Sudan'daki nihai anlaşmanın imzalanması ertelendi

Ordu Komutanı Korgeneral Burhan, Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hamideti (Reuters)
Ordu Komutanı Korgeneral Burhan, Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hamideti (Reuters)
TT

Sudan'daki nihai anlaşmanın imzalanması ertelendi

Ordu Komutanı Korgeneral Burhan, Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hamideti (Reuters)
Ordu Komutanı Korgeneral Burhan, Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hamideti (Reuters)

Sudan'daki siyasi süreç sözcüsü Halid Ömer Yusuf, bugün yapılması kararlaştırılan nihai anlaşma imza töreninin, "taraflar arasında bazı önemli konularda fikir birliği sağlanamaması" nedeniyle ertelendiğini açıkladı.
Yusuf, yayımladığı yazılı açıklamada, ülkedeki siyasi krizi sonlandıracağı düşünülen nihai anlaşmanın imzalanacağı yeni tarihi belirlemek için çerçeve anlaşmayı imzalayan askeri ve siyasi tarafların bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayında toplanacaklarını bildirdi.
Bazı önemli konularda fikir birliği sağlanamaması nedeniyle nihai anlaşmanın 1 Nisan'da imzalanamayacağını ifade eden Yusuf, şunları kaydetti:
"1 Nisan Cumartesi günü saat 13.00'te Cumhurbaşkanlığı Sarayında, çerçeve anlaşmayı imzalayan sivil ve askeri güçler, Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği (AfB) ve Doğu Afrika’daki Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesinden (IGAD) oluşan üçlü mekanizmanın da katılımıyla nihai anlaşmanın imzalanması için yeni bir tarih belirlemek üzere toplanacak."
Yusuf, tüm tarafların, demokrasiye geçiş yolunu yeniden açacak, sivil bir hükümetin kurulması için temel teşkil eden nihai anlaşmanın önündeki engellerin aşılması için müzakere ve çalışmalarının devam edeceğini belirtti.

17 aydır süren siyasi krize çözüm çabaları
Siyasi süreç, ordu komutanı Abdulfettah el-Burhan'ın olağanüstü hal ilanıyla sivil yönetime el koyduğu 25 Ekim 2021'deki askeri darbeden bu yana süren yönetim krizini çözmeyi amaçlıyor.
5 Aralık 2022'de siyasi krizin sona erdirilmesi amacıyla askerle "çerçeve anlaşma"yı imzalayan sivil güçler, 8 Ocak'ta mevcut siyasi sürecin yeni geçiş dönemine zemin hazırlayacak ve tarafları nihai anlaşmaya götürecek son aşamasını başlatmıştı.
"Çerçeve anlaşma"nın öne çıkan hükümleri arasında iki yıl sürecek yeni geçiş döneminin başlaması, tamamen sivil hükümetin kurulması ve ordunun iktidardan uzaklaştırılması yer alıyor.
Sudan'daki siyasi süreç sözcüsü Yusuf, 19 Mart'ta, ülkedeki siyasi krizi sonlandıracak nihai anlaşmanın 1 Nisan'da, geçiş dönemi anayasası anlaşmasının 6 Nisan'da imzalanacağını ve yeni hükümetin 11 Nisan'da kurulacağını duyurmuştu.
21 Ağustos 2019'dan bu yana devlet başkanlığı yetkilerini fiilen üzerinde toplayan ve askerin liderlik ettiği Egemenlik Konseyi ile sivil gruplar, bölgesel ve uluslararası girişimlere rağmen uzlaşamadı.
Aralık 2018 devrimi ile 30 yıllık rejimin devrildiği ancak ordunun müdahaleleri sonucu siyasi istikrar ve sivil yönetime kavuşamayan Sudanlılar, nihai anlaşma ile "demokrasi, özgürlük, barış ve adalet" beklentilerinin karşılanmasını umuyor.



İsrail polisi Sinvar'ın cesedini Tel Aviv morguna nakletti

Yahya Sinvar, Gazze'de "Kudüs Günü" dolayısıyla 14 Nisan 2023'te düzenlenen yürüyüşte (Reuters)
Yahya Sinvar, Gazze'de "Kudüs Günü" dolayısıyla 14 Nisan 2023'te düzenlenen yürüyüşte (Reuters)
TT

İsrail polisi Sinvar'ın cesedini Tel Aviv morguna nakletti

Yahya Sinvar, Gazze'de "Kudüs Günü" dolayısıyla 14 Nisan 2023'te düzenlenen yürüyüşte (Reuters)
Yahya Sinvar, Gazze'de "Kudüs Günü" dolayısıyla 14 Nisan 2023'te düzenlenen yürüyüşte (Reuters)

İsrail polisi dün yaptığı açıklamada, Hamas lideri Yahya Sinvar'ın cesedinin, ordunun Gazze'de öldüğünü duyurmasının ardından "ek incelemeler" için Tel Aviv'deki bir morga nakledildiğini duyurdu.

Polis açıklamasında, "Hamas lideri Yahya Sinvar'ın naaşı, ek incelemeler için kısa bir süre önce Ulusal Adli Tıp Merkezi'ne geldi" ifadelerini kullandı.

“Ebu İbrahim” lakaplı 61 yaşındaki Sinvar, hareketin Gazze'de başlayıp Lübnan'a sıçrayan ve bölgesel bir çatışmaya dönüşmesinden korkulan savaşı tetikleyen, Yahudi devletinin güneyine yönelik eşi benzeri görülmemiş saldırısından bu yana İsrail için ‘yaşayan bir ölü’ ve kilit bir hedef haline gelmişti.