Elon Musk'ın şirket içi yazışmaları verdiği gazeteci Taibbi, Twitter'dan ayrılıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Elon Musk'ın şirket içi yazışmaları verdiği gazeteci Taibbi, Twitter'dan ayrılıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Elon Musk'ın "Twitter Dosyaları"nın arkasındaki gazeteci Matt Taibbi, platformdan ayrılacağını söyledi.
53 yaşındaki gazeteci cuma günü, Substack bağlantılarının kısıtlanmasından sonra Twitter'dan ayrılacağını belirten bir tweet attı.
Taibbi, "Her şey bir yana: Bugün önceki saatlerde Substack bağlantılarının bu platformda engellendiğini öğrendim" diye yazdı.
Nedenini sorduğumda, yeni Substack Notes platformuyla ilgili bir anlaşmazlıktan kaynaklandığı söylendi.
Gazeteci, "Makalelerimin bağlantılarını paylaşmak bu platforma gelmemin başlıca nedeni olduğundan, endişeye kapılıp neler olduğunu sordum" dedi.
Bunun yerine bana makaleleri Twitter'da yayımlama seçeneği sunuldu. Tabii ki Substack'te kalıyorum ve gelecek hafta Substack Notes'a geçeceğim.
The Daily Beast, Taibbi'nin Substack'in sohbet bölümünde Twitter'daki Substack bağlantılarının devre dışı bırakılmasının "platformu onun için muhtemelen kullanışsız hale getireceğini" yazdığını bildirdi.
Bu hareketinden dolayı gazeteciyle alay eden birkaç Twitter kullanıcısı, Tesla milyarderinin gazeteciyi takipten çıktığını da söyledi:.
"@ElonMusk (Çoğunlukla eski internet mimlerini tekrar paylaşan hesap) artık @mtaibbi'yi takip etmiyor"
Bir kullanıcı, "Bu adam, para için yaptığı sözümona gazetecilikle Elon Musk'a çok yalakalık yaptı, yine de burada çalışmalarının bağlantısını bile paylaşamıyor. Bunu hak etti" diye yazdı.
Mississippi Free Press'in editörü Ashton Pittman, "Başkalarına zarar vermesine destek olduğunuz politikaların dönüp size zarar vermesi durumu" diye tweet attı.
Twitter'ın Substack bağlantılarını devre dışı bıraktığı haberinin yayılmasından kısa süre sonra platformun kurucuları Chris Best, Hamish McKenzie ve Jairaj Sethi bir açıklama yayımladı.
Kurucular, "Yazarlar, Substack'in veya başka herhangi bir yerin bağlantılarını paylaşma özgürlüğünü hak ediyor. Bu ani değişim, yazarların neden onları işin başına koyan, büyük işleri parayla ödüllendiren ve özgür basını ve ifade özgürlüğünü koruyan bir modeli hak ettiğini hatırlatıyor" diye yazdı:
"Yazarların geçim kaynakları, okuyucularıyla ilişkilerinin hakimiyetine sahip olmadıkları ve kuralların bir çırpıda değişebileceği platformlara bağlı olmamalı."
Haberlerinde yanlışlar olduğu iddiasıyla Taibbi'yle yüzleşen TV muhabiri Mehdi Hasan da Taibbi'nin Twitter'dan ayrılma hamlesiyle ilgili yorum yaptı.
Hasan, "Bir dakika, bana Elon Musk'ı, özellikle de Musk'ın Twitter'ı yönetme biçiminden dolayı sevdiğini ve ona hayran olduğunu söyledikten ve Elon Musk'ı eleştirmeyi kesinlikle reddettikten tam olarak bir gün sonra Taibbi, Musk'ın Twitter'ını bırakıyor mu? Cidden böyle şeyleri uyduramazsınız" diye yazdı.



Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
TT

Sadece 300 ışık yılı uzakta devasa gaz bulutu keşfedildi

Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)
Bilim insanları Orion gibi bulutsularda yıldız oluşumunu incelese de sürecin öncesi hakkında daha az gözlem yapılabiliyor (NASA)

Dünya'ya beklenmedik kadar yakın bir mesafede devasa bir gaz bulutu keşfedildi. Moleküler gaz bulutu, bilim insanlarına yıldız oluşum sürecini incelemeleri için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Moleküler bulutlar içindeki toz ve gaz kümeleri çökerek yıldızları meydana getiriyor. Hidrojen ve karbonmonoksit molekülleri içeren bu bulutları, yıldız oluşturmalarından önce görmek zorlu bir iş.

Bilim insanları moleküler hidrojen gazı neredeyse görünmez olduğu için bu bulutları ararken karbonmonoksite odaklanıyor. Ancak karbonmonoksit miktarı azsa bulut kolayca gözden kaçabiliyor.

Araştırmacılar yeni keşfedilen moleküler gaz bulutunun bugüne kadar saptanmamasını da buna bağlıyor.

Bulguları hakemli dergi Nature Astronomy'de dün (28 Nisan) yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, bulutu daha önce hiç kullanılmamış bir yöntemle tespit etti. Araştırmacılar, buluttaki hidrojenin yaydığı ultraviyole ışık sayesinde keşfi yaptı.

Güney Kore'nin STSAT-1 uydusunun verilerini inceleyen araştırmacılar, hidrojenin doğal olarak yaydığı uzak ultraviyole ışığı fark etti. Normalde bu spektrumdaki ışığı yakalamak epey zor ancak uydunun spektrografı, bunu analiz edilebilecek dalga boylarına ayırmayı başardı. 

Rutgers Üniversitesi'nden çalışmaya liderlik eden Blakesley Burkhart, "Bu, moleküler hidrojenin uzak ultraviyole emisyonunu doğrudan bularak keşfedilen ilk moleküler bulut. Bu bulut, kelimenin tam anlamıyla karanlıkta parıldıyor" diyor.

Yunan mitolojisindeki şafak tanrıçası Eos'un adı verilen gaz bulutu Dünya'dan sadece 300 ışık yılı uzakta. Yaklaşık 3 katrilyon kilometrelik bu mesafe insan ölçeğinde muazzam bir büyüklüğe denk düşse de galaktik ölçekte çok yakın kabul ediliyor. Dünya'ya en yakın yıldız oluşum bölgesi olan Orion Bulutsusu yaklaşık 1300 ışık yılı uzakta. 

Hilale benzeyen bulutun kütlesi Güneş'in kütlesinin yaklaşık 3 bin 400 katı ve yaklaşık 40 Ay çapına (140 bin kilometre) sahip. 

Makalenin yazarlarından Thomas Haworth "Bu şey adeta kozmik arka bahçemizde ve biz onu kaçırdık" diyor.

Güneş Sistemi'nin yakın çevresini ifade eden Yerel Kabarcık'ta yer alan Eos, bugüne kadar bulunan en yakın moleküler bulut. 

Bilim insanları bu sayede yıldız ve yıldız sistemlerinin nasıl oluştuğunu çok daha iyi anlayabilecekleri bir imkana sahip. 

Burkhart, "Teleskoplarımızla baktığımızda, oluşum aşamasındaki tüm yıldız sistemlerini görebiliyoruz ancak bunun nasıl gerçekleştiğini ayrıntılı olarak bilmiyoruz" diyerek ekliyor: 

Eos'u keşfetmemiz heyecan verici çünkü artık moleküler bulutların nasıl oluştuğunu ve ayrıştığını, bir galaksinin yıldızlararası gaz ve tozu yıldızlara ve gezegenlere nasıl dönüştürdüğünü doğrudan ölçebiliyoruz.

Araştırmacılar ayrıca yeni yöntemi kullanarak yakınlarda gizlenen başka moleküler bulutları da keşfetmeyi umuyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Thavisha Dharmawardena "Bu teknik yıldızlararası ortam hakkında bildiklerimizi baştan yazabilir, galaksideki gizli bulutları ortaya çıkarabilir ve hatta kozmik şafağın algılanabilen en uzak sınırlarına kadar ulaşabilir" ifadelerini kullanıyor.

Independent Türkçe, Space.com, CNN, Nature Astronomy