BAE'de ramazan… İbadetler ve gelenekler

Birleşik Arap Emirlikleri'nde ramazan kendi avantajlarına sahip, çünkü bu ülke dünyanın her yerinden farklı ırkları ve milletleri barındırıyor

BAE'de ramazan ayının maneviyatı ile karakterize edilen bir ramazan atmosferi
BAE'de ramazan ayının maneviyatı ile karakterize edilen bir ramazan atmosferi
TT

BAE'de ramazan… İbadetler ve gelenekler

BAE'de ramazan ayının maneviyatı ile karakterize edilen bir ramazan atmosferi
BAE'de ramazan ayının maneviyatı ile karakterize edilen bir ramazan atmosferi

Yılda bir kez Arap ve İslam dünyasını ziyaret eden ramazan, ibadet ve itaat ile sınırlı kalmıyor. Bu ay, aynı zamanda kendi gelenekleri, görenekleri ve mirası ile karakterize edilen bir ay.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde (BAE) ramazan ise kendi avantajlarına sahip, çünkü bu ülke dünyanın her yerinden farklı ırkları ve milletleri barındırıyor.
Buradaki hâkim kültür, hoşgörü ve kardeşçe bir arada yaşama üzerine kurulu. Ülke, özellikle o gecenin etkisiyle istisnai bir atmosferde yaşıyor. 
Mübarek ayı ve onun getirdiği nimetleri karşılamak için yapılan bu coşkulu törenlerin ve titiz hazırlıkların yanı sıra, ebeveynlerin gelenek ve göreneklerin korunduğu BAE'de ramazan ayıyla karakterize edilen çok ve çeşitli uygulamalar var. 
 2.JPG
BAE'de ramazan, yılın geri kalanından bir atmosferde kutlanıyor / Fotoğraf: İnternet
 
Ramazan geceleri... Hayatın nabzı
Ramazan gecelerinin, kendisine ayrı bir ihtişamı var. Şehirler ve pazarlar geceleri uyumaz. Canlıdırlar.
Özel olarak BAE ve genel olarak Körfez halkı tarafından bilinen ve nesilden nesile aktarılan bir mirasın tezahürü haline gelen meclisler aracılığıyla hayat buluyorlar.
Günümüz meclislerinin avantajlarından biri de, meclisin her iki yanında halı ve sandalyelerle döşeli büyük salonlar olmasıdır.
Genellikle çok sayıda konuğu ağırlarlar ve yıl boyunca açıktırlar. Ancak Ramazan ayındaki ritüelleri farklıdır. Öyle ki genellikle yılın diğer günlerinden farklı olarak faaliyet gösterirler.
Sahur yapılıncaya kadar, hatta meclis sahibi bütün misafirlerinin oradan ayrıldığından emin oluncaya kadar kapıları açık kalır. 
 3.JPG
Ramazan meclisleri, özel olarak BAE, özel olarak da Körfez halkı tarafından biliniyor / Fotoğraf: İnternet
Kalabalık meclislerde ikili ve grup sohbetleri yapılır ve bunlar genellikle din ile dünya arasında karışan konular hakkındadır.
Bu meclislerde çay ve kahve ikramı yapılır, çeşitli tatlı ve yemekler sunulur. Ancak BAE halkının meclisleri, kendilerine özel kültürel tezahürlere sahiptir ki bu durum, bu meclisleri diğerlerinden ayırır.
Bu da bu halkın kalplerinin yakınlığının ve derin duygularının en büyük kanıtıdır.
 4.JPG
Ramazan tezahürleri, bir ülkeyi diğerlerinden ayıran kültürel tezahürlerden biri / Fotoğraf: İnternet
 
Ramazan çadırları
Bu mübarek ayın bir başka özelliği de Ramazan çadırlarıdır. Bu çadırlar, yoldan geçenleri ve ziyaretçileri bir aşinalık ve sevgi atmosferinde ağırlar.
Hükümet, İslam dininin kültürel yüzünü öne çıkarmayı amaçlayan Müslüman İhtiyarlar Konseyi'ni kurarak bu çadırların güçlendirilmesine katkıda bulundu.
 5.JPG
Şarika'da bir Ramazan çadırı / Fotoğraf: Sosyal medya
Aynı şekilde BAE, dini deformasyonlara yol açacak ve rencide edecek tüm anormal uygulamalara ışık tutmasının yanı sıra, İslam'ın özünü ve hoşgörülü insani boyutlarını da vurgulayan 'Sawab' merkezini kurdu.
Hedayah Merkezi ise her türlü aşırılıkçılıkla mücadele etmek için diyalog ve iş birliği araçları oluşturmayı amaçlıyor. 
 6.JPG
Ramazan çadırları mübarek ay boyunca ziyaretçilerini ağırlıyor / Fotoğraf: Sosyal medya
 
Toplumsal sinerji ve birliktelik
Ramazanın özel atmosferinin bir başka biçiminde hayır kurumları, ramazan ayı boyunca iki kat daha fazla faaliyet gösteriyor.
Öyle ki bağış toplamak, zekât parası almak, ihtiyaç sahiplerine dağıtmak ve evlerine mutluluk getirmek için büyük çaba sarf eden BAE Kızılay Kurumu, sağladığı değerli yardım nedeniyle bu görüntünün ihtişamına belki de en güzel örnek.
 7.JPG
Ramazanda iftar vakti top patlatılıyor / Fotoğraf: Sosyal medya
Aynı şekilde BAE'de aralıksız devam eden hayır faaliyetleri kapsamında bu yıl, Türkiye'nin güneyini ve Suriye'nin kuzeyini vuran depremden etkilenenler için bağış toplayan, başta pazarlar olmak üzere ülkenin her yerinde geniş katılımlı bir kampanya gerçekleştirildi. 
 8.JPG
BAE, Türkiye ve Suriye'deki depremzedeleri desteklemek için bir kampanya başlattı / Fotoğraf: Sosyal medya
Buna paralel olarak Halife bin Zayed Al Nahyan İnsani İşler Vakfı da büyük bir role sahip.
Öyle ki her yıl BAE genelinde oruç tutan insanlara yaklaşık iki milyon iftar yemeği sağlayan ramazan projesi gerçekleştiriyor. 
 9.JPG
BAE'deki Halife bin Zayed Al Nahyan İnsani İşler Vakfı / Fotoğraf: Sosyal medya
Halife bin Zayed Al Nahyan İnsani İşler Vakfı'nın 2007'den bu yana vizyonu, 'insanlığa hizmet için öncü girişimler' oldu.
Stratejisi ise yerel, bölgesel ve küresel ölçekte sağlık ve eğitime odaklanmak. Bu çerçevede eğitim stratejisi, bölge ülkelerindeki mesleki eğitim projelerini desteklemeyi içeriyor.
Aynı şekilde küresel olarak güvenli su sağlamanın yanı sıra yetersiz beslenme, çocukların korunması ve bakımı ile ilgili sağlık ihtiyaçlarını da içeriyor. 
 10.JPG
BAE'deki Halife bin Zayed Al Nahyan İnsani İşler Vakfı / Fotoğraf: Sosyal medya
Okullar, hastaneler ve diğerleri gibi temel altyapıyı sağlamada yoksul ve muhtaç toplulukları desteklemenin yanı sıra vakıf, stratejisini uygulamak için Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı uluslararası kuruluşlar ve kamu yararına çalışan kuruluşlarla ortaklıklar kurdu.
 11.JPG
BAE'deki Halife bin Zayed Al Nahyan İnsani İşler Vakfı tarafından yürütülen yardımlar ve geniş faaliyetler / Fotoğraf: Sosyal medya
Bu kuruluşların yardımları yalnızca BAE ile sınırlı kalmamış, dünya genelinde gerçekleştirdiği çeşitli yardımlar 107'den fazla ülkeye ulaştı.
12.JPG
BAE, yıl boyunca dini yarışmalara ev sahipliği yapıyor. Bu yarışmaların sayısı, ramazan ayında iki katına çıkıyor / Fotoğraf: Sosyal medya
 
Dini yarışmalar
Kutsal ay boyunca dini yarışmalara da yoğun bir katılım oluyor. Devlet, bu yarışmalar boyunca onlarca hafızı ağırlıyor ve tilavet, anlama ve tecvit yarışmaları düzenliyor.
Kazananlar ise değerli hediyelerle ödüllendiriliyor. BAE ayrıca çeşitli İslam ülkelerinden çok sayıda din alimini de misafir ediyor. 
 13.JPG
BAE, kazananları değerli hediyelerle ödüllendiriyor / Fotoğraf: Sosyal medya
Ayrıca mübarek ayda Ramazan ayını kutlayan pazar ve dükkanların hareketliliği de artıyor. Öyle ki hazırlıklar erken ve yoğun bir şekilde başlıyor.
Dükkanların köşeleri, çeşit çeşit mallar, gıda maddeleri, tatlılar, meyveler, etler, balıklar ve oruçlunun ilgisini çeken diğer mallar gibi yerli ve yabancı ürünlerle dolduruluyor. 
Öte yandan bu kutsal ay boyunca Ramazan yemeklerinin de kendilerine özel bir ihtişam ve güzellikleri oluyor.
Evler ve restoranlar, ramazan için hazırlanan Machbous, Tirit, Büryani, Sago ve lokma dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere geleneksel yemeklerle donatılıyor.
Aynı şekilde BAE vatandaşları, kutsal ay boyunca ailelerini ve arkadaşlarını ziyaret etme alışkanlığını da sürdürüyor.
Bu ziyaretler, genellikle eski çağlardan beri hoşgörü ve kardeşlik ile tanınan bir toplumda sevgi, yakınlaşma ve akrabalık bağlarını artırmak için bir fırsat olarak sayılıyor.
Teravih namazı sonrasında komşuluk ilişkileri güçleniyor, vatandaşlar iftar ve sahurlarla birbirlerinin evlerine konuk oluyor. 

Sahurların atmosferi
Bazı BAE vatandaşları, aileleri ve arkadaşlarıyla birlikte geç saatlere kadar evde kalmayı tercih ederken, diğerleri ise teravih namazından sonra ramazan çadırlardan birinde harika ortamın ve özellikle sahur vakti servis edilen lezzetli yemeklerin tadını çıkarmayı tercih ediyor.
Bu çadırlar, çeşitli televizyon kanallarının izlenmesine izin veren büyük ekranlar kurarak, müşteri çeken mükemmel kafelere dönüştürülüyor. 
Hicri takvimin en hayırlı aylarından biri olarak kabul edilen mübarek Ramazan ayı, kendisini ona hazırlayan ve adayan Müslümanların gönlünde ayrı bir yere sahip.
Müslümanlar, bu süreçte çalışma sistemlerini, tatillerini, seyahatlerini, hayata dair her şeylerini değiştiriyorlar. Zira bu ay, ibadet ayı ve BAE halkı arasında mirası canlandırma ayı olarak görülüyor.
Öyle ki bu ayda evlerde, yalnızca akrabalık bağları, zikir toplantıları, adetlerin en doğru detaylarını ve bu mübarek aya maddi ve manevi hazırlığın diğer tecellilerini görürsünüz.
Bu durum, her birinin yaşadığı koşullar ışığında bireyler arasında nispeten farklılık gösterebilir. Ancak her birinin elinden geldiği kadar geleneklerini korumasına engel değil. 
Abu Dabi'de Ramazan gecelerinden bahsederken, Hoşgörü Bakanı Şeyh Nahyan bin Mübarek Al Nahyan'dan da bahsetmek gerekir.
Hayatın birçok yönünü sekteye uğratan koronavirüs pandemisinden önceki yıllara kadar mübarek ramazan ayı, Şeyhin BAE içinden dostları ve ülkelerden gelen misafirleri ile sahura kadar uzanan günlük iftar sofrasında bir araya geldiği yıllık bir fırsattı. 
 14.JPG
Şeyh Nahyan bin Mübarek Al Nahyan / Fotoğraf: Sosyal medya
Şeyh Nahyan, uzun ramazan gününde iftar sofralarının aralarında gezinerek, gözleriyle orada bulunanları inceliyor ve eksik tabaklar varsa bunların doldurulmasını işaret ediyor.
Şeyh Nahya'ın sofrada geçirdiği zamanın misafirlere ilgi dağıtmakla geçtiğini ve midesine girenlerin bir çocuk için bile neredeyse yetersiz kaldığını onu tanıyanlar iyi bilir.
 15.JPG
Şeyh Nahyan bin Mübarek Al Nahyan misafirlerinin arasında / Fotoğraf: Sosyal medya
Konuklar arasında, iktidardaki veya eski cumhurbaşkanları, başbakanlar, bakanlar veya iktidar ve hatta muhalefetteki politikacılarla karşılaşabilirsiniz.
Ayrıca farklı din ve mezheplerden şairler, sanatçılar, gazeteciler, iş adamları, banka yöneticileri, üniversite hocaları ve din adamlarıyla da karşılaşabilirsiniz. 
 17.JPG
Şeyh Nahyan farklı mezhep ve dinlerden misafirlerini ağırlıyor / Fotoğraf: Sosyal medya
Birçok durumda oturumlar, birbirlerine zıt vatandaşları da bir araya getiriyor. Örneğin Irak'ta iktidara gelenler ve işgal sonrası vatanlarını terk edenler buralarda bir araya geliyor.
Aynı masada Yemen'deki hükümetin ve yurtdışındaki muhalefetin sembolleri de bir araya geliyor.
Bu oturumlar, Albay Muammer Kaddafi'nin destekçilerini ve monarşi döneminin sembollerinden muhalifleri de bir araya getiriyor. 
 18.JPG
Şeyh Nahyan bin Mübarek Al Nahyan / Fotoğraf: Sosyal medya
Ancak onları bir araya getiren çadır, saraylar ya da birçok önemli şahsiyetin evlerindeki geleneksel çadırlar gibi özel bir çadır değil.
Daha ziyade bir Ramazan çadırının bir parçası, ana otellerde kurulan mevsimlik çadırlardan biri ve her kesimden insanın eğlenmek için buralara geldiği bir çadır.  
 19.JPG
Şeyh Nahyan bin Mübarak Al Nahyan misafirleri arasında / Fotoğraf: Sosyal medya
Mekânın seçimi, insanları bir araya toplamayı seven ve içinde bulunduğu toplumun dokusunun ve lezzetinin bir parçası olmaya hevesli adamın kişiliğini yansıtıyor.
Ramazan Meclisi, önemli bir yer işgal ediyor olmasına rağmen insanların buluştuğu tek yer değil.
Zira halk, yıl boyunca birçok sosyal etkinlikte bulunuyor, başkalarının sevinçlerini paylaşıyor, hastaları ziyaret ediyor, dertlerini paylaşıyor ve bir şehirden diğerine seyahat ediyor.

Independent Arabia



Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Filistin'in çektiği acılar İsrail saldırganlığının sonucu ve bunun feci yansımalarına son vermeliyiz

TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Filistin'in çektiği acılar İsrail saldırganlığının sonucu ve bunun feci yansımalarına son vermeliyiz

Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Filistin'in çektiği acılar İsrail saldırganlığının sonucu ve bunun feci yansımalarına son vermeliyiz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırganlığının ‘feci yansımalarının’ sona erdirilmesi, masum sivillerin korunması ve uluslararası meşru kararlar çerçevesinde Filistin'in barış içinde yaşadığı yeni bir gerçekliğin oluşturulmasında uluslararası toplumun rolü olduğunu vurguladı. Veliaht Prens, Kral Selman bin Abdulaziz adına dün Mina Sarayı'nda Müslüman ülkelerin liderleri ve ileri gelenleri, Kral Selman’ın konukları, devlet yetkilileri, heyet başkanları ve bu yıl Hac farizasını yerine getiren hacılar için düzenlenen yıllık kabul töreni sırasında yaptığı konuşmada, “Filistin'deki kardeşlerimiz bu yılki Kurban Bayramı’nda da İsrail’in saldırganlığı nedeniyle acı çekmeye devam ediyor” dedi.

Muhammed bin Selman, salonda bulunan dinleyicilere hitaben “Kral Selman adına sizlerin ve dünyadaki tüm Müslümanların Kurban Bayramını kutlamaktan memnuniyet duyuyorum. Allah ülkemize, diğer Müslüman ülkelere ve dünyaya güvenlik ve istikrar ihsan etsin, hacıların haccını kabul etsin ve onları sağ salim ailelerine kavuştursun” ifadelerini kullandı.

sdfrgt
Veliaht Prens Muhammed bin Selman dün Mina'da Hac ibadeti çerçevesinde görevlendirilen ekiplerin liderleri ve başkanlarıyla da bir araya geldi (SPA)

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüce Allah bu ülkeyi Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin yanında hacılara ve umrecilere hizmet etme ayrıcalığıyla onurlandırdı. Suudi Arabistan da bu onuru önceliklenin en başına koydu.  Tüm imkanlarını hacılara ve umrecilere hizmet etmeye ve onların ibadetlerini kolaylıkla yerine getirmelerini sağlamaya adayan Suudi Arabistan Allah’ın yardımı ve inayetiyle hacılara ve umrecilere hizmetin büyük sorumluluğu ve onurunun bilincinde olmaya devam edecektir.”

Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin yaptığı konuşmada, İslam'ın en önemli amaçlarından ve Haccın faydalarından birinin Müslümanların birliğini korumak, din kardeşliği bağlarını güçlendirmek, farklı mezhep, renk, ırk, dil ve ülkelerden Müslümanlar arasında sevgi, iş birliği ve muhabbeti teşvik etmek olduğunu söyledi.

Aynı zamanda Dünya Müslüman Birliği Genel Sekreteri Şeyh Muhammed Hüseyin yaptığı konuşmada, İslam'ın en önemli amaçlarından ve Haccın faydalarından birinin İslam milletinin birliğini korumak, din kardeşliği bağlarını güçlendirmek ve farklı mezhep, renk, cinsiyet, dil ve milletlerden Müslümanlar arasında sevgi, iş birliği ve muhabbeti teşvik ederek anlaşmazlıkları azaltmak, mesafeleri kapatmak, kalpleri kaynaştırmak, sözü birleştirmek ve din kardeşliğini sağlamak olduğunu söyledi.

Şeyh Hüseyin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suudi Arabistan, Müslümanların kalbinde yüksek bir konuma ulaşmış ve gerçek İslam dininin ılımlı boyutu ve sistematik ılımlılığıyla gerçek imajını yansıtan, uzlaşı, hoşgörü ve uyum kültürünü yaymaya ve kardeşlik ve dayanışma ruhuyla dolu umut verici bir ufukla geleceğe bakmaya çalışan bilge ve dengeli bir yaklaşımla Müslümanların saflarını birleştirmeye ve Müslüman ülkelerin ve halkların özlemlerini gerçekleştirmeye çalıştı.”

dfrgt
Veliaht Prens Muhammed bin Selman cumartesi günü Mina'da Hac ibadeti çerçevesinde görevlendirilen ekiplerin liderlerini ve başkanlarını kabul etti (SPA)

Şeyh Hüseyin, Filistin davasını destekleme ve savunmadaki tarihi duruşu ve Gazze Şeridi'ndeki soykırım vahşetini ve işgalci İsrail güçleri tarafından gerçekleştirilen yıkım ve dayatılan açlığı durdurmaya yönelik uluslararası çabalara liderlik etmesinin yanı sıra İslami, insani ve Arap değerleri ve ilkeleri temelinde bağımsız bir Filistin devletinin tanınması için uluslararası desteği harekete geçirmek üzere üstlendiği diğer büyük görevler nedeniyle Suudi Arabistan'a büyük takdir ve teşekkürlerini sunarak hem duygularını hem de her bir Arap ve Müslüman'ın duygularını dile getirdi.

Suriye Vakıflar Bakanı Şeyh Muhammed Ebu el-Hayr Şukri ise Hac işleri ofisleri başkanlarına hitaben yaptığı konuşmada, hacılara sağlanan istisnai ve nitelikli ayrıcalıklar için Kral Selman’a ve Veliaht Prens'e şükranlarını ifade etti. Suriyeli Bakan konuşmasında, “Bu yılki hac sezonu, Suudi Arabistan’ın hacılara kolaylık sağlama konusundaki köklü yaklaşımının bir devamı niteliğinde olmasının yanında İslam dinine ve Müslümanlara hizmet etme konusundaki ebedi misyonunu ve bu ülkenin liderliğinin ve halkının Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin yanı sıra ziyaretçilerine de hizmet etme konusundaki tarihi onurunu somutlaştırıyor” ifadelerini kullandı.

Hacıların, hizmet sağlayıcılar arasındaki yüksek rekabetin yanı sıra en son elektronik sistemlere ve akıllı telefon uygulamalarına dayalı hizmet sisteminin kendilerine sağladığı büyük kolaylıklara tanık olduklarını, bunun da sağlanan hizmetlerin kalitesine olumlu yansıdığını ve hacıların yolculuklarının eşi benzeri görülmemiş bir şekilde iyileştirilmesine katkıda bulunduğunu belirten Şukri, “Altyapının kapsamlı ve sürdürülebilir şekilde geliştirilmesi, akıllı hizmetlerin verilmesi ve kalabalık yönetiminde en son teknolojilerin kullanılması, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu’nun ve zamanından önce elde edilen etkisinin bir kanıtıdır” dedi.

dfrgthy
Suudi Arabistan Veliaht Prensi dün Mina Sarayı’nda Maldiv ve Moritanya cumhurbaşkanlarını kabul etti (SPA)

Hacılara ve umrecilere hizmet vermekle görevli makamların hizmetlerini geliştirmek ve en yüksek standartlara çıkarmak için önceden yaptıkları planlamalardan ve daha önce eşi ve benzeri görülmemiş hazırlıklardan övgüyle bahseden Şeyh Muhammed Ebu el-Hayr, Hac ibadeti için görevlendirilen ekiplerin liderlerinin ve hacılara hizmet veren Suudi Arabistan kurumlarının bu büyük ibadetin maneviyatını bozan her türlü siyasi slogan ve yönelimden uzak bir şekilde organizasyon yapmayı ve hacıların güvenlik ve emniyetini sağlamayı amaçlayan yönetmelik ve talimatları uygulama çabalarını desteklediklerini vurguladı.

Bir diğer gelişmede Veliaht Prens Muhammed bin Selman cumartesi günü Mina Sarayı'ndaki Kraliyet Divanı'nda Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani ve Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu ile bir araya geldi.