Özgür Yurtsever Hareket, Lübnan Kuvvetleri ile anlaşma konusunda ısrarlı

Hristiyan milletvekilleri bugün inzivaya çekildi.

Patrik Rai, Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Grillo ile 4 Nisan’da bir araya geldi. (NNA)
Patrik Rai, Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Grillo ile 4 Nisan’da bir araya geldi. (NNA)
TT

Özgür Yurtsever Hareket, Lübnan Kuvvetleri ile anlaşma konusunda ısrarlı

Patrik Rai, Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Grillo ile 4 Nisan’da bir araya geldi. (NNA)
Patrik Rai, Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Grillo ile 4 Nisan’da bir araya geldi. (NNA)

Özgür Yurtsever Hareket, ülkenin yaklaşık beş aydır tanık olduğu cumhurbaşkanlığı krizinden herhangi bir çıkış yolu göremiyor. Ancak Emel Hareketi ve Hizbullah tarafından temsil edilen Şii İkili’nin desteklediği Marada Hareketi lideri Süleyman Franciyye’nin yolunu kapatan bir Hristiyan- Hristiyan anlayışı hariç... Diğer yandan, 2016 deneyimini tekrarlamayı ve Avnistlerle bir cumhurbaşkanı üzerine anlayışa varmayı reddediyor. Ayrıca Franciyye’nin karşısına çıkacak bir adayla cumhurbaşkanlığı savaşını yürütmek için ‘egemen’ olarak bilinen güçlerin saflarını birleştirmeye çalışıyor.
Maruni Patriği Beşara er-Rai, defalarca bu hatta dahil olmaya ve bir cumhurbaşkanı üzerinde anlaşmaya varmak için Hıristiyan güçleri bir araya getirmeye çalıştı. Bu çerçevede Piskopos Anton Ebu Necm, bir süre önce bu amaçla Hıristiyan liderlerle iletişim kurmakla görevlendirildi. Ancak tüm bu girişimler, esas olarak, Lübnan Kuvvetleri Partisi’nin nihayetinde General Mişel Avn’un cumhurbaşkanı seçilmesine yol açan geçmiş seçimlerin deneyimini tekrarlamayı reddetmesi nedeniyle başarısız oldu.
Rai, 4 Nisan’da ‘çözüm bulmadaki yapıcı rolü’ için takdirini dile getiren ve Patrik ile sürekli, sağlam ve güvenilir diyalog çerçevesinde ‘Lübnan’daki krizden, özellikle de siyasi krizden bir çıkış yoluna ulaşmak için birleştirici çabalara’ işaret eden Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi Anne Grillo ile bir araya geldi.
Grillo şu açıklamada bulundu:
“Durumla ilgili görüş alışverişinde bulunduk ve bu ülkede uzlaşıya dayalı bir çözüm bulunmasına yönelik tüm çabalara katılımımızı dile getirdik. Çünkü bugün Lübnanlılar, sorularına somut yanıtlara ihtiyaç duyuyor ve bu onların siyasi liderlerinin sorumluluğundadır.”
Bugün Maruni Patrikhanesi, Hristiyan milletvekillerini Özgür Yurtsever, Lübnan Kuvvetleri ve Ketaib gibi ana Hristiyan blokların milletvekillerinin ve bir dizi bağımsız milletvekilinin katıldığı dini nitelikteki bir inzivada bir araya getirdi. Bkerki’den kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada şunları aktardı:
“İnziva, tamamen manevidir. Programı, gün boyunca yan diyaloglara ve milletvekilleri arasındaki tartışmalara şüphesiz tanık olunsa da cumhurbaşkanlığı konusuna veya diğer siyasi konulara yaklaşmayacaktır.”
Şarku’l Avsat’ın da incelediği program kapsamında, iki meditasyon seansı, bir ayin ve öğle yemeği daveti yer alıyor.
Güçlü Lübnan Bloğu üyesi olan Milletvekili Jimmy Cabbur, işlerin doğal seyrinin Kuvvetler ve Özgür Vatansever’in nihayetinde cumhurbaşkanlığı meselesine ilişkin olarak aynı noktada birleşmesine yol açacağına inanıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan Cabbur “Bugünkü yakınlaşma şu anda Franciyye’nin adaylığını reddetme konusunda. Ancak tek aday adı altında seçime girmek olumlu bir yakınlaşmaya dönüşebilir” dedi. Diğer yandan Güçlü Cumhuriyet bloğunun üyelerinden milletvekili Pierre Ebu Asi, Şarku’l Avsat’a şu açıklamada bulundu:
“Lübnan Kuvvetleri, 2016 deneyimini tekrar etmeyecek. Hareket ile 10 madde üzerinde mutabık kalındı ve altı yıl boyunca tek bir harfi dahi uygulanmadı. Kriz, güven krizinden daha büyük. Çünkü en tehlikelisi Avn’ın performansı ve sarhoş oldukları iktidar akımıydı ve her düzeyde meselelerin çökmesinden esas olarak onlar sorumluydu. Eski tecrübeyi tekrarlama konusunda mantık ne diyor? Güven bariyerini aşarsak, en yüksek ulusal çıkar bariyerini aşamayacağımıza şüphe yok.”
Diğer yandan Cabbur, Lübnan Kuvvetleri’nin şu an toplanmayı ve diyalogu reddetme konusuna bel bağlaması karşısında şaşırmış değil. “Hareket, Lübnan Kuvvetleri ile yakınlaşmadan bağımsız değildir” diyen Cabbur, eninde sonunda insanların birleştiğine ve diyalog kurduğuna dikkat çektiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Geçmişte siyasi görüş ayrılıklarımız vardı. Bugün de pek çok meseleye bakış açımız farklı. Onlarla ve Ketaib ile mecliste otomatik olarak, uygulama yoluyla ve önceden anlaşma olmaksızın bir dizi mesele üzerinde görüştük. Karşı karşıya olduğumuz şey, Maarab anlaşmasına benzer bir anlaşma olmayabilir. Aksine Ketaib ile birlikte bu konuyla en çok ilgilenen iki ekip olduğumuzu düşünürsek, cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmek bir anlayıştı. İki büyük bloktan biri belirli bir adayın adı üzerinde anlaşmazsa bu, cumhurbaşkanlığın meşruiyetten ve anlaşmadan yoksun olduğu anlamına gelir.”
Ebu Asi’nin konuya dair değerlendirmesi ise şöyle oldu:
“Özgür Yurtsever Hareket ne zaman krize girse Hıristiyanların haklarının arkasına sığınıyor. Özgür Yurtsever Hareket bu hakları israf, yolsuzluk ve Hizbullah için koşulsuz destek yoluyla ve Lübnan’ın dış ilişkilerini mahvederek nasıl güvence altına aldı? Hizbullah, onların bir ortağı olmadığını ve aksine onların kendisinin üzerini örten bir kılıf olduğunu göstermesi sonrasında Hristiyanların haklarına ve rollerine geri döndüler.”
Ebu Asi ayrıca, cumhurbaşkanlığı kriziyle başa çıkmak için spot ışıklardan uzakta yeni bir plan üzerinde çalışıldığına dikkati çektiği açıklamasında “Çünkü aksi halde egemen ulusal mutabakata zarar vermiş oluruz” dedi.



Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
TT

Hamas: Gazze’ye ve işgal altındaki topraklara her türlü vesayeti reddediyoruz

Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki El-Tuffah mahallesinde yıkılmış bir bina (EPA)

Hamas, bugün (pazar) yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi üzerinde her türlü vesayet ve manda uygulamasını reddettiğini duyurdu. Hareket, yayımladığı bildiride, “Gazze’ye yönelik her türlü vesayet ve mandayı reddediyoruz. İşgal altındaki topraklarımızın herhangi bir karışı üzerinde de vesayeti kabul etmiyoruz; zorla yerinden etme girişimleri ve Gazze’nin yeniden mühendisliğine yönelik çabalarla uyumlu adımlara karşı uyarıyoruz” ifadelerini kullandı.

Açıklamada, “Ulusal birliğin sağlanması ve ulusal uzlaşı inşa edilmesi için seferber olunması, işgalin ve onu destekleyenlerin planlarıyla yüzleşmenin tek yoludur” denildi.

Hamas, arabuluculara ve ABD yönetimine de çağrıda bulunarak, İsrail’e baskı yapılmasını, anlaşmanın maddelerini uygulamaya zorlanmasını ve anlaşmaya yönelik süregelen ve sistematik ihlallerinin kınanmasını talep etti.

gth
Trump'ın planına göre Gazze'den çekilmenin aşamalarını gösteren harita (Beyaz Saray)

Öte yandan dün İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi hedefleyen planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalıştığını ve çok uluslu uluslararası bir gücün gelecek aydan itibaren Gazze’de göreve başlamasının planlandığını açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kamu Yayın Kurumu’ndan (Kan 11) aktardığı habere göre Amerikalı yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

ABD planına göre, barış komitesinin başkanlığını Birleşmiş Milletler’in eski Orta Doğu Özel Temsilcisi Nikolay Mladenov’un üstlenmesi, Gazze’de konuşlandırılması öngörülen uluslararası gücün komutasının ise bir ABD’li general tarafından yürütülmesi öngörülüyor.

Amerikalı yetkililere göre söz konusu gücün; güvenlik istikrarının korunması, geçiş sürecinin güvence altına alınması ve askeri operasyonların durmasının ardından Gazze’de yeni siyasi ve idari düzenlemelere zemin hazırlanması gibi görevler üstlenmesi planlanıyor.


İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
TT

İsrail tarafından tutulan 23 Lübnanlı mahkumun belgeleri

İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)
İsrail tarafından rehin tutulan Lübnanlı mahkumların aileleri Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenledi (EPA)

Lübnanlı Esirler ve Serbest Bırakılan Tutukluların Temsilciler Komitesi, İsrail tarafından tutulan Lübnanlı esirler dosyasını aktif hale getirilmesi, siyasi ve diplomatik önceliklerin en başına yerleştirmesi çağrısında bulundu. Bu çağrı, aralarında on yıllardır tutuklu bulunan 3 kişi de olmak üzere 23 Lübnanlı esirin yanı sıra son savaş sırasında ve sonrasında tutuklanan yeni esirler ve akıbeti hala bilinmeyen 42 kayıp kişi dikkate alınarak yapıldı.

Bu, ilgili makam tarafından Lübnan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Joseph Avn'a gönderilen resmi bir muhtıra ile dile getirildi. Bu konuda diplomatik, hukuki ve insani yardım da dahil olmak üzere kapsamlı bir ulusal yaklaşımın benimsenmesi ve yetkili uluslararası kurumlar aracılığıyla uluslararasılaştırılması çağrısında bulunuldu.

On yıllardır tutsaklar

Muhtıraya göre, üç Lübnanlı tutsak savaş öncesinden beri İsrail tarafından tutuluyor; biri 1978'den beri, ikincisi 1981'den beri ve üçüncüsü 2005'ten beri. Buna karşılık, son aşamada belgelenen tutsak sayısı 20 yeni tutsağa yükseldi; bunların 11'i Ekim 2024'teki askeri çatışma sırasında, 9'u ise Kasım 2024'teki büyük savaşın sona ermesinden sonra yakalanan sivillerdi.

Komisyon, yeni tutsakların, askeri operasyonlar bağlamı dışında ve bazı durumlarda doğrudan yaralanmaların ardından, balıkçılar, çobanlar, işçiler ve bir belediye polis memurunun dahil olduğu ayrı olaylarda kaçırıldığını belirtti.

d
Beyrut şehir merkezindeki ESCWA binasının önünde İsrail tarafından gözaltına alınan Lübnanlı tutukluların fotoğrafları sergileniyor (EPA)

Muhtırada ayrıca, aralarında öldürülenlerin de bulunduğu 42 kişinin kayıp olduğu ve İsrail'in Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile herhangi bir iş birliği yapmaması nedeniyle cesetlerinin İsrail tarafından tutulup tutulmadığının bugüne kadar bilinmediği ifade edildi.

İhlal iddiaları ve harekete geçme talepleri

Komisyon, İsrail'i Uluslararası Kızılhaç ile iş birliği yapmayı reddetmeye devam etmekle, mahkumları ziyaret etmeyi engellemekle veya durumları hakkında bilgi vermeyi önlemekle suçladı. Son zamanlarda serbest bırakılan Filistinli mahkumların ifadelerine dayanarak, Lübnanlı mahkumların fiziksel ve psikolojik işkenceye, yiyecek ve sudan mahrum bırakılmaya, kasıtlı tıbbi ihmale ve özellikle yaralı olanlar için aşağılayıcı ve onur kırıcı muameleye maruz kaldıklarını vurguladı.

sdgt
İsrail tarafından esir tutulan Lübnanlı mahkumların akrabaları ve aileleri, Beyrut şehir merkezinde oturma eylemi düzenleyerek fotoğraflarını sergilediler (EPA)

Komisyon, Cumhurbaşkanlığı ve hükümete, yemin konuşmasında ve bakanlar açıklamasında belirtilen, tutuklular meselesinin ulusal bir öncelik olarak ele alınması yönündeki hususun, Dışişleri Bakanlığı tarafından Arap ve uluslararası düzeylerde, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ile koordinasyon içinde, ilgili Birleşmiş Milletler mekanizmalarından yararlanılarak ve dosyayı takip edecek bağımsız bir ulusal komite kurularak derhal hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.


Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
TT

Hizbullah, uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için mali yapısını yeniden düzenliyor

Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)
Beyrut'un güney banliyölerinde bulunan Karz-ı Hasen Vakfı'na ait binalardan biri (AP)

Hizbullah, uluslararası ve yerel yaptırımlardan ve kapatılması yönündeki baskılardan kaçmak için, Karz-ı Hasen Vakfı adlı mali kolunu parçalara ayırmaya başladı. Bu amaçla, Karz-ı Hasen’in eskiden güvendiği altın teminatına alternatif olarak, taksitler halinde altın satışı yapan bir kurum kurdu; bu girişim "yasal konumlandırma politikası" olarak görülüyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan finans kaynakları, bu önlemin ABD Hazine Bakanlığı'nı tatmin etmesinin pek olası olmadığını, Bakanlığın Lübnan'dan kurumu kapatmasını ve para sektöründeki kontrolsüz faaliyetlere son vermesini talep ettiğini belirtti. Kaynaklar, "Temel sorun devam ettiği sürece, şekli değiştirmek Amerikalıları tatmin etmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.

Bu sırada, Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin güneyinde, Lübnan ve İsrail orduları arasında dolaylı bir çatışma yaşandı. İsrail, Lübnan ordusunun sabah saatlerinde arama yaptığı bir bina için tahliye uyarısı verdi. İletişim sayesinde bombardıman "geçici olarak" durduruldu, ancak ordu binayı tekrar aradı ve içinde herhangi bir silah bulamadı.