IMF Başkanı Georgieva: Dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 3'ten az büyümesini bekliyoruz

IMF Başkanı Georgieva, "Küresel büyümenin gelecek 5 yılda yüzde 3 civarında kalacağını tahmin ediyoruz; 1990'dan bu yana en düşük orta vadeli büyüme tahminimiz ve son 20 yılın ortalaması olan yüzde 3,8'in çok altında." dedi.

AA
AA
TT

IMF Başkanı Georgieva: Dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 3'ten az büyümesini bekliyoruz

AA
AA

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva, dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 3'ten az büyümesini beklediklerini ifade ederek, küresel ekonomik büyümenin gelecek 5 yılda yüzde 3 civarında kalacağını öngördüklerini ve bunun 1990'dan bu yana en düşük orta vadeli büyüme tahminleri olduğunu söyledi.
Georgieva, IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları öncesi katıldığı etkinlikte "Büyümeye Giden Yol: Eylem için Üç Öncelik" başlıklı bir konuşma yaptı.
Küresel ekonomide 2021'deki güçlü toparlanmanın ardından Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaş nedeniyle büyümenin 2022'de neredeyse yarı yarıya düşerek yüzde 6,1'den yüzde 3,4'e gerilediğini belirten Georgieva, yavaşlamanın bu yıl da devam ettiğini söyledi.
Georgieva, "Gelişmiş ekonomilerin çoğunda şaşırtıcı derecede dirençli iş gücü piyasaları ile tüketici harcamalarına ve Çin'in yeniden açılmasının sağladığı iyileşmeye rağmen dünya ekonomisinin bu yıl yüzde 3'ten az büyümesini bekliyoruz." dedi.
Gelecek hafta açıklanacak Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nda görüleceği gibi büyümenin hem yakın hem de orta vadede tarihsel karşılaştırmaya göre zayıf kalmaya devam ettiğine işaret eden Georgieva, ülke grupları arasında da keskin farklılıklar olduğunu aktardı.

ABD ve Avro Bölgesi'nde ekonomik faaliyet yavaşlıyor
Kristalina Georgieva, gelişmekte olan ekonomilerden bir miktar ivme geldiğini belirterek, Hindistan ve Çin'in 2023'te küresel büyümenin yarısını oluşturmasının beklendiğini kaydetti.
Yüksek faiz oranlarının talebi baskılaması nedeniyle ABD ve Avro Bölgesi'nde ekonomik faaliyetin yavaşladığına dikkati çeken Georgieva, "Gelişmiş ekonomilerin yaklaşık yüzde 90'ının büyüme oranlarında bu yıl bir düşüş görmesi bekleniyor." dedi.
Düşük gelirli ülkeler için borçlanma maliyetlerinin, ihracatlarına yönelik talebin zayıfladığı bir dönemde yükseldiğini belirten Georgieva, kişi başına düşen gelir artışlarının gelişmekte olan ekonomilerin altında kaldığını, bunun düşük gelirli ülkelerin diğerlerine yetişmesini daha da zorlaştıran ciddi bir darbe olduğunu vurguladı.
Georgieva, yoksulluk ve açlığın, Kovid-19 krizinin başlattığı tehlikeli bir eğilim olarak daha da artabileceği uyarısında bulundu.

Küresel büyümenin gelecek 5 yılda yüzde 3 civarında kalması bekleniyor
IMF Başkanı Georgieva, geçtiğimiz yıllarda güçlü ve eş güdümlü para ile maliye politikası eylemlerinin çok daha kötü sonuçları engellediğini ancak artan jeopolitik gerilimler ve hala yüksek seyreden enflasyonla güçlü bir toparlanmanın zor olduğunu aktardı.
Georgieva, "Küresel büyümenin gelecek 5 yılda yüzde 3 civarında kalacağını tahmin ediyoruz; 1990'dan bu yana en düşük orta vadeli büyüme tahminimiz ve son 20 yılın ortalaması olan yüzde 3,8'in çok altında." dedi.

Güçlü politika eylemi çağrısı
Sağlam bir toparlanmayı güvence altına almak için güçlü politika eylemleri çağrısında bulunan Georgieva, tırmanılması gereken üç büyük "tepe" olduğunu söyledi.
Georgieva, bunlardan ilkinin enflasyonla mücadele ve finansal istikrarı korumak olduğunu belirterek, fiyat istikrarı ve finansal istikrar olmadan güçlü bir büyümenın olamayacağını vurguladı.
Merkez bankalarının faiz oranlarını hızlı ve senkronize bir şekilde yükseltmesine karşın kısmen birçok ülkedeki sıkı iş gücü piyasaları nedeniyle çekirdek enflasyonun inatla yüksek kalmaya devam ettiğine işaret eden Georgieva, aynı zamanda enflasyonla mücadelenin ABD ve İsviçre'deki son bankacılık sektörü baskılarıyla daha karmaşık hale geldiğini, uzun süreli düşük faiz oranlarının ve bol likiditenin olduğu dönemden çok daha yüksek faiz oranlarına ve kıt likiditeye hızla geçişin ne kadar zor olduğunu hatırlattığını aktardı.

"Merkez bankalarının enflasyonla mücadelede rotalarını korumalarını bekliyoruz"
Kristalina Georgieva, belirli bankalardaki risk yönetimi başarısızlıklarının yanı sıra denetim eksikliklerinin de ortaya çıktığını ancak bankacılık sektörünün 2008 küresel mali krizinden bu yana çok yol katettiğinin görüldüğünü söyledi.
Bankaların genel olarak daha güçlü ve dirençli olduğunu, politika yapıcıların ise son haftalardaki eylemlerinde hızlı ve kapsamlı davrandıklarını ifade eden Georgieva, şunları kaydetti:
"Yalnızca bankalarda değil, aynı zamanda banka dışı kuruluşlarda da gizli olabilecek kırılganlıklarla ilgili endişeler devam ediyor; şimdi rehavete kapılma zamanı değil. Finansal baskılar sınırlı kaldığı sürece merkez bankalarının, enflasyon beklentilerindeki çıpadan çıkmayı önlemek için sıkı bir duruş sergileyerek enflasyonla mücadelede rotalarını korumalarını bekliyoruz."

"Yeşil adım değişikliği" vurgusu
Tırmanılması gereken ikinci tepenin "büyüme için orta vadeli beklentilerin iyileştirilmesi" olduğuna işaret eden Georgieva, yapısal reformlar yoluyla ve dijital devrimi hızlandırarak iş ortamının iyileştirilmesi, insan sermayesinin ve katılımın artırılarak üretkenliğin ve büyüme potansiyelinin artırılması gerektiğini kaydetti.
Georgieva, gezegenin korunması ve yeni ekonomik fırsatlar yaratılması için "yeşil adım değişikliğine" de ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Sadece yenilenebilir enerji için yılda tahmini 1 trilyon dolar gerektiğini belirten Georgieva, bunun büyüme ve istihdam işin fayda sağlayacağını ifade etti.
Georgieva, özellikle Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşla ekonomik ayrışma ve jeopolitik gerginliğin etkisinin azaltılması için uluslararası iş birliğinde de bir adım değişikliğine ihtiyaç olduğunu ifada etti.
Georgieva, küresel eşitsizliklerin azaltılması için dayanışmanın teşvik edilmesi gerektiğini de vurguladı.



Çin'de rekor büyüklükte bir altın yatağı daha bulundu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Çin'de rekor büyüklükte bir altın yatağı daha bulundu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Çinli jeologlar, ülkenin kuzeydoğusunda rekor seviyede, 1000 tonluk bir altın yatağı keşfettiklerini iddia ediyor; geçen yıl da 80 milyar dolar tutarında değerli metal bulunmuştu.

Araştırmacılar, Çin'in gelişmiş maden arama teknolojisinin, dünyanın en büyükleri arasında yer alan bu devasa yatakların keşfini kolaylaştırdığını söylüyor.

Küresel çaptaki finansal dalgalanmalar sırasında ülkelerin ekonomilerini korumalarına yardımcı olan altın, aynı zamanda batarya ve elektronik cihazların geliştirilmesinde de kullanılıyor.

Çin, 2024'e kadar yaklaşık 380 tona ulaşan üretimiyle dünyanın en büyük altın üreticisi olsa da kanıtlanmış altın yatakları hâlâ Güney Afrika ve Avustralya'nın gerisinde.

Kuzeydoğu eyaleti Liaoning'deki son yatak gibi keşifler, ülkenin altın üretimindeki rekabetini sürdürmesine katkı sağlayabilir.

xcsdvfg
Çin'in kuzeybatısındaki Qilian Dağı'ndaki bir madende bulunan 6,6 kg ağırlığındaki altın külçesi (Xinhua/AFP)

Öte yandan pek çok uzman son tahminlerin doğruluğuna şüpheyle yaklaşıyor ve bu yeni yatakların kalitesi ve çıkarılıp çıkarılamayacağına dair kuşkularını dile getiriyor.

Ancak Çin, bunların yüksek altın kazanım oranına sahip, "çıkarılması kolay" sahalar olduğunu savunuyor.

SCMP'nin aktardığı üzere yerel haberler, yatak sahasının doğudan batıya 3 kilometre ve kuzeyden güneye 2,5 kilometreden fazla uzandığını iddia ediyor.

Liaoning altın yatağı keşfinin ayrıntıları yakın zamanda China Mining Magazine adlı akademik dergide yayımlandı.

Bu keşif, jeologların kasımda Hunan eyaletindeki Wangu altın yatağında tahmini 80 milyar dolar değerinde altın bulduğuna dair haberlerin hemen ardından geldi.

Hunan Jeoloji Bürosu, yerin yaklaşık 1,6 kilometre derinliğinde altınla dolu kayalar üzerinde 40 damar keşfettiğini açıklamıştı.

Büro, bu damarların 300 ton altın barındırabileceğini ve daha derinlerde daha fazla rezerv olabileceğini ifade etmişti.

Toplamda, bölgede 1000 tondan fazla altın olabileceği belirtilmişti.

Hunan Eyaleti Jeoloji Enstitüsü keşfin ardından, bulgunun "ülkenin kaynak güvenliğinin korunmasına katkı sağlaması açısından önemli" olduğunu dile getirmişti.

Ancak Dünya Altın Konseyi'ndekilerin de aralarında yer aldığı jeologlar, bu tahminleri teyit etmek için bağımsız doğrulama ve daha fazla sondaj yapılması çağrısında bulunuyor ve bu yatakları üretime geçirmenin yıllar alabileceğini ifade ediyor.

Uzmanlar bu keşiflerin Çin'in altın arama teknolojisindeki ilerlemelerine de odaklanılmasına neden olduğunu söylüyor.

Son keşfin arkasındaki ekip, "Maden arama, keşif ve yatak araştırmalarında önemli ilerlemeler kaydedildi" diye yazıyor.

2024'teki yeni keşif turunda, genel ve ayrıntılı araştırmayı birleştiren keşif yöntemi benimsendi. Şu anda, tüm inşaat sondaj deliklerinde cevher bulundu.

Independent Türkçe