Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: (Türkiye'nin F-16 alımı) Yönetim hala sürecin ilerlemesini istiyor

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Türkiye'nin F-16 alım sürecine ilişkin, "Yönetim hala sürecin ilerlemesini istiyor. Kongre tabii bir onay süreci var. Oraya doğru gidiyoruz şu anda." dedi.

AA
AA
TT

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: (Türkiye'nin F-16 alımı) Yönetim hala sürecin ilerlemesini istiyor

AA
AA

TV100 canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kalın, "İstanbul depremi ne kadar önceliği hükümetin?" sorusu üzerine, olası İstanbul depreminin hükümetin son derece öncelikli konularından biri olduğunu vurgulayarak, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının çalışmasıyla İstanbul'un çok detaylı deprem haritasının çıkarıldığını, çalışmanın devam ettiğini anlattı.
Dolmabahçe'de yapılan Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı'na yaklaşık 80 bilim insanının katıldığını anımsatan Kalın, bazı tarihi şehirlerin fay hattı üzerine kurulduğunu, toplantıda İstanbul'la ilgili bu konuda özel bir çalışma yapılması kararı alındığını aktardı.
Vatandaşın da kentsel dönüşümü öncelikli bir mesele olarak görmesinde fayda olduğunu belirten Kalın, "Vatandaşın burada talep eden kişi konumunda olması lazım ki bu işi birlikte rahatlıkla götürebilelim. Ekonomik anlamda da bu dönüşümü yapacak, vatandaşlarımızı rahatlatacak bir model üzerinde çalışılıyor şu anda. Kredi verilmesi, bazı kolaylıklar sağlanması vesaire... Vatandaşımızın elini kolaylaştıracak formül üzerinde çalışılıyor. Detaylar tamamlandığında 1 hafta-10 gün içerisinde belli olacak." diye konuştu.
Kalın, deprem gelmeden mutlaka dönüşümü yapmaları gerektiğini, 5-10 yıl içinde İstanbul'un tamamında bu dönüşümü gerçekleştirme imkanına sahip olduklarını belirtti.

"Coğrafyanın bize getirdiği, tarihin bize yüklediği birtakım yükler var"
Dış politikada normalleşme sürecine ilişkin değerlendirmesi sorulan Kalın, Mısır'da bir askeri darbe olduğunu, seçimle işbaşına gelen bir liderin gönderildiğini, sonra hapiste öldüğünü, şimdi bunun yarattığı büyük bir travmanın yaşandığını, bunun üzerine sadece Mısır'da değil, bütün bölgede, bütün Arap dünyasında, Türkiye'de de karışıklıklar olduğunu anlattı.
Kalın, Yunanistan'la da dönem dönem gerilimin arttığını ifade ederek, "Mesela şu ara sakin bir dönemden geçiyoruz. Deprem sonrasında onlar da tabii ki yani çok anlayışlı davrandılar. Biz de zaten hep şunu söyledik. Bizim Yunanistan'la böyle bir siyasi kavgaya girmek gibi bir gündemimiz yok. Bizim gündemimiz zaten belli. Burada yoğunuz. Onlar da bir seçim takvimine girdiler. Bir sükunet oldu orada. Yunanistan'la olan ilişkimizde normalde ilkesel olarak kavga etmemeliyiz. Fakat coğrafyanın bize getirdiği, tarihin bize yüklediği birtakım yükler var." değerlendirmesinde bulundu.
Terörle mücadeleye devam ederken birinci ilkelerinin müttefiklerin bu konuda Türkiye'nin yanında durması olduğunun altını çizen Kalın, şunları kaydetti:
"Yaptığımız anlaşmalar var. NATO bir güvenlik ittifakıdır. NATO bir turizm ajansı değil. NATO bir kültür birliği değil. Birinci şey nedir? Üye olan ülkelerin güvenliğinin sağlanması. Biz o yüzden yaklaşık son 10 yıldır özellikle devam eden yoğun çabalarımız neticesinde özellikle soğuk savaş dönemi sonrasında NATO'nun öncelikli tehditlerinden bir tanesinin terörle mücadele olduğunu NATO müktesebatına dahil ettirdik."

"Uygun gördüğümüz yerde de gider o operasyonu yaparız"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ABD'nin PYD ve YPG'ye Suriye'de verdiği desteğin taktik, stratejik ve siyasi olarak yanlış olduğunu defalarca anlattıklarını, karşı tarafın bir argüman geliştirmeye çalıştığını ancak başarılı olamadığını çünkü bunun mantıklı, rasyonel, savunulabilir bir tarafı olmadığını söyledi.
Kalın, "Suriye ve Irak'ta -özel olarak söylüyorum- ismi ne olursa olsun PYD, YPG, PKK, SDG, adına ne derlerse dersinler PKK unsuru olan her hedef bizim için açık ve meşru hedeftir. Kendi ulusal tehdit değerlendirmemizi yaparız ve uygun gördüğümüz yerde de gider o operasyonu yaparız. Her seferinde de biz onlara bunu söyledik. Bu konuda bizim yanımızda değilsen, Cumhurbaşkanı'mızın tabiriyle kendi göbeğimizi kendimiz keseriz." ifadelerini kullandı.
Yeni F-16'ların alım sürecinin sorulması üzerine Kalın, "Yönetim hala sürecin ilerlemesini istiyor. Kongre tabii bir onay süreci var. Oraya doğru gidiyoruz şu anda. Zaten Finlandiya'nın üyeliği onaylandıktan sonra süreç daha da hızlandı. Ama İsveç konusunda da bizim koyduğumuz objektif kriterler var. Terörle ilgili temel bir talebimiz var. Bu karşılandığı zaman İsveç de NATO'ya katılır." diye konuştu.
NATO Zirvesi'nde üçlü mekanizma kurularak bir mutabakat metnine imza atıldığını anımsatan Kalın, şöyle devam etti:
"Biz ilk defa NATO müzakerelerinin parçası olan bir metne FETÖ'yü ismen geçirdik. PYD, YPG'ye destek verilmeyeceğini, hükmen oraya geçirdik. Bunlar son derece önemli kazanımlar. Orada onlar da bir şeyin altına imza attılar. Ve ondan sonra kendileri İsveç'teki PKK ve FETÖ yapılanmasıyla ilgili özellikle PKK yapılanmasıyla ilgili bir aydınlanma yaşadılar. Mesela benim bu süreci yöneten baş müzakereci mevkidaşım Oscar Bey'le gayet iyi bir ilişkimiz var. Kendileri şunu açıkça söylediler; 'Biz PKK'nın İsveç'e bu kadar nüfuz ettiğini bilmiyorduk. Biz yeni yeni fark ettik.' Onların mantığıyla şu; 'İsveç'e saldırmayan bir örgüt, terör örgütü değildir.' Öyle bakıyor. Dedim ki, 'Biz sizden imkansız, hukuk dışı, teamüllere aykırı bir şey istemiyoruz. Sadece ülkenizdeki terör mensuplarından kurtulun ya bize iade edin ya bunları deport edin yahut orada yargılayın diyoruz.' Yani bu insanları terör yapamaz, Türkiye'ye zarar veremez hale getirelim. Bu istediğimiz şey çok zor, imkansız bir şey değil."

"Mayıs ayında da inşallah bu doğal gaz evlerimize girmeye başlayacak"
Türk Kızılaya yönelik eleştiriler ile çadır satma olayına ilişkin değerlendirmesi sorulan Kalın, Kızılay dernek statüsünde olduğu için belli bir tüzüğü bulunduğunu, başkanlarının da genel kurulda seçimle geldiğini, hukuki bir durum olduğunda İçişleri Bakanlığının olaya müdahale edebileceğini söyledi.
Çadır satma meselesinin yanlış olduğunu aktaran Kalın, ancak kurumun herkesin Kızılayı olduğunu, şu anda kanın acil bir ihtiyaç olduğunu, kendisinin de kan bağışında bulunduğunu, bu nedenle vatandaşları da kan bağışı yapmaya davet ettiğini dile getirdi.
Kalın, Rusya'nın, Türkiye'nin doğal gaz borcunu 2024'e erteleyip ertelemeyeceği sorusuna, BOTAŞ ile Gazprom arasında yürütülen birtakım görüşmeler ve müzakereler olduğunu, doğal gazı en ucuz fiyata almak için de her yerle müzakere yapmaya devam ettiklerini kaydetti.
Bu konuda Rusya, İran, Irak, Cezayir'le de görüştüklerini ve başka alternatifleri aradıklarını aktaran Kalın, "Biz Karadeniz'de de çok ciddi bir rezerv bulduk. Bildiğiniz gibi önümüzdeki hafta zannediyorum bir törenle de Filyos'tan ilk yakma seremonisi yapılacak. Mayıs ayında da inşallah bu doğal gaz evlerimize girmeye başlayacak." diye konuştu.

"Suriye tarafında şartlar olgunlaştığında bu insanlar da dönmeye başlayacaklar"
Suriye konusunda üç temel önceliğin ve ilkenin bulunduğunu aktaran Kalın, şunları söyledi:
"Bir, sınır güvenliğimizin sağlanması ve terörle mücadele. Yani PKK, PYD, YPG, SDG adı ne olursa olsun. İki, mültecilerin geri dönmeleri. Ama bunun gönüllü, onurlu, istekli ve güvenli bir şekilde yapılması. Bunlar da bir insan yani. Bir savaştan kaçarak geldiler. Ama ilelebet tabii ki burada kalmayacaklar. Suriye tarafında şartlar olgunlaştığında, bir güvenlik ortamı oluştuğunda hem insani güvenlik anlamında hem ekonomik güvenlik anlamında şartlar oluştuğunda bu insanlar da dönmeye başlayacaklar."
Üçüncü konunun da bu işin yürütülmesi olduğunu kaydeden Kalın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Mesela diyelim ki biz bu insanları 500 bin, 1 milyon, 2 milyon kişiyi böyle biraz çalakalem, biraz böyle iyi çalışmadan, şartları olgunlaştırmadan zorla veya şöyle böyle bir şekilde ikna ederek gönderdik. Bir milyon insan gitti. Esad rejimi bunlara tekrar saldırmaya başladı. Ne olacak? Ya bunlar tekrar Türkiye kapısına dayanacaklar, yeni bir insani dram yaşayacağız ya da daha kötüsü olacak, iç savaş derinleşecek. Oradan bir sürü terör örgütü çıkacak. Terör tehdidi çıkacak. Gelecek yine bizi vuracak. O yüzden tehdit ortaya çıkmadan ona da müdahale etmek zorundasın."
Kahramanmaraş'ta tarihin en büyük depreminin yaşandığının altını çizen Kalın, "Bakın bu depremden 3 ay sonra biz bu ülkede cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimine gidiyoruz. Yani vatandaşın önüne sandık koyuyoruz. Bu müthiş bir demokratik olgunluk ve öz güven meselesidir. Başka ülkelerde kolay kolay bu kadar büyük bir afetten 3 ay sonra gidip insanların önüne sandık koymazsınız. Bu çok riskli bir şeydir. Siyaseten de öyledir. Altyapı, lojistik vesaire olarak da kolay bir şey değildir." diye konuştu.



Justin Trudeau'nun yükselişi ve düşüşü

Pandemi sonrasında artan enflasyonla birlikte halkın geçim sıkıntısını anlayamadığı eleştirileriyle karşı karşıya kaldı (AP/The Canadian Press)
Pandemi sonrasında artan enflasyonla birlikte halkın geçim sıkıntısını anlayamadığı eleştirileriyle karşı karşıya kaldı (AP/The Canadian Press)
TT

Justin Trudeau'nun yükselişi ve düşüşü

Pandemi sonrasında artan enflasyonla birlikte halkın geçim sıkıntısını anlayamadığı eleştirileriyle karşı karşıya kaldı (AP/The Canadian Press)
Pandemi sonrasında artan enflasyonla birlikte halkın geçim sıkıntısını anlayamadığı eleştirileriyle karşı karşıya kaldı (AP/The Canadian Press)

1972'de Kanada'ya resmi bir ziyarette bulunan ABD Başkanı Richard Nixon, Ottawa'da kendisi için verilen yemekte 4 aylık bir bebeğe işaret etti:

Bu gece formalitelerden kaçınacağız: Geleceğin Kanada Başbakanı Justin Pierre Trudeau için kadeh kaldırmak istiyorum.

Ardından babası Pierre, henüz 4 ay önceki Noel'de kucağına aldığı, altı bezli çocuğunun kendisiyle aynı koltuğa oturması ihtimali hakkında konuştu: 

Umarım başkanın zarafet ve becerisine sahip olur.

1984 kışındaysa Kanada tarihinin en uzun süre görev yapan başbakanlarından biri olan Pierre Trudeau uzun bir yürüyüşe çıktı. Eşinden boşanmak üzereydi. Şiddetli kar fırtınası sırasında kararını vermişti: Hem görevini hem siyaseti bırakacak ve yeni neslin önünü açacaktı.

Bu hikaye Kanada'da o kadar sevildi ki "karda yürüyüşe çıkmak" ifadesi, görevden alınmak yerine istifa eden siyasetçiler için kullanılan bir kalıp oldu. 

41 yıl sonra Justin Trudeau da kendisini babasıyla benzer bir konumda buldu. 

1968-1979 ve 1980-1984'te Kanada Başbakanı olan Pierre Trudeau kadar uzun süre görev yapmasa da 9 yıldır aynı koltukta oturan siyasetçinin onay oranı tarihin en düşük seviyesine gerileyerek yüzde 22'ye düşmüştü. 

53 yaşındaki siyasetçi, Britanya Kolumbiyası'nda (British Columbia/BC) kayak tatili yaparken bir kadın yanına yanaştı. Elini sıktıktan sonra şöyle konuştu:

Sayın Başbakan, lütfen BC'den s***ir olun gidin. Berbatsınız!

Başbakanlığının ilk döneminde, Trudeau'nun 1990'larda kayak eğitmenliği yaptığı hatırlatılarak özçekimler ve neşeli haberlerle duyurulan bu tatillerin sonuncusunun niye benzer bir şekilde duyurulmadığı sadece bu videoyla ortaya çıkmadı. 

Sonrasında yemek yerken onu çeken biri, Trudeau'nun geçmişte yüzünü siyaha boyadığı eski fotoğrafı da göstererek "Evet bu o, tamam" dedi. 

Bir de iki müzisyenin Kanada Başbakanı'nın kaldığı yere giderek "Hey, Hey Trudeau, gitme vaktinin geldiğini biliyorsun, hükümetini de al ve karda yürüyüşe çık" dediği görüntüler var. 

Viral olan bu videoların üzerinden çok geçmeden Trudeau istifasını açıkladı. 

Öncesinde de bir çelik işçisinin hayat pahalılığından şikayet ederek "Justin, gerçekte bizim için hiçbir şey yapmıyorsun" ve "Senin söylediğin hiçbir kelimeye inanmıyorum" gibi ifadeler kullanması da toplumda yankı bulmuştu. 

İlk doğduğu günden beri ülkenin liderliğine oynayabileceği bilinen Trudeau'nun siyasi hevesleri eskiden ciddiye alınmıyordu. 

Zengin ve imtiyazlı olmasına ve tanıtım faaliyetlerine yatkınlığına tepki duyanlar, onu "Kanada siyasetinin Paris Hilton'u" ve "Parlak Midilli" gibi lakaplarla küçümsüyordu.

Pierre Trudeau, 2000'de 80 yaşındayken öldüğünde en büyük çocuğu Justin, Vancouver'daki bir lisede Fransızca ve tiyatro öğretmenliği yapıyordu. 

Televizyondan yayımlanan cenaze töreninde yaptığı duygusal konuşmayla Liberal Parti'nin ağır toplarının ilgisini çekti. 

2008'de 36 yaşındayken parlamentoya girdi. 

2012'de hayır amaçlı düzenlenen ve TV'de canlı yayımlanan bir boks maçında Muhafazakar Partili bir siyasetçiyle karşı karşıya geldi. Hiç kimse bunu beklemese de karatede siyah kuşak sahibi rakibini yenmeyi başardı. 

76j8ı
Toronto Üniversitesi'nden Peter Bouisseau gibi uzmanlar, Trudeau'nun kendisinden üç yaş küçük senatör Patrick Brazeau'yu döverek siyasette sağlam bir yer edindiğini söylüyor (Reuters)

Kanada tarihinin çoğunda iktidarda olsa da muhalefette beklenen başarıyı gösterememiş Liberal Parti liderlerinden sonra Trudeau, 2013'te başa geçti. 

2009–2017'de ABD Başkanı olan Barack Obama'yla benzer bir şekilde genç, çekici ve değişimi sağlayabilecek bir aday profili çizdiği seçimleri kazandı.

2015'te Kanada Başbakanı olan Trudeau, ülkenin cinsiyet dengesi gözetilen ilk hükümetini kurdu. "Neden?" sorusuna verdiği "Çünkü 2015'teyiz" yanıtıyla ilerici bir görünüm sergiledi. Feminizm, çevreciliğin yanı sıra mülteci ve yerli haklarına da sıcak baktığını gösterdi. 

"Alışılmış kurallara meydan okuyan seksi lider" imajını iyi pozlar vererek pekiştirdi.

Plajda evlenen bir çiftin arkasında üstsüz koşarken görüldü.

Tanımadığı bir çiftin evine kanoyla yaklaşarak onlarla sohbet etti. 

İmtiyazlı bir aileden gelen yakışıklı bir erkekten fazlası olduğunu da göstermeye çalıştı. 

Kuantum hesaplama konusunda gelen bir soruya verdiği yanıt, herkesi memnun etti.

Ancak bu pazarlama faaliyetleri kısa bir süre sonra eleştirilere de neden oldu.

2016'da Torontolu yazar Jesse Brown, Guardian'a yazdığı yazıda "YouTube'deki yavru köpek videolarının siyasi dengi Trudeau" ifadesini kullandı. 

Bu gösterişin ardında hiçbir anlamlı fikir ve icraatın olamayacağını savunan çok yorumcu çıktı. 

2019'da eski Adalet Bakanı ve Başsavcı Jody Wilson-Raybould'un bir yolsuzluk kovuşturmasını sonlandırması için baskıya uğradığı iddiaları, Başbakan Justin Trudeau'yu vurdu. 

"Etik kurallarını çiğnediğimi kabul ediyorum ancak büyük bir işverenin kovuşturulmasının olumsuz sonuçlarını önlemeye çalışmak için bu yolu seçtim. Başbakan olarak görevim, Kanadalıların çıkarlarını savunmaktır. Kanada halkının işlerini kaybetmemeleri için ayağa kalktığımdan dolayı özür dileyemem" diyerek dik durmaya çalışsa da yıprandı.

Bu skandal, Trudeau'ya hem halkın güvenini hem de kendisine en yakın isimlerden Gerald Butts'ı kaybettirdi. 

Yargı üzerinde baskı kurmakla suçlanan Butts, McGill Üniversitesi'nden beri tanıdığı başbakanın danışmanlığından çekildi. 

Otobiyografisini yazarken Trudeau'ya yardım eden Jonathan Kay, "Sık sık birbirlerinin cümlelerini tamamlıyorlardı" diyor.

dfrgthy
Trudeau'nun, 2013'teki seçim zaferinin arkasındaki asıl isim diye nitelenen yakın arkadaşıyla birlikte yönetme kabiliyetini de yitirdiğini savunan çok uzman var (Reuters)          

Yine 2019'da Trudeau'nun yüzünü siyaha ve kahverengiye boyadığı eski fotoğrafları ortaya çıktı. 

2001'de düzenlenen "Arap geceleri" temalı bir partide çekilen ve o güne kadar çizdiği portreden farklı bir imaj sunan bu fotoğraflar ırkçılık suçlamalarını da beraberinde getirdi. Özür diledi ancak o fotoğraflar hafızalara kazındı.

2017-2021'deki ilk döneminde Kanada'ya gümrük vergisi getiren ABD Başkanı Donald Trump da Kovid-19'la birlikte ülke ekonomisini vurdu.

2019'da düzenlenen NATO zirvesinde Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve dönemin Birleşik Krallık Başbakanı Boris Johnson'la bir araya gelen Kanada Başbakanı Justin Trudeau, Macron'un basın toplantısına Trump'ın "rastgele 40 dakikalık basın toplantısı yapması nedeniyle" geç kaldığını söylerken görüldü.

Buna sinirlenen Trump, Trudeau'yu "iki yüzlü" diye niteledi ve zirveden erken ayrıldı.

cdfrgthy
Dikkat çeken çoraplarıyla eski İrlanda Başbakanı Leo Varadkar gibi liderlere de ilham vermişti (AFP)

Ekonomik büyümeyi artırmak için göçmenlere kucak açması, ülkedeki konut fiyatlarının artmasına ve toplumsal hizmetlerle altyapının yetersiz kalmasına yol açtı. 

Yapılan anketler, toplumun yüzde 60'ının "Çok fazla mülteci kabul ediyoruz" dediğini ortaya koydu. 

2021'de Ulusal Hakikat ve Uzlaşma Günü ilan edildi Kilisenin işlettiği ve hükümetin finanse ettiği yatılı okullara gitmek zorunda bırakılarak ölen binlerce yerli çocuk anılırken Trudeau'nun ailece tatile çıkması yerden yere vuruldu. 

2022'de Kanada'daki kamyoncuların aşı karşıtı eylemleri olağanüstü hal ilanıyla bastırması da tepki topladı. 

Trump'ın gitmesi Trudeau'yu pek rahatlatmadığı gibi dönüşü de her şeyin üstüne tuz biber ekti. 

regthyj
Aralarında Donald Trump'ın da bulunduğu pek çok kişi Pierre Trudeau'nun cenazesine katılan Fidel Castro'nun Justin Trudeau'nun gerçek babası olabileceğini öne sürse de muteber yayın organları bu iddiayı reddediyor (AFP)

Kanada'nın ABD'ye 51. eyalet olarak dahil olması gerektiğini savunan Trump, "Biz onlardan daha fazlasına sahibiz ve onların hiçbir şeyine ihtiyacımız yok. Dolayısıyla neden Kanada'yı korumak için yılda 200 milyar dolar kaybediyoruz?" diyor.

Trump, Kanada'nın ayakta kalabilmesi için ihtiyaç duyduğu büyük ticaret açıklarını ve sübvansiyonları ABD'nin daha fazla kaldıramayacağını belirterek Trudeau'nun bu yüzden istifa ettiğini öne sürüyor.

Chrystia Freeland, geçen ay Kanada Maliye Bakanlığı'ndan istifa ederken Trump'ın savurduğu tehditleri Trudeau'nun ciddiye alıp almadığından emin olmadığını söylemişti.

Freeland'ın istifası için "Trudeau'nun tabutuna çakılan son çivi" yorumu yapıldığı düşünülürse Trump'ın gelişinin Kanada Başbakanı'nın değişmesinde büyük rol oynadığını söylemek yanlış olmaz.

Trudeau ise istifa etse de ülkesinin ABD'ye katılmasının "en ufak bir ihtimali olmadığını" savunuyor.

Ülkenin en büyük çiftlerinden Pierre Trudeau ve Margaret Sinclair'ın ayrılığı, 1980'lerde manşetlerdeydi. 

"Eğer Sophie hayatımda olmasaydı çok iyi bir siyasetçi olamazdım" diyen Justin de 2023'te 18 yıllık evliliğin ardından eşinden ayrıldı. 

Babasının izlerini takip eden Kanada Başbakanı, bu görevdeyken boşanan ikinci kişi oldu. 

regth
Trudeau ve eski eşi üç çocuğa sahip (Reuters)

16 yıl önce ebeveynlerinin hatalarından ders alarak siyasete girdiğini söyleyen Trudeau, görevden ayrılırken yalnız. 

Kendi partisinden gelen baskılarla çekilmesi ve en yakın arkadaşı Gerald Butts'ı da kaybetmesi, bu yalnızlığı büyütüyor.

Son anketlere göre Kanada Muhafazakar Partisi, Liberal Parti'ye fark atıyor. Liberal Parti, 2019 ve 2021 seçimlerinde iktidarı korurken de oy kaybediyordu.

En geç 20 Ekim'de yapılması beklenen genel seçimler öncesinde Muhafazakarlar, 10 yıl önce iktidarı devrettikleri Liberallerin karbon vergisinden kurtulmayı, bütçe açığını azaltmayı, evsizlik sorununu çözmeyi ve suç oranlarını düşürmeyi vaat ediyor. 

Kaynaklar: ABC, AP, BBC, CNN, Mint, New York Times, Time