Bitkilerin zarar gördüklerinde çığlık attığı keşfedildi: "Diğer hayvanlar bu sesleri duyabiliyor"

"Etrafımızdaki dünya bitki sesleriyle dolu"

Bilim insanları tarımsal sulama sistemlerinde ses kayıtlarının kullanılabileceğini söylüyor (Pixabay)
Bilim insanları tarımsal sulama sistemlerinde ses kayıtlarının kullanılabileceğini söylüyor (Pixabay)
TT

Bitkilerin zarar gördüklerinde çığlık attığı keşfedildi: "Diğer hayvanlar bu sesleri duyabiliyor"

Bilim insanları tarımsal sulama sistemlerinde ses kayıtlarının kullanılabileceğini söylüyor (Pixabay)
Bilim insanları tarımsal sulama sistemlerinde ses kayıtlarının kullanılabileceğini söylüyor (Pixabay)

İsrailli bilim insanları, bitkilerin zarar gördüklerinde veya sulanmaya ihtiyaç duyduklarında çığlık attığını keşfetti.
Hakemli bilimsel dergi Cell'de yayımlanan yeni araştırmada domates, tütün, buğday, mısır ve kaktüs gibi bitkilerin stres altındayken ultrasonik patlama sesleri çıkardığı ortaya kondu.
Bulgulara göre balonlu naylon ambalajların patlama seslerini andıran bu sesler, insan kulağının işitme aralığının dışında kalıyor. Dolayısıyla insanlar bu sesleri algılayamıyor.
Ancak böcekler, diğer memeliler ve muhtemelen de diğer bitkilerin bu sesleri algılayabildiğine inanılıyor.
Araştırma ekibi bu seslerin, özellikle yakınlardaki yarasalar, kemirgenler, çeşitli böcekler gibi yüksek frekansları algılayabilen canlılar tarafından duyulabildiğini düşünüyor.
Tel Aviv Üniversitesi'nden botanik ve gıda güvenliği uzmanı Lilach Hadany, "Pastoral bir çiçek tarlası düşünün. Epey gürültülü bir yer olabilir, sadece biz bu sesleri duyamayız" diye konuştu.
Hadany, "Bulgularımız, etrafımızdaki dünyanın bitki sesleriyle dolu olduğunu gösteriyor" diye de ekledi.
Bitkilerin ses çıkardıkları fikri uzun süredir bilim insanlarının gündeminde. Titreşim dedektörleriyle yapılan bazı çalışmalar bitkilerden yayılan darbeler tespit etmişti. Ancak bunların gerçekten algılanabilecek ses dalgaları olup olmadığı bilinmiyordu.
Yeni araştırmada bu sorunun cevabını bulmak isteyen ekip, bitkileri arka planda gürültü olmayan, sessiz ve izole bir kutuya koydu.
20 ila 250 kilohertz frekanslarında sesleri kaydedebilen ultrasonik mikrofonlar da her bitkiden yaklaşık 10 santimetre uzaklığa yerleştirildi. Karlılaştırmak gerekirse yetişkin bir insan tarafından algılanan maksimum frekans 16 kilohertz civarında.
Bitkiler çeşitli gruplara ayrıldı. Bazıları 5 gün boyunca susuz bırakıldı. Bazılarının sapları kesildi. Bazılarına ise hiç dokunulmadı.
Sonuçlar bitkilerin 40 ila 80 kilohertz frekanslarında ses çıkardığını gösterdi. Stres altında olmayan bitkiler saatte en fazla bir kez ses çıkarırken, kesme ve susuz bırakma işlemlerine maruz bırakılanlar her saat onlarca kez ses çıkardı.
Araştırmacılar bu seslerin bitkiden bitkiye farklılık gösterdiğini de tespit etti.
Örneğin susuz kalmış bir domates bitkisinin, bir kaktüse göre farklı bir patlama modeli oluşturduğu görüldü.
Hadany, "Bitkilerin ses çıkardığını bildiğimize göre sıradaki soru şu: 'Kim dinliyor olabilir?'" ifadelerini kullandı:
"Bu sesler bilgi taşıyor. Bu sesleri duyabilen hayvanlar var, yani pek çok akustik etkileşimin meydana gelme olasılığı var."
 
Independent Türkçe, Science Alert, The Telegraph



Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
TT

Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)

Bilim insanları, gökyüzündeki en parlak yıldızlardan biri olan Betelgeuse'in yalnız olmayabileceğini öne sürdü. 

Orion Takımyıldızı'nda Dünya'dan 427 ışık yılı uzaktaki Betelgeuse, yeryüzüne en yakın kırmızı üstdev. 

Evrendeki en büyük hacme sahip bu yıldızların kütlesi, boyutuna oranla daha az oluyor. Betelgeuse de Güneş'in 700 katı büyüklüğe ve 15 katı kütleye sahip.

Dünya'dan görülebilen en parlak yıldızlar arasındaki Betelgeuse, gökbilimciler tarafından da epey detaylı bir şekilde inceleniyor. Ancak yeni bir araştırmaya göre çok önemli bir şey gözden kaçmış olabilir. 

Betelgeuse gibi yıldızlar, belirli periyotlar halinde şişip iniyor. Yıldızın çekirdeğindeki gazın ısınıp yüzeye çıkması ve ardından soğuyarak geri inmesi sonucu bu döngü yaşanıyor. 

Yapılan gözlemlerde Betelgeuse'in bu türden 400 günlük döngülere girdiği ve bu nedenle parlaklığının artıp azaldığı kaydediliyor. 

Ancak gökbilimciler Betelgeuse'in 2 bin 170 gün süren daha yavaş bir döngüde de parlaklığının artıp azaldığını gözlemliyor. 

Bilim insanları, uzun ikincil periyot (long secondary period / LSP) dedikleri bu ikinci döngünün sebebini saptayamıyor. 

Henüz hakem denetiminden geçmeyen ve ön baskı sunucusu arXiv'de yayımlanan araştırmaya göre, Güneş'in yaklaşık 1,7 katı kütleye sahip bir yıldız bu uzun periyoda yol açıyor olabilir. 

2019 sonu ila 2020 başında Betelgeuse'in parlaklığında ciddi bir düşüş yaşanmıştı. Bu olayı yıldızın ömrünün sonuna geldiği ve süpernova patlaması geçireceği şeklinde yorumlayanlar olmuştu. 

Fakat daha sonra araştırmacılar, çok yüksek ihtimalle Dünya'yla Betelgeuse arasına büyük bir toz bulutu girmesinin parlaklıktaki muazzam düşüşe yol açtığı sonucuna varmıştı.

Yeni çalışmayı yürüten ekip LSP'yi açıklayabilecek farklı senaryolar üzerinden çeşitli hesaplamalar yaptı. 

Hesaplamalar, başka bir yıldızın Betelgeuse'i çevreleyen toz bulutunun içinden geçmesinin 2 bin 170 günlük döngüyü açıklayabileceğine işaret ediyor.

Ekip, yoldaş yıldızın bu döngü içinde toz bulutunu kısa süreliğine dağıtarak Betelgeuse'in parlaklığını artırdığını öne sürüyor. 

Betelgeuse'in bir yoldaşı olabileceği ihtimali daha önce de ortaya atılmıştı. Ancak yeni araştırmayı yürüten ekip 2020'deki parlaklık düşüşünden sonraki gözlemlerin bu teoriyi güçlendirdiğini savunuyor. 

Bilim insanları ayrıca yıldızın çok uzun bir süre boyunca daha süpernova patlaması geçirmeyeceğini düşünüyor.

Araştırmacılar yoldaş yıldızın Güneş'in 1,7 katı kütleye sahip olduğunu tahmin ediyor ancak bir nötron yıldızı da olabilir. 

Bazı yıldızların süpernova patlamasından sonra kendi içine çökmesiyle oluşan nötron yıldızları çok daha yoğun oluyor. 

Yeni çalışmada öne sürülen teori Betelgeuse'le ilgili önemli bir soru işaretini giderme potansiyeli taşısa da doğrulanması için gözlem verilerine ihtiyaç var. 

Independent Türkçe, Live Science, EarthSky, Evrim Ağacı, arXiv