Yemen barış görüşmeleri yeniden başlayabilir

Yemen Başkanlık Konseyi, ilk yılı değerlendirmek için bir araya geldi

Başkanlık Konseyi Başkanı Raşid el-Uleymi, Riyad’da Mısır Büyükelçisi ile bir araya geldi (SABA)
Başkanlık Konseyi Başkanı Raşid el-Uleymi, Riyad’da Mısır Büyükelçisi ile bir araya geldi (SABA)
TT

Yemen barış görüşmeleri yeniden başlayabilir

Başkanlık Konseyi Başkanı Raşid el-Uleymi, Riyad’da Mısır Büyükelçisi ile bir araya geldi (SABA)
Başkanlık Konseyi Başkanı Raşid el-Uleymi, Riyad’da Mısır Büyükelçisi ile bir araya geldi (SABA)

Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, Yemen krizi duvarında yeni bir atılım yapmak için çabalarını sürdürürken, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi ise Yemenlilerin barış görüşmelerine dahil olması için şartların artık olgunlaştığını söyledi.
Riyad’ın ev sahipliğindeki Yemenli taraflar arasındaki istişarelerinin birinci yıl dönümü münasebetiyle Budeyvi, geçen salı günü yaptığı açıklamada Yemen halkını, birleşmeye ve Yemen’in üstün çıkarlarını korumaya ve böylece barış, güvenlik ve istikrara sahip olmaya çağırdı. Söz konusu istişareler, eski Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi’nin yerini alacak yeni bir Yönetim Konseyi’nin kurulmasıyla sonuçlanmıştı.
Budeyvi, “Mevcut koşullar, Körfez girişimi, Kapsamlı Diyalog Konferansı’nın sonuçları ve Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2016 kararı uyarınca siyasi bir çözüme ulaşmak için barış görüşmeleri yapmaya elverişli” dedi.
Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri, konseyin ev sahipliğinde 29 Mart- 7 Nisan 2022 tarihleri arasında Yemenli liderlerin ve Temsilciler Meclisi ve Şura Konseyi üyelerinin, siyasi güçler ve sivil toplum temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen istişarelerde Yemenlilerin ulaştığı noktaya övgüde bulundu. Öyle ki taraflar, istişareler sırasında ‘birliği güçlendirmek, iletişim, istişare ve uzlaşma kanalları oluşturmak, Yemen halkının acılarını hafifletmek ve kalkınma ve inşa sürecini yeniden başlatmak üzere ekonomik kararı desteklemek’ için önemli mekanizmalara ulaştı.
Casim Muhammed el-Budeyvi, KİK’in bilgelik ve inançla Yemenlilerin, Yemen-Yemen istişarelerinin ulaşmayı amaçladığı bu yüce ve asil hedeflere ulaşacağından emin olduğunu dile getirdi.
Körfez’in savaşı sona erdirmek için Yemen barış görüşmelerini başlatma çağrısıyla eş zamanlı olarak tüm Yemen Başkanlık Konseyi üyeleri, konsey başkanı Raşid el-Uleymi’nin geçici olarak ikamet ettiği Riyad’a ulaştı. Burada, konseyin, göreve geldikten bir yıl sonra performansının bir değerlendirmesini yapması ve Husilerle çatışmayı sona erdirmeyi amaçlayan uluslararası çabalara ilişkin istişarelerde bulunması bekleniyor.
Yemen sokakları, Başkanlık Konseyi’nin Yemen bileşenleri arasında birliği sağlamak için daha fazla reform yapacağını umarken, Riyad’a gelen Başbakan Muin Abdulmelik, son kabine toplantısında vatandaşların günlük yaşamlarını ve geçimlerini etkileyen hayati konulara, ayrıca kapsamlı reform programını uygulamaya devam etme, kamu maliyesinde reform yapma ve gelirleri artırma gerekliliğine odaklanıldığını açıkladı.
Öte yandan BM Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, geçen salı günü Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Umman’ın başkenti Maskat’a yaptığı ziyarette Ummanlı bir grup üst düzey yetkili ve Husi milislerin baş müzakerecisi Muhammed Abdusselam Felita ile görüştüğünü söyledi.
Özel Temsilci, bu görüşmelerde yaşananların ayrıntılarına değinmezken, yalnızca Yemen liderliğindeki kapsayıcı bir siyasi sürece doğru ilerlemenin yollarını ele aldıklarını belirtti. Felita ise Özel Temsilci ile yaptığı görüşmede ‘kapsamlı bir çözüm için insani ve siyasi düzenlemelerin yanı sıra durmayan ve tam tahliyeye ulaşan sürekli adımlar çerçevesinde tutukluların serbest bırakılmasına yönelik düzenlemelerin aşamalarını’ ele aldıklarını dile getirdi.
Yemen hükümetinin ve Husilerin temsilcileri, geçtiğimiz günlerde İsviçre’de her iki taraftan 887 tutuklunun serbest bırakılması için bir anlaşma imzaladı. Bu bağlamda takas sürecinin 11 Nisan’da Uluslararası Kızılhaç Komitesi himayesinde başlaması planlanıyor.
Özellikle Suudi Arabistan- İran anlaşmasının iki ülke arasındaki ilişkileri yeniden tesis etmesinin ardından uluslararası ve bölgesel çevreler, Husilerin barışa yöneleceğini umuyor. Bununla birlikte Yemenli gözlemciler, ırkçı terörist yapısı göz önüne alındığında Husilerin barış yolunu seçmeyi kabul etme olasılığından şüphe duyuyor.
BM Özel Temsilcisi Grundberg, birkaç gün önce yayınladığı bir makalede, devam eden sükûnete rağmen durumun yeniden tırmanacağı uyarısında bulunmuştu. Yetkili, “Hala büyük riskler var. Son haftalardaki askeri, ekonomik ve retorik tırmanış, çatışmaya barışçıl bir çözüme yönelik siyasi ilerlemeye dayanmıyorsa, bize ateşkesin başarılarının kırılganlığını hatırlatır” dedi.
Özel Temsilci, daha insani önlemlere, ülke genelinde bir ateşkese ve Yemenli kadın ve erkeklerin özlemlerini karşılayan sürdürülebilir bir siyasi çözüme öncülük etmek için ateşkesin kazanımlarını koruma ve üzerine inşa etme gerekliliğine dikkati çekti.
Hans Grundberg, bunun ‘uzlaşı sağlanan uygulamaları uygulamak, gerginlikleri yatıştırmak, güvenlik ve yönetim kurumlarıyla ilgili kilit sorular hakkında katılımcı bir şekilde düşünmek ve geçiş sürecini tasarlamak’ için Yemenli paydaşları bir araya getiren bir süreç gerektirdiğini söyledi.



“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
TT

“En büyük güvenlik ihlali” Hizbullah’a Lübnan’da ve Suriye'de darbe indirdi

Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)
Yaralıları Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi'ne taşıyan bir ambulans (EPA)

Lübnan’daki Hizbullah Hareketi, üyelerinin kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan ‘en büyük güvenlik ihlali’ ile karşı karşıya kaldı. Bu güvenlik ihlali, Hizbullah’ın Lübnan’daki ve Suriye'deki kaleleri olarak kabul edilen bazı bölgelerde yaklaşık 2 bin 800 kişinin yaralanmasına ve 9 kişinin ölümüne neden olurken yaralıların sayısı hastanelerin kapasitesini aştı.

Suriye basını Suriye'de bulunan çok sayıda Hizbullah üyesinin taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralandığını ve hastaneye kaldırıldığını bildirdi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Şam’ın kentsel ve kırsal kesimlerinde Hizbullah üyelerinin bazılarının taşıdıkları çağrı cihazlarının patlaması sonucu yaralanarak hastaneye kaldırıldığını aktardı.

Suriye’nin başkenti Şam'daki Kefer Susa Mahallesi yakınlarında seyir halindeki bir araçta bir çağrı cihazı patladı. İsrail’in Lübnan ve Suriye'deki Hizbullah üyeleri tarafından yaygın olarak kullanılan çağrı cihazlarını hedef alan eş zamanlı siber saldırısı sonucunda Lübnan'da birkaç cihaz daha patladı.

Güvenlik ihlali saat 15.30 sularında Beyrut'un güney banliyölerinde bir kişinin elindeki cep telefonunun patlamasıyla başladı. Ardından Lübnan'ın çeşitli bölgelerinde eş zamanlı olarak meydana gelen ‘patlamalar’ birbirini takip etti.

Lübnan’ın güney banliyölerinde, Nebatiye’de ve Bekaa'da yollarda kanlar içinde yatan onlarca insanın görüldüğü görüntüler düşmeye başladı. Ardından Hizbullah, çağrı cihazı taşıyan herkesten bu cihazları atmalarını isteyen bir açıklama yapıldı. İç Güvenlik Güçleri de vatandaşlardan yaralılara yardım edilmesini ve hastanelere kaldırılmalarını kolaylaştırmak için yolları açmalarını istedi. Genelkurmay Başkanlığı, vatandaşlardan, sağlık ekiplerinin olay yerlerine ulaşmalarını kolaylaştırmak amacıyla patlamaların yaşandığı bölgelerde toplanmamalarını istedi.

xy6muu7
Beyrut'un güney banliyösünde yaralıların tedavisine yardımcı olmak için kurulan çadırda kan vermek için bekleyen bağışçılar (AFP)

Reuters, Hizbullah yetkililerinin birinin çağrı cihazlarının patlatılması olayının şimdiye kadarki en büyük güvenlik ihlali olduğunu söylediğini aktardı. Reuters’ın emniyet kaynaklarından aktardığına göre Hizbullah, patlayan çağrı cihazları üyelerine daha yeni dağıtmıştı. Fransız Haber Ajansı (AFP) da Hizbullah'a yakın kaynakların ‘yeni çağrı cihazlarının lityum pillere sahip olduklarını ve aşırı ısınma sonucu patlamış gibi göründüklerini’ söylediklerini aktardı.

ABD merkezli gazete New York Times’ın (NYT) konuyla ilgili bilgi sahibi yetkililere dayandırdığı haberine göre cihazlar patlamadan önce birkaç saniye boyunca bip sesi çıkardı. Saldırıda Hizbullah üyelerine ait yüzlerce çağrı cihazı hedef alındı. Sosyal medyada dolaşan videolarda cihazların yollarda, dükkanlarda ve evlerde insanların ellerinde patladığı ve maddi hasara yol açtığı anlar görülüyor.

Hizbullah: Geniş kapsamlı inceleme başlatıldı

‘Güvenlik ihlalinden’ yaklaşık üç saat sonra Hizbullah tarafından yapılan ilk açıklamada dün öğleden sonra saat 15.30 sularında Hizbullah'ın çeşitli birimlerinde ve kurumlarında çalışanların iletişim için kullandığı çağrı cihazlarının patladığı duyuruldu. Açıklamada “Sebebi açıklanamayan patlamalar şimdiye kadar bir çocuğun ve iki kardeşin ölümüne ve birkaç kişinin de yaralanmasına neden oldu” denildi.

Açıklamada Hizbullah'ın uzman kurumlarının şu an eş zamanlı patlamaların nedenlerini belirlemek için geniş kapsamlı bir güvenlik soruşturması başlattığı belirtildi. Hizbullah tarafından yapılan ikinci açıklamada ise “Mevcut tüm gerçekleri ve verileri inceledikten sonra, bu canice saldırıdan tamamen düşmanımız İsrail'i sorumlu tutuyoruz” ifadeleri kullanıldı.

xc
Başbakan Mikati'nin Milletvekili Ali Ammar'ın oğlu için taziye ziyareti sırasında çekilen bir fotoğrafı (Başbakanlık Basın Ofisi)

Öte yandan Bakanlar Kurulu, Lübnan'ın egemenliğinin ağır bir ihlali olan ve suç teşkil eden İsrail'in bu saldırganlığını kınadı. Hükümetin ilgili ülkeler ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde gerekli tüm temasları derhal başlatarak bu suçla ilgili sorumluluklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bakanlar Kurulu, gelişmelerin takip edilebilmesi için toplantılarını kamuoyuna açık olarak yapma kararı aldı.

Bu arada Başbakan Necip Mikati, Milletvekili Ali Ammar'ı ziyaret ederek oğlu için başsağlığı diledi.