Agatha Christie'nin romanlarındaki bazı ifadeler Fransızca çevirilerden çıkarıldı

Dünya çapında büyük bir ilgiyle okunan Agatha Christie’nin eserleri birçok dile çevrildi.
Dünya çapında büyük bir ilgiyle okunan Agatha Christie’nin eserleri birçok dile çevrildi.
TT

Agatha Christie'nin romanlarındaki bazı ifadeler Fransızca çevirilerden çıkarıldı

Dünya çapında büyük bir ilgiyle okunan Agatha Christie’nin eserleri birçok dile çevrildi.
Dünya çapında büyük bir ilgiyle okunan Agatha Christie’nin eserleri birçok dile çevrildi.

Masque yayınevinin sözcüsü pazartesi günü yaptığı açıklamada, Agatha Christie'nin romanlarının Fransızca çevirilerinin ‘özellikle karakterlerin bedenleri veya kökenleriyle ilgili saldırgan olduğu düşünülen terminolojiyi kaldırmayı ve böylece diğer dillerde yayınlanan versiyonlarla tutarlı hale gelmeyi amaçlayan’ revizyonlara tabi tutulduğunu bildirdi.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Masque Sözcüsü açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Agatha Christie'nin eserlerinin Fransızca çevirilerinin incelemelere tabi tutuldu. Agatha Christie Limited (ACL) tarafından talep edilen düzeltmelerin dahil edildi. Böylece diğer dillerde yayınlanan versiyonlarla tutarlı hale gelecek.”
Şarku’l Avsat’ın İngiliz The Telegraph gazetesinden aktardığı habere göre de geçtiğimiz mart ayının sonunda Hercule Poirot ve Miss Marple'ın soruşturmalarını konu alan ve 1920 ile 1976 yılları arasında yayınlanan romanlardan bazı bölümler bir okuma komitesi tarafından gözden geçirildi ve yeniden yazıldı.
Yayınevinin değiştirdiği ya da sildiği bölümler arasında en çok göze çarpanlar, bazı ‘yabancıların’ tasvirini içeren pasajlardı.
Bu pasajlardan biri Nil'de Ölüm romanında Bayan Allerton karakterinin bir grup çocuktan şikâyet ettiği ve burunlarıyla dalga geçtiğini içerirken diğeri Ölüm Sessiz Geldi romanında Hercule Poirot'nun başka bir karaktere ilişkin “Elbette Yahudi” dediği pasajdı. 2020'de dünyanın en çok satan kitaplarından biri olan 10 Küçük Zenci başlığı 10 Kişiydiler olarak değiştirildi.
İngiliz yazar Roald Dahl'ın çocuk romanlarının uyarlamaları da son zamanlarda İngiltere'de tepkiye yol açmış ve yazarın bazı eserlerinde kilo, akıl sağlığı, şiddet ya da ırkçılık konularına yapılan atıflar çıkarılmıştı.



UNESCO’dan Dünya Arapça Günü kutlaması

UNESCO Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin
UNESCO Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin
TT

UNESCO’dan Dünya Arapça Günü kutlaması

UNESCO Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin
UNESCO Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) 18 Aralık 2012’de ilk kez Dünya Arapça Günü ilan etmesiyle Arapça, Birleşmiş Milletler’in (BM) özel bir gün adadığı İngilizce, İspanyolca, Fransızca, Çince ve Rusçadan sonra beş uluslararası dil arasına girdi. İspanyolca dışındaki diğer dört dil, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olan ülkelere ait. Dünya Arapça Günü kutlamaları, UNESCO tarafından 2013-2022 yılları için başlatılan Uluslararası Kültürlerin Yakınlaşması İçin Uluslararası On Yılı kapsamında gerçekleştirildi. 
Uluslararası Arap Dili Günü etkinlikleri bu sabah UNESCO’nun Fransa'nın başkentindeki genel merkezinde başladı. Kutlamanın başlığı ise, ‘Arap Dilini İnsan Uygarlığına ve Kültürüne Katkısı’ oldu. Kutlama Suudi Arabistan Daimi Temsilciliği ve Prens Sultan bin Abdulaziz Hayır Vakfı işbirliğiyle gerçekleşti. Bugün için UNESCO, Suudi delegasyonu ve Prens Sultan Vakfı'nın açılış konuşmalarından ve ilki kültürel çeşitlilik, Arap dilinin deneyimi ve Arap diliyle etkileşimi konularının ele alındığı üç diyalog oturumundan oluşan zengin bir program hazırlandı. İkinci program, ortak insani değerler ve dijital teknolojilerin ve modern iletişim araçlarının yetenekleri, üçüncüsü ise çok dillilik yoluyla sosyal uyum ve entegrasyon.
UNESCO Sosyal ve Beşerî Bilimler (SHS) Genel Direktör Yardımcısı Gabriela Ramos açılış konuşması sırasında, Arap dilinin matematik, astronomi, tıp, şiir, edebiyat, Arap ve uluslararası kültürleri zenginleştirmedeki rolüne değinerek, UNESCO'nun görevleri arasında yer alan dilsel, kültürel ve uygarlık çeşitliliğini korumanın önemini vurguladı. Uluslararası örgütün sadece yazılı kültürel mirası değil, dünyanın her yerindeki sözlü kültürel mirası da korumaya çalıştığını ifade etti.
UNESCO nezdinde Suudi Arabistan Daimi Temsilcisi Prenses Hayfa bin Abdülaziz Âl Mukrin,  Arap dilinin ‘küresel medeniyetlerin temel direklerinden biri ve insanlığın ilerlemesinde’ rolü olan dünyadaki ana dillerden biri olduğunu belirterek, bu dilin çeviri, doğrudan iletişim, yazılar ve yayıncılık konularında hiçbir zaman kendi kendine yetmediğini, bunun yerine birden çok iletişim kanalı aracılığıyla insanlığın medeniyetsel ilerlemesinde rol oynadığını vurguladı.  Suudi Arabistan’ın Arap ve uluslararası düzeylerde özellikle anadili Arapça olmayanlara eğitim ve bu alanda hazırladığı programlara dikkati çeken Mukrin, verilen burslar ve Arapça çeviriyi teşvik etmek için başlattığı birçok çalışmaya değindi.
Suudi delege, Arapçanın canlılığı göz önüne alındığında Kral Selman Uluslararası Arap Dili Kompleksi ve Prens Sultan bin Abdulaziz Vakfı'nın konferanslar, seminerler ve sergiler düzenleyerek Arap dilini destekleme ve üretimini teşvik etmede oynadığı role dikkati çekti. Mukrin, medeni bir dil olarak  Arapçanın rolünü sürdürmek, kültürler arası diyaloğa ve çok alanlı yeniliklere katkıda bulunmak için Arap dilinin kaderinin ‘herkesin sorumluluğunda’ olduğu uyarısında bulunarak sözlerini bitirdi.
Prens Sultan Vakfı Genel Müdürü Salih Halifi, Dünya Arapça Günü kutlamalarının kültürler ve milletler arasındaki iletişim ve işbirliğini somutlaştırdığını, çünkü Arap dilinin kültürel ve medeni iletişimin bileşenlerinden biri olduğunu ifade etti. Halifi, ana dili İngilizce olmayanlar için Arapça öğrenme programlarının geliştirilmesi, başlatılan yeni programlar, Mısır'dan Brezilya, Fas ve diğer ülkelere seyahat etkinliklerinin organizasyonu da dahil olmak üzere yönettiği kurumun faaliyetlerini sundu.

Bugün gerçekleştirilen etkinlik, ana dili İngilizce olmayanlara özel ‘Latin Araplar’ isimli bir oturuma da ev sahipliği yapıyor. Etkinlik kapsamında, sanatçı Ramz'ın duvar resminin canlı çizimi ve sanatçı David Miriam'ın kum boyama gösterisi de dahil olmak üzere kültürel ve sanatsal etkinlik de düzenlendi.  Katılımcılar akşam ise daha önce de UNESCO konserlerinde performans sergileyen Filistinli grup The Trio Joubran’ın performansının keyfini çıkaracak. Birlikte ud çalan üç kardeşten oluşan gruba Faya Yunan eşlik edecek.
UNESCO etkinliği geniş bir katılıma tanıklık etti. Etkinliğe katılan ve Arapçayı akıcı bir şekilde konuşan Bulgar akademisyen Maya Tsenova, Arap dilinin aşkı yansıttığını belirterek, dünyada dostluk kelimesinin dürüstlükten türediği ilk dil olduğunu ifade etti. 47 yıldır Arapça konuştuğunu söyleyen Tsenova, hayatta bildiği ve en sevdiği şeyin Arapça olduğunu söyledi.