31 yıl önce Simpsonlar'da gizlenen espri, dijital ses işlemeyle ortaya çıkarıldı

O an, 1992 tarihli The Otto Show bölümüne gömülüydü

(Fox)
(Fox)
TT

31 yıl önce Simpsonlar'da gizlenen espri, dijital ses işlemeyle ortaya çıkarıldı

(Fox)
(Fox)

Teknoloji meraklısı bir Simpsonlar (The Simpsons) hayranı, dijital işlemeyi kullanarak 31 yıldır duyulmayan bir espriyi ortaya çıkardı.
Üçüncü sezonun klasikleşmiş bölümü The Otto Show'da yer alan sözkonusu espri, daha önce duyulamaz haldeydi.
Bu bölümde Marge, gideceği bir rock konserinin ses düzeyiyle ilgili Bart'ı uyarırken görülüyor. Marge şöyle diyor:
"Umarım Spinal Taps çok yüksek sesle çalmaz."
The Independent'ın haberine göre, ardından Homer ona, "Ah Marge, binlerce heavy metal konserine gittim ve hiç zarar görmedim" diye cevap veriyor.
Bir sonraki karede Marge'ın, Homer'ın bakış açısından cevap verdiği görülüyor ama Homer'ın kulak çınlaması Marge'ın sesini tamamen bastırıyor.
Bölümün DVD'sinde yer alan yorumlarda dizinin yaratıcıları, Marge'ın aslında "yazması uzun zaman alan" ve "epey komik" birtakım replikler söylediğini ama daha sonra sesin, "kimsenin duyamayacağı şekilde mikslendiğini" belirtmişti.
Seste dijital ayarlama yaparak Marge'ın repliklerini nihayet duyulabilir hale getiren, Twitter kullanıcısı @Ewzzy videonun düzenlenmiş bir versiyonunu paylaştı.
Homer'ın yorumuna cevaben Marge aslında şöyle diyor:
"Pekala ama  grubun kadınlara... içkiye, dine, politikaya... gerçekten herhangi bir şeye karşı tutumundan çocukların etkilenmediğinden emin ol."
Düzenlenmiş videoyu buradan izleyebilirsiniz:

Ses düzenleme becerilerimi kullanarak gömülü bir @TheSimpsons esprisini ortaya çıkardım. #Simpsonlar
Halihazırda Simpsonlar'ın 34. sezonu yayımlansa da uzun süredir devam eden çizgi dizinin 1990'lardaki "altın çağı", halen en sevilerek hatırlanan dönemi.
Önceki aylarda, dizinin ilk sezonundaki kötü şöhretli bir karakter, ilk ortaya çıkışının üstünden 30 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra diziye geri dönmüştü.
Öte yandan bazı hayranlar, bu karakterin yeniden görünmesiyle dizi evreninin olay örgüsünde bir tutarsızlık oluşmasından şikayet etmişti.
Geçen aylarda, Simpsonlar'ın eski senaristi ve dizi sorumlusu Josh Weinstein, eski sezonlardaki bir bölümde fark edilmeden yapılan bir hatanın nedenini açıklamıştı.



Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
TT

Tek bir psikoterapi seansı, bel ağrılarını yıllarca hafifletebilir

Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)
Bel ağrısı (Annals of Emergency Medicine/Eurekalert)

Yeni bir araştırmaya göre tek bir psikoterapi seansı, şiddetli bel ağrısı çeken kişilere yıllarca rahatlama sağlayabilir.

The Lancet Rheumatology'de yayınlanan araştırma, bilişsel fonksiyonel terapinin (cognitive functional therapy/CFT) bel ağrısını en az üç yıl boyunca hafifletebildiğini gösteriyor.

Öngörülemeyen nüksetmeler ve ağrı ataklarıyla kendini gösteren kronik bir rahatsızlık olan bel ağrısı, dünya çapında engelliliğin önde gelen nedenlerinden biri.

Dünya çapında 600 milyondan fazla kişiyi etkilese ve 2050'ye kadar yaklaşık 840 milyon kişiyi etkileyeceği tahmin edilse de çoğu tedavi yöntemi sadece düşük ila orta derecede iyileşme sağlıyor.

CFT, kronik bel ağrısının tedavisinde halihazırda ilk tercih edilen yöntem ancak faydalarının ne kadar etkili ve kalıcı olduğu henüz tam bilinmiyor.

Hastanın kronik ağrısıyla ilişkisini değiştirmeyi amaçlayan kişiselleştirilmiş bir yaklaşım olan CFT, ağrıya ve engelliliğe katkıda bulunan olumsuz bilişsel süreçleri, duyguları ve davranışları hedef alarak etki yaratıyor.

Son araştırma CFT'nin, bel ağrısından muzdarip kişilerde fiziksel aktiviteye katılımı üç yıla kadar etkili bir şekilde artırdığını gösteriyor.

Bilim insanları çalışmada Avustralya'da kronik bel ağrısı çeken yaklaşık 500 hastayı 8 seanslık normal bakım, CFT veya CFT'yle biofeedback tedavisi almak üzere rastgele gruplara ayırarak verilerini inceledi. Biofeedback tedavisi, kalp atış hızı gibi vücut fonksiyonlarını ölçmek ve hastanın bunları değiştirmesini sağlamak için sensörler kullanan bir teknik.

Normal bakım ise ağrı kesiciler, fizik tedavi veya masaj gibi, sağlık hizmeti sağlayıcıları tarafından hastalara önerilen herhangi bir tedaviyi ifade ediyor.

Çalışma, CFT ve CFT'yle biofeedback alan hastaların fiziksel aktiviteye katılımlarında normal bakıma göre gelişmeler olduğunu ortaya koydu.

Üç yıl sonra sadece CFT ve CFT'yle biofeedback alanlar arasındaki farkın küçük olduğu ve kayda değer olmadığı bulundu.

Araştırmaya göre CFT alan kişiler ağrıya yönelik bakış açılarını değiştirebilir, hareket kalıpları ve yaşam tarzı iyileştirmeleri yoluyla kendi kendilerini yönetebilirler.

Araştırmacılar bulgulara dayanarak CFT'nin bel ağrısı çekenler için fiziksel aktivite üzerinde uzun vadeli faydalar sağladığını ve müdahalenin yaygın olarak uygulanabilmesi halinde rahatsızlığı hafifletmek için bir fırsat sunduğunu söylüyor.

Çalışmada şu ifadeler yer alıyor: 

CFT kronik, engellilik yaratan bel ağrısından muzdarip kişilere, normal bakımdan çok daha düşük toplumsal maliyetle büyük ve sürekli iyileşmeler sağlayabilir.

Araştırmacılar, CFT'ye daha fazla erişilebilmesi ve yaygın olarak uygulanabilmesi için klinik tedavi uzmanı eğitiminin yaygınlaştırılması çağrısı yapıyor.

Independent Türkçe