Kuzey Kore yaptırımlarını ihlal eden British American Tobacco’ya 629 milyon dolar ceza

British American Tobacco, ABD’nin Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımlarını ihlal etti

Salı günü Washington’da düzenlenen basın toplantısında, ABD’nin Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımlarını ihlal etmekten arananların fotoğrafları sergilendi (AP)
Salı günü Washington’da düzenlenen basın toplantısında, ABD’nin Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımlarını ihlal etmekten arananların fotoğrafları sergilendi (AP)
TT

Kuzey Kore yaptırımlarını ihlal eden British American Tobacco’ya 629 milyon dolar ceza

Salı günü Washington’da düzenlenen basın toplantısında, ABD’nin Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımlarını ihlal etmekten arananların fotoğrafları sergilendi (AP)
Salı günü Washington’da düzenlenen basın toplantısında, ABD’nin Kuzey Kore’ye yönelik yaptırımlarını ihlal etmekten arananların fotoğrafları sergilendi (AP)

İngiltere merkezli dünyanın en büyük tütün ürünleri üreticilerinden biri olan British American Tobacco (BAT) şirketi, Dolandırıcılıkla Mücadele ve Ceza Yasası’nın banka ihlalleri gerekçesiyle ABD makamlarına 629 milyon doları aşkın ceza ödemeyi kabul etti.
Yaptırımlar, şirketin Singapur’daki bir iştirakinin banka dolandırıcılığıyla mücadele yasası ve ABD Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı ihlal ederek, Kuzey Kore ile ticari faaliyetleri nedeniyle Washington’daki bir federal mahkeme kararının ardından uygulandı.
İlgili bir davada Kuzey Koreli bir bankacıya ve iki Çinli vatandaşa, Kuzey Kore’de yasadışı tütün ürünleri satışını kolaylaştırmadaki rolleri nedeniyle suçlamalar yöneltildi. Mahkeme belgelerine göre şirket, 2007 yılında Kuzey Kore’deki satışlarını bir offshore şirkete devrettiğinin ortaya çıkmasının ardından banka dolandırıcılığı yapmak için komplo kurmakla ilgili suçunu kabul etti ve artık Kuzey Kore’de tütün satışı gerçekleştirmediğine dair bir basın açıklaması yaptı.
Gerçekte şirket, üçüncü taraf şirket aracılığıyla Kuzey Kore’de ticarete devam etti ve Singapur’daki iştiraki, Kuzey Kore faaliyetleriyle ilgili tüm yönlerin kontrolünü üstlendi. 2007 ve 2017 yılları arasında ana şirket, yan kuruluşuyla birlikte, üçüncü taraf bir şirket aracılığıyla Kuzey Koreli kuruluşlara satılan tütün ödemelerini yönetti. Bu da Kuzey Kore’den Singapur’daki üçüncü taraf şirkete gönderilen yaklaşık 418 milyon dolarlık nakit ve banka işlemleriyle sonuçlandı. Kuzey Koreli alıcılar ise bu ödemeler için ‘paravan şirketler’ kullandı.
Siyasi İşler Dairesi anlaşmasına ve itiraf anlaşmasına uygun olarak British American ve Singapur’daki yan kuruluşu toplam 629 milyon dolar para cezası ödeyecek.
Bu yaptırımlar, Kuzey Kore’nin nükleer programının finansmanıyla ve tehditleriyle mücadele etmek için sarf edilen büyük çabalar çerçevesinde geliyor.
Öte yandan Terörizm ve Mali istihbarattan sorumlu Hazine Müsteşarı Brian E. Nelson, konu ile ilgili yorumda bulundu. “Eylemlerini gizleyerek yaptırımları atlatmaktan kâr elde etmeye çalışan şirketler yakalanacak ve bedelini ödeyecek” dedi. Nelson, “BAT, bir sigara üretim şirketi kurmak ve işletmek için yıllarca Kuzey Kore ile ortaklık kurdu. Kendisini zenginleştirme sürecinde Kuzey Kore’nin kitle imha silahlarının yayılma ağıyla bağlantılı finansal kolaylaştırıcılara güvendi. Yasaklı kişilerle dolaylı olarak da olsa iş yapan şirketler, ABD mali sisteminin bütünlüğünü baltalayan eylemlerden sorumlu tutulacaktır” açıklamasında bulundu.
Şarku’l Avsat’ın yerel basından aktardığına göre Washington Başsavcısı Matthew Graves, “ABD, diktatör Kim Jong-Un’a yaptırım uygulama ve gelirlerini durdurma taahhüdünde kararlı” şeklinde konuştu. Graves, “Bugün ortaya çıkan suçlamalar, Adalet Bakanlığı’nın Kuzey Koreli arabulucuları Kuzey Kore rejimini desteklemek ve nükleer silah geliştirmek için fon elde etmesine yardımcı olmak üzere yürüttükleri yasadışı operasyonlardan sorumlu tutacağını açıkça ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
İddianamede, şirketin sahte sigaralar da dahil olmak üzere sigara kaçakçılığı yaptığı iddia edildi. Bu kaçakçılık, en az 2006 yılından bu yana geliştirdiği nükleer silahları da dahil olmak üzere Kuzey Kore’nin kitle imha silahları programlarının geliştirilmesi için önemli gelirler sağlıyor. Sahte sigaralar, Kuzey Kore rejiminin ana gelir kaynağı sayılıyor. Kaçak tütün ürünlerinin harcanan her dolar için 20 dolara kadar gelir sağladığı tahmin ediliyor.
Mahkeme ayrıca, Kuzey Kore’ye tütün satışını kolaylaştırmak için çok yıllı bir programla bağlantılı olarak, Kuzey Koreli Sim Hyon Sop ve her ikisi de Çin’in Liaoning bölgesinden olan kolaylaştırıcılar Cheng Hung Man ve Han Linlin aleyhindeki suçlamaları da açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı, sanık Sim’in tutuklanmasına katkı sağlayan bilgiler için 5 milyon dolar ve sanık Chen ve Han için 500 bin dolar ödül vereceğini açıkladı. Suçlu bulunmaları halinde sanıklar, banka dolandırıcılığından en fazla 30 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak.



Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
TT

Trump Keşmir konusunda anlaşma ararken, Hindistan'ın diplomatik hırsı sınanıyor

ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP
ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yi Beyaz Saray'da ağırladı. (Arşiv – AP

Analistler, Hindistan ve Pakistan'ın ABD'nin müdahalesi sayesinde topyekûn savaşın eşiğinden döndüğünü, ancak ABD Başkanı Donald Trump'ın Keşmir anlaşmazlığında arabuluculuk yapmayı teklif etmesinin ardından Yeni Delhi'nin küresel diplomatik güç olma hedefinin büyük bir sınavla karşı karşıya olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre Hindistan'ın dünyanın beşinci büyük ekonomisi olma yolundaki hızlı yükselişi, küresel sahnedeki güvenini ve etkisini arttırdı. Hindistan, Sri Lanka'daki ekonomik çöküş ve Myanmar depremi gibi bölgesel krizlerin ele alınmasında önemli bir rol oynadı.

Ancak Keşmir konusunda Pakistan'la yaşanan çatışma Hindistan siyasetinin sinir uçlarına dokunuyor. Son birkaç gündür iki ülke arasında karşılıklı füze atışları ve hava saldırılarıyla şiddetlenen çatışmalarda en az 66 kişi hayatını kaybetti.

Hindistan'ın, Keşmir sorununda kendi çıkarlarından ödün vermeden ticaret gibi konularda Trump'ın gözüne girmek için diplomatik olarak nasıl bir yol izleyeceği büyük ölçüde iç politikaya bağlı olacak ve Keşmir sorununun gelecekteki seyrini belirleyebilecek.

Güney Asya analisti olan Michael Kugelman, “Hindistan (ateşkesin gerektirdiği) daha geniş kapsamlı görüşmelere sıcak bakmıyor. Bu yaklaşıma bağlı kalmak zorlu bir iş olacak” ifadelerini kullandı.

Ateşkesin ne kadar kırılgan olduğunun bir işareti olarak iki hükümet cumartesi gecesi geç saatlerde ciddi ihlal suçlamalarında bulundu.

Kugelman ateşkesin gerilimin en yüksek olduğu dönemde ‘aceleyle sağlandığını’ kaydetti. Trump dün, “Bu iki büyük ulusla ticareti önemli ölçüde arttıracağım” dedi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi, çatışmanın başlamasından bu yana kamuoyu önünde herhangi bir yorumda bulunmadı.

Görsel kaldırıldı.Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif (Reuters)

Hindistan Keşmir'i kendi topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyor ve özellikle de dışarıdan bir arabulucu aracılığıyla müzakere edilemeyeceğini düşünüyor. Hem Hindistan hem de Pakistan, Keşmir'in bazı kısımlarını kontrol ediyor ve bölgede tam egemenlik iddiasında bulunuyor. Hindistan'ın Pakistan destekli bir isyan olarak tanımladığı durum yüzünden bölge üzerinde iki savaş ve çok sayıda başka çatışma yaşandı. Pakistan ise isyanı desteklediğini reddediyor.

Hindistanlı savunma analisti Brahma Chellaney, “Hindistan, ABD'nin baskısıyla, başladıktan sadece üç gün sonra askeri operasyonları durdurmayı kabul ederek, uluslararası toplumun dikkatini bu krize neden olan Pakistan destekli sınır ötesi terörizme odaklamak yerine Keşmir çatışmasına çekiyor” dedi.

İki ülkenin 1947'de ayrılmasından sonra Hindistan ve Pakistan, Keşmir konusunda süregelen anlaşmazlıklarında Batı tarafından on yıllar boyunca bir ve aynı olarak görüldü. Ancak son birkaç yılda Hindistan'ın ekonomik yükselişi de dahil olmak üzere çeşitli nedenlerle bu durum değişti. Pakistan'ın ekonomisi ise sıkıntıda ve Hindistan'ın yalnızca onda biri büyüklüğünde.

Görsel kaldırıldı.Hindistan Başbakanı Narendra Modi, (EPA)

Trump'ın Keşmir sorununa bir çözüm bulunması önerisi ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Hindistan ve Pakistan'ın tarafsız bir yerde daha geniş konularda görüşmelere başlayacağı yönündeki açıklaması, Hindistan'daki birçok kişiyi hayal kırıklığına uğrattı.

Pakistan, Trump'ın Keşmir konusundaki teklifi için defalarca teşekkür ederken, Hindistan, ateşkesin sağlanmasında herhangi bir üçüncü tarafın rolünü kabul etmeyerek, bunun tamamen iki taraf arasındaki bir anlaşmanın sonucu olduğunu ileri sürdü.

Hindistan'daki analistler ve muhalefet partileri, Yeni Delhi'nin geçtiğimiz çarşamba günü Pakistan'a füze atarak stratejik hedeflerine ulaşıp ulaşmadığını sorgulamaya başladı. Hindistan, bunun geçen ay Keşmir'de turistleri hedef alan ve 26 kişinin ölümüne yol açan saldırıya misilleme olduğunu iddia etti. Yeni Delhi saldırıdan Pakistan'ı sorumlu tuttu, İslamabad ise bu iddiayı reddetti.

Pakistan'ın iç kesimlerine füzelerin ateşlenmesi Modi'nin seleflerine kıyasla risk almaya daha meyilli olduğunu gösterdi. Ancak ani ateşkes Modi'yi ülke içinde nadir görülen eleştirilere maruz bıraktı.

Modi'nin Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi'nden (Hindistan Halk Partisi) eski bir parlamenter olan Swapan Dasgupta, ateşkesin Hindistan'da çeşitli nedenlerle iyi karşılanmadığını, çünkü ‘Trump'ın aniden ortaya çıkıp kararını açıkladığını’ söyledi.

Hindistan'ın ana muhalefet partisi Hindistan Ulusal Kongresi de bu görüşü yineleyerek, hükümetten ‘Washington'un neden ateşkes ilan ettiğini’ açıklamasını talep etti. Hindistan Ulusal Kongresi Sözcüsü Jairam Ramesh, “Üçüncü tarafların arabuluculuğu için kapıları açtık mı?” diye sordu.

Düşmanlıkların sona ermesine rağmen, ilişkilerde Hindistan'ın sertliğini test edecek ve daha katı bir yaklaşım benimsemesine neden olabilecek bir dizi sıcak nokta var.

Diğer yandan Pakistanlı diplomatlar ve hükümet yetkilileri, ülkeleri için en önemli konunun, Hindistan'ın geçen ay askıya aldığı ve Pakistan'daki çok sayıda çiftçi ve hidroelektrik santrali için hayati bir su kaynağı olan İndus Su Anlaşması olacağını söyledi.

Pakistan eski Dışişleri Bakanı ve mevcut hükümeti destekleyen Pakistan Halk Partisi'nin lideri Bilawal Bhutto Zerdari, “ABD'nin daha geniş bir diyalog için verdiği güvence olmasaydı Pakistan ateşkesi kabul etmezdi” dedi.

Pakistan'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Moeed Yusuf, Keşmir'le ilgili risk döngüsünü kırmak için kapsamlı bir anlaşmanın gerekli olduğunu söyledi. Yusuf, “Çünkü krizin kökleri halen orada. Her altı ayda, bir yılda, iki ya da üç yılda bir benzer bir şey oluyor ve sonra nükleer bir ortamda savaşın eşiğine geri dönüyoruz” ifadelerini kullandı.