Suudi Arabistan ve Umman'dan vatandaşlarına Marburg virüsünün görüldüğü ülkelere seyahat uyarısı

AA
AA
TT

Suudi Arabistan ve Umman'dan vatandaşlarına Marburg virüsünün görüldüğü ülkelere seyahat uyarısı

AA
AA

Suudi Arabistan ve Umman, Marburg virüsünün görüldüğü Afrika ülkeleri Tanzanya ve Ekvator Ginesi'ne ziyaret konusunda vatandaşlarını uyardı.
Ülkenin resmi ajansı SPA'da yer alan habere göre, Suudi Arabistan Halk Sağlığı Kurumu, Tanzanya ve Ekvator Ginesi'nde Marburg virüsü salgını görüldüğüne dikkati çekti.
Kurum, Suudi Arabistan vatandaşlarına, Marburg virüsü salgını kontrol altına alıncaya kadar bu ülkelere gitmemeleri tavsiyesinde bulundu.
Suudi Arabistan Halk Sağlığı Kurumu, Tanzanya ve Ekvator Ginesi'nde bulunan Suud vatandaşlarına da bu ülkelerdeki sağlık makamlarının uyarılarına uymaları çağrısı yaptı.
Umman Sağlık Bakanlığı da Tanzanya ve Ekvator Ginesi'nde görülen Marburg virüsünü konusunda bir açıklama yayımladı.
Marburg virüsünün yüzde 60-80 oranında bulaşıcı olduğu vurgulanan açıklamada, Umman vatandaşlarına zorunlu bir durum olmadığı sürece Tanzanya ve Ekvator Ginesi'ne gitmemeleri çağrısında bulunuldu.
Ekvator Ginesi'nde ilk kez 14 Şubat'ta Marburg vakası tespit edilmişti. Tanzanya ise ilk Marburg virüsü vakasını 21 Mart'ta doğrulamıştı.

Marburg virüsü
Marburg virüsü, ilk kez 1967'de Almanya'nın Marburg kentindeki laboratuvarda tespit edildi.
Meyve yarasaları aracılığıyla bulaşan Marburg virüsü, insanlar arasında da enfekte kişilerin vücut sıvıları veya teması yoluyla yayılıyor. Enfekte kişilerde yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, halsizlik, istifra gibi belirtiler aniden ortaya çıkıyor ve birçok hastada 7 günde şiddetli hemorajik belirtiler gelişiyor.
Aşısı ya da özel bir tedavisi olmayan Marburg virüsünde ölüm oranı yüzde 90'a kadar çıkabiliyor.
Angola'da 2005'teki salgında Marburg virüsünün bulaştığı 252 kişinin yüzde 90'ı hayatını kaybetmişti.



Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağı

Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
TT

Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağı

Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)

Mina, hacıların Zilhicce ayının sekizine denk gelen Terviye Günü’nü, Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak, tevbe, istiğfar ve tekbir getirerek Yüce Allah'a yaklaşmak ve ondan mağfiret dilemek için geçirdikleri hac yolculuğunun ilk durağıdır.

Mina, Mekke ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram'ın 7 kilometre kuzey doğusunda yer almaktadır. Harem sınırları içinde, kuzey ve güney tarafları dağlarla çevrili bir vadidir. Mekke tarafında Cemretü'l-Akabe, Müzdelife tarafında ise Muhassir Vadisi ile sınırlandırılmış olup sadece Hac döneminde iskân edilmektedir.

gfxsdfg
Mina, Mekke ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram'ın 7 kilometre kuzey doğusunda yer almaktadır. (SPA)

Tarihçiler, Mina adının, hacda dökülen meşru kanlardan dolayı verildiğini, bazıları da Arapların insanların toplandığı her yer için ‘Mina’ demesi gibi insanların orada toplanmasından dolayı bu ismin verildiğini düşünmektedir.

Mina, tarihi ve dini önemi olan bir yerdir. Hz. İbrahim (as) burada şeytanı taşlamış ve Hz. İsmail'in (as) kurbanını kesmiş, ardından Hz. Muhammed (sav) Veda Haccı'nda bu eylemi doğrulamış ve tıraş olmuş. Bunun ardından Müslümanlar da Cemarat'ta şeytan taşlayarak, kurbanlarını keserek ve tıraş olarak peygamberlerinin sünnetine uymuşlardır.

Dünyanın dört bir yanından gelen hacı adayları, Meş'ar-i Haram’da Terviye Günü’nü geçirirler. Burada öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kılarlar ve Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak orada gecelerler.

xscd
Hacı adaylarının çoğu, Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak Mina'da gecelerler. (SPA)

Zilhicce’nin dokuzuncu günü Arafat'ta vakfeye durduktan ve Müzdelife'de uyuduktan sonra, onuncu günün sabahı Mina'ya dönerler. Küçük, orta ve büyük cemrede şeytan taşlamak için üç günlük teşrik günlerini Mina'da geçirirler.

Suudi Arabistan hükümeti tarafından hayata geçirilen en büyük projelerden biri olan dünyanın en büyük çadır kenti, her yaştan ve etnik kökenden 6,2 milyon hacıyı ağırlamak üzere Mina'da tahmini 5,2 milyon metrekarelik bir alanda yer almaktadır.

yhjmukö
Mina, dünyanın en büyük çadır kenti olarak kabul ediliyor. (SPA)

Mina’nın yasal yüzölçümü 7,82 kilometrekare olarak tahmin edilmektedir ve sadece 4,8 kilometrekaresi, yani yüzde 61'i fiilen kullanılmaktadır. Yüzde 39'u ise zirveleri vadi seviyesinden yaklaşık 500 metre yükselen engebeli dağlardan oluşmaktadır.

Mina, tarihi simge yapılarıyla ünlüdür. Bunlar arasında taş atılan üç sütun ve adını dağın yüksekliğinden inen ve su akışının üzerinde yükselen şeyden alan, Mina Dağı'nın güney yamacında, Hz. Muhammed (sav) namaz kıldığı ve dua ettiği küçük cemreye yakın bir yerde bulunan Hayf Mescidi bulunmaktadır. Hz. Muhammed (sav) ve ondan önceki peygamberler burada namaz kılmışlardır ve bu mescid günümüze kadar ayakta kalmıştır. Öneminden dolayı genişletilerek Hicri 1407 yılında yeniden inşa edilmiştir.

xcvdfbgrn
Hayf Mescidi, Mina'nın ünlü tarihi simgeleri arasında yer alıyor. (SPA)

Burada gerçekleşen meşhur tarihi olaylardan birisi de Akabe Biatları’dır. İlki, Hicret'in 12. yılında, ikincisi ise ertesi yıl gerçekleşmiştir. Hicri 144 yılında Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur, Ensar'ın Rasulullah'a (sav) biat etmesinin yıldönümünü anmak için Biat Mescidi'ni (Akabe Mescidi) inşa ettirdi.

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in hükümeti, hacıların Mina'da geçirdikleri süreyi ve yönetimin hacıların ibadetlerini yerine getirdikleri süre boyunca rahat etmelerini sağlayacak gereksinimlerin büyüklüğüne olan inancını göz önünde bulundurarak Mina'ya ilgi gösterdi.

sdfvertbgy
Hacı adayları her yıl birkaç günlüğüne Mina'da bir araya geliyor. (SPA)