Fayda ve tehlikeler arasında öğrencilerin hayatındaki ChatGPT

Okullar ve üniversiteler, öğrencilerin gelişimini olumsuz yönde etkilememek için ChatGPT kullanımını yasakladı

Reuters
Reuters
TT

Fayda ve tehlikeler arasında öğrencilerin hayatındaki ChatGPT

Reuters
Reuters

Dünya şu anda ChatGPT'nin ortaya çıkmasıyla teknoloji ve yapay zeka dünyasında bir devrimle karşı karşıya.
ChatGPT, insan dilini simüle eden, etkileşimli bir şekilde yüksek doğrulukta hızlı yanıtlar sağlamak için internetteki binlerce veriyi birbirine bağlayan ve analiz eden bir araştırma aracı olarak kullanılıyor. 
ChatGPT son zamanlarda profesyonel olarak ona bağlı olan pek çok kişi gibi, okul ve üniversite öğrencilerine de görevlerini yerine getirmelerinde destek olmak ve bu konuda yaşadıkları sıkıntıları azaltmak için hayatlarına girdi.
Bununla birlikte, birçok olumlu yönün aksine, modern yapay zeka teknolojisinin varlığının öğrenciler üzerinde olumsuz etkileri bulunuyor.
Bu nedenle uzmanlar ChatGPT'ye karşı uyarıda bulunuyor ve kullanımı için belirli koşullara uyulmasını ve özen gösterilmesini şart koşuyorlar.

İnsan zekasını ve dilini simüle eden bir araç
ChatGPT, insan dilini konuşan ve insan zekasını simüle eden bir program olarak devrim niteliğinde bir gelişmeydi.
Sistem analiz ettikten sonra çeşitli kaynaklardan büyük miktarda bilgi sağlıyor ve gereken şekilde en iyi cevabı veriyor.
Onu geleneksel arama motorlarından farklı kılan da bu özelliği. 
Talebi veya soruyu belirli bir çerçeveyle sınırlandırarak profesyonel olarak cevap verdiğinden bunu kullananlar ayırt edilebilir. Çünkü cevap doğrudan ve spesifik bir şekilde ona dayalı.
Örneğin dijital dönüşüm uzmanı Ferid Halil'inIndependent Arabia'ya anlattıklarına göre belirli bir yazar, gazeteci veya araştırmacı için gerekli olan yazı stilini belirlemek bile mümkün. 
Öğrencilere gelince, program iki ucu keskin bir kılıçtır ve onu kullanan iki tür öğrenci var:
İlk grup, bilgiyi araştırmayı desteklemek veya bir ödevi tamamlamak için onu kullanır. Diğer grup ise çalışmalarını tamamen ona yaptırır.
ChatGPT'ye tam bağımlılık durumu, çocuğun derin düşünmesini engeller. Derin düşünme çocuğun entelektüel gelişimi için gereklidir. 
Hiç şüphe yok ki ChatGPT birçok öğrenciye çözüm üretip hızlı ve etkili bir şekilde ders çalışmalarını destekleyerek üzerlerindeki baskıyı azaltıyor.
Bilgi kaynakları mükemmel ve mantıklı bir şekilde sunuluyor. Ancak tehlike, şu anda dünyanın dört bir yanındaki birçok öğrencinin yaptığı gibi, tamamen ona güvenmek.
Bundan kaynaklanabilecek tüm yansımalar uzun vadede beklenmelidir. Öğrencinin herhangi bir çaba sarf etmesine gerek yok. Çünkü ChatGPT tam ve eksiksiz bilgi ve düşünmeyi sağlar.
Bu nedenle okullar ve üniversiteler, ondan mükemmel bir araç ve büyük bir içerik stoğu olarak yararlanmak yerine, öğrencilerin gelişimini tamamen ona bağımlı hale getirmemek için kullanımını engellediler.
Sorun, hızlı ve kapsamlı bilgi sağladığı için, öğrencilerin herhangi bir özel çaba sarf etmeden ödevlerini tam olarak tamamlama eğiliminde olduklarında ortaya çıktı.

Şartlı olarak ChatGPT
Dijital dönüşüm uzmanı Ferid Halil'e göre küçük çocukların zihinsel gelişimini olumsuz etkileyebilecek entelektüel gelişim ve bununla birlikte derin düşünme yeteneği tamamlandığından, 15 veya 16 yaşın altındaki öğrenciler için ChatGPT kullanımı yasaklanmalı.
O zaman yapay zeka programının avantajlarından ve öğrenciye sağladığı muazzam destekten fiilen faydalanılabilir.
Yaşlıların hayatlarının önemli bir parçası olduğu için kullanmaları engellenemez ve bu gelişmeleri takip etmeleri gerekir. 
Pazarlama ve gazetecilik gibi farklı alanlarda birçok kişinin yerini alması beklenen ChatGPT'ye yapay zeka teknikleriyle uğraşanların dışında yer kalmayacak. 
Halil, konuyla alakalı olarak şu ifadeleri kullandı:
“Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip etmek ve onlarla bir arada yaşamak gerekiyor. Yapay zeka dünyasının sınırları yok ve insan enerjisini çok aşıyor. Ve yakında yapay zeka öncesi ve sonrası dönemden söz edilecek. Dolayısıyla bu duruma direnilemez veya bu realitenin varlığı reddedilemez. Öte yandan, insan bilinci bunu kontrol edebilir ve ergenlik döneminden itibaren bir kontrol sistemi kurabilir. Böylece birey yapay zekanın yaratıcılarından biri olur ve kenarda kalmaz.”
Dijital dönüşüm uzmanı Paul Simon da büyük miktarda bilgi elde etmek, ödevleri tamamlamak ve soruları cevaplamak için her zaman kullanılabilen bir araç olan ChatGPT'de dahil olmak üzere tüm yapay zeka teknolojilerinin öğrencilerin hayatlarındaki rolün vurguladı.
Verdiği cevapların her zaman güvenilir olup olmadığı konusunda bir tartışma olduğunu inkar etmiyor. Bu nedenle herkesin bilgilerin geçerliliğini doğrulaması gerekiyor.
Ancak güncellemeler, programda teknik bir sorun olarak görülen 'halüsinasyonların' tedavisinin daha doğru hale gelmesine katkıda bulundu.
Bilim ve aritmetik gibi birden fazla cevap içermeyen alanlara gelince, bunlar yüksek doğrulukla karakterize ediliyor.
Ayrıca, devasa yapay 'hafızası' sayesinde büyük bir bilgi depolama kapasitesine sahipken, insanın bilgi depolama kapasitesi ise sınırlı.
Ancak onu karakterize eden avantajlarının aksine, öğrenciler için dezavantajları kesinlikle hafife alınamaz.
Kişisel dijital asistanın okul ve üniversite öğrencilerine görevlerini yerine getirmede sağladığı önemli desteğe karşılık, tamamen ona güvenmeleri halinde, zihinsel yetenek ve becerilerinin yavaş yavaş sınırlandırılmasına sebebiyet verir.
Aynı zamanda öğretmenler için de bir zorluk oluşturmaktadır. Öğretmen kişisel olarak soru sorsa bile, herhangi bir soruya veya teste ChatGPT cevap verebilir.
Bu, öğrencilerin özellikle aritmetik, bilim ve programlama alanlarındaki becerilerini test etmeyi zorlaştırır.
Ve güncellemeler ile öğrenci, programın kendisi için herhangi bir çaba harcamadan matematiksel geometri egzersizlerini tamamlaması için görseller girebilir. Bütün bunlar öğrenciyi tembelliğe sürükler.
Bu nedenle öğretmenler, öğrencilerin becerilerini ve anlama kapasitelerini sağlamak için tek çözüm olarak sınıftaki sözlü alıştırmalara ve testlere güvenmeli. 
Simon'un açıkladığı gibi yapay zeka araçlarının dezavantajlarından biri de duygulardan yoksun olmalarıdır.
Simon, "ChatGPT'ye dayanan bir cevabı, insani duyumlardan yoksun olduğu için ayırt etmek mümkünken, kendine güvenen biri, özellikle bunu gerektiren görevlerde vazgeçilmez bir unsur olan insani duyusundan ve kendinden bir şeyler katar. Yapay zeka araçlarını kullanmanın maliyetinin yüksek olabileceğini ve bu durumun farklı sosyal sınıflardaki öğrenciler arasındaki uçurumu artırabileceğini de unutmamalıyız. Herkesin bu imkandan faydalanacak maddi durumu olmayabilir" dedi.

Okullarda ve üniversitelerde programın yasaklanması
Öğrencilerin büyük bir yüzdesinin Chat GBT'ye bağımlı olması nedeniyle, bazı okullar ve üniversiteler, öğrencilerin kendilerine güvenmeleri için Chat GBT'nin kullanımını tamamen yasaklama tuzağına düştü.
Yeni nesil ile yapay zeka teknolojileri arasına bariyerler koymak gerçekten çok büyük bir hata.
Öğrencilerin kullanmasını engellemek yerine, gençler arasında onu doğru kullanma bilincini yaymak daha iyi.
Örneğin özel verileri yayınlamamak gibi konularda öğrenciler biliçlendirilmeli. Çünkü yapay zeka teknolojilerinin herhangi birinde bilgi sızıntısı mümkün.
Yapay zeka teknolojilerinde yaşanan önemli gelişmeler doğrultusunda ve yapay zekanın hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmesinden sonra da bu teknolojiyle en iyi şekilde bir arada var olmalıyız.
Bunları daha iyi kullanmak ve riskleri azaltmak için çocuklar, ebeveynler ve öğretmenler gibi tüm tarafların farkındalığı gereklidir.
Ancak sorun şu ki, ebeveynler çocuklarını desteklemek ve eğitmek için yapay zeka tekniklerinden her zaman haberdar değiller.
Hatta bazı davranışların risklerinin farkında bile olmayabilirler. ChatGPT vb. olanaklardan yararlanmak ve öğrencileri kısıtlamak yerine doğru şekilde yönlendirmek için bilgi gerekli.

Yükler geçmişte kaldı
Öğrencilerin yapay zeka teknolojilerini kullanmalarını engellemek veya onlardan mahrum bırakmak kesinlikle mümkün değil.
Eğitim psikoloğu Rama Kenc, Dubai'de 11-18 yaş arası çocuklarla çalışma deneyimine dayanarak, öğrencilerin çok sayıda ödev nedeniyle aşırı baskıdan şikayet ettiklerine ve yapay zeka programının onları bu yükten rahatlatmak için iyi geldiğine dikkat çekti.
Öğrenciler, ödevlerini büyük bir hız ve kolaylıkla yapmalarından dolayı ChatGPT'ye çok önem veriyorlar. Ancak Kenc, ChatGPT tarafından sağlanan bilgilerde insani bir duyunun olmadığını vurguladı.
Çıkarım yöntemi 'robotik' kalıyor ve özellikle edebi metinlerde ve belirli bir entelektüel yönelime sahip olanlarda üniversite hocalarının ödevlerde ve araştırmalarda aradığı kişisel yönden yoksundur. Metin kuru ve insanların genellikle ilettiği duygular açısından da eksik.
Ayrıca, pek çok olumlu yönün aksine Kenc, bu alandaki deneyimine dayanarak yapay zekanın çocuk gelişimi üzerindeki olumsuz etkileri konusunda uyarıda bulundu.
Öğrencinin ihtiyaç duyduğu tüm bilgileri büyük bir kolaylıkla sağlamadaki rolü göz önüne alındığında, ödevini yapmak için tamamen ona güvenme ve kullanımını abartma, herhangi bir çaba göstermeme ve kendine güvenmeme eğilimi doğal.
Bu, genellikle kendine meydan okuma, düşünme ve görevleri yerine getirme azmi ile geliştirdiği belirli becerileri kaybettiği şey.
Öğrenciyi desteklemeye yardımcı olabilir ve bilinçli ve sınırlı bir şekilde kullanıldığında çok önemli.
Bununla birlikte, öğrencilerin buna aşırı güvenmesi, özellikle yenilik yapma ve yaratma yeteneklerini sınırladığı için tehlike arz eder.



Öğrencilere sosyal etkinlik içerikli yeni karneler dağıtılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Öğrencilere sosyal etkinlik içerikli yeni karneler dağıtılacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), ortaokul öğrencilerine, ders notlarının yanında sosyal etkinliklere katılım durumlarının da işleneceği yeni tasarımlı karneler dağıtılacak.

Bakanlık, daha önce sadece ders ve davranış notlarını içeren öğrenci karnelerinde, büyük bir tasarım ve içerik değişikliğine gitti.

2023-2024 eğitim öğretim dönemi sonunda ilk kez dağıtılmaya başlanacak yeni tasarımlı karnelere, sadece akademik başarı değil, sosyal etkinlikler de işlenecek.

Okul içi ve okul dışında gerçekleştirilen sosyal etkinlikler, karnelerde "bilimsel", "kültürel", "sanatsal", "sportif" etkinlikler ve "toplum hizmeti" olmak üzere 5 ana başlıkta değerlendirmeye alınacak.

Öğrencilerin sosyal etkinlikleri karnelerinde, "katılım", "ürün ortaya koyma", "performans gösterme" ve "derece alma" şeklinde 4 ana düzeyde işlenecek. Böylece öğrencilerin sosyal etkinliklere katılım durumları derecelendirilmiş bir sistemle karnelere yansıtılmış olacak.

Ayrıca sosyal etkinlikler gerçekleştirdiği yere göre de "okul içi", "okullar arası", "ilçe geneli", "il geneli", "bölgesel", "ulusal" ve "uluslararası" olarak değerlendirilecek.

Bakanlığın yeni düzenlemesiyle, öğrenciler karnelerinde, ders notlarıyla birlikte sosyal etkinlik durumlarını da görebilecekler.

Böylece öğrencilerin akademik başarısının yanında sosyal başarılarının da görünür hale gelmesi ve karnelerde sadece ders notlarıyla değil, yaptığı sosyal faaliyetleriyle de ön plana çıkabilmesi hedefleniyor.

- Spor ve sanat ile ilgili öğrenciler erken tespit edilebilecek

Bakanlığın yeni uygulaması kapsamında, e-Okul sisteminde tutulan öğrencilerin sosyal etkinliklerine ilişkin kayıtların, öğrencinin bir üst eğitim kurumuna yerleşirken rehberlik hizmetlerine de kaynaklık etmesi amaçlanıyor.

Bu kapsamda, okul idaresi ve öğretmenler, okula gelen bir öğrencinin sporla ya da sanatla ilgilenip ilgilenmediğini, ilgi ve becerilerinin neler olduğunu sisteme bakarak görebilecek.

Örneğin, bir beden eğitimi öğretmeni, sporcu öğrencileri önceden tespit ederek, okul yaşamında da bu öğrencilerin derinlemesine çalışma yürütmesine olanak sağlayabilecek.

Uygulamayla ayrıca öğrencilerin eğitim öğretim yılı boyunca okulda, okullar arasında, ilçede, ilde, bölgede, ulusal veya uluslararası düzeyde katıldıkları yarışmalar, etkinlikler, tasarladıkları ürünler, e-Okul sistemi içerisinde ayrıntılı döküm halinde yer alacak.

Böylece öğrencilerinin öğrenim hayatları boyunca yaptıkları tüm sosyal etkinlikler e-Okul'daki resmi kayıtlardan takip edilebilecek.

- Sosyal etkinlikler neler olacak

Öğrencilerin gerçekleştirdiği sosyal etkinliklerin e-Okul sistemine işlenmesi için 3 ayrı kategori belirlendi.

Buna göre, öğrencilerin sosyal etkinlik belgelerine "okul etkinlikleri", "merkezi etkinlikler" ve "okul dışı bireysel etkinlikler" şeklinde veri girişi yapılacak.

Okul etkinlikleri, en az bir danışman öğretmen rehberliğinde oluşturulan öğrenci kulüplerindeki faaliyetlerden oluşacak. Bu etkinlikler, öğrenci kulüplerince önceden planlanmış sosyal etkinlikler ve toplum hizmeti çalışmalarını kapsayacak.

Merkezi etkinlikler ise MEB merkez ve taşra teşkilatınca düzenlenen bir projeye ya da diğer kurum ve kuruluşlarla imzalanan bir işbirliği protokolüne, izne bağlı yapılması istenen etkinliklerden oluşacak.

Bu kapsamdaki etkinlikler, MEB merkez ve taşra teşkilatının ilgili birimince Sosyal Etkinlik Modülü'ne önceden işlenecek. İlgili ders öğretmeni, etkinlik bitiminde öğrencilerin bilgilerini modüle işleyecek.

- Okul dışı bireysel etkinlikler de kayıt alınıyor

Öğrencilerin, MEB tarafından uygun görülen ve belirlenen kurum ve kuruluşlarda, velisinin bilgisi dahilinde, kendi ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda okul dışındaki merkezi veya mülki idare tarafından onaylanmış etkinlikleri de e-Okul modülüne işlenecek.

Okul dışı bireysel etkinlikler, Milli Eğitim, Gençlik ve Spor, Bilim Sanayi ve Teknoloji, Aile ve Sosyal Politikalar ile Kültür ve Turizm bakanlıklarına bağlı kurum ve kuruluşlar, üniversiteler, belediyeler ile diğer resmi kurum ve kuruluşlarca düzenlenen etkinliklerden oluşacak.

- Sosyal etkinlik modülü uygulama kılavuzu

MEB, uygulamanın daha sağlıklı yapılabilmesi için bir kılavuz da yayınladı. Kılavuzda sosyal etkinlik alanları ve kategorileriyle sosyal etkinlik türlerine ayrıntılı olarak yer veriliyor.

Ayrıca etkinliklerin e-Okul sistemine veri girişlerinin nasıl yapılacağı da örnekleriyle açıklanıyor.

Kılavuza, MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün internet sayfasından ulaşılabilecek.