyla kabul edildi. Biden, “Saldırı tüfeği kullanımını en son yasakladığımızda şiddet azalmıştı” dedi.
Silahlı saldırıların yaygın olduğu ABD’de, bireysel silahların sayısı nüfusu aşıyor.
Temsilciler Meclisi’ni kontrol eden Cumhuriyetçiler bu fikre şiddetle karşı çıktıkça, Biden’ın çağrısı pek olası değil.
Şubat ayında ABC News ve Washington Post tarafından yapılan bir ankete göre Amerikalıların yüzde 47’si bu önlemi destekliyor, ancak yüzde 51’i bu fikre karşı çıkıyor.



Suudi Arabistan-ABD görüşmesinde Gazze, Sudan, Yemen ve Ukrayna'daki gelişmeler ele alındı

Prens Faysal bin Ferhan dün Washington'da Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan dün Washington'da Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
TT

Suudi Arabistan-ABD görüşmesinde Gazze, Sudan, Yemen ve Ukrayna'daki gelişmeler ele alındı

Prens Faysal bin Ferhan dün Washington'da Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)
Prens Faysal bin Ferhan dün Washington'da Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya geldi (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve ABD'li mevkidaşı Marco Rubio, Gazze Şeridi, Sudan, Yemen ve Rusya-Ukrayna krizindeki gelişmeleri ele alarak bu konularda ve uluslararası barış ve güvenliğin sağlanması için sarf edilen çabalar hakkında görüş alışverişinde bulundular.

Washington'da ABD Dışişleri Bakanlığı merkezindedün bir araya gelen ikili, iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda koordinasyon ve ortak eylemleri yoğunlaştırmanın yollarını ele aldı.

Prens Faysal bin Ferhan ve Rubio iki ülke arasındaki stratejik ilişkileri ve bu ilişkileri çeşitli alanlarda geliştirme ve iyileştirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

sdfrgt
Bakan Rubio, dün Washington'daki bakanlık merkezinde Prens Faysal bin Ferhan'ı kabul etti (Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı)

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre toplantıya Suudi Arabistan'ın ABD Büyükelçisi Prenses Rima bint Bendar bin Sultan, Siyasi İşlerden Sorumlu Bakan Danışmanı Prens Musab bin Muhammed el-Ferhan ve Bakan Danışmanı Muhammed el-Yahya da katıldı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesini ele almak ve en önemli bölgesel ve uluslararası meselelerle ilgili gelişmeleri ve bunlar üzerinde sarf edilen çabaları görüşmek üzere resmi bir ziyaret için salı günü Washington'a geldi.

Ziyaret, ABD Başkanı Donald Trump'ın mayıs ayında Suudi Arabistan'a yapmayı planladığı ve ikinci dönemindeki ilk dış gezisi olan ziyaretin öncesinde gerçekleşiyor.