ABD, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı ‘saldırganlığını’ incelemek için özel bir mahkeme kurulmasını istiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
TT

ABD, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı ‘saldırganlığını’ incelemek için özel bir mahkeme kurulmasını istiyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (AP)

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price ABD'nin, Rusya'nın Ukrayna'ya karşı “saldırganlığını” incelemek için özel bir mahkeme kurulmasını desteklediğini söyledi.
Reuters'e göre ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, "Özel mahkemenin Ukrayna yerel yargı sistemi içinde olması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bu özel bir mahkemenin kurulmasına giden yolu açık bir şekilde sağlayacak ve hesap verebilirliğe erişimi en üst düzeye çıkaracaktır." ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Küresel Ceza Adaleti Büyükelçisi Beth Van Schaack akşam geç saatlerde (Pazartesi), bu özel mahkemeye destek verdi ve birden fazla seçenek incelendikten sonra bu modelin seçildiğini vurguladı.
Schaack, Amerikan Katolik Koleji'ndeki bir konuşmasında şunları söyledi: "Uluslararası karaktere sahip yerel mahkeme modeli, bölgesel ve uluslararası destek alınmasını kolaylaştıracak ve bu, Ukrayna liderliğinin saldırganlığın hesabını sorma çabasını vurgulayacaktır. Mahkeme, Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne yaklaşımını desteklemek için önce Avrupa'nın başka bir yerinde bulunmalıdır."
 Ukrayna, Avrupa Birliği ve Hollanda, özel mahkeme fikrine desteklerini açıkladılar. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Şubat 2022'de Rus işgalinin başlamasından bu yana Ukrayna'da işlenen savaş suçlarından dolayı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkında tutuklama emri çıkardığını ilan etmişti.
Mahkemeden yapılan açıklamada, "UCM'nin 2 numaralı Ön Yargılama Dairesi, Ukrayna'daki durumla bağlantılı olarak iki kişi hakkında tutuklama emri çıkardı: Vladimir Vladimirovich Putin ve Maria Alekseyevna Lvova-Belova."
Mahkeme yaptığı açıklamada, Putin'in "(çocuk) sakinlerinin yasa dışı sınır dışı edilmesi ve (çocuk) sakinlerinin Ukrayna'nın işgal altındaki bölgelerinden Rusya Federasyonu'na yasadışı olarak nakledilmesi savaş suçundan sorumlu kabul edildiğini" belirtti.
O dönemde Rusya Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kararlarını "önemsiz" ve "yasal olarak geçersiz" olarak nitelendirmişti. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, "Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kararlarının ülkemiz için hiçbir önemi yok, UCM’nin kararları hukuken bizim için geçersiz" ifadelerini kullandı.
Rusya Ulusal Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dimitri Medvedev ise Putin'i tutuklamaya yönelik herhangi bir girişimin Rusya'ya savaş ilan etmekle eşdeğer olacağını söyledi.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.