Batı Avrupa'nın en güçlü ağır silah birliklerine sahip Finlandiya, NATO'ya nasıl katkı sağlayacak?

Finlandiya ordusunda ABD'den satın alınan savaş jetleri ve Alman yapımı tanklar da var

Fin elit birlikleri doğada kendi besinlerini bulabilecek şekilde eğitiliyor (Reuters)
Fin elit birlikleri doğada kendi besinlerini bulabilecek şekilde eğitiliyor (Reuters)
TT

Batı Avrupa'nın en güçlü ağır silah birliklerine sahip Finlandiya, NATO'ya nasıl katkı sağlayacak?

Fin elit birlikleri doğada kendi besinlerini bulabilecek şekilde eğitiliyor (Reuters)
Fin elit birlikleri doğada kendi besinlerini bulabilecek şekilde eğitiliyor (Reuters)

Finlandiya sancılı bir sürecin ardından bu hafta resmen NATO üyesi oldu. Avrupa'daki en güçlü ağır silah birliklerine sahip olan İskandinav ülkesi, ordusuyla NATO'nun da gücünü artırdı.
Birleşik Krallık'ın önde gelen gazetelerinden Telegraph, Finlandiya'nın 1939-1944 arasında II. Dünya Savaşı'nda Sovyetler Birliği'yle yaptığı savaşlara dikkat çekerek, İskandinav ülkesinin ordusunun savunma ağırlıklı bir yapıya sahip olduğunu yazdı.
Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden Tuomas Iso-Markku, ordunun yapısına dair şu değerlendirmeyi yaptı:
"Ana odak her zaman Finlandiya'yı savunmak olmuştur. Bu anlamda Finlandiya'nın çoğu Avrupa ülkesinden oldukça farklı olduğu kesinlikle doğru."
Zorunlu askerlik uygulamasının bulunduğu ülkede, 18 yaşın üzerindeki tüm erkekler eğitim durumlarına göre 6, 9 veya 12 aylık dönemlerde bu görevi yerine getiriyor.
Resmi verilere göre ülkede her yıl 22 bin erkek orduya katılıyor. İskandinav ülkesinin daimi ordusu yaklaşık 19 bin askerden oluşuyor. Fakat reserv güçlerle birlikte bu sayı 280 bine çıkıyor.
700 obüs ve topa, 700 havana ve 100 ağır ila hafif roketatara sahip Finlandiya, bu özelliğiyle Batı Avrupa'nın en büyük ağır silah gücüne sahip ülke konumunda. Kara kuvvetlerinde ayrıca 650 tank da bulunuyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in geçen yıl 24 Şubat'ta verdiği askeri operasyon emriyle başlayan Ukrayna savaşının ardından İskandinav ülkesi, savunma bütçesini de artırmıştı. Finlandiya'nın bu yıl gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 1,9'unu savunmaya harcaması öngörülüyor. Bu oran iki yıl önce 1,3'tü.
ABD'den F-35 savaş jetleri de satın alan İskandinav ülkesinin hava kuvvetlerinin Litvanya, Letonya ve Estonya gibi ülkelere de gerekli görüldüğünde koruma sağlaması planlanıyor.
Satın alınan 64 adet F-35A jetinin, 2026'da ordudaki eski model F-18'lerin yerine geçmesi bekleniyor. Buna ek olarak hava kuvvetlerinde 61 adet de F-18 savaş jeti mevcut.
Finlandiya donanmasındaysa gemisavar füzelerle donatılmış 4 hücumbotun yanı sıra 5 komuta gemisi, 8 mayın gemisi ve 13 mayın tarama gemisi bulunuyor.

Finlandiya'nın üyelik süreci
Finlandiya ve İsveç, NATO'ya üyelik başvurusunu 18 Mayıs'ta yaptı.
28-30 Haziran'da düzenlenen Madrid Zirvesi'nde Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında üçlü muhtıra imzalandı.
Zirveden sonra NATO ülkelerinin çoğu, iki İskandinav ülkesinin üyelikleri için onay sürecini başlattı. 20 ülke temmuzda, 4 ülke ağustosta, 4 ülke de eylülde meclislerinde onay sürecini tamamladı.
Son olarak 27 Mart'ta Macaristan Meclisi, Finlandiya'nın üyeliğini onayladı. TBMM'deki onay da 30 Mart'ta çıktı. Resmi prosedürün tamamlanmasının ardından Finlandiya, NATO'nun kuruluşunun 74. yıldönümüne denk gelen 4 Nisan'da resmen ittifaka katıldı.

Independent Türkçe, Telegraph, AA



Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.