İspanya'da tarımsal kölelik: Tehdit, boyun eğdirme ve yok etme

İspanya'da yaklaşık 5 bin göçmen plastik çadırlarda su ve elektrik olmadan yaşıyor

Kaçak işçiler, İspanya'dan sınır dışı edilme korkusuyla zorlu çalışma koşullarını kabul ediyor / Fotoğraf: AFP
Kaçak işçiler, İspanya'dan sınır dışı edilme korkusuyla zorlu çalışma koşullarını kabul ediyor / Fotoğraf: AFP
TT

İspanya'da tarımsal kölelik: Tehdit, boyun eğdirme ve yok etme

Kaçak işçiler, İspanya'dan sınır dışı edilme korkusuyla zorlu çalışma koşullarını kabul ediyor / Fotoğraf: AFP
Kaçak işçiler, İspanya'dan sınır dışı edilme korkusuyla zorlu çalışma koşullarını kabul ediyor / Fotoğraf: AFP

İlham Talibi 
İspanyol hükümeti, tarım sektöründeki "yeni kölelikliğe" göz yumması, yani kaçak göçmenlerin tarım köylerinde zor koşullarda ve düşük ücretlerle çalıştırılması eleştirileriyle karşı karşıya kaldı.

Plastik çadırlar
Avrupa'nın en önemli sebze tedarikçisi olan güney İspanya'daki Almería ilinden, yıl boyunca her gün Avrupa'daki mağazalara toptan ve ucuz fiyatlarla dağıtılmak üzere meyve ve sebze yüklü kamyonlar hareket ediyor.
İspanya'da ekili alanların artmasıyla birlikte, İspanyolcada "plastik denizi" anlamına gelen "Mar de Plástico" olarak adlandırılan göçmen sömürüsü olgusu şiddetleniyor.
İspanyol insan hakları örgütlerinin istatistiklerine göre "yaklaşık beş bin kişi susuz, elektriksiz ve sanitasyonsuz bir şekilde plastik çadırlarda yaşıyor."
Mağrip ülkelerinden gelen kaçak göçmenler, hayatlarını kayıt altına almak için çalıştıkları köylerdeki kötü çalışma koşullarını belgeleyen videolar yayınlıyor.
Almería ilinde domates hasadında çalışan Faslı göçmen Halid, içinde bulundukları yaşam koşullarıyla ilgili şunları söyledi:
"Zorlu çalışma koşullarına uzun saatler katlanmak ve plastik çadırlarda uyumak zorunda kalıyoruz. Burada insan yangından, yağmurdan, aşırı yaz sıcağından korkuyor. Dört yıldır buradayım ve bugüne kadar yasal olarak ikamet izni alamadım."
Sebze ticaretine olan bağımlılığı nedeniyle bölge, İspanya'nın en fakir ilinden en büyük sebze ve meyve ihracatçısına dönüştü. Tarım köylerindeki işçilerin yaklaşık yarısı yasadışı olarak çalışıyor.
Bunların çoğu, "ölüm botları" ile Mağrip veya Sahra altı ülkelerinden İspanya'ya gelen yasadışı göçmenlerden oluşuyor.
Alman ARD PlusMinus dergisinin yürüttüğü araştırmaya göre, hepsi Avrupa'da daha iyi bir yaşam hayal ediyor, ancak "plastik çadırlarda felaket çalışma koşulları"nda hayata tutunmaya çalışıyor.

İşçilerin kaybolması
İspanya'nın güneyindeki Fiacario kasabasında aralarında 33 yaşındaki İbrahim Duyuf ve 22 yaşındaki Tediani Coulibaly'nin de bulunduğu çok sayıda tarım işçisinin ortadan kaybolduğuna dair haberler geldi.
Alman Telepolis dergisine göre Duyuf, Ocak 2021'de ortadan kaybolmadan önce zeytin hasadında çalışıyordu. Görgü tanıklarına göre Senegalli genç, patronuyla zeytin hasadı mevsimindeki kötü çalışma koşulları hakkında tartıştıktan sonra ortadan kayboldu.
Çiftlik işçilerinin sözcüsü olan Malili Coulibaly de ortadan kaybolmadan önce köy arazilerinin sahipleriyle çalıştırdıkları gündelikçilerin çalışma ve yaşam koşulları hakkında görüşüyordu.
Dergi, ödenen paranın asgari ücretten çok daha düşük olduğunu ve tarım işçilerine çok uzun çalışma saatleri karşılığında günde sadece 20 ila 30 avro ödendiğini belirtti.
Plastik çadırlarda yaşıyorlar ve yaklaşık elli derece sıcaklıkta yaptıkları tarımsal işler karşılığında günlük ücret alıyorlar. Çok azı yasal asgari ücret olan 47 euroyu kazanıyor. Bir gün uygun bir sözleşme yapma umuduyla yaşıyorlar.
İşin zorluğuna uygun olmayan ücret ile fazla mesai yapmayı ve sağlıklarını riske sokan tehlikeli gübre ve böcek ilaçlarını koruyucu giysiler olmadan her gün kullanmayı kabul ediyorlar.
Göçmenlerin haklarını savunan ve onlar için daha iyi yaşam ve çalışma koşulları talep eden İspanya Tarım İşçileri Sendikası görevlisi Jose García Cueva, işçilerin kendilerinden yardım istemesiyle ilgili şu soruna dikkat çekti:
"Ofisimizde çok sayıda işçiden şikayet alıyoruz, ancak yalnızca yasal olarak ikamet edenlerden geliyor bu şikayetler. Kaçak işçilerin küçük bir kısmı ise işini kaybetme ve sınır dışı edilme korkusuyla sendikadan yardım istiyor. Bu çok zor."

Sınır dışı etme tehdidi
García Cuevas, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Almería'da 62 gecekondu var ve bence bu, bu insanlara karşı uygulanan bir tür şiddettir."
Uluslararası Kalkınma Örgütü Oxfam birçok raporunda, İspanya'da tarımda emek sömürüsünü kınadı ve olanların sorumluluğunu, piyasa güçleri sayesinde fiyatları istedikleri gibi kontrol edebilen İspanyol hükümetine ve büyük gıda şirketlerine yükledi.
Örgüt, ithalatçı ülkelerin hükümetlerinin de işçilerin sömürülmesinden sorumlu olduğuna inanıyor.
Cuevas, çalışanların hak mücadelesiyle ilgili şu gerçeği paylaştı:
"İşverenler sistematik olarak çalışanlarını korkutuyor. Haklarını talep eden herkes anında işten atılıyor."
Alman Çalışma Örgütü'nün internet sitesinde şu ifadelere yer verildi:
"İspanya Çalışma Bakanı Yolanda Díaz, tarımda emek sömürüsü dosyasını ele aldığından beri yaygın saldırılara maruz kaldı ve tarım sektöründeki büyük üreticilerden, bölgelerinde denetime izin vermedikleri için ölüm tehditleri aldı."
2022'de İspanyol yetkililer, Sevilla merkezli bir şirketin köylerde çeşitli milletlerden düzensiz göçmenleri sömürerek ücretsiz olarak çalıştırdığını fark ettikten sonra, en önemlisi Endülüs bölgesi olmak üzere çeşitli şehirlerde kapsamlı bir arama operasyonu başlattı.
Polis soruşturmaları, çoğu Fas uyruklu 100'den fazla düzensiz göçmeni uzun saatler boyunca zor koşullarda çalışmaya ve plastik çadırlarda uyumaya zorlayan yedi tarım şirketinde, ülkedeki en büyük insan kaçakçılığı ağlarından birini ortaya çıkardı.



New York Post: William ve Kate söylentilerin üstesinden gelip işe dönmeye istekli

 İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton (AP)
İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton (AP)
TT

New York Post: William ve Kate söylentilerin üstesinden gelip işe dönmeye istekli

 İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton (AP)
İngiltere Prensi William ve eşi Kate Middleton (AP)

İngiltere Kraliyet tahtının varisi Galler Prensi William ve eşi Kate Middleton’un haklarındaki ‘dedikodu ve komplo teorilerini’ arkalarında bırakma konusunda oldukça ‘istekli’ olduğu bildirildi.

Şarku’l Avsat’ın New York Post gazetesinden aktardığı habere göre Galler Prensi ve Prensesi, son haftalarda Middleton’un sağlığından, nerede olduğuna kadar birçok konuda komplo teorilerine ve söylentilere maruz kaldı.

Kate’in Ocak ayında karın ameliyatı geçirdiği ve o zamandan beri evde iyileştiği açıklanmıştı.

Kral Charles'ın eski uşağı Grant Harrold’a göre çift, görevlerine odaklanmayı ve resmi olarak Kraliyet işlerine geri dönmeyi sabırsızlıkla bekliyor.

Harrold gazeteye verdiği demeçte, “Dedikodu ve komplo teorileriyle ilgili sayfayı kapatıp, Kraliyet ailesine ve oradaki görevlerine odaklanmaya istekli olduklarını düşünüyorum” dedi.

Hafta sonu, Prens William’la birlikte Windsor’daki bir çiftlik dükkanına kısa bir ziyarette bulunan prensesin mutlu, sağlıklı ve rahat olduğu görüldü.

Harrold, The Sun gazetesinde yer alan bu görüntülere ilişkin yaptığı yorumda şu ifadeleri kullandı;

İyileşiyor gibi görünüyor. Kraliyet ailesi üzerindeki baskıyı biraz hafifletebilir, ama insanlar yine de Kate’i daha fazla görmek isteyecek. Onu toplum içinde ne kadar çok görürlerse, onun için o kadar az endişelenecekler. Bu zaman alacak, zira bu yılın sonlarına kadar tam olarak görevlerine dönmesi beklenmiyor.

Ancak Harrold, çiftin yaptığı gezinin saray yetkilileri tarafından söylentileri bastırmak için ‘kasıtlı olarak düzenlenmiş’ olabileceğini belirterek şunları ekledi;

Birdenbire ortaya çıkması oldukça tuhaf görünüyor, bu yüzden bunun halkın Kate hakkında endişelenmesini engellemek için planlandığını düşünüyorum.

Bir saray kaynağı da, devam eden söylentiler nedeniyle 41 yaşındaki William veya 42 yaşındaki Middleton’un günlük hayatlarına devam etmesinin kolay olmadığını söyledi.

Prensesin yakın zamanda ortaya çıkmasının, onun sağlığıyla ilgili çılgın komplo teorilerini ortadan kaldırmaya yeteceği umuluyor.