Özgür Avrupa Radyosu: Rus sağlık görevlileri cephede seks köleliğine zorlanıyor

Radyoya konuşan bir Rus sağlık görevlisi, cephede görev yapan kadınlardan subayların "savaş eşi" olmasının istendiğini iddia etti.

Rus sağlık görevlisi, görev yaptığı müfrezedeki 7 kadının da Rus subayların "savaş eşi" olmaya zorlandığını öne sürdü (Temsili/Rusya Savunma Bakanlığı)
Rus sağlık görevlisi, görev yaptığı müfrezedeki 7 kadının da Rus subayların "savaş eşi" olmaya zorlandığını öne sürdü (Temsili/Rusya Savunma Bakanlığı)
TT

Özgür Avrupa Radyosu: Rus sağlık görevlileri cephede seks köleliğine zorlanıyor

Rus sağlık görevlisi, görev yaptığı müfrezedeki 7 kadının da Rus subayların "savaş eşi" olmaya zorlandığını öne sürdü (Temsili/Rusya Savunma Bakanlığı)
Rus sağlık görevlisi, görev yaptığı müfrezedeki 7 kadının da Rus subayların "savaş eşi" olmaya zorlandığını öne sürdü (Temsili/Rusya Savunma Bakanlığı)

Ukrayna'da görev yapan kadın Rus sağlık görevlilerinin "seks kölesi" olmaya zorlandığı iddia edildi.
Özgür Avrupa Radyosu'na röportaj veren Margarita isimli kadın bir Rus askeri görevlisi, erkek subayların kadın görevlileri seks köleliğine zorladığını, bunu reddedenlerin kötü muameleye maruz kaldığını öne sürdü.
Ukrayna'da geçirdiği iki ayın ardından travma yaşadığını ve rehabilitasyon sürecinde olduğunu belirten Margarita, "Yalnız değilken ve bir şeylerle meşgulken bile, o dehşet gözlerimin önüne geliyor" ifadelerini kullandı.
11 yıl görev yaptıktan sonra 2017'de Rus ordusundan emekli olduğunu söyleyen Margarita, savaşla birlikte ailesinin geçimini sağlamak adına gönüllü olarak Ukrayna'ya gitmeye karar verdiğini belirtti.
Eğitim için Nijniy Novgorod'a varır varmaz, bir tank müfrezesinin başındaki albayın kendisini ayırdığını ve "savaş eşi" olmasını istediğini belirten Rus sağlık görevlisi, reddetmesine rağmen albayın tekliflerinin müfreze Ukrayna'ya gittikten sonra dahi devam ettiğini öne sürdü.
Albayın emrindeki kişilere kendisi için hayatı yaşanmaz hala getirme emri verdiğini iddia eden Margarita, "Bir ay boyunca dışarda uyudum. Herkes geceyi çadırlarda ve evlerde geçirirken, ben bir yolun yanındaki küçük ormanda yerde yattım" ifadelerini kullandı.
Margarita, albayın tekliflerini ısrarlı şekilde reddetmesi nedeniyle cephenin ön hatlarına gönderildiğini söyledi.

Tüm sağlık görevlilerine baskı yapıldığını iddia etti
Bulunduğu sağlık müfrezesinde yaşları 23'le 38 arasında değişen ve birçoğu evli olan 7 kadın sağlık görevlisi bulunduğunu belirten Margarita, bunların tamamının bir veya daha fazla subayla ilişkiye girmesi için baskı gördüğünü öne sürdü.
Margarita, "Oraya gittiğimizde tabiki neler olduğunu bilmiyorduk. Anladığımızdaysa geri dönmek için çok geçti" diye konuştu.
Rus sağlık görevlisi, Svetlana isimli bir başka sağlık görevlisinin "savaş eşi" yapıldığı subay tarafından vurulduğunu iddia etti.
Margarita, "Ukraynalılar vurmuş gibi gösterdiler. Subay, onu koruyormuş gibi göstermek için kendini elinden vurdu. Üç hafta hastanede kaldıktan sonra geri döndü" ifadelerini kullandı.
Bazı kadın sağlık görevlilerinin, birkaç subay tarafından cinsel ilişkiye zorlandıklarını, cephede rahat bir yaşam sürmek isteyen bazı kadınların da bunu kabul ettiklerini öne sürdü.
Independent Türkçe, Özgür Avrupa Radyosu, NY Post 



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.


Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
TT

Starmer ve Macron Gazze ve Ukrayna'daki durumu görüştü

Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)
Filistinliler dün Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'taki bir yardım mutfağından yiyecek almakta zorlanıyor (AP)

Downing Street sözcüsü dün akşam yaptığı açıklamada, İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştüğünü söyledi.

Açıklamada, “Gazze'deki durumu değerlendiren iki lider, son gelişmelerden duydukları derin endişeyi dile getirdiler ve barış sürecinin yeniden başlatılması gerektiği konusunda mutabık kaldılar” ifadeleri yer aldı.

İki lider, Ukrayna'daki durumla ilgili olarak anlamlı barış görüşmelerinin sağlanması için Rusya'nın 30 günlük ateşkese uyması gerektiğini vurguladı.

df
Ukrayna'nın Sumi bölgesinde Rusya sınırında askeri bir aracın yanında duran Ukraynalı askerler,  16 Ağustos 2024 (Reuters)

 


Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.