Mekke ve Medine’ye ziyaretçi akını: Umreci sayısı 15 milyona ulaştı

Hac ve umre için toplam harcamalar 87 milyar riyale ulaştı

Çok sayıda umreci, bölgedeki satış noktalarına akın etti (Şarku’l Avsat)
Çok sayıda umreci, bölgedeki satış noktalarına akın etti (Şarku’l Avsat)
TT

Mekke ve Medine’ye ziyaretçi akını: Umreci sayısı 15 milyona ulaştı

Çok sayıda umreci, bölgedeki satış noktalarına akın etti (Şarku’l Avsat)
Çok sayıda umreci, bölgedeki satış noktalarına akın etti (Şarku’l Avsat)

Ramazan ayının ilk 10 gününde 9 milyonu aşan umreci sayısının yoğun bir şekilde artmasıyla Mekke’deki ticari hayat yoğun bir harekete tanık oldu. Alım ve satışlar rekor seviyelere ulaştı. Öte yandan, Mescid-i Haram’ın ziyaretçi sayısının yaklaşık 15 milyona ulaşmasıyla birlikte alım satış işlemlerinin ilk günlere göre daha fazla artış yaşanması bekleniyor.
Mekke, tahminleri aşan bir rakamla yaklaşık 168 milyar riyal gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) kaydetti. Hac ve umre için yapılan harcamalar ise 87 milyar riyale ulaştı. Bu da GSYİH’nın yüzde 51’ini oluşturuyor. Uzmanlar, bu rakamların Kovid-19 salgını öncesi seviyeler olduğunu söyledi. Ayrıca rakamların Mekke’nin yaşadığı kalkınma hareketini iki katına çıkardığını söylediler.
Mescid-i Haram’ı çevreleyen yerel ürünler, hediyeler ve altınlarla dolu satış mağazaları, onlara olan talebin hacmini ortaya çıkardı. Giyim mağazaları, restoranlar ve kafeteryalar iftar öncesi ve sonrası büyük bir kalabalık kaydederken, yaklaşık bin 100 otel olduğu tahmin edilen otel sektörü, yüzde yüz doluluk oranıyla Kovid-19 salgınından sonraki en iyi yüksek seviyeleri kaydetti.
Şarku’l Avsat’a konuşan Suudi Odalar Konseyi Hac ve Umre Ulusal Komitesi Danışmanı Saad el-Kureyşi, ticari hayatın Mekke’de en iyi seviyelerde olduğunu söyledi. Özellikle, otel odası sayısının yaklaşık 11 bine ulaştığını ve otellerdeki doluluk oranının yüzde yüzü aştığı belirtti.
Satışlara hakkında konuşan el-Kureyşi, Ramazan’ın girmesiyle birlikte önceki sezonlara göre satış ve ticari trafiğin önemli ölçüde aktif hale geldiğini, öyle ki birçok pazarlama ve satış kuruluşunun geleneksel satışlarını artırdığını söyledi. Bunlara tatlı satış noktaları ve berber dükkanlarında dahil olduğunu belirtti. El-Kureyşi açıklamasının devamında şunları söyledi:
 “Daha önce bunlar bu kadar popüler değillerdi. Ancak şimdi en yüksek satışlarını kaydediyorlar, öyle ki özellikle restoranlarda siparişinizin gelmesi için uzun süre beklemek zorunda kalıyorsunuz. Ticari hayattaki bu canlılık, Kovid-19 pandemisinden sonra zor bir dönem yaşayan ve şimdi benzeri görülmemiş büyüme kaydeden Mekke ve Medine’deki çeşitli ekonomik sektörlere büyük ölçüde yansıyor. Ülke dışından gelen umrecilerin çoğu hediyelik eşya, altın, giyecek ve umreye hitap eden diğer eşyalara odaklandı. Kovid-19 salgını sırasında tüm dünyadaki gibi eşi görülmemiş bir durumdan geçen Mekke, halkı ve ziyaretçileri için insan yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkı sağlayan Mekke Yolu girişimi ile çeşitli yaşam aktivitelerinde yeni bir aşamaya hazırlanıyor”
El- Kureyşi’nin işaret ettiği Mekke Yolu girişimi önümüzdeki yüzyıl boyunca ilham verici bir girişim olmaya aday. Tüm sektörlerde büyük bir genişleme var ve çeşitli sektörlerde hizmet vermek için yeni şirketler kuruluyor.
Ummu'l-Kura Kalkınma ve İmar Şirketi’nin sahip olduğu ve geliştirdiği Masar Destination toplam 1,2 milyon metreden fazla alana sahip Mekke-Cidde karayolunu doğrudan Mescid-i Haram’a bağlayan 3 bin 600 metrekarelik bir parkurla uzanıyor. Parkur, 82 bina, konut dairesi, çeşitli sınıflarda yaklaşık 42 otel, eğitim, sağlık ve güvenlik tesisleri, 4 kamu hizmeti tüneli ve rotayı Mescid-i Haram’a bağlayan iki ana cadde ve köprüleri içeriyor.
Bu yılın başında Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı Dr. Tevfik er-Rabia liderliğindeki bir dizi bakan, Expo Hac 2023 fuarı ve konferansı sırasında ‘Rahman’ın Misafirleri’ hizmet sisteminin geliştirilmekte olduğunu ve büyük bir değişim geçirdiğini doğruladı. Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Harif bunu, tüm devlet sektörlerinin gözetiminde entegre bir sistem olarak tanımlarken, ‘Made in Mecca’ ya da ‘Made in Medina’ gibi detayların olacağını ve onların önemini kaydetti. Ayrıca Mekke ve Medine’de üretilen ürünlerin kalitesini yükselteceklerini ifade etti.
Suudi Arabistan Ulaştırma ve Lojistik Bakanı Mühendis Salih bin Nasır el-Casir’e göre Suudi Arabistan, bir dizi altyapı hizmetine ek olarak uzunluğu 8 bin kilometreyi aşan karayolu ağı gibi hacılara hizmet verecek geniş bir altyapı inşa etti. Ayrıca Mekke-Medine yolundaki Harameyn Hızlı Treni, Cidde’deki Kral Abdulaziz Havalimanı ve Medine’deki Prens Muhammed bin Abdulaziz Havalimanı gibi yatırımlarla ulaşıma katkı sağladı.
Bu hareket Suudi Arabistan’ın iki kutsal caminin kuruluşundan bu yana gösterdiği ilginin en yüksek seviyelerini temsil ediyor. Suudi Arabistan’ın ‘Vizyon 2030’ hedefi kapsamında önümüzdeki birkaç yıl içinde umreci sayısının 30 milyona ulaşmasıyla birlikte, Mekke ekonomisi küresel düzeyde ilerleme kaydedecek.



Abbas: Suudi Arabistan'ın çabaları, Fransa'nın Filistin devletini tanımasına katkıda bulundu

Kral Selman bin Abdulaziz, 12 Şubat 2019'da Riyad'da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi. (SPA)
Kral Selman bin Abdulaziz, 12 Şubat 2019'da Riyad'da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi. (SPA)
TT

Abbas: Suudi Arabistan'ın çabaları, Fransa'nın Filistin devletini tanımasına katkıda bulundu

Kral Selman bin Abdulaziz, 12 Şubat 2019'da Riyad'da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi. (SPA)
Kral Selman bin Abdulaziz, 12 Şubat 2019'da Riyad'da Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya geldi. (SPA)

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas dün yaptığı açıklamada, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz ile Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman'a, Fransa'nın Filistin devletini tanıma yönündeki tarihi taahhüdüne katkıda bulunan çabaları ve onurlu duruşları için derin şükran ve takdirlerini sundu.

Filistin Devlet Başkanı, Fransız mevkidaşı Emmanuel Macron'un, eylül ayında yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu sırasında ülkesinin Filistin devletini tanıma kararlılığını teyit eden mektubunu memnuniyetle karşıladı ve uluslararası meşruiyet ve uluslararası hukuk hükümlerine uygun olarak iki devletli çözüm temelinde barışın tesis edilmesine katkıda bulunacak bu cesur adımı takdir etti.

Abbas, Macron'un açıklamasının Filistinlilerin haklarının zaferi olduğunu ve Fransa'nın Filistin halkını ve onların toprakları ve vatanları üzerindeki sabit ve meşru haklarını destekleme konusundaki kararlılığını ve uluslararası hukuka bağlılığını yansıttığını vurguladı. Abbas, dünya ülkelerini benzer adımlar atmaya ve uluslararası meşruiyet kararlarına dayalı olarak, uluslararası alanda tanınan iki devletli çözüm temelinde Filistin devletini tanımaya çağırdı.

 Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 21 Eylül 2021'de Paris'te Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı karşıladı. (AFP)Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 21 Eylül 2021'de Paris'te Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı karşıladı. (AFP)

Filistin meselesi, çeşitli uluslararası platformlarda onu savunmaktan çekinmeyen Suudi Arabistan'ın büyük ilgisini çekiyor. Suudi Arabistan, bu meselenin kendileri için en önemli mesele olduğunu defalarca vurgulamış ve Filistin halkının 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkını destekleyen sabit bir tutum benimsemiştir.

Suudi Arabistan, BM Güvenlik Konseyi'nin hiçbir bahaneyle sorumluluklarından kaçamayacağını vurgulayarak, Filistin halkının mahrum bırakıldığı haklarını güvence altına alacak cesur kararlar alması çağrısında bulundu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, Macron'un açıklaması ‘tarihi bir karar’ olarak nitelendirildi ve uluslararası toplumun Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve bağımsız devlet kurma hakkına ilişkin mutabakatını teyit ettiği belirtildi. Açıklamada, Filistin’i henüz tanımayan diğer ülkelere de barış ve Filistinlilerin haklarını destekleyen bu tür olumlu adımlar ve ciddi tutumlar sergilemeleri çağrısı yinelendi.

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 11 Kasım 2024 tarihinde Riyad'da Filistin Devlet Başkan Mahmud Abbas ile bir araya geldi. (SPA)Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 11 Kasım 2024 tarihinde Riyad'da Filistin Devlet Başkan Mahmud Abbas ile bir araya geldi. (SPA)

Suudi Arabistan'ın rolü sadece siyasi duruşlarla sınırlı kalmadı; aynı zamanda Filistin halkına destek sağlayan bağışçı ülkeler arasında başı çekti ve çeşitli kalkınma ve insani yardım sektörlerinde 306 projeye toplam 5,5 milyar dolarlık yardım sağladı.