Ukrayna savaşı nedeniyle Dubai'ye akın eden Ruslar, kira fiyatlarını uçurdu

Yaklaşık 9,3 milyon kişinin yaşadığı BAE'nin nüfusunun neredeyse yüzde 90'ını yabancı uyruklu kişiler oluşturuyor (Reuters)
Yaklaşık 9,3 milyon kişinin yaşadığı BAE'nin nüfusunun neredeyse yüzde 90'ını yabancı uyruklu kişiler oluşturuyor (Reuters)
TT

Ukrayna savaşı nedeniyle Dubai'ye akın eden Ruslar, kira fiyatlarını uçurdu

Yaklaşık 9,3 milyon kişinin yaşadığı BAE'nin nüfusunun neredeyse yüzde 90'ını yabancı uyruklu kişiler oluşturuyor (Reuters)
Yaklaşık 9,3 milyon kişinin yaşadığı BAE'nin nüfusunun neredeyse yüzde 90'ını yabancı uyruklu kişiler oluşturuyor (Reuters)

Ukrayna savaşının ardından Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Dubai şehrine akın eden Rus yurttaşlar nedeniyle kira fiyatlarında ciddi artış yaşandığı bildirildi.
Birleşik Krallık'ın kamu yayımcısı BBC'nin haberinde, geçen yıl Dubai'de kira ortalamasının yüzde 36 arttığı ifade edildi.
Dubai merkezli gayrimenkul şirketi Betterhomes'tan Richard Waind, arz talep dengesinin bozulduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: 
"Dubai'ye, yaşamak istedikleri bölgelerde mevcut gayrimenkul sayısına kıyasla çok daha fazla kişi geliyor. Piyasada arz eksikliği var ve bu da kiraları yükseltiyor."
Dubai'deki yasalara göre ev sahipleri kiralara en fazla yüzde 20 zam yapabiliyor ve sağlam bir hukuki gerekçe sunmadan kiracıları evden çıkaramıyor.
Öte yandan BBC'ye konuşan ve kimliklerini paylaşmayan birçok kiracı, mülk sahiplerinden evi boşaltmaları yönünde ihtar aldıklarını söyledi. 
Buna göre mülk sahipleri, evlere kendilerinin taşınacağını öne sürerek kiracıları çıkarıyor. Kiracılarsa ev sahiplerinin aslında kirayı yükseltip evleri başkasına verdiğini savunuyor.
Buna ek olarak satılık ev fiyatlarında da büyük artış yaşandı. Gayrimenkul şirketi Savills'in verilerine göre satılık ev fiyatları geçen yıl, 2020'ye kıyasla yüzde 35 arttı. Villaların fiyatlarındaysa artış yüzde 50'yi buldu.
Şirketin Dubai'deki ofisinden Katie Burnell, geçen yıl şehirdeki emlak piyasasına en büyük yatırımın Ruslar tarafından yapıldığını vurgulayarak, şunları söyledi: 
"Rusların nerede ikamet edebileceklerine veya mülk satın alabileceklerine dair pek çok kısıtlama var. BAE'deyse böyle bir sorunla karşılaşmıyorlar. Burada çalışabiliyorlar ve finansal işlerini yürütebiliyorlar. Bu kolaylık nedeniyle emlak piyasasındaki fiyat artışına odaklanmıyorlar, fiyatları ödemeye de istekliler."
ABD merkezli iş dünyası dergisi Forbes'un Rusya bürosunun verilerine göre, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in eylülde kısmi seferberlik ilan etmesinden bu yana en az 700 bin Rus yurttaşı ülkeyi terk etti. Kremlin ise sayıların gerçeği yansıtmadığını savundu.
BAE, 24 Şubat'ta Putin'in verdiği askeri operasyon emriyle başlayan savaşı kınamadı, Kremlin'e yaptırım uygulamadı ve yaptırım listesine alınmayan Rus yurttaşlara vize verdi. Ortadoğu ülkesi, savaşta tarafsızlık ilkesini benimseyerek, karşılıklı diyalog çağrılarını sürdürdü. 
Ayrıca geçen ay BAE Merkez Bankası, Rusya merkezli MTS Bank'a ülkede faaliyet göstermesi için lisans da sağlamıştı.
Independent Türkçe, BBC, Reuters



Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
TT

Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)

Afganistan’daki Taliban yönetimi, iki ülke arasında günler önce yeniden alevlenen sınır çatışmalarının ardından, Pakistan’a yönelik dolaylı güvence mesajlarını yoğunlaştırdı. Kabil, kırılgan ateşkesi koruma çabalarının sürdüğü bir dönemde hem dinî hem de siyasi bir dizi taahhüdü arka arkaya açıkladı.

Başbakan Ahund ve üst düzey isimlerin katıldığı, binden fazla din adamını bir araya getiren toplantıda yayımlanan fetva, Afgan topraklarının hiçbir ülkeye karşı kullanılmayacağını ilan etti. Siyasi–fiqhî bildiri, sınır ötesi çatışmalara müdahil olanlara karşı yaptırım uygulanacağını vurguladı.

Bildirinin ardından Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki, hükümetin fetvadaki taahhütlere “tam bağlılık” göstereceğini açıkladı. Açıklama, Pakistan içini hedef alan ve sorumluluğu başta Pakistan Talibanı (TTP) olmak üzere çeşitli gruplara atfedilen saldırıların ardından yükselen gerilimi yatıştırma girişimi olarak değerlendirildi.

Sınırdaki son saldırıda, salı günü Afganistan sınırına yakın Kurram bölgesindeki bir güvenlik noktasının hedef alınması sonucu 6 Pakistan askeri hayatını kaybetmişti. İslamabad, saldırıların Afgan topraklarını kullanan silahlı gruplarca planlandığını savunurken, Kabil bu iddiaları reddediyor ve TTP ile operasyonel bağları olmadığını öne sürüyor.

dfgt
3 Aralık 2025'te Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Pakistanlı güvenlik görevlileri için düzenlenen cenaze töreninden bir kare (AFP)

Din adamları kurultayının sonunda yayımlanan bildiride, Afgan hükümetinin ülke topraklarının hiçbir devlete karşı kullanılmaması taahhüdünü “şer’î bir sorumluluk” olarak üstlendiği belirtildi. Açıklamada, bu taahhüdü ihlal edenlerin asi sayılacağı ve gerekli işlemlerin uygulanacağı ifade edildi.

Bildiride, ülke egemenliğini savunmanın dinî bir görev olduğu vurgulanırken, aynı zamanda “Afgan topraklarının başka herhangi bir devlete zarar vermek için kullanılmasının caiz olmadığı” yeniden teyit edildi. Ayrıca Afgan vatandaşlarının sınır ötesindeki askerî faaliyetlere katılmak üzere ülke dışına gitmesinin yasak olduğu, bunu yapanların “muhalif ve asi” kabul edileceği kaydedildi.

Toplantıda Başbakan Ahund’un yanı sıra Yüksek Mahkeme Başkanı, İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma Bakanı, Yükseköğrenim Bakanı ve diğer üst düzey isimlerin bulunması, Taliban yönetiminin Pakistan’a hem dinî hem de siyasi nitelikte çift katmanlı güvence sunma çabasının işareti olarak değerlendirildi. Kabil yönetimi, özellikle sınır aşan silahlı gruplar konusunda artan uluslararası baskıyla karşı karşıya.

hyju
Afganlar, 6 Aralık 2025'te Pakistan güçleriyle sınır çatışmalarında öldürülen bir adam için yas tutuyor (AFP)

Dışişleri Bakanı Muttaki, devlet medyasına yaptığı açıklamada, ülke genelindeki din alimlerinin “İslami düzenin korunmasına yönelik birleşik fetvalarını” yenilediklerini belirterek, Afganistan’ın hiçbir ülkeye zarar verecek bir faaliyete izin vermeyeceğini yineledi. Muttaki, “Bu, alimlerin tavsiyesidir ve tüm Müslümanlar için yerine getirilmesi gereken bir görevdir” dedi.

Muttaki, fetvayı ihlal ederek sınır ötesi faaliyetlerde bulunanlara karşı Afgan yönetiminin gerekli adımları atma hakkına sahip olduğunu vurguladı. Bu ifade, TTP’ye katılan Afgan unsurlara yönelik üstü kapalı bir mesaj olarak değerlendirildi.

Açıklamasının sonunda “birlik ve fitneden uzak durma” çağrısı yapan Muttaki, Afgan halkının tarih boyunca din alimlerinin fetvalarına uyduğunu ve bugün de bu çizginin sürdürüleceğini belirtti.

Gözlemcilere göre fetva, siyasi bildiri ve resmî açıklamaların tamamı, son haftalarda tırmanan saldırılar nedeniyle artan Pakistan tepkisini yatıştırmaya ve Kabil’in güvenlik taahhütlerine bağlılık gösterdiğini ispatlamaya yönelik koordineli bir çabanın parçası niteliğinde. Geçen cuma yaşanan ve 4 kişinin ölümüne yol açan sınır çatışması, iki ülke arasındaki gerilimi yeniden tırmandırmıştı.


Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
TT

Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)

Beyaz Saray dün, ABD başkanının günlerdir sağ elinde taşıdığı bandajı, yaptığı sayısız tokalaşmaya işaret ederek bir kez daha haklı çıkarmaya çalıştı.

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt dün, "Bununla ilgili size zaten bir açıklama yaptık" dedi. Leavitt'in açıklaması, son zamanlarda ortaya çıkan bandajlarla ilgili bir soruya yanıt olarak geldi. "Başkan sürekli insanlarla el sıkışıyor," diyen Leavitt, birkaç ay önce başkan şişmiş sağ eliyle görüldüğünde yapılan açıklamayı yineledi.

Leavitt ayrıca, "Kalp damar hastalığına karşı önleyici tedavi olarak her gün aspirin de alıyor" diyerek, "bu da gördüğünüz morluklara katkıda bulunmuş olabilir." Beyaz Saray, örneğin pazar günü Washington'daki bir etkinlik sırasında 79 yaşındaki Trump'ın taktığı bandajlar görülmeden önce de bu açıklamayı yapmıştı.

ABD'nin en yaşlı seçilmiş başkanı olan Trump için sağlık hassas bir konu. Demokrat selefi Joe Biden'ı bunama hastalığından muzdarip olmakla ve bu nedenle yönetmeye uygun olmamakla suçladı.

Trump, salı akşamı Truth Social’deki hesabından yaptığı öfkeli paylaşımda, sağlığıyla ilgili medya haberlerini "kışkırtıcı ve muhtemelen vatana ihanet" olarak nitelendirdi.

Trump'ın sağlığı, bir dizi etkinlikte uyanık kalmakta zorlandığı görülmesinin yanı sıra, ekim ayında ek tıbbi testlerin bir parçası olarak MR çektirmesiyle de mercek altına alındı.


Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
TT

Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)

Tokyo bugün yaptığı açıklamada, Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi ve Amerikalı mevkidaşı Pete Higseth'in bölgedeki güvenlik konusunu görüşmek üzere yaptıkları telefon görüşmesinde, Çin'in son eylemlerinin "bölgesel barışın sağlanmasına yardımcı olmadığı" konusunda mutabık kaldıklarını duyurdu.

Japonya Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, iki bakanın "6 Aralık'ta Çin askeri savaş uçakları tarafından Japonya Öz Savunma Kuvvetleri uçaklarının hedef alındığı radar kilitleme olayı da dahil olmak üzere, Hint-Pasifik bölgesindeki kötüleşen ciddi güvenlik durumu hakkında samimi görüş alışverişinde bulunduğunu" belirtti.

Açıklamada, Başbakan Sanae Takaichi'nin geçen ay Tayvan hakkındaki açıklamalarının ardından Japonya ve Çin arasında yaşanan anlaşmazlık ortamında, iki bakanın "Çin'in eylemlerinin bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunmadığı gerekçesiyle, bölgesel gerilimleri tırmandırabilecek her türlü eylemden ciddi endişe duyduklarını" ifade ettikleri belirtildi.