Tayvanlı pilotların, Çin liderini Ayı Winnie olarak tasvir eden peçlerinin satışları fırladı

Şi'nin Ayı Winnie olarak tasvir edildiği bazı görseller, daha önce de Çin'deki sosyal medya platformlarında yer almış, Pekin yönetimi bunlara sansür uygulamıştı.

Peçlerin satışları askeri tatbikatlardan sonra fırladı (Reuters)
Peçlerin satışları askeri tatbikatlardan sonra fırladı (Reuters)
TT

Tayvanlı pilotların, Çin liderini Ayı Winnie olarak tasvir eden peçlerinin satışları fırladı

Peçlerin satışları askeri tatbikatlardan sonra fırladı (Reuters)
Peçlerin satışları askeri tatbikatlardan sonra fırladı (Reuters)

Tayvan Hava Kuvvetleri’ndeki askerlerin taktığı ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’i Ayı Winnie olarak tasvir eden peçleri (üniforma yaması) büyük ilgi topladı.
Wings Fan Goods Shop adlı mağazasında peçleri tasarlayan Alec Hsu, özellikle Çin’in Tayvan etrafında yaptığı üç günlük askeri tatbikatın ardından satışların fırladığını söyledi. 
Peçte, Tayvan bayrağı tutan adaya özgü kara ayının, Çin liderini temsil eden Ayı Winnie’nin suratına yumruk attığı görülüyor. Ayrıca peçlerde "7/24 açığız" ve "Özgürlük için savaş" sloganları da yer alıyor. 
Tayvan’ın fiili ABD Büyükelçiliği’nin Twitter hesabından yapılan paylaşımda da "Bunun gibi bir peçi nereden bulabiliriz. En çok satanlar arasında girmesi garanti!" ifadeleri kullanıldı. 
"Bu peçi tasarlayarak askerlerimize moral vermek istedim" diyen Alec, sipariş verenler arasında sivillerin yanı sıra askeri personelin de yer aldığını söyledi.
Tayvan Hava Kuvvetleri tarafından Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters’a yapılan açıklamadaysa, peçlerin resmi üniformanın bir parçası olmadığı ve bunların askerler tarafından takılmasının çok desteklenmediği belirtildi. Buna rağmen peçlerin kullnılmasına yönelik "açık fikirli bir yaklaşımın benimsendiği" de ifade edildi. 

Öte yandan Şi’nin Ayı Winnie olarak tasvir edildiği bazı görseller, daha önceden de Çin’deki sosyal medya platformlarında yer almış, Pekin yönetimiyse bunlara sansür uygulamıştı. 
Çin’in Tayvan etrafında "Müşterek Kılıç" adıyla başlattığı üç günlük askeri tatbikat, Tayvan lideri Tsai Ing-wen'inABD ziyaretinin ardından, Washington’a tepki olarak düzenlenmişti. 
Tsai, Guatemala ve Belize'yi gitmeden önce "transit geçiş" gerekçesiyle ABD'ye gayri resmi ziyarette bulunmuştu. Tayvan lideri 30 Mart'ta düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü'nün toplantısına katılmış, 5 Nisan'da da ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ve partiler arası Kongre heyetiyle görüşmüştü.
McCarthy'nin selefi Nancy Pelosi'nin Ağustos 2022'de Tayvan'a yaptığı ziyaret de Washington'la Pekin arasında benzer bir krize yol açmıştı. Çin ordusu, ziyaretin ardından ada çevresinde fiili abluka oluşturan askeri tatbikatlar düzenlemişti.

Çin - Tayvan gerginliği
II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.
Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.
BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.
Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.
Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.
Independent Türkçe, Guardian, Reuters, Telegraph



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian