Batılı kaynaklar: Humus'taki T4 Askeri Hava Üssüne ve Dabaa Askeri Havaalanına saldırı düzenlendi

Netanyahu, Suriye'yi hedef alan büyük çaplı hava saldırılarının İsrail tarafından düzenlendiğini ima etti

Suriye'deki Dabaa Askeri Havaalanının arşiv fotoğrafı ve küçük resimde İranlı askeri danışman Mikdad Mehkani (Tesnim Haber Ajansı)
Suriye'deki Dabaa Askeri Havaalanının arşiv fotoğrafı ve küçük resimde İranlı askeri danışman Mikdad Mehkani (Tesnim Haber Ajansı)
TT

Batılı kaynaklar: Humus'taki T4 Askeri Hava Üssüne ve Dabaa Askeri Havaalanına saldırı düzenlendi

Suriye'deki Dabaa Askeri Havaalanının arşiv fotoğrafı ve küçük resimde İranlı askeri danışman Mikdad Mehkani (Tesnim Haber Ajansı)
Suriye'deki Dabaa Askeri Havaalanının arşiv fotoğrafı ve küçük resimde İranlı askeri danışman Mikdad Mehkani (Tesnim Haber Ajansı)

Suriye Savunma Bakanlığı, İsrail'in pazar sabahı Suriye’nin Humus ilindeki bazı mevzileri hedef aldığını açıkladı. Batılı istihbarat kaynakları ise İsrail’in Suriye’nin orta kesimlerinde İran güçlerinin konuşlandığı birkaç hava üssünü hedef aldığını bildirdiler. Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ordusunun Suriye topraklarının son dört gün içinde üç kez yoğun şekilde bombalanmasında rol oynadığını ima etti.
Suriye, perşembe gününden bu yana üç kez yoğun şekilde bombalandı. İsrail ordusu, bu son saldırılarla ilgili herhangi bir yorum yapmaktan kaçınırken İran’ın resmi haber ajanslarında dün yer alan haberlerde, İsrail’in cuma günü Şam yakınlarında gerçekleştirdiği bir bombardımanda İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) iki üyesinin öldüğünü bildirdiler. İran’ın, İsrail saldırılarından sonra ölenlerin sayısı ve kimliği ile ilgili nadiren açıklama yaptığı biliniyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, hükümetinin İsrail'in sınırları dışında terörü destekleyen rejimlere ağır bir bedeller ödettiğini söyledi. Ancak yer yahut saldırılarla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmadı.
Suriye’den askeri bir kaynak, resmi haber ajansına yaptığı açıklamada, saldırıların bir miktar maddi hasara ve beş askerin yaralanmasına neden olduğunu söyledi.
Reuters, konunun hassasiyeti nedeniyle kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen Batılı istihbarat teşkilatlarından iki kaynaktan, Palmira (Tedmur) antik kentinin batısındaki T4 Askeri Hava Üssünün ve İran destekli Hizbullah üyelerinin konuşlandığı Lübnan sınırı yakınlarındaki Kusayr kenti civarında yer alan Dabaa Askeri Havaalanının füzelerle hedef alındığını aktardı.
Aynı kaynaklar, İran askerlerinin Hizbullah üyeleriyle birlikte hem askeri üsse hem de askeri havaalanına konuşlandıklarını ve Humus’taki o bölgede İran yanlısı silahlı kişilerin güçlü bir varlığa sahip olduklarını eklediler. Bölgedeki bir istihbarat kaynağı, İranlı bilim adamlarının füze ve insansız hava aracı (İHA) geliştirdiklerinden şüphelenilen bir yer altı araştırma merkezinin de hedef alındığını belirtti. Reuters bu bilgiyi başka kaynaklardan doğrulayamadı.
Ancak Tel Aviv’deki güvenlik kaynakları, son hava saldırılarının nedeninin, 13 Mart'ta Megiddo kavşağında gerçekleştirilen EYP saldırısı da dahil olmak üzere İran'ın İsrail hedeflerine yönelik eylemleri olduğunu belirttiler. Kaynaklar, doğrudan DMO ve onun yurtdışı kolu Kudüs Gücü subayları tarafından yönetilen İran bölgelerine yönelik olmasının bu saldırıların ortak özelliği olduğuna dikkati çektiler.
Haaretz gazetesinin askeri konulardaki uzmanı Amos Harel’e göre İran’ın Suriye'deki mevzilerine yönelik saldırıların artması, DMO’nun son olaylara müdahil olduğunu gösteriyor. Bu son olaylar arasında, İsrail istihbaratının, failinin Lübnan'dan sızarak gerçekleştirildiğini söylediği Megiddo kavşağındaki EYP saldırısı da yer alıyor. Saldırgan, ertesi gün Lübnan'a dönmeye çalışırken İsrail polisi ve Şin Bet bünyesindeki özel kuvvetler tarafından etkisiz hale getirilmişti.
İsrail'in son zamanlarda İran’ın kendisine yönelik silahlı faaliyetlere daha fazla müdahil olmasından endişe duyduğunu söyleyen Harel, DMO’nun, Hizbullah’ın yanı sıra Batı Şeria'daki Filistinlilere silahlı eylemlerde bulunmaya teşvik etmek amacıyla para aktardığını da sözlerine ekledi.
Filistin İslami Cihad Hareketi'nin askeri kanadı Kudüs Tugayları, 19 Mart'ta komutanlarından Ali Remzi el-Esved’in (31) İsrail tarafından Şam kırsalında uğradığı suikast sonucunda hayatını kaybettiğini açıklamıştı.
Şarku’l Avsat’ın İran'ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’ndan aktardığı bilgilere göre İran, pazar günü, DMO’nun askeri danışmanları Mikdad Mehkani'nin ve Milad Haydari’nin cuma sabahı Suriye'nin başkenti Şam’da İsrail'in düzenlediği hava saldırısında hayatlarını kaybettiler.
Mehr’in İran Radyo Televizyon Kurumu’ndan (IRIB) aktardığına göre Suriye'deki DMO askeri danışmanı Mikdad Mehkani'nin ‘Siyonist yapının geçtiğimiz cuma günü Şam'a düzenlediği hava saldırıları sonucunda’ öldürüldü. Mehr, Mehkani ve Milad Haydari'nin arkadaş olduklarını kaydetti.
Öte yandan İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Bakanlar Kurulu toplantısında ‘terör mühendisleri’ ifadesini kullanması dikkati çekti. Netanyahu, toplantı sırasında yaptığı konuşmada, “Teröristlere, teröristlerin mimarlarına nerede olurlarsa olsunlar ulaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Bu ifadeler, Esved suikastının İsrail tarafından düzenlendiğinin bir iması olarak görüldü.
İsrail Başbakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Güçlerimiz, teröristlerle hesaplaşmak ve terörist altyapıları engellemek için gece gündüz çalışıyor. Geçtiğimiz ay onlarcası ortadan kaldırıldı, bazıları da tutuklandı.”
Diğer taraftan İsrail'in İran’ın Suriye'deki mevzilerine ve silah taşıyan konvoylarına saldırmayı tercih ettiğine dikkati çeken Harel, buna karşın Hizbullah ile doğrudan bir çatışma yaşanabileceğinden Lübnan'daki bu tür noktaları hedef almaktan halen kaçındığının altını çizdi. Netanyahu'nun geçtiğimiz pazar günü basın aracılığıyla Savunma Bakanı Yoav Gallant'ın görevden alındığını açıklamasıyla ilgili olarak ise Harel, “Son hava saldırısı, İsrail Savunma Bakanı görevden alınmışken düzenlendi” dedi. Bu arada Gallant'ın görevden alınma mektubu henüz resmi gazetede yayınlanmadı.



Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
TT

Dünya liderleri, Avustralya’daki Bondi sahili saldırısını kınadı

14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)
14 Aralık 2025'te Avustralya'nın Bondi plajındaki silahlı saldırı olay yerinde bir polis aracı duruyor (Reuters)

Dünya liderleri, Pazar günü Sydney’in Bondi Sahili’nde düzenlenen Yahudi kutlamasına yönelik saldırıyı şiddetle kınadı. Saldırıda en az 12 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, olayı “Avustralya’daki Yahudilere yönelik bir saldırı. Hanuka Bayramı’nın ilk günü, normalde sevinç ve inançla kutlanması gereken bir gün…” sözleriyle değerlendirdi ve polis ile güvenlik güçlerinin olaya karışanları tespit etmek için çalıştığını söyledi.

frgt
Avustralya Güvenlik İstihbarat Teşkilatı (ASIO) Güvenlik Genel Direktörü Mike Burgess, Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının ardından 14 Aralık 2025'te Canberra'daki Parlamento Binası'nda düzenlenen basın toplantısında konuşuyor (EPA)

Avustralya muhalefet partisi Liberal Parti lideri Susan Lee, “Avustralyalılar bu akşam derin bir yas içinde. Şiddet ve nefret, toplumumuzun kalbini vurdu… Hepimizin bildiği ve sevdiği Bondi’de” ifadelerini kullandı.

frgt
Avustralya Federal Polisi'nde ulusal güvenlikten sorumlu geçici komiser yardımcısı Nigel Ryan (EPA)

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Bu dünyada antisemitizme yer yok. Kalplerimiz bu korkunç saldırının kurbanları, Yahudi toplumu ve Avustralya halkı ile birlikte” dedi.

Saldırıya ilişkin tepkilerini dile getiren dünya liderleri arasında İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olayın “son derece üzücü haberler” olduğunu söyledi. Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon ise, Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bir aile gibi olduğunu belirterek, Bondi’deki saldırının kurbanlarıyla dayanışma içinde olduklarını ifade etti.

sd
Avustralya polisi ve acil durum ekipleri, 14 Aralık 2025'te Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırı olayının yaşandığı yere yakın bir bölgede çalışıyor (EPA)

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa’ar, saldırının “Yahudi topluluğuna yönelik antisemitizmin bir sonucu” olduğunu ifade etti. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “Avustralya ve Yahudilerle dayanışma içindeyiz. Şiddet, nefret ve antisemitizme karşı birleşiyoruz” açıklamasında bulundu.

İspanya Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson da benzer şekilde saldırıyı kınayarak, kurbanlar ve ailelerine başsağlığı dileklerini iletti.

ABD ve Kanada yetkilileri de saldırıyı terör eylemi olarak nitelendirerek, kurbanlara ve Avustralya halkına destek mesajı verdi. Almanya’daki Yahudi Derneği ise yaptığı açıklamada, “Derin bir şok içindeyiz. Antisemitizm öldürür” ifadelerini kullandı.

New South Wales Başbakanı Chris Minns, “Hanuka’nın ilk günü kutlanan bir bayram, ne yazık ki bu korkunç saldırı nedeniyle kabusa dönüştü. En az 12 kişi hayatını kaybetti, saldırganlardan biri de öldü” dedi.


Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
TT

Avustralya, silahlı saldırganı durduran Ahmed el Ahmed'i konuşuyor

Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)
Ahmed'in silahlı saldırganla karşı karşıya geldiği anı ve vurulduktan sonra tedavi edildiği anı gösteren bir videodan alınan birleşik görüntü (Dolaşımda)

Bondi Plajı’nda düzenlenen Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında yaşanan ve en az 12 kişinin yaşamını yitirdiği saldırıya dair ortaya çıkan görüntülerde, bir sivilin saldırgana müdahale ederek silahını elinden aldığı görüldü. Söz konusu davranış, kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, çok sayıda kişinin hayatının kurtarılmış olabileceği değerlendirildi.

Görüntülerde, otoparkta beyaz tişört giymiş bir kişinin, tüfek taşıyan koyu renkli tişörtlü saldırgana hızla yaklaştığı, arkasından saldırarak silahı ele geçirdiği ve ardından silahı saldırgana doğrulttuğu görülüyor. Saldırganın dengesini kaybederek geriye doğru çekildiği ve köprüye doğru yöneldiği, kahraman vatandaşın silahı daha sonra yere bıraktığı anlar videoda net şekilde yer alıyor.

Olay anına ait görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken, çok sayıda kullanıcı müdahalede bulunan kişinin cesaretini övdü ve bu davranışın birçok insanın hayatını kurtarmış olabileceğini dile getirdi. Avustralya merkezli News.com.au sitesi, kahraman olarak anılan kişinin Sidney’de yaşayan ve Sutherland’da bir manav işleten 43 yaşındaki Ahmed el-Ahmed olduğunu duyurdu.

İki çocuk babası olan Ahmed’in, bu müdahalesi sırasında iki kurşunla yaralandığı, kuzeninin 7News kanalına yaptığı açıklamayla doğrulandı. Duygusal görüntülerde, 43 yaşındaki manavın saldırganlardan birinin silahını zorla aldığı anlar dikkat çekti.

h
Viral videodan bir görüntü (ABC Avustralya Haber Ağı)

Reuters, güvenilir görüntüler üzerinden videonun doğruluğunu teyit etti. Ajans ayrıca, söz konusu görüntülerdeki saldırganların, daha sonra polis tarafından çevrelendiği doğrulanan kişilerle aynı kişiler olduğunu, kıyafetlerinden yola çıkarak belirlediğini aktardı. Şüpheli saldırganlardan birinin öldürüldüğü, diğerinin ise ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı bildirildi.

“Nefreti körüklüyor” açıklaması

Saldırıdan saatler sonra açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ağustos ayında Avustralya Başbakanı Anthony Albanese’ye bir mektup gönderdiğini ve Canberra yönetimini “antisemitizm ateşini körüklemekle” suçladığını söyledi.

Albanese hükümetinin Filistin devletini tanımayı da içeren politikalarının, Yahudi karşıtlığını teşvik ettiğini ve sokaklarda yayılmasına neden olduğunu savunan Netanyahu “Antisemitizm bir kanserdir. Liderler sessiz kaldığında yayılır. Zayıflığın yerini eylem almalıdır” ifadelerini kullandı.

Saldırıyı “dehşet verici” olarak nitelendiren Netanyahu, “Bu soğukkanlı bir cinayettir. Ne yazık ki her dakika kurbanların sayısı artıyor. En uç kötülüğü gördük. Aynı zamanda Yahudi kahramanlığının zirvesine de tanık olduk” dedi. Netanyahu, kendisinin Yahudi olduğunu söyleyen ve saldırganlardan birinin silahını alan bir sivile atıfta bulundu.

Netanyahu açıklamasında, “Küresel antisemitizme karşı bir mücadele içindeyiz. Bununla mücadele etmenin tek yolu onu açıkça kınamak ve kararlılıkla karşı durmaktır. İsrail’de yaptığımız da budur. Ordumuz, güvenlik güçlerimiz, hükümetimiz ve halkımızla birlikte bunu sürdürmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avustralya hükümetine dolaylı eleştirilerde bulunan Netanyahu, “Kınamayan, hatta teşvik edenleri kınamayı sürdüreceğiz. Özgür ülkelerin liderlerinden beklenen adımları atmaları için baskı yapmaya devam edeceğiz. Teslim olmayacağız, eğilmeyeceğiz ve atalarımızın yaptığı gibi mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.


Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
TT

Boeing motor arızası Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı pistinde yangına neden oldu

United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)
United Airlines uçağı kazasında dumanlar yükseliyor (Reuters)

United Airlines’a ait bir Boeing 777-200ER uçağı, kalkış sırasında meydana gelen motor arızası nedeniyle pistte çıkan yangın sonucu dün Tokyo’ya gitmek üzere havalandığı Washington’daki Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri dönmek zorunda kaldı.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre United Airlines şirketi, “UAL803, kalkıştan kısa bir süre sonra Washington’daki Dulles Uluslararası Havalimanı’na geri döndü ve motorlarından birinde meydana gelen güç kaybını gidermek için güvenli bir şekilde indi” açıklamasını yaptı ve 275 yolcu ve 15 mürettebat arasında yaralanan olmadığını belirtti.

Açıklamaya göre yolcuların başka bir uçakla United Airlines uçuşunun asıl varış noktası olan Tokyo Haneda Havalimanı'na götürmesi planlanıyor.

ABD'nin başkenti Washington’daki en büyük havaalanı olan Dulles Uluslararası Havaalanı’nın sözcüsü, uçağın saat 12:20 civarında (17:20 GMT) kalktığını ve olayın ‘pist yakınlarındaki bazı ağaçlarda yangına neden olduğunu’ söyledi.

Sözcü, açıklamasına şöyle devam etti:

“Yangın söndürüldü, uçak Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndü, saat 13.30 civarında güvenli bir şekilde indi ve havalimanı itfaiye ekipleri tarafından incelendi.”

Hasar gören pistin sınırlı bir süre için kapatıldığını açıklayan sözcü, Dallas Uluslararası Havaalanı'nda birkaç pist olduğu için diğer uçuşların etkilenmediğini de sözlerine ekledi.

rfgtyh
Uçak Dulles Uluslararası Havalimanı'na indikten sonra, bir acil müdahale aracı pistin yakınlarındaki yangını söndürmeye çalışıyor (Reuters)

ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), uçağın ‘kalkış sırasında motor arızası’ yaşadığı için Dulles Uluslararası Havaalanı’na geri döndüğünü açıkladı, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. FAA, olayı soruşturacağını belirtti.

ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu (NTSB) da resmi bir soruşturma açıp açmayacağına karar vermek için şu anda olayla ilgili verileri topladığını duyurdu.

Havacılık haber ağı AIRLIVE, uçağın motorunun kalkış sırasında alev aldığını ve pistin sonunda yangına neden olduğunu bildirdi.

AIRLIVE, olayın ardından acil iniş denemesi öncesinde uçağın ağırlığını azaltmak için kritik bir güvenlik prosedürü olan yakıt boşaltma manevrası yaptığının görüldüğü bildirdi.

AIRLIVE tarafından yayınlanan uçak kayıt bilgilerine göre uçak 1998 kasımında Continental Airlines'a teslim edilmiş, daha sonra United Airlines tarafından satın alınmış ve (2024 yılından beri GE Aerospace olarak bilinen) iki General Electric motorla donatılmıştı.