Fayda ve tehlikeler arasında öğrencilerin hayatındaki ChatGPT

Okullar ve üniversiteler, öğrencilerin gelişimini olumsuz yönde etkilememek için ChatGPT kullanımını yasakladı

Reuters
Reuters
TT

Fayda ve tehlikeler arasında öğrencilerin hayatındaki ChatGPT

Reuters
Reuters

Dünya şu anda ChatGPT'nin ortaya çıkmasıyla teknoloji ve yapay zeka dünyasında bir devrimle karşı karşıya.
ChatGPT, insan dilini simüle eden, etkileşimli bir şekilde yüksek doğrulukta hızlı yanıtlar sağlamak için internetteki binlerce veriyi birbirine bağlayan ve analiz eden bir araştırma aracı olarak kullanılıyor. 
ChatGPT son zamanlarda profesyonel olarak ona bağlı olan pek çok kişi gibi, okul ve üniversite öğrencilerine de görevlerini yerine getirmelerinde destek olmak ve bu konuda yaşadıkları sıkıntıları azaltmak için hayatlarına girdi.
Bununla birlikte, birçok olumlu yönün aksine, modern yapay zeka teknolojisinin varlığının öğrenciler üzerinde olumsuz etkileri bulunuyor.
Bu nedenle uzmanlar ChatGPT'ye karşı uyarıda bulunuyor ve kullanımı için belirli koşullara uyulmasını ve özen gösterilmesini şart koşuyorlar.

İnsan zekasını ve dilini simüle eden bir araç
ChatGPT, insan dilini konuşan ve insan zekasını simüle eden bir program olarak devrim niteliğinde bir gelişmeydi.
Sistem analiz ettikten sonra çeşitli kaynaklardan büyük miktarda bilgi sağlıyor ve gereken şekilde en iyi cevabı veriyor.
Onu geleneksel arama motorlarından farklı kılan da bu özelliği. 
Talebi veya soruyu belirli bir çerçeveyle sınırlandırarak profesyonel olarak cevap verdiğinden bunu kullananlar ayırt edilebilir. Çünkü cevap doğrudan ve spesifik bir şekilde ona dayalı.
Örneğin dijital dönüşüm uzmanı Ferid Halil'inIndependent Arabia'ya anlattıklarına göre belirli bir yazar, gazeteci veya araştırmacı için gerekli olan yazı stilini belirlemek bile mümkün. 
Öğrencilere gelince, program iki ucu keskin bir kılıçtır ve onu kullanan iki tür öğrenci var:
İlk grup, bilgiyi araştırmayı desteklemek veya bir ödevi tamamlamak için onu kullanır. Diğer grup ise çalışmalarını tamamen ona yaptırır.
ChatGPT'ye tam bağımlılık durumu, çocuğun derin düşünmesini engeller. Derin düşünme çocuğun entelektüel gelişimi için gereklidir. 
Hiç şüphe yok ki ChatGPT birçok öğrenciye çözüm üretip hızlı ve etkili bir şekilde ders çalışmalarını destekleyerek üzerlerindeki baskıyı azaltıyor.
Bilgi kaynakları mükemmel ve mantıklı bir şekilde sunuluyor. Ancak tehlike, şu anda dünyanın dört bir yanındaki birçok öğrencinin yaptığı gibi, tamamen ona güvenmek.
Bundan kaynaklanabilecek tüm yansımalar uzun vadede beklenmelidir. Öğrencinin herhangi bir çaba sarf etmesine gerek yok. Çünkü ChatGPT tam ve eksiksiz bilgi ve düşünmeyi sağlar.
Bu nedenle okullar ve üniversiteler, ondan mükemmel bir araç ve büyük bir içerik stoğu olarak yararlanmak yerine, öğrencilerin gelişimini tamamen ona bağımlı hale getirmemek için kullanımını engellediler.
Sorun, hızlı ve kapsamlı bilgi sağladığı için, öğrencilerin herhangi bir özel çaba sarf etmeden ödevlerini tam olarak tamamlama eğiliminde olduklarında ortaya çıktı.

Şartlı olarak ChatGPT
Dijital dönüşüm uzmanı Ferid Halil'e göre küçük çocukların zihinsel gelişimini olumsuz etkileyebilecek entelektüel gelişim ve bununla birlikte derin düşünme yeteneği tamamlandığından, 15 veya 16 yaşın altındaki öğrenciler için ChatGPT kullanımı yasaklanmalı.
O zaman yapay zeka programının avantajlarından ve öğrenciye sağladığı muazzam destekten fiilen faydalanılabilir.
Yaşlıların hayatlarının önemli bir parçası olduğu için kullanmaları engellenemez ve bu gelişmeleri takip etmeleri gerekir. 
Pazarlama ve gazetecilik gibi farklı alanlarda birçok kişinin yerini alması beklenen ChatGPT'ye yapay zeka teknikleriyle uğraşanların dışında yer kalmayacak. 
Halil, konuyla alakalı olarak şu ifadeleri kullandı:
“Teknoloji dünyasındaki gelişmeleri takip etmek ve onlarla bir arada yaşamak gerekiyor. Yapay zeka dünyasının sınırları yok ve insan enerjisini çok aşıyor. Ve yakında yapay zeka öncesi ve sonrası dönemden söz edilecek. Dolayısıyla bu duruma direnilemez veya bu realitenin varlığı reddedilemez. Öte yandan, insan bilinci bunu kontrol edebilir ve ergenlik döneminden itibaren bir kontrol sistemi kurabilir. Böylece birey yapay zekanın yaratıcılarından biri olur ve kenarda kalmaz.”
Dijital dönüşüm uzmanı Paul Simon da büyük miktarda bilgi elde etmek, ödevleri tamamlamak ve soruları cevaplamak için her zaman kullanılabilen bir araç olan ChatGPT'de dahil olmak üzere tüm yapay zeka teknolojilerinin öğrencilerin hayatlarındaki rolün vurguladı.
Verdiği cevapların her zaman güvenilir olup olmadığı konusunda bir tartışma olduğunu inkar etmiyor. Bu nedenle herkesin bilgilerin geçerliliğini doğrulaması gerekiyor.
Ancak güncellemeler, programda teknik bir sorun olarak görülen 'halüsinasyonların' tedavisinin daha doğru hale gelmesine katkıda bulundu.
Bilim ve aritmetik gibi birden fazla cevap içermeyen alanlara gelince, bunlar yüksek doğrulukla karakterize ediliyor.
Ayrıca, devasa yapay 'hafızası' sayesinde büyük bir bilgi depolama kapasitesine sahipken, insanın bilgi depolama kapasitesi ise sınırlı.
Ancak onu karakterize eden avantajlarının aksine, öğrenciler için dezavantajları kesinlikle hafife alınamaz.
Kişisel dijital asistanın okul ve üniversite öğrencilerine görevlerini yerine getirmede sağladığı önemli desteğe karşılık, tamamen ona güvenmeleri halinde, zihinsel yetenek ve becerilerinin yavaş yavaş sınırlandırılmasına sebebiyet verir.
Aynı zamanda öğretmenler için de bir zorluk oluşturmaktadır. Öğretmen kişisel olarak soru sorsa bile, herhangi bir soruya veya teste ChatGPT cevap verebilir.
Bu, öğrencilerin özellikle aritmetik, bilim ve programlama alanlarındaki becerilerini test etmeyi zorlaştırır.
Ve güncellemeler ile öğrenci, programın kendisi için herhangi bir çaba harcamadan matematiksel geometri egzersizlerini tamamlaması için görseller girebilir. Bütün bunlar öğrenciyi tembelliğe sürükler.
Bu nedenle öğretmenler, öğrencilerin becerilerini ve anlama kapasitelerini sağlamak için tek çözüm olarak sınıftaki sözlü alıştırmalara ve testlere güvenmeli. 
Simon'un açıkladığı gibi yapay zeka araçlarının dezavantajlarından biri de duygulardan yoksun olmalarıdır.
Simon, "ChatGPT'ye dayanan bir cevabı, insani duyumlardan yoksun olduğu için ayırt etmek mümkünken, kendine güvenen biri, özellikle bunu gerektiren görevlerde vazgeçilmez bir unsur olan insani duyusundan ve kendinden bir şeyler katar. Yapay zeka araçlarını kullanmanın maliyetinin yüksek olabileceğini ve bu durumun farklı sosyal sınıflardaki öğrenciler arasındaki uçurumu artırabileceğini de unutmamalıyız. Herkesin bu imkandan faydalanacak maddi durumu olmayabilir" dedi.

Okullarda ve üniversitelerde programın yasaklanması
Öğrencilerin büyük bir yüzdesinin Chat GBT'ye bağımlı olması nedeniyle, bazı okullar ve üniversiteler, öğrencilerin kendilerine güvenmeleri için Chat GBT'nin kullanımını tamamen yasaklama tuzağına düştü.
Yeni nesil ile yapay zeka teknolojileri arasına bariyerler koymak gerçekten çok büyük bir hata.
Öğrencilerin kullanmasını engellemek yerine, gençler arasında onu doğru kullanma bilincini yaymak daha iyi.
Örneğin özel verileri yayınlamamak gibi konularda öğrenciler biliçlendirilmeli. Çünkü yapay zeka teknolojilerinin herhangi birinde bilgi sızıntısı mümkün.
Yapay zeka teknolojilerinde yaşanan önemli gelişmeler doğrultusunda ve yapay zekanın hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmesinden sonra da bu teknolojiyle en iyi şekilde bir arada var olmalıyız.
Bunları daha iyi kullanmak ve riskleri azaltmak için çocuklar, ebeveynler ve öğretmenler gibi tüm tarafların farkındalığı gereklidir.
Ancak sorun şu ki, ebeveynler çocuklarını desteklemek ve eğitmek için yapay zeka tekniklerinden her zaman haberdar değiller.
Hatta bazı davranışların risklerinin farkında bile olmayabilirler. ChatGPT vb. olanaklardan yararlanmak ve öğrencileri kısıtlamak yerine doğru şekilde yönlendirmek için bilgi gerekli.

Yükler geçmişte kaldı
Öğrencilerin yapay zeka teknolojilerini kullanmalarını engellemek veya onlardan mahrum bırakmak kesinlikle mümkün değil.
Eğitim psikoloğu Rama Kenc, Dubai'de 11-18 yaş arası çocuklarla çalışma deneyimine dayanarak, öğrencilerin çok sayıda ödev nedeniyle aşırı baskıdan şikayet ettiklerine ve yapay zeka programının onları bu yükten rahatlatmak için iyi geldiğine dikkat çekti.
Öğrenciler, ödevlerini büyük bir hız ve kolaylıkla yapmalarından dolayı ChatGPT'ye çok önem veriyorlar. Ancak Kenc, ChatGPT tarafından sağlanan bilgilerde insani bir duyunun olmadığını vurguladı.
Çıkarım yöntemi 'robotik' kalıyor ve özellikle edebi metinlerde ve belirli bir entelektüel yönelime sahip olanlarda üniversite hocalarının ödevlerde ve araştırmalarda aradığı kişisel yönden yoksundur. Metin kuru ve insanların genellikle ilettiği duygular açısından da eksik.
Ayrıca, pek çok olumlu yönün aksine Kenc, bu alandaki deneyimine dayanarak yapay zekanın çocuk gelişimi üzerindeki olumsuz etkileri konusunda uyarıda bulundu.
Öğrencinin ihtiyaç duyduğu tüm bilgileri büyük bir kolaylıkla sağlamadaki rolü göz önüne alındığında, ödevini yapmak için tamamen ona güvenme ve kullanımını abartma, herhangi bir çaba göstermeme ve kendine güvenmeme eğilimi doğal.
Bu, genellikle kendine meydan okuma, düşünme ve görevleri yerine getirme azmi ile geliştirdiği belirli becerileri kaybettiği şey.
Öğrenciyi desteklemeye yardımcı olabilir ve bilinçli ve sınırlı bir şekilde kullanıldığında çok önemli.
Bununla birlikte, öğrencilerin buna aşırı güvenmesi, özellikle yenilik yapma ve yaratma yeteneklerini sınırladığı için tehlike arz eder.



Filistin eğitim müfredatı revize ediliyor: İsrail'in değiştirmek istediği şey bu

Filistin Yönetimi, Avrupa'nın baskısı altında eğitim müfredatını revize ediyor. (AFP)
Filistin Yönetimi, Avrupa'nın baskısı altında eğitim müfredatını revize ediyor. (AFP)
TT

Filistin eğitim müfredatı revize ediliyor: İsrail'in değiştirmek istediği şey bu

Filistin Yönetimi, Avrupa'nın baskısı altında eğitim müfredatını revize ediyor. (AFP)
Filistin Yönetimi, Avrupa'nın baskısı altında eğitim müfredatını revize ediyor. (AFP)

Halil Musa

Filistin Yönetimi, yıllarca Filistin anlatısını kışkırtma olmadan koruduğuna inandığı belirli eğitim müfredatlarını uyguladıktan sonra, ABD ve Avrupa ülkelerinin baskısı sonucunda bu müfredatları Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ilkelerine uygun olarak revize etme kampanyası başlattı.

Filistin Eğitim Bakanlığı, bazı ders kitaplarını toplayarak, mahkûmlara atıfta bulunmayan geçici ders kitaplarıyla değiştirdi. Bu adım, ‘revizyonun başlangıcı’ olarak görünüyor.

Mevcut eğitim-öğretim yılı başlamadan önce, Devlet Başkanı Mahmud Abbas geçtiğimiz eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Filistin hükümetine UNESCO standartlarına uymak için eğitim müfredatını geliştirmeye ve güncellemeye devam etmesi talimatını verdiğini duyurdu.

Şiddeti ve kışkırtmayı reddetmek

Abbas, Filistin hükümetine, uluslararası taahhütlere uygun olarak bu süreci tamamlamak için iki yıl süre verdi.

Abbas, ‘Filistin ulusal kimliğine ve sabitelerine’ bağlılığı vurgulasa da ‘medya, eğitim müfredatı ve kültür alanı dahil olmak üzere çeşitli alanlarda şiddeti ve kışkırtmayı reddettiğini’ bildirdi.

dfg
Alman Georg Eckert Enstitüsü (GEI) birkaç yıl önce yaptığı araştırmada, “Filistin eğitim müfredatı İsrail'e karşı nefreti körüklüyor” sonucuna vardı. (AFP)

Filistin Eğitim Bakanlığı birkaç hafta önce bazı ders kitaplarını topladı ve bunların yerine mini eğitim paketleri koydu.

İsmini vermek istemeyen bir Filistinli yetkili, hükümetin ‘aylardır okul müfredatını gözden geçirmek için ciddi bir şekilde çalıştığını ve bu konuda önemli ilerleme kaydettiğini’ söyledi.

Bu çalışmanın ‘yeni bir mekanizma uyarınca’ yürütüldüğünü belirten yetkili, bunun ‘Avrupa'nın baskısı altında yapıldığını ve önceki Filistin hükümetinin müfredatı değiştirmek için Avrupa'nın baskısına yanıt vermeyi reddettiğini’ bildirdi.

Bu paketlerin bazılarını inceleyip orijinal ders kitaplarıyla karşılaştırdığımızda, Arapça ders kitabında mahkûmlara değinen bazı bölümlerin ve matematik ders kitabında Kudüs ile ilgili sözlü soruların silindiğini gördük.

xcdf
İsrail, Filistin Yönetimi'ni ‘eğitim müfredatında şiddeti teşvik etmekle’ suçluyor. (Independent Arabia)

Ancak Filistin Eğitim Bakanlığı, ders kitaplarının okullardan toplandığını yalanladı.

Filistin Eğitim Bakanı Emced Berhem, Independent Arabia'ya eğitim müfredatının gözden geçirilmesi konusunda talimatlar alındığını doğrulasa da ‘konunun hassasiyeti nedeniyle’ bu konuyu müzakere etmeyi reddetti ve bu konuda konuşma yetkisi olmadığını söyledi.

Filistin'in çatışma anlatısı

İsrail, Filistin Yönetimi'ni sık sık ‘eğitim müfredatında şiddeti teşvik etmekle’ suçlarken, Filistinliler bu suçlamayı reddederek müfredatın Arap-İsrail çatışması, Filistin tarihi ve halkının mücadelesine ilişkin Filistin'in anlatısını ele aldığını savunuyor.

Filistin Eğitim Bakanlığı Müfredat Merkezi eski Başkanı Servet el-Kilani, Filistin öğretim materyallerinin ‘UNESCO ilkeleri, uluslararası hukuk ve insan hakları ile uyumlu’ olduğunu değerlendiriyor.

Kilani, “Anlaşmazlık bu ilkeler üzerinde değil, bunların yorumlanması üzerinde. Çünkü Tel Aviv ve Washington, Filistinlilerin hoşgörü yoluyla teslim olmasını istiyor” dedi.

Kilani'ye göre İsrail, Siyonizmden, Filistinlilerin çatışmaya ilişkin anlatımından ve Filistin halkının ve tarihi liderlerinin mücadelesinden herhangi bir şekilde bahsedilmesini şiddet ve nefreti kışkırtma olarak görüyor.

ghy
Filistin Eğitim Bakanlığı bazı ders kitaplarını toplayarak, mahkûmlardan hiç bahsetmeyen geçici ders kitaplarıyla değiştirdi. (Independent Arabia)

Kilani, ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB) desteğini alan İsrail'in ‘eğitimi siyasallaştırmak’ ve Filistin eğitim müfredatına İsrail'in kavramlarını, isimlerini ve anlatımlarını sokmak istediğini belirtti.

Alman Georg Eckert Enstitüsü (GEI) birkaç yıl önce AB tarafından finanse edilen bir çalışma yürüttü. Bu çalışmanın sonucunda ‘Filistin eğitim müfredatının İsrail'e karşı kışkırtma amacıyla kullanıldığı’ sonucuna varıldı.

İsrail haritası

Ancak Kilani, GEI’nın ön raporlarının ‘Filistin eğitim müfredatının hoşgörüsünü ve uluslararası hukuka bağlılığını övdüğünü’ belirterek, ‘nihai raporun İsrail'in kışkırtmasıyla hazırlandığını’ ifade etti.

Kilani, eğitim müfredatlarında Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak belirtilmesinin bir tür kışkırtma olarak değerlendirildiğini ifade etti. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre İsrail, Yafa ve Akka gibi şehirlerin İsrail’in kuruluşundan önce Filistin toprağı olduğuna dair tarihi atıfların yapılmasını da istemedi.

Tel Aviv'in, İsrailliler henüz sınırlarını çizmemiş olmasına rağmen ders kitaplarına İsrail haritasının eklenmesini istediğini belirtti.

Kilani, Filistin müfredatının ‘işgal altındaki toplumun ruhunun bir yansıması olduğunu ve hafızayı silmeye çalışan Siyonist anlatının karşısında ulusal anlatıyı yeniden ürettiğini’ söyledi.

7ı8
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, hükümete UNESCO standartlarına uygun olarak eğitim müfredatını geliştirmeye ve güncellemeye devam etme talimatı verdi. (Independent Arabia)

Filistin Devlet Başkanı’nın müfredatla ilgili kararına değinen Kilani, “Bu karar, müfredatın gözden geçirilmesini öngörüyor, ancak mutlaka değiştirilmesi gerektiği anlamına gelmiyor” dedi. Ayrıca, ‘yenileme ve geliştirme çabalarını desteklediğini, ancak bunun Filistin iradesi ve yönetimiyle yapılması gerektiğini’ vurguladı.

Kilani’ye göre kışkırtıcılık, İsrail veya Amerikan iradesiyle uyuşmayan şeylerde değil, uluslararası hukukun ve insan haklarının çiğnenmesinde yatıyor.

Kilani, “Sorun, kavramların farklılığında yatıyor; ulusal kurtuluş kavramlarının, işgalci güçlerin anlayışından farklı olması son derece doğal” değerlendirmesinde bulundu.

Siyaset araştırmacısı Cihad Harb, Filistin eğitim müfredatının öldürmeye teşvik etmediğini, ancak İsrail’in kuruluşundan önceki Filistin yurduna ve Nekbe’nin tanımına yer veren Filistin anlatısını içerdiğini belirtti.

Harb’a göre İsrail, Filistinlilerin tarih ve geleceklerine bakışını değiştirmek, zihinlerini dönüştürmek ve onları siyaseten yönlendirmek amacıyla Filistin müfredatının değiştirilmesini istiyor.

Harb ayrıca, Filistin Yönetimi’nin son dönemde eğitimden güvenliğe, hatta mahkûm maaşlarına kadar her alanda Amerikan baskılarına maruz kaldığını ifade etti.


Araştırmacılar sınavlar için en iyi zamanı belirledi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Araştırmacılar sınavlar için en iyi zamanı belirledi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Yeni bir araştırmaya göre sözlü sınava girmek, iş görüşmesi yapmak ve hatta mahkemeye çıkmak için en iyi zaman öğlen olabilir.

İtalya'nın Messina Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, öğrencilerin sınavları geçme oranlarında, öğlene doğru saatlerle, sabahın erken saatleri veya akşama doğru saatlere kıyasla önemli bir fark buldu.

Öğrencilerin geçme oranı 08.00'de yüzde 54, 16.00'daysa yüzde 51 olarak kaydedilirken bu oran 12.00'de yüzde 72 oldu. Geçme oranları 11.00 ve 13.00'te biraz daha düşük seyrederek yüzde 67'yi gördü.

Profesör Carmelo Mario Vicario, "Akademik değerlendirme sonuçlarının gün boyunca sistematik olarak değiştiğini ve öğle saatlerinde geçiş oranlarında net bir zirve olduğunu gösteriyoruz" dedi:

Öğrencilerin geçme olasılığı, sabahın erken saatleri veya veya akşama doğru olan saatlere kıyasla, sabah öğlene doğru daha yüksek. Bu örüntünün iş görüşmelerine veya gün boyunca planlanan herhangi bir değerlendirme sürecine kadar uzanabileceğine inanıyoruz.

Çalışma, sınav yapan 680 kişi tarafından 1243 derste gerçekleştirilen 104 bin 552 değerlendirmenin sonucuna dayanıyor. Araştırmacılar, yalnızca doğru cevaplara dayanmayıp daha öznel olan ve ifade tarzının da değerlendirildiği, üniversitelerdeki sözlü sınavlara bakmayı tercih etti.

Yargıçların bir sanık lehine karar verme olasılığının ilk duruşmalarda veya yemek molalarından sonra daha yüksek olduğunu gösteren araştırmanın ardından bu çalışma yayımlandı.

Diğer yandan bunun, günün farklı saatlerinde farklı türde davaların görülmesiyle de ilgisi olabileceği düşünülüyor.

Çalışma kesin nedeni belirleyemese de öğle saatlerinde zirvenin görülmesinin, bilişsel performansın sabah saatlerinden ileriye doğru gittikçe yükseldiğini ve öğleden sonra azaldığını gösteren kanıtlarla tutarlı olduğunu belirtti.

Raporda bunun, öğrencilerin enerji seviyelerinin düşmesinin yanı sıra karar yorgunluğu yaşadıklarında daha kötü notlar verebilecek öğretim üyelerinden kaynaklanabileceği belirtildi.

Ayrıca araştırmacılar bunun, öğrencilerin ve öğretim üyelerinin (vücudun uyku zamanlarına yönelik doğal tercihi olan) kronotiplerinin yarışmasının sonucu olabileceğini söyledi:

20'li yaşların başındaki kişiler genellikle gece kuşu olurken, 40'lı yaşlarındakiler ya da daha yaşlılar erkenci olma eğiliminde. Öğretim üyelerinin en uyanık olduğu zamanlarda öğrenciler bilişsel keskinlikten en uzakta olabilir.

Prof. Vicario öğrencilerin daha iyi uykuyla, zihinsel molalarla ve sınavlarını kişisel düşük dönemlerinin dışında planlayarak bu etkilere karşı koyabileceğini öne sürdü:

Kurumlar için, sabah oturumlarını ertelemek veya kilit önemdeki değerlendirmeleri öğleye doğru toplamak sonuçları iyileştirebilir. Bu örüntünün iş görüşmelerine veya gün boyunca planlanan herhangi bir değerlendirme sürecine kadar uzanabileceğine inanıyoruz. İşe alım kararlarının da günün saatine bağlı olarak adalet veya sonuç açısından dalgalanma gösterip göstermediğini araştırmak da çok ilgimizi çekiyor.

Independent Türkçe


Harvard, Trump yönetiminin uluslararası öğrenci kabulüne ilişkin yasağını uzatması için mahkemeye başvurdu

Harvard Üniversitesi'nin Boston'daki kampüsünden (AFP)
Harvard Üniversitesi'nin Boston'daki kampüsünden (AFP)
TT

Harvard, Trump yönetiminin uluslararası öğrenci kabulüne ilişkin yasağını uzatması için mahkemeye başvurdu

Harvard Üniversitesi'nin Boston'daki kampüsünden (AFP)
Harvard Üniversitesi'nin Boston'daki kampüsünden (AFP)

ABD'li bir federal yargıç bugün Başkan Donald Trump yönetiminin Harvard Üniversitesi'nin yabancı öğrenci kabul etme yetkisini iptal eden yasağını uzatıp uzatmayacağını değerlendirecek. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, Ivy League üniversiteleri bu kararın öğrencilerinin yaklaşık dörtte birini etkileyeceğini ve kendilerini yıkıma uğratacağını belirtti.

Boston Bölge Mahkemesi Yargıcı Allison Burroughs, İç Güvenlik Bakanlığı'nın bir önceki gün yayınladığı iptali uygulamasını engelleyen geçici ihtiyati tedbiri uzatıp uzatmamayı değerlendirecek.

Bakanlığın bu hamlesi, Trump yönetiminin Harvard Üniversitesi'ne yönelik girişiminin bir adımıydı. Bakanlık üniversiteyi muhafazakârlara karşı önyargılı olmakla ve kampüste antisemitizmi teşvik etmekle suçladı.

Üniversitenin avukatları, bakanlığın eyleminin ‘Harvard'da akademik özgürlüğe yönelik benzeri görülmemiş misilleme saldırısının’ bir parçası olduğunu söyledi. Harvard, yönetimin Ivy League üyesi üniversiteye yaklaşık 3 milyar dolarlık federal araştırma hibesini sonlandırma kararına itiraz eden ayrı bir dava açtı.

Harvard, Trump yönetiminin, üniversitenin yönetimini, müfredatını ve öğretim üyeleri ile öğrencilerinin ‘ideolojisini’ kontrol etme taleplerini kabul etmediği için kendisine misilleme yaptığını iddia ediyor.

Dava, İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem'in geçen hafta okulun ABD dışındaki öğrencileri kabul etmesine izin veren Öğrenci ve Değişim Ziyaretçi Programı akreditasyonunu iptal etmesinin ardından eski Demokrat Başkan Barack Obama'nın atadığı Allison Burroughs'un önüne getirildi.

Kararı açıklayan Noem, kanıt sunmadan üniversiteyi ‘şiddeti, antisemitizmi teşvik etmek ve Çin Komünist Partisi ile koordinasyon içinde olmakla’ suçladı.

Noem ayrıca üniversiteyi, burada eğitim görmek üzere vize almış öğrenciler hakkında ve bu öğrencilerin disipline tabi tutulmalarını gerektirecek herhangi bir yasadışı ya da şiddet içeren faaliyette bulunup bulunmadıklarına ilişkin çok sayıda bilgi talebine yanıt vermemekle de suçladı.

Harvard, kararın üniversite ve öğrencileri için ‘yıkıcı’ olduğunu söyledi. ABD'nin en eski ve en zengin üniversitesi olan Harvard, içinde bulunduğumuz akademik yılda yaklaşık 6 bin 800 yabancı öğrenci kabul etti ve bu sayı toplam kayıtlarının yaklaşık yüzde 27'sini oluşturuyor.

Bakanlığın bu hamlesi Harvard'ın yeni yabancı öğrenci kabul etmesini engelleyecek ve mevcut yabancı öğrencileri başka üniversitelere geçmeye ya da yasal statülerini kaybetmeye zorlayacak.

Trump dün Oval Ofis'te gazetecilere yaptığı açıklamada, Harvard'ın kabul ettiği Amerikalı olmayan öğrenci sayısının yüzde 15 ile sınırlandırılması gerektiğini söyledi.

Trump, “Onlar (Harvard) uygun şekilde davranmak zorundalar” dedi.

Üniversite, yabancı öğrenci kabul etme yetkisinin iptal edilmesinin, ABD Anayasası ve işleyişini düzenleyen İdari Usul Yasası uyarınca ifade ve dava özgürlüğü hakkını ihlal ettiğini belirtiyor.

Üniversitenin avukatları, bakanlığın eylemleri için meşru bir neden sunması, üniversiteye önceden bildirimde bulunması ve herhangi bir sorunu ele alma fırsatı vermesi gereken federal düzenlemelere uyulmadan akreditasyonunun aniden iptal edildiğini söylüyor.

Avukatlar, yönetmelikler uyarınca bakanlığın üniversiteye suçlamalara karşı kanıt sunması için en az 30 gün süre tanıması ve idari itirazda bulunma fırsatı vermesi gerektiğini ifade etti.