Suudi Arabistan’da bayram sevinci

Suudi Arabistan’ın şehirlerinde ve köylerinde bayram heyecanı yaşanıyor. (Arşiv- SPA)
Suudi Arabistan’ın şehirlerinde ve köylerinde bayram heyecanı yaşanıyor. (Arşiv- SPA)
TT

Suudi Arabistan’da bayram sevinci

Suudi Arabistan’ın şehirlerinde ve köylerinde bayram heyecanı yaşanıyor. (Arşiv- SPA)
Suudi Arabistan’ın şehirlerinde ve köylerinde bayram heyecanı yaşanıyor. (Arşiv- SPA)

Suudiler, Ramazan Bayramı geleneklerini koruyor. Ülkede yaşayan birçk ülkeden Müslüman, gelenek ve görenekleri doğrultusunda düzenlenen bayram kutlamalarına büyük ilgi gösteriyor. Suudi Arabistan yaklaşık 100 farklı milletten insanlar yaşıyor.
Ülke sakinleri, Ramazan Bayramı'na günler kala fitrelerini hazırladı. Fitrelerin Ramazan Bayramı’ndan bir iki gün önce verilmesi adetten görülüyor. Fitre, doğrudan gıda mağazalarından veya sokak satıcılarından satın alınarak ihtiyaç sahiplerine veriliyor. Sokak satıcıları pazarlarda veya yollarda tezgahlarını açıyorlar ve Hz. Peygamber’in (S.A.V) sünneti ile ölçülen, ülkenin temel gıdalarından tahıllarla dolu torbaları önlerine seriyorlar. Ülkenin temel gıdaları buğday ve kuru üzüm olmasına rağmen şu an pirinç de fitre verilen ürünler arasına girdi.
Her yıl Ramazan Bayramı kutlamalarında onlarca yıldır hakim olan aynı sahneler tekrarlanıyor ve bayramın gelişiyle Suudi Arabistan'da halkın, özellikle yaşlıların hafızası her sene yaşanan bu eski günlerin hatıralarıyla tazeleniyor. Bu hatıralar bayram için yapılan özel hazırlıklar, bayramın gereklilikleri ve bayramdan önceki bazı kutlama görüntüleriyle canlanıyor.

Suudiler bayram sabahı birlikte kahvaltı yapmaya büyük önem veriyor. (Arşiv- SPA)
Suudi Arabistan'daki şehirler, vilayetler, köyler ve çöller de bayramın geçmişteki özelliklerini koruyor. Halk bu özellikleri korumaya ve çocuklarına aktarmaya istekli. Geçtiğimiz yıllarda halk, tüm mahalle sakinlerinin katılımıyla düzenlenen bayram ziyafetleri ile Ramazan Bayramı'nın havasını canlandırdı. Bayramın tezahürleri, camilerin yakınlarının veya boş arazilerin tahsis edilmesi, buralara çadırlar kurulması, mahalle sakinlerinin namazdan sonra toplanmasında, birbirlerinin bayramını tebrik etmeleri için halıların döşenmesinde, daha sonra kahve içip hurma ve bayram yemeklerinde görülüyor. Daha sonra evlerden getirilen Suudi Arabistan’ın başta Kabsa olmak üzere yöresel buğdaydan yapılan birçok yemekle sofralar hazırlanıyor. Bu yemeklerden en önemlileri arasında cureyş yer alıyor. Kadınlar, şenlik sofrasında çeşitlilik sağlamak için bu yemekleri ortaklaşa hazırlıyor.
Sabahın erken saatlerinde bayram kahvaltısının yapılmasıyla başlayan bayramlaşmaya yoğun ilgi gösteriliyor. Mahalle sakinleri bayram namazını camide kıldıktan sonra kahvaltı için belirlenen alana gidiyor. Bu bayramlaşma yerleri genellikle özel halılarla döşeli oluyor ve yaşlıların bu kutlamalara katılmaları için bazı koltuklar konuyor. Bu mekanda insanlar bayramlaşıyor ve birbirlerine kahve, hurma ve bayram tatlıları ikram ediyor. Daha sonra bayram sofraları genellikle cami yakınındaki meydanlara veya mahalle içindeki boş arazilere hatta ara sokaklara seriliyor ve evlerden getirilen yiyecekler sofralara dağıtılmaya başlanıyor. Bölge valilikleri de sabahın erken saatlerinde vatandaşların da katıldığı kahvaltı düzenliyor.

Çocuklar bayramın mutluluğunu yaşıyor. (Arşiv- SPA)
Bayram kahvaltısının bitiminin ardından aile reisleri, ziyaretçilerin yaşları ve akrabalık dereceleri göz önünde bulundurularak, aileleriyle birlikte akrabaların yanına giderek bayramlarını kutluyor. Bayram kutlaması esnasında yaşlılara ve aile reislerine öncelik veriliyor. Öğleden sonra, akşama kadar akraba ve dost ziyaretlerine başlanıyor. Bayram kahvaltısına katılanlar özellikle yaz günlerinde evlerde sıklıkla yapılan, kabsa ve cureyş gibi yemekleri tatmaya can atıyor.
Bayrama özel bazı eski geleneklerin ortadan kaybolurken Ramazan Bayramı'ndan bir veya iki gün önce oluşan bu atmosfer, bazı şehir ve köylerde yeniden kendini göstermeye başladı. Bu atmosfer, ‘İdiyye/ bayramlık’ olarak bilinen şenliklerde kendini gösteriyor. İdiyye (eski dönemlerde yapılan bir çeşit halk etkinliği) farklı bölgelerde birçok değişik isimle biliniyor.
İnsanların kırsal alanlardan şehirlere taşınması, Ramazan Ayı ve bayramların gelişiyle birlikte çocuklarda görülen neşeli halin kaybolmasına neden oldu. Onlarca yıl önce yapılan Ramazan Bayramı gelenekleri doğrultusunda çocuklar, Ramazan'ın son gününün sabahı kapıları çalıp bayramlık istiyor. Bayramlık önceleri haşlanmış yumurta ve sehv’ olarak bilinen sümbülleriyle kızarmış buğdaydan ibaretti. Daha sonra çocuklar, fındık ve tatlılar, özellikle kaju fıstığı, yonca, kabak çekirdeği, kavun ve karpuz çekirdeği istemeye başladı. Son olarak bunların yerini çocuklara verilen oyuncak, cep telefonu ya da para gibi hediyeler aldı.



Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

TT

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Hamaney'e Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını iletti

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, İran'a gerçekleştirdiği resmi ziyaret kapsamında Perşembe günü Tahran'da İran Lideri Ali Hamaney ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile bir araya geldi.

Suudi yönetiminin direktifleri doğrultusunda Hamaney ile görüştüğünü ve kendisine İki Kutsal Caminin Hamisi Kral Selman bin Abdülaziz'in yazılı mesajını ilettiğini belirten Suudi Savunma Bakanı, “X” platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda liderle ortak ilgi alanlarına giren konuları ele aldıklarını ve iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiklerini ifade etti.

İran'ın Tasnim haber ajansı Hamaney'in görüşme sırasında “Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz her iki ülke için de faydalı ve birbirimizi tamamlayabiliriz” dediğini aktardı.

Ajans, Hamaney ile yapılan görüşmeye İranGenelkurmay Başkanı General Muhammed Bakıri'nin de katıldığını belirtti.

Dün Tahran'da General Bakıri ile bir araya gelen Prens Halid bin Selman, İran haber ajanslarının aktardığına göre Pekin Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana Suudi Arabistan'la ilişkilerin giderek güçlendiğini ve geliştiğini söyledi. Bakıri, Tahran ve Riyad'ın bölgesel güvenliğin sağlanmasında önemli bir rol oynayabileceğini belirterek ülkesinin Suudi Arabistan'la savunma ilişkilerini geliştirmeye hazır olduğunu ifade etti. Tasnim'e göre İran, Suudi Arabistan'ın Gazze ve Filistin konusundaki tutumunu memnuniyetle karşılıyor.

sdfgrthyu
Prens Halid bin Selman Perşembe günü İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri ile görüşmek üzere Tahran'a vardığında İran tarafından resmi törenle karşılandı (AP)

Ziyareti değerlendiren siyasi çevrelere göre Suudi bakanın ziyareti her iki ülkeyi de ilgilendiren bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yaşandığı bir döneme denk geliyor.

Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Prens Halid bin Selman'ın resmi bir ziyaret için geldiği ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve ortak ilgi alanlarına giren konuların ele alınacağı bir dizi görüşme gerçekleştireceği belirtildi.

Suudi siyasi analist Abdüllatif el-Melhem, Suudi Savunma Bakanının İran ziyaretinin, Suudi yönetiminin Pekin anlaşmasına bağlılık çerçevesinde iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirme ve geliştirme, ortak çıkarlarını gerçekleştirmek ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin pekiştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Riyad ve Tahran arasındaki koordinasyon ve işbirliği düzeyini yükseltme isteğini yansıttığını düşünüyor.

sxcdfrgt
Prens Halid bin Salman dün (Perşembe) Tahran'da İran Cumhurbaşkanı ile bir araya geldi. (EPA)

Suudi liderliğinin bölgede barış ve refahı sağlamayı ve bölgeyi çatışmalar aşamasından istikrar ve güvenlik aşamasına taşımayı ve bölge halklarının daha iyi bir refah, zenginlik ve ekonomik entegrasyon geleceğine yönelik özlemlerini gerçekleştirmeye odaklanmayı amaçladığını belirten Melhem, Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkilerin geliştirilmesinin, Suudi Veliaht Prensi'nin “bölgede barış, güvenlik, istikrar ve refahı sağlama ve halklarının özlemlerini karşılama” çabalarının meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Melhem, ziyaretin Suudi Arabistan ile İran arasındaki ikili ilişkileri güçlendirmeye yönelik devam eden diplomatik çabaların bir parçası olduğunu belirtti.

Bir dizi toplantı

Ziyaret, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman ile bölgedeki gelişmeleri ele aldıkları ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu gözden geçirdikleri bir telefon görüşmesi gerçekleştirmesinin üzerinden iki haftadan kısa bir süre geçmesinin yanı sıra Suudi Dışişleri Bakanı'nın Pazartesi günü İranlı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bölgedeki gelişmeleri ve sarf edilen çabaları gözden geçirdikleri ikili istişarelerin ardından gerçekleşti.

dfgthy
Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref arasında Kasım 2024'te düzenlenecek Arap-İslam Zirvesi çerçevesinde gerçekleşen görüşme (SPA)

Suudi Savunma Bakanı'nın Tahran ziyaretinde bölgedeki son gelişmelerin ele alınması ve bölgesel ve uluslararası gelişmelerle ilgili görüş alışverişinde bulunulması bekleniyor. Resmi haber ajansı IRNA'ya göre ziyaret öncesinde, geçtiğimiz Cumartesi günü Umman'ın başkenti Muskat'ta gerçekleştirilen ABD-İran görüşmelerinin ilk turu ve 48 saat önce yine Cumartesi günü Muskat'ta yapılacak bir sonraki turun yanı sıra Suudi ve ABD taraflarının geçtiğimiz hafta beş istasyonda gerçekleştirdikleri bir dizi siyasi ve güvenlik istişaresi gibi bir dizi gelişme yaşandı.

Ziyaret, merhum Prens Sultan bin Abdülaziz'in Mayıs 1999 başında Tahran'a yaptığı ve dört gün süren ve üst düzey İranlı yetkililerle bir araya geldiği ilk ziyaretin ardından, 1979'dan bu yana bir Suudi savunma bakanının İran'a yaptığı ikinci ziyaret olması bakımından tarihi bir önem taşıyor.

Suudi Savunma Bakanı, “Pekin Anlaşması” ve 10 Mart'ta iki ülke arasındaki tarihi uzlaşı ve ilişkilerin Çin himayesinde yeniden başlatılmasının duyurulmasının ardından İran'ı ziyaret eden en önemli Suudi yetkililerden biri.

dfgt
Prens Halid bin Selman Perşembe günü Tahran'da General Bakıri ile bir araya geldi (AP)

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Tahran'a ilk ziyaretini Haziran 2023'te gerçekleştirmiş ve bu ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ilişkilerin normal olduğunu ve iki ülkenin İslami kardeşlik ve iyi komşuluk bağlarıyla birleşmiş, bölgenin önemli ülkeleri olduğunu vurgulayarak bağımsızlık ve egemenliğe tam ve karşılıklı saygı, içişlerine karışmama, uluslararası hukuk ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi açık bir temele dayandığını belirtmiştir.

Eski Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, dönemin Dışişleri Bakanı adayı Ali Bakıri Kani ve şimdiki Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi'nin yanı sıra Kasım 2023'teki Ortak Arap-İslam Zirvesi'ne katılmak üzere eski İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve 2024 Ortak Arap-İslam Takip Zirvesi'ne katılmak üzere Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Rıza Aref de dâhil olmak üzere bir dizi İranlı yetkili Pekin Anlaşması'nın ardından Suudi Arabistan'a benzer ziyaretlerde bulundu.

“Pekin Anlaşması” Taahhütleri

Pekin Anlaşmasını takip etmek üzere kurulan Suudi-Çin-İran Üçlü Ortak Komitesi, ilki Aralık 2023'te Çin'in başkenti Pekin'de, diğeri ise Kasım 2024'te Riyad'da olmak üzere iki toplantı gerçekleştirmiş ve bu toplantılarda iki ülke Pekin Anlaşmasını tüm maddeleriyle uygulama kararlılıklarını ve Birleşmiş Milletler Şartı, İİT Şartı ve devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve güvenliğine saygı da dâhil olmak üzere uluslararası hukuka bağlılık yoluyla ülkeleri arasında iyi komşuluk ilişkilerini teşvik etme çabalarını sürdürdüklerini vurgularken, Çin de Suudi Arabistan ve İran'ın Pekin Anlaşmasını geliştirme yönünde attıkları adımları desteklemeye ve teşvik etmeye devam etmeye hazır olduğunu açıklamıştır.

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Mecid Taht Revançi Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte İran ve Suudi Arabistan'ın büyüyen ve istikrarlı bir bölgede barış ve huzuru tesis etme niyetinde olduğunu, bunun da “mevcut tehditlerin üstesinden gelmeyi amaçlayan ikili ve bölgesel işbirliğinin sürdürülmesini ve geliştirilmesini” gerektirdiğini belirterek “İran-Suudi eylemlerinin kalkınma, barış, bölgesel ve uluslararası güvenlik çerçevesinde başarılı bir uluslararası ikili ve çok taraflı işbirliği modelini taçlandırdığını” ve iki tarafın tarihi bağlara dayanarak çeşitli siyasi, güvenlik, ekonomik, ticari ve konsolosluk alanlarında işbirliğini geliştirmeye devam ettiğini söyledi.