Trump iddianame beklerken Joe Biden'ın başı başka türlü bir belada

Düşük onay oranları, yüksek faiz oranları ve ilericilerin memnuniyetsizliği, muhtemel 2024 kampanyası öncesinde ABD Başkanı'nı inişli çıkışlı bir yolculuğun beklediği anlamına geliyor.

(Susan Walsh/AP)
(Susan Walsh/AP)
TT

Trump iddianame beklerken Joe Biden'ın başı başka türlü bir belada

(Susan Walsh/AP)
(Susan Walsh/AP)

Donald Trump, 8 yıl önce siyasi arenaya girdiğinden bu yana yaptığı gibi bir kez daha haber döngüsünün tüm oksijenini emmiş görünüyor. Yetişkin filmleri oyuncusu Stormy Daniels'a rüşvet verdiği iddiasıyla olası bir iddinameyle karşı karşıya kalmasının yanı sıra, Manhattan Bölge Başsavcısı Alvin Bragg'in kendisi hakkında iddianame hazırlaması halinde "potansiyel ölüm ve yıkım" gerçekleşeceği uyarısında bulunarak destekçilerini galeyana getirmeye de çalıştı.
Her zaman olduğu gibi Trump'ın sözleri diğer her şeyi önemsiz gösterirken, gerçekten de birçok kişinin Beyaz Saray'ın mevcut sakininin kendi sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu unutmasına yol açtı. Açık konuşmak gerekirse, ABD Başkanı Joe Biden ne eli kulağında bir iddianameyle ne de üç farklı soruşturma biriminin yürüttüğü 4 ayrı incelemeyle karşı karşıya. Yeniden seçime girmeye karar vermesi halinde de muhtemelen çetin bir ön seçimle uğraşmayacak.
Ancak bu, Biden'ın son haftalarda zorlanmadığı anlamına gelmiyor.
Çarşamba günü, ABD Merkez Bankası'nın art arda 9. faiz artışını açıklamasıyla bir darbe daha aldı. Merkez Bankası bunu enflasyonu düşürmek adına yapsa da istihdama zarar verme riski de taşıyor. Ayrıca bu hamle, önceki haftalarda Silikon Vadisi Bankası ve Signature Bank'in çöküşünden kısa bir süre sonra geldi.
Ukrayna'daki savaş nedeniyle geçen yıl tavan yapan yakıt fiyatları o dönemdeki kadar yükseklerde seyretmese de ABD Başkanı'nın gerçekten ehlileştiremediği tek canavarın enflasyon olduğunu sürekli hatırlatıyor.
Bu açıklamadan önceki salı günü Kuzey Karolina Senatörü Cumhuriyetçi Thom Tillis gazetecilere, ABD Merkez Bankası'nın içinde bulunduğu kördüğüm ve Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell'ın gerçekleştirmesi gereken dengeleme eylemi hakkında konuştu.
Tillis, "Zor bir karar vermek zorundalar, faiz artışının nasıl potansiyel bir strese yol açacağının farkındasınız" dedi:
"Ancak benzer nedenlerle ABD halkı da enflasyon stresiyle boğuşuyor."
Azalan işsizlik, Biden ekonomisinin iyi yanlarından biri olmaya devam ediyor. Ancak Powell enflasyonu tamamen bitirmek için agresif bir yol izlemeye karar verirse, 2024 başkanlık seçimlerinden hemen önce muhtemel bir resesyon riski yaratabilir.
Aynı şekilde Associated Press-NORC'un yaptığı ankette, Biden'ın onay oranının 7 puanlık bir düşüşle yüzde 45'ten yüzde 38'e gerilediği görülüyor ki bu da aşağı yukarı son aylardaki oranla aynı. Daha da çarpıcı olanı, Biden'ın ekonomiyle ilgili faaliyetlerini ABD'lilerin yüzde 31'i onaylıyor.Benzer şekilde, Washington DC'nin ceza kanununu geçersiz kılan yasayı imzalamasının ardından ilericiler de kendisinden memnun değil. Geçen hafta da çevre aktivistlerinin itirazlarına rağmen Alaska'nın Kuzey Yamacı'ndaki üç sondaj sahasını içeren Willow Projesini onayladığını açıklayarak bazılarını kızdırdı.
Massachusetts'ten Demokrat Senatör ve çevrenin korunmasının önemli bir destekçisi olan Senatör Ed Markey bana şöyle dedi: 
"Enerji verimliliği hakkında konuşmamız gerekirken daha fazla sondaj yapılmasına yetki vermeyi sürdürmemizin, dünyanın geri kalanına yanlış bir mesaj gönderdiğini düşünüyorum."
Ancak ABD Başkanı'nın korkması gereken tek grup sadece ilericiler değil: Batı Virginia Senatörü Joe Manchin yönetimin, Manchin'in imza yasası olan Enflasyonu Düşürme Yasası'nı kendi istediği şekilde uygulamadığı gerekçesiyle Biden'ın adaylarının çoğuna karşı çıkıyor.
Kömür zengini Batı Virginia'nın huysuz muhafazakar Demokratı Manchin, Trump'ın her county'i (sözcük anlamı kontluk; ABD ve Birleşik Krallık'ta yer alan, Türkiye'de karşılığı olmayan idari birim -ed.n.) kazandığı bir eyalette yeniden seçime girip girmeyeceğini henüz açıklamadı. Fakat geçen yıl Demokratlarla aynı safta yer alıp bağımsız imajını zedelese de Manchin'in, Batı Virginia'nın muhafazakar seçmenlerinin desteğini alması gerekiyor.
Biden yeniden seçime girip girmeyeceğini henüz açıklamasa da Marianne Williamson'ın ciddi olmayan girişimi dışında, kayda değer bir rakiple karşılaşmayacak.
Ve öyle olsa bile, 2020'de Demokrat Parti adaylığını kazanmak için ilericilere hitap etmesine gerek olmadığını gösterdi çünkü Demokrat seçmenlerin çoğu sadece Trump'ı Beyaz Saray'dan göndermek istiyordu. Biden, iddianame olsun ya da olmasın, Trump'ın aday olması halinde muhtemelen seçmenlerin aynı duyguları taşımasına güveniyor.
Biden iktidarda olmanın avantajını da kullanacak; son 40 yılda sadece iki ABD Başkanı yeniden girdiği seçimi kaybetti ve bunlardan biri de Trump'tı. Ama sonuç, Biden'ın bazı düşmanlarının düşündüğü kadar bile garanti değil ve yaşadığı çeşitli sıkıntılar da bunun göstergesi.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.