Yemen: Husilerin yasakları sebebiyle ramazan bayramı buruk geçti

Husilerin kısıtlamaları, Yemenlileri Ramazan Bayramı'nda mahrum bıraktı

Ramazan Bayramı’nın ilk günlerinde namaz kılan Taizliler (AFP)
Ramazan Bayramı’nın ilk günlerinde namaz kılan Taizliler (AFP)
TT

Yemen: Husilerin yasakları sebebiyle ramazan bayramı buruk geçti

Ramazan Bayramı’nın ilk günlerinde namaz kılan Taizliler (AFP)
Ramazan Bayramı’nın ilk günlerinde namaz kılan Taizliler (AFP)

Yemen'deki Husi milisler, onlarca gencin ve çocuksuz çiftin işgal altındaki başkent Sana'nın merkezinde bulunan halka açık parka girmesine izin vermedi. 20’li yaşlarında bir genç olan Yusuf, 8 yaşındaki kardeşi İyad ile birlikte parka girmelerine izin vermeleri karşılığında Husilere bir miktar para ödemek zorunda kaldığından bahsetti.
Sana'da yaşayanlar, darbecilerin başkentteki halka açık parklara gelen ziyaretçilere ırkçılık ve mezhepçi fikirleri empoze etmek için bayramı istismar etmelerinden şikayetçi oldu.
Bayramdan önce Sana ve çevresinde bulunan halka açık ve özel 65 parkın sahiplerine katı kısıtlamalar ve prosedürler uygulayan Husi milisler, ailesi olmayan genç erkeklerin yanı sıra çocuksuz çiftlerin park ve bahçelere girişini yasakladı. Milisler, bu tür uygulamalar ile karma ortamları engellemeye çalışıyor. 
Şarku’l Avsat’a konuşan Yusuf, yaklaşık iki gün önce Sana’daki es-Sebin Bahçesi’ne girebilmek için Husilere kendisi adına 11 bin riyal (yaklaşık 20 dolar), kardeşi için ise 4 bin riyal ödediğinden bahsediyor. Alandan ayrılmak için ise Husi grubun başka bir üyesine 7 bin riyal daha ödediğini de ekliyor.
Husilerin aldığı tedbirlerden duyduğu memnuniyetsizliği dile getiren Yusuf, böylece Sana'daki vatandaşları daha da sıkıştırdıklarını, halkı mutlu eden ve kritik yaşam kaygılarını unutturan her şeyin önünde bir engel teşkil ettiklerini söylüyor.
Parktan çıkış yaptığı anda, orayı korumakla görevli Husi unsurlar tarafından gasp ve tehdide maruz kaldığını söyleyen Yusuf, grup hakkındaki eleştirilerinin takip altında tutulacağını öne sürdüklerinden bahsediyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan Samir ise Husilerin ailesi olmadan bahçeye nasıl girdiğini öğrenmek için kendisini küçük bir odada sorguya çektiklerini, bu yaptığına göz yumulması karşılığında bir miktar para ödemediği taktirde tutuklanıp hapse atılmakla tehdit edildiğini anlatıyor.
Sana ve diğer şehirlerdeki halka açık parklarda her gün yüzlerce Yemenli ziyaretçi, parklara girmelerine izin vermeleri karşılığında Husi milislere para ödüyor.
En az sekiz yıldır, kendi kontrolleri altındaki şehirlerde halkı baskı altına almak için uğraşan Husi milisler, bayramla birlikte insanların özgürlüklerini kısıtlamak, sevinçlerini yarıda kesmek için çeşitli yöntemlere başvuruyor.
Said, geç saatlerde Sana’nın kuzeyindeki es-Sevra Parkı’na geldiğinde burada boş yer olmadığı için eşi ve dört çocuğu ile birlikte arabada oturmak zorunda kaldığını söylüyor. Husilerin ise buna karşı çıkıp kendisini parkta bir yer aramak zorunda bıraktığından bahsediyor.
Parkta motosikletlerle tur atan bu milislerin para toplamak, halkı şantaj ve tehdide maruz bırakmak için görevlendirildiğini söylüyor. 
Grubun kontrolü altındaki bölgelerde bulunan vatandaşlar, yaşadıkları içler acısı durumun yanı sıra çoğu park ve millet bahçesinde kötüleşen durumdan şikayetçi oluyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynakların aktardığına göre, arife gününde Sana'daki park ve bahçe sahiplerini hedef alan milisler, bu insanlara çeşitli adlar altında vergiler yüklemek için büyük çapta gasp ve yağma kampanyaları yürüttü.
Kaynakların aktardığına göre, Husi grubu daha önce de park ve bahçelere gelen ziyaretçilere ırkçı ve mezhepçi fikirlerini empoze etmek amacıyla birçok etkinlik gerçekleştirmişti.
Çoğu bahçe ve parktaki kötüleşmeden, Husilerin ihmalkarlığından şikayet eden Sana sakinleri, “Başkentin bazı dış mahallelerindeki ve banliyölerindeki doğal güzellikler ve burayı ziyaret edenler dahi milislerin gasp, yıkım ve baskılarından kurtulamıyor” vurgusunda bulundu.
Husilerin darbeci müdahalelerine maruz kalan Parklar Genel İdaresi çalışanları, grubun devlet sektörleri ve uluslararası kuruluşlar tarafından sağlanan hibeleri yağmalayarak milyonlarca riyal elde ettiğini bildirdi. Böylece başkentteki halka açık parklarda Yemenlilerin kültür ve kimliğini hedef alan projeler uyguladıklarını da ekledi.
Husiler; Sebin, Sevra, 14 Ekim bahçeleri, hayvanat bahçesi gibi Sana’daki alanlarda da kaydedilen bu projeler kapsamında, parklardaki yeşil alanlarda savaşçı figürleri resmediyor. ‘Humeyni’nin fetyadı’ sloganını yazan milisler, kendi saflarından ölen savaşçılarının fotoğraflarını da çeşitli alanlara yerleştiriyor. Aynı zamanda, grubun kurucusunun ve mevcut liderinin şiddet ve nefreti servis eden, cephelere katılmaya çağıran konuşmalarından kesitler paylaşıyor.
Şehir sakinlerinin anlattığına göre, Husi milisler iyileştirme ve geliştirme bahanesiyle Sana’daki bahçelerin ve halka açık parkların duvarlarını ve kaldırımlarını grubun mezhepsel fikirlerini ifade eden renklerle boyuyor.



Gece Yarısı Çekici Operasyonu... Askeri bir aldatma ve dezenformasyon operasyonunun ayrıntıları

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon'da düzenlenen basın toplantısında Gece Yarısı Çekici Operasyonu hakkında konuştu. (AP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon'da düzenlenen basın toplantısında Gece Yarısı Çekici Operasyonu hakkında konuştu. (AP)
TT

Gece Yarısı Çekici Operasyonu... Askeri bir aldatma ve dezenformasyon operasyonunun ayrıntıları

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon'da düzenlenen basın toplantısında Gece Yarısı Çekici Operasyonu hakkında konuştu. (AP)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Pentagon'da düzenlenen basın toplantısında Gece Yarısı Çekici Operasyonu hakkında konuştu. (AP)

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD'nin İran'ın Fordo, Natanz ve İsfahan'daki nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ayrıntılarını açıkladı. Hegseth, ABD'nin Tahran'ın nükleer programını tamamen imha ettiğini, imhanın ‘başarılı’ olduğunu ve operasyonun ‘Amerikan caydırıcılığını gösterdiğini’ belirtti.

Hegseth Pentagon’da düzenlediği basın toplantısında, ABD saldırılarının İran güçlerini ya da İran halkını hedef almadığını ve Başkan Donald Trump'ın İran'ın nükleer programının ABD ulusal çıkarlarına ve ABD güçleri ile İsrail'in ortak savunmasına yönelik oluşturduğu tehditleri ortadan kaldırmak için ilan ettiği hedefe ulaştığını söyledi. Hegseth ayrıca, birçok ABD başkanının İran’ın nükleer programına ölümcül bir darbe vurmayı hayal ettiğini, ancak hiç kimsenin bunu başaramadığını ifade etti.

Hegseth, cumartesi günü erken saatlerde bir dizi B-2 bombardıman uçağının Missouri'deki üssünden taşınması kararının İranlıları yanıltmaya yönelik bir aldatma operasyonu olduğunu söyledi.

ABD'nin İran'ın en güçlü nükleer tesisine 14 zırh delici bomba atan B-2 bombardıman uçaklarını korumak için savaş uçakları konuşlandırarak başka aldatma yöntemleri de kullandığını bildirdi.

thy
Pentagon'da düzenlenen bir basın toplantısında ABD Savunma Bakanlığı tarafından sunulan Gece Yarısı Çekici Operasyonu’nun açıklayıcı haritası (AP)

ABD Savunma Bakanı tüm bu yöntemlerin ABD'nin İran savaş uçaklarını ya da hava savunma sistemlerini alarma geçirmeden bombaları atmasına yardımcı olduğunu ve bu saldırıları gerçekleştirme planının aylar ve haftalar süren bir konumlandırma ve hazırlık gerektirdiğini belirtti. Hegseth, ABD savaş uçaklarının İran'a girmesi ve güvenli bir şekilde geri dönmesi ve tahkimat delici bombaların ilk pratik kullanımında B-2 bombardıman uçaklarıyla tarihi bir saldırı gerçekleştirmesi için büyük bir hassasiyet ve en üst düzeyde operasyonel güvenlik gerektirdiğini açıkladı.

Hegseth, Başkan Trump'ın ‘savaş değil barış istediğini ve İran'ın da bu yolu takip etmesi gerektiğini’ sözlerine ekleyerek, İran'ın ABD'ye vereceği herhangi bir yanıtın çok daha büyük bir güçle karşılık bulacağı tehdidinde bulundu.

Hedef rejim değişikliği değil

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hegseth, “Bu operasyon rejim değişikliğini değil, İran'ın nükleer programının yarattığı tehditleri etkisiz hale getirmeyi amaçlıyordu” dedi. Saldırıların temel amacının İran'ın kabiliyetlerini yok etmek olduğunu kaydeden Hegseth, bölgede İran'a bağlı milislerin Irak, Suriye ya da Körfez'de ABD çıkarlarına yönelik herhangi bir saldırısının ‘çok kötü bir fikir’ olacağını ve ABD'nin tepkisel değil proaktif bir şekilde hareket edeceğini söyledi.

Hegseth, General Michael Erik Kurilla'nın Ortadoğu'daki ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı'ndaki (CENTCOM) performansına ve İsrail ile yakın koordinasyonuna dikkat çekti. İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıların yalnızca ABD öncülüğünde gerçekleştirildiğini ancak İsrail'in son bir buçuk hafta içinde gerçekleştirdiği saldırılardan yararlanıldığını vurguladı.

Gece Yarısı Çekici Operasyonu

ABD Genelkurmay Başkanı Dan Caine, İran'ın Fordo, Natanz ve İsfahan'daki nükleer tesislerine yönelik saldırıların ayrıntılarını “Bu son derece gizli bir görevdi ve Washington'da hiç kimse bunun zamanlamasını ya da niteliğini bilmiyordu” diyerek açıkladı. Caine, Gece Yarısı Çekici Operasyonu olarak adlandırılan görevde Missouri'deki üslerinden İran'a giden yedi B-2 bombardıman uçağının yer aldığını söyledi. Caine, 18 saatlik uçuşun birden fazla havada yakıt ikmali gerektirdiğini ve bombardıman uçaklarının ‘karmaşık ve hassas bir şekilde zamanlanmış bir manevra’ ile Ortadoğu'da kara üzerinde uçarken ABD savaş ve destek uçaklarıyla buluştuğunu ifade etti.

sdfergty
ABD Genelkurmay Başkanı Dan Caine Pentagon'da düzenlediği basın toplantısında (AFP)

Caine, cumartesi günü saat 17:00 sularında, uçaklar İran hava sahasına girmeden hemen önce, bir ABD denizaltısının İsfahan'daki hedeflere iki düzineden fazla Tomahawk seyir füzesi ateşlediğini açıkladı. Uçaklar hedeflerine yaklaşırken, ABD çeşitli aldatma taktikleri uyguladı; uçakların bir kısmı aldatma amacıyla Pasifik Okyanusu'na yönelirken, savaş uçakları bombardıman uçaklarının önündeki hava sahasında uçarak düşman uçakları ve karadan havaya füzeleri aradı.

Savaş uçakları Fordo ve Natanz nükleer tesislerine yaklaşırken, B-2 bombardıman uçakları Fordo'daki birkaç noktadan ilkine iki GBU-57 bombası bıraktı, diğer bombardıman uçakları toplam 14 bombayla hedeflerini vurdu, tüm nükleer altyapı hedefleri vuruldu ve İsfahan’daki nükleer tesis Tomahawk füzeleriyle hedef alındı.

125 ABD uçağı

Caine şunları söyledi: “ABD savaş uçakları İran hava sahasını güvenli bir şekilde terk etti ve İran karadan havaya füze sistemleri, ABD kuvvetlerinin yaklaşık 75 hassas güdümlü silah kullandığı görev boyunca bizi tespit etmedi. Bu göreve B-2 hayalet bombardıman uçakları, dördüncü ve beşinci nesil avcı uçakları, onlarca havada yakıt ikmal tankeri, bir güdümlü füze denizaltısı ve tam teçhizatlı gözetleme ve istihbarat keşif uçakları dahil olmak üzere toplam 125 ABD uçağı katıldı.”

frgthyu
İran'da bombalanan Fordo Nükleer Tesisi’nin uydu görüntüsü (AP)

Saldırıların ayrıntılı bir tanımını yapan Caine, İran saatiyle 02:10'da B-2 ana bombardıman uçağının iki ‘sığınak delici’ bomba attığını ve sonraki 25 dakika boyunca iki hedef bölgeye toplam 14 ‘sığınak delici’ bomba atıldığını söyledi.

Caine, İran hava sahasını terk ederken uçaklara herhangi bir ateş açılmadığını vurguladı. Caine, “İran savaş uçakları üzerimizden uçmadı ve İran'ın karadan havaya füze sistemleri de bizi fark etmiş gibi görünmüyordu” dedi.