NASA, 2028'de başlatılması planlanan Venüs misyonunu 2031'e erteledi

AA
AA
TT

NASA, 2028'de başlatılması planlanan Venüs misyonunu 2031'e erteledi

AA
AA

Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Venüs keşif misyonunu, bütçe kesintisi nedeniyle 2028'den 2031'e tehir etti.
The Verge'ün haberine göre, ABD'de düzenlenen Ay ve Gezegen Bilimi Konferansı'nda, NASA'nın "Venüs Emisyon, Radyo Dalgaları, İnterferometrik Sentetik Açıklık, Topografi ve Spektroskopi Ölçümleri" (VERITAS) adı verilen misyonun baş araştırmacısı Sue Smrekar, görevin finansmanının neredeyse tamamen kesildiğini söyledi.
Smrekar, görevin ertelenmesinin normal olmadığını, NASA'nın başka görevlerine destek sağlaması için kendi ekiplerinin dağıtılacağını belirterek NASA'nın bu kararından önce VERITAS görevinin programa ve bütçeye uygun ilerlediğini savundu.
NASA Sözcüsü Karen Fox ise NASA'ya bağlı Jet Tahrik Laboratuvarı'nda (JPL) yaşanan gecikmeler, lojistik sorunlar ve iş gücü sıkıntıları nedeniyle VERITAS görevinin bütçesinin azaltıldığını kaydetti.
Fox, "VERITAS'ın 2028'den en erken 2031 yılına kadar ertelenmesine karar verildiğini" belirterek JPL'nin 2024'teki değerlendirmeyi geçmesi halinde VERITAS görevine tekrar mali desteğin sağlanabileceğini söyledi.
Öte yandan görevin ertelenmesinin uzun vadede daha fazla paraya mal olacağı ve başarı oranının da düşeceği öne sürüldü.
Beyaz Sarayın henüz Kongre tarafından onaylanmayan 2024 bütçe talebinde, VERITAS görevi dahil NASA'nın bazı görevlerini finanse eden Gezegen Bilimi Bölümü'ne 3,38 milyar dolar teklif edildi.
Yeni bütçede, VERITAS görevine 1,5 milyon dolar ayrılacağı belirtiliyor.
VERITAS kapsamında gezegen yörüngesine gönderilecek keşif uydusu, gezegenin jeolojik tarihini anlamak için Venüs’ün yüzeyini haritalandırılacak ve Dünya’dan nasıl farklı geliştiğini araştıracak.
Uydu, gezegenin jeolojik özelliklerini, sismik ve volkanik faaliyetleri inceleyecek.
NASA'nın Magellan uzay aracı, 20 Mart'ta Venüs'te en az bir aktif yanardağının olduğunu bulmuştu. Araştırmacılar, yanardağdan çıkan lavların gezegenin yüzeyini değiştirdiğini açıklamıştı.



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space