Kuzey Kore, Güney Kore’nin iletişim çağrılarına cevap vermiyor

İki Kore arasındaki iletişim kanalları 2021'den bu yana ilk kez kapandı

Birleşme Bakanlığı Sözcüsü Koo Byoung-sam (DPA)
Birleşme Bakanlığı Sözcüsü Koo Byoung-sam (DPA)
TT

Kuzey Kore, Güney Kore’nin iletişim çağrılarına cevap vermiyor

Birleşme Bakanlığı Sözcüsü Koo Byoung-sam (DPA)
Birleşme Bakanlığı Sözcüsü Koo Byoung-sam (DPA)

Güney Kore’nin yeni silahları test etmesi ve ABD ile askeri tatbikatlar gerçekleştirmesinin ardından Kuzey Kore, Güney Kore ile iletişim hatlarını kesti.
Bloomberg News, Pyongyang’ın komşusunu ‘hain bir kukla’ olarak suçladığını bildirdi.
Kuzey Kore resmi haber ajansı KCNA’ya göre, Güney Kore Birleşme Bakanlığı tarafından bugün yapılan açıklamada, askeri iletişim kanalı aracılığıyla yapılan günlük iki düzenli aramanın üst üste 4 gün yanıtsız kaldığı bilgisi verildi.
Kuzey Kore ve Güney Kore, söz konusu hat üzerinden sabah 09.00 ve akşam 17.00 olmak üzere günde iki kez iletişim kuruyor.
Birleşme Bakanlığı Sözcüsü Koo Byoung-sam bugün yaptığı konuya ilişkin açıklamada, “Ekim 2021’den bu yana ilk kez iki ülke arasındaki tüm askeri hatlar veya telefon iletişimleri bir günden fazla süreyle kesildi” dedi.
Teknik olarak hâlâ savaş durumunda bulunan Güney Kore ve Kuzey Kore arasında düzenli çalışan bir telefon hattı bulunmuyor.
Ancak 2018'de sınır hattında yükselen gerilimi düşürmek için düzenlenen bir dizi zirve sonrasında, iki ülke arasında acil durum hatları kurulmuştu.
Pyongyang yönetimi daha önce de, bir ‘öfke’ göstergesi olarak iletişim hattını tek taraflı olarak kapatmıştı.



Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
TT

Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)

Shweta Sharma Muhabir 

Hong Kong'un yasama meclisi, milletvekillerinin yönetimi "karalamasını" yasaklayacak ve Pekin'in kent üzerindeki genel kontrolüne "samimi destek" verilmesini zorunlu kılacak bir dizi yeni etik kural teklif etti.

Sadakati sağlamayı amaçlayan kurallar, bunların ihlali durumunda uzaklaştırmalar ve maaş kesintilerini de içeren 5 aşamalı bir ceza sistemi öngörüyor.

Hong Kong Yasama Konseyi'ne (LegCo) bu hafta sunulan yeni etik kuralların, Meclis Komitesi tarafından incelendikten sonra bir sonraki yasama döneminin başında yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Belgeye göre milletvekillerinin görevlerini yerine getirirken "Baş Yönetici'ye" ve Özel İdari Bölge (ÖİB) yönetimine "samimi destek" vermeleri ve yapıcı bir tutum sergilemeleri gerekiyor.

Metinde "Baş Yönetici'nin ve ÖİB yönetiminin görevlerindeki güvenilirliğini kasten karalamamalı; yürütmenin liderliğindeki yönetimin etkinliğini isteyerek zayıflatmamalı ya da baltalamamalılar" diye ekleniyor.

Ayrıca yalnızca Pekin'e ve Çin Komünist Partisi'ne (ÇKP) sadık kişilerin Hong Kong'da kamu görevi üstlenebileceği yönündeki emirlere atıfta bulunarak "Hong Kong'u vatanseverlerin yönetmesi" ilkesinin kapsamlı bir şekilde hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyor.

Hong Kong Free Press'e göre LegCo Başkanı Andrew Leung, kuralların milletvekillerinin konuşmasını engellemeyeceğini söyledi ancak "kırmızı çizgiyi aşmamaları" gerektiğine dair onları uyardı.

LegCo yeni kuralları uygulamak için Üyelerin Menfaatleri Komitesi'nin rolünü genişleterek adını "Yasama Konseyi Denetleme Komitesi" olarak değiştirmeyi önerdi.

Yeniden yapılandırılan bu organ, milletvekilleri hakkındaki şikayetleri soruşturma ve disiplin cezaları uygulama yetkisine sahip olacak.

Gözlemciler bu etik kuralların, 2020'de çıkarılan ulusal güvenlik yasasından bu yana siyasi muhalefet üzerindeki denetimi sıkılaştırmak ve yalnızca Pekin yanlısı "vatanseverlerin" Hong Kong'u yönetmesini sağlamak amacıyla yürütülen daha geniş kapsamlı bir baskının parçası olduğunu belirtiyor.

Çin anakarasına sınır dışı edilmeleri öngören bir yasa tasarısına tepki olarak 2019'da patlak veren hükümet karşıtı kitlesel protestoların aylarca sürmesinin ardından Pekin, Haziran 2020'de ulusal güvenlik yasasını yürürlüğe koyarak muhalefeti etkin bir şekilde susturdu.

O zamandan beri, önde gelen birçok aktivist ya yargılanıyor ya hapse atılıyor, demokrasi yanlısı medya kuruluşları kapatılıyor ve sivil toplum örgütleri dağılıyor veya faaliyetlerini gizlice sürdüyor.

Mart 2021'de Pekin, Hong Kong'u yalnızca "vatanseverlerin" yönetebilmesini sağlamayı amaçlayan bir yasa çıkardı.

Bu reformla yasama meclisindeki demokratik temsil azaldı, seçimlere daha sıkı denetim geldi ve adayları değerlendirmek için Pekin yanlısı bir inceleme komitesi kuruldu.

Hong Kong yönetimi bu değişikliğin kentin istikrarını ve refahını koruyacağını iddia etse de demokrasi yanlısı adayların seçime girmesini fiilen engellediği için uluslararası kamuoyundan geniş çapta eleştiriye maruz kaldı.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/asia