Irak'taki bağımsızlar ve siviller kapsamlı bir ittifaka girmeye hazırlanıyorlar

Irak Meclisi’nin tüm itirazlara rağmen seçim yasasını değiştirmesinden sonra bağımsızlar ve siviller kapsamlı ittifak kurmak için harekete geçtiler.

Irak Meclisi. (AP)
Irak Meclisi. (AP)
TT

Irak'taki bağımsızlar ve siviller kapsamlı bir ittifaka girmeye hazırlanıyorlar

Irak Meclisi. (AP)
Irak Meclisi. (AP)

Irak’ta seçim yasasının değiştirilmesine yönelik ülkenin orta ve güney illerinden yaklaşık 70 bağımsız milletvekili ve aktivist grubun şiddetli itirazlarına rağmen Devleti Yönetme İttifakı yasadaki üçüncü değişikliği geçtiğimiz pazartesi sabaha karşı meclisten geçirmeyi başardı. Buna rağmen bazı bağımsızlar ve siviller için gelecek tamamen kasvetli görünmüyor.  
Yasanın çıktığı gün binlerce gösterici sokaklara döküldü. İtirazların yoğunluğu yasanın onaylanmasına birkaç saat kala azaldı. Göstericiler oldu-bittiyi kabul ettiklerini belirterek sessizce dağıldılar. Ülkenin güneyindeki Nasıriye şehrinden gelen haberlere göre göstericiler, pazartesi günü el-Habubi Meydanı'nda oturma eylemi için çadır kurma talebinde bulundular.
Bazı sivil ve bağımsız akımlara göre seçim yasasının değiştirmesi ‘dünyanın sonu’ değil. Bazıları, kaos ve protestoların Sadr Hareketi’nin lideri Mukteda es-Sadr’ın hükümeti kurmasını engelleyen ve 2021 yılının ekim ayında yapılan son genel seçimlerde 73 sandalye ile Meclis’te çoğunluğu elde etmesine rağmen meclisten geri çekilmeye zorlayan Şii Koordinasyon Çerçevesindeki rakiplerinin karşısında bir kriz yaratmaya iteceğini düşünüyor.
Irak Siyasi Düşünce Merkezi Başkanı İhsan Şammari, Mukteda el-Sadr'ın yasanın değiştirmesinin en büyük kazananı olduğu görüşünde. Zira Şammari’ye göre Sadr, Koordinasyon Çerçevesi’ni Şii dini otoritenin görüşüyle çelişen yasalara yönelen bir yapı olarak göstermeyi başardı ve böylece din kartını ellerinden aldı.
Sadr Hareketi 2018 seçimlerinde destekçilerinin tutumu göz önüne alındığında, seçim yasasından etkilenmedi. ‘St. Lego’ adıyla bilinen kapalı liste ve tek seçim bölgesi sistemine göre gerçekleştirilen seçimlerde en fazla sandalyeyi 54 sandalye ile Sadr Grubu alırken çoklu seçim bölgesi sistemine göre gerçekleştirilen son turda da 73 sandalye gibi büyük bir saıyla zaferini tekrarladı.
Sivil akımlar ve diğer güçlerden bazıları, bağımsız ve gelişmekte olan güçlerin bir araya gelmeyi başarmaları ve sağlam ve iyi siyasi ittifaklar kurmaları durumunda, seçim yasasının seçim sonuçlarını çok fazla etkilemediğini düşünüyorlar.
Irak Komünist Partisi başta olmak üzere gelişmekte olan yedi siyasi parti ve gücün oluşturduğu Irak Değişim ve Demokrasi İttifakı’nda yer alan Vaad Partisi lideri Musa Rahmetullah da yasa değişikliğinin ‘dünyanın sonu’ olmadığına inananlardan. Şarku'l Avsat'a konuşan Rahmetullah, yasanın değiştirilmesiyle ilgili krizin birtakım nedenleri olduğunu, ancak bugün bu nedenlerin geçmişte kaldığını söyledi. Rahmetullah, Değişim ve Demokrasi İttifakı güçlerinin, özgürlüğe, eşitliğe ve insanların iyi bir yaşam hakkına inanan siyasi akımların çoğunu içeren kapsamlı ve esnek bir siyasi ittifakın çekirdeğini oluşturmak üzere hareket ettiğini de sözlerine ekledi.
Rahmetullah sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün Irak’ın bazı illerinde birçok sivil ve gelişmekte olan güç ve partiye yönelik kapsamlı faaliyetlerimiz var. Bunların ardından ülkenin yönetimiyle ilgili genel yönergeler ve siyasi sistemin biçimi konusunda mutabık kaldığımız ve gelecek kasım ayında yapılması planlanan yerel seçimlere katılma niyetinde olan parlamenter güçlerle ilgili adımlarımız da olacak.”
Diğer yandan akademisyen ve siyasi analist Akil Abbas, bağımsızların ve Tişrin (Ekim) Ayaklanması’ndan doğan güçlerin, seçim yasasının değiştirilmesine karşı çıkarak kendilerinden bekleneni ve daha fazlasını yapmalarının, gelecekte kendileriyle gurur duymalarını sağlayacağı yorumunda bulundu.
Abbas’ın değerlendirmesi şöyle oldu:
“Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin ve müttefiklerinin başından beri değişikliği onaylayacak yeterli oyu vardı. Ancak muhalifler oylamayı ertelediler. Değişiklikteki bazı aşırı ve katı ifadeleri yumuşatarak konuyu genel bir sorun haline getirdiler.”
Abbas ayrıca Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin ortak bir amaç için birlikte çalışmaları durumunda yasanın son haliyle bu güçlere diğerlerinden daha fazla zarar verebileceğini vurguladı.



Esed döneminde hava kuvvetlerinin en önde gelen üç komutanı gözaltına alındı

 Esed rejiminin başkent Şam yakınlarındaki Daraya kentini bombalaması sonucu oluşan yıkım (AP)
Esed rejiminin başkent Şam yakınlarındaki Daraya kentini bombalaması sonucu oluşan yıkım (AP)
TT

Esed döneminde hava kuvvetlerinin en önde gelen üç komutanı gözaltına alındı

 Esed rejiminin başkent Şam yakınlarındaki Daraya kentini bombalaması sonucu oluşan yıkım (AP)
Esed rejiminin başkent Şam yakınlarındaki Daraya kentini bombalaması sonucu oluşan yıkım (AP)

Suriye yetkilileri, eski Suriye rejim güçlerinin en önde gelen hava kuvvetleri komutanlarından üç üst düzey subayı, bir hava generali ve iki hava tuğgenerali gözaltına aldı.

Suriye yetkilileri, eski Suriye rejimi silahlı kuvvetlerinin en önde gelen hava kuvvetleri komutanlarından üç üst düzey subayı gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar, Suriye'nin eski rejiminde hava kuvvetlerinin en önde gelen komutanları arasında yer alıyor ve Suriye'nin Damaskus ve diğer bölgelerinde sivilleri hedef alan ve korkunç katliamlara yol açan bombardımanlardan sorumlu olmakla suçlanıyor.

dfrgthy
Dumayr Askeri Havaalanı Komutanı Tümgeneral Pilot Fayiz İbrahim (dolaşımda)

Suriye medyası, dün bir güvenlik kaynağına dayandırdığı haberlerinde, Dumayr Askeri Havaalanı Komutanı Tümgeneral Fayiz Hüseyin el-İbrahim ile Tuğgeneraller Halid Muhammed el-Ali ve Abdulcabbar Muhammed Halabiye'nin Şam kırsalındaki Adra el-Amaliye konut kompleksinde gözaltına alındığını bildirdi. Bunlardan birinin Halhala askeri havaalanı komutanı olduğu belirtiliyor.

sdfrgt
Esad rejimi döneminde sivillere varil bombaları atmasıyla tanınan Humuslu pilot Tuğgeneral Ali Şalhub (sosyal medya)

Geçtiğimiz nisan ayında, Humus'un Vadi el-Zehab semtindeki evinde gözaltına alınmaya çalışılan Tuğgeneral Ali Şalhub'un, iç güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldürüldüğü dikkat çekiyor. Kamu Güvenliği Dairesi o dönemde, subayın bir el bombası attığını, kendisinin ve bir güvenlik görevlisinin ölümüne yol açtığını açıklamıştı.

Eski rejimin en önemli hava kuvvetleri komutanlarından biri olan Şalhub, Taftanaz, Cebel Ramla, Hama ve Hmeymim gibi birçok havaalanı ve askeri üste görev yapmıştı.