ABD Genelkurmay Başkanı, Çin’in nükleer programını durduramayacaklarını açıkladı

ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley (AFP)
ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley (AFP)
TT

ABD Genelkurmay Başkanı, Çin’in nükleer programını durduramayacaklarını açıkladı

ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley (AFP)
ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley (AFP)

ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, Çin’in nükleer silah kapasitesinin rahatsız edici olduğunu ve Pekin’in nükleer kalkınma programını yavaşlatmak, durdurmak veya yok etmek için ABD’nin elinde yapacak bir şey olmadığını söyledi.
Orgeneral Milley, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile Temsilciler Meclisi Silahlı Kuvvetler Komitesinde 2024 mali yılı savunma bütçesi üzerine soruları yanıtladı.
Çin'e ilişkin değerlendirmelerde bulunan Milley, Çin’in nükleer silah kapasitesinin yanı sıra, Rusya ile yakınlaşmasından endişe duyduğunu söyledi.
ABD’li komutan, “İçinde bulunduğumuz stratejik ortamda, ikisinin birbirine yaklaştığını görüyoruz. Ben buna kelimenin tam anlamıyla gerçek bir ittifak diyemem ama onların birbirine yaklaştığını görüyoruz ve bu rahatsız edici." dedi.
Çin'in nükleer kapasitesinin henüz ABD ile boy ölçüşecek durumda olmadığına işaret eden Milley, "Ancak önemli bir nükleer kapasiteye sahipler ve menzili ABD'ye kadar uzanabilen kıtalararası balistik füzelere sahipler. Bu açıkçası rahatsız edici. Yani şu anda, nükleer silahlı iki büyük güçle karşı karşıya olduğumuz bir durumdayız.” ifadelerini kullandı.
Milley, Soğuk Savaş'ın caydırıcılık ilkelerinin hala geçerli olduğunu ancak iki nükleer güçle karşı karşıya olmanın getirdiği bir karmaşıklığın söz konusu olduğunu söyledi.
ABD’li general, Çin’in nükleer silah programının geleceğine ilişkin ise şöyle konuştu:
"Çin'in gelecek 10 ile 20 yıl içinde öngördüğü nükleer kalkınma programını yavaşlatmak, durdurmak, engellemek veya yok etmek için muhtemelen hiçbir şey yapamayacağız. Bunu kendi planlarına göre yapacaklar ve bence bunun olmasını önlemek için dışarıdan yapabileceğimiz çok az baskı var. Bazı ekonomik araçlar olabilir. İstihbarat dünyasında başka şeyler olabilir ama muhtemelen planlarını gerçekleştirecekler. ABD ile küresel bir rakip olmak ve yüzyılın ortalarında askeri olarak üstün olmak gibi ulusal bir hedefleri var. Bunu yapmak için bu yola çıktılar. Bu gerçekten rahatsız edici."

- Suriye’den çekilme tasarısı
Oturumda ABD’nin Suriye’den çekilmesine ilişkin Temsilciler Meclisine sunulan tasarıya değinen Milley, “Bu tartışmaları başlatan komitenin üyelerini takdir ediyorum. Bunun değerli olduğunu düşünüyorum. Şayet hayatlarımızı tehlikeye atacaksak, Amerikan halkının arkamızda olduğunu bilmek istiyoruz. Yani Amerikan halkının desteği yoksa biz de orada olmamalıyız. Bu kadar basit. O yüzden bu çabayı da alkışlıyorum.” ifadelerini kullandı.
ABD Temsilciler Meclisi Florida temsilcisi Cumhuriyetçi Matt Gaetz'in sunduğu, Başkan Joe Biden'ı tüm Amerikan askerlerini Suriye'den çekmeye çağıran yasa tasarısı, 103’e karşı 321 oyla reddedilmişti.

-“Hipersonik silah yarışını durduracak bir strateji duymak istiyoruz”
Oturumda Massaschussetts vekili Demokrat Seth Moulton, Savunma Bakanı Austin’e hipersonik füzelerin istikrarsızlaştırıcı silahlar olup olmadığını sordu.
Austin’in “potansiyel olarak istikrarsızlaştırıcı” yanıtını vermesi üzerine, Moulton, ABD’nin yaptığı tek şeyin hipersonik silahlar konusunda Rusya ve Çin’e yetişmek olduğunu ve bunun bir silah yarışına dönüştüğünü söyledi.
Moulton, “Bizim ikincil saldırı kabiliyetimiz caydırıcılık sağlıyor. Öyle görünüyor ki oldukça kötü nedenlerle bir silah yarışına girmiş ve Rusya ile Çin’i yakalamaya çalışıyoruz. Çünkü temelde istikrarsızlaştırıcı, dünyayı daha da güvensiz bir yer haline getirecek daha fazla hipersonik füze elde etmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla, silah yarışını kazanacak bir stratejiyi değil, onu durduracak bir stratejiyi duymaya ihtiyacımız var.” değerlendirmesinde bulundu.

- 2002 Askeri Güç Kullanma yetkisinin kaldırılması
Senatonun 30’a karşı 66 oyla kabul ettiği ve Irak’ın işgaline imkan tanıyan 2002 Askeri Güç Kullanma Yetki (AUMF) yasasının iptalini öngören tasarı da gündeme geldi.
Austin, 2002 AUMF yasası iptal edilse bile 2001 AUMF kapsamında Orta Doğu’daki operasyonları sürdürme yetkilerinin bulunduğunu söyledi.
ABD’li bakan, 2001 AUMF yetki yasasının iptal edilmesi durumunda ise Kongrenin bölgedeki operasyonları devam ettirecek daha spesifik bir yetki yasası çıkarması gerektiğini söyledi.
Oturumda diğer taraftan, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi konusunda tartışma çıktı.
Birçok temsilci, başta Austin olmak üzere karar verici pozisyonda bulunan yetkililer için hesap vermesi gerektiği yorumunda bulundu.
Austin ise çekilme kararı konusunda pişman olmadığını, verilen emri mümkün olabilecek en hızlı şekilde yerine getirdiklerini belirterek kendini savundu.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.